Sunteți pe pagina 1din 119

GERCEK

<#

DIN BU1
Prof. Dr. Siileyman Ate

I;" O~tt~Ktyt
11- HZ.~MED'l

ARAPCA-.lI.ta.a.tASI
$BHVE~KtB; .'

... n

SUO--Af{fASI' .;.... ;.... ..;..... ,.,........ ',14

Ill-.ZEyl)..~~.04~()BIt.y.,...

.. .18'

IV-HZ. M~'tN$lHVETt~.~ ... ;..,..~ .......... ... .. U>' V;' KADIN'.aAKLAll ~ .............. ".~, ......:...~ ............ :34 .VI- lSLAMDAN ONCE KADININDl.JllJMUVR lSLAMIJA((ADIN ..... ~.; ..,......... ~ - ..;... _...... 40 A-IS~AJlfONcE KADININ .uR~U :" .. _~ 41
. , .'" ", "', , " '<',,1,::',"""', ,'.

, I_C. C;OK~tA

B-1SLAtttr>~ tM>JN ... J~ 46 BYLINMEseRUNU, ~ ...;~ .. ~~~ ....... :...' .... 47 D- KAPDIf(AA~,:~mtC .,.; _ ;..... ~.,~,~ .., :....S3 E-KAD~;tA1WH~ ............ ,. "... ,.;.;. .. ..,... .......... S6 F-HZ.M~I'~~DA~I .., 62 (J. KA01't'UN '~AlIIr>Uft'$()lttJNU ............. _...... ;.,.....,..~.. 64 H. 0<; BJJAMASORUW/.; ....... ,.,............... ;............. .. 6S
:".u : ' ~_ u
oH '

"

1-HUL'VE TAMP H1&Ki; ................. ..,............................. 68 'l-KADlMIN O""rONME_RUNU ...... ;.......... 71

Kapal(tA)'~p,&k

o. lf : AyqMGtaIit.
&JIkf'.;f:crtIh.0faet~50128 23

VII- KIZ yOCUKLAlUNIN TQPkAOAGOMMIi MESELEst .78


. . VIIIKADININ

uOOR.suz

SAYIU>IOI l&DlASI ................ : 81

HADIS RlVA YETLERlNDE OLMA YAN $EYLERl ARAYA SOKMASI ......................................85 X- KISAS lLE lLGlLl SOZLERI ......................................... 87 XI- ISLAMDA HO$OORO YOK MU? .................................. 96 Xll- ISLAM NE DEMEK11R? ................ ;............................... 99 xm- DIN VE vtCDAN OZGORLO(JO 107 XIV- MOELLEFE-l KULOB'A VERlLENLER RO$VET . DEOlL.IKRA,.MDIR .................... : 119 XV- ISLAMIN TANRISI .......................................................... 126' XVI- ALLAH HER YERDEDlR .........:......................141 XVII- StRK NE DEMEKTlR? ............................... 143 XVIII- ALLAH,INSALAR ARASINDA AYIRlM YAPMAZ ........... 147 XIX...; ALLAH'IN MEKRt NE DEMEKTIR? :.......: ;................. 149 XX- lSLAM'SERIATI, Bt..'TONDONYAYI BIR SAVAS ALANI'M! OOROYOR? ......... ~ ............... ;.................. 152 XXI- KUR'AN'DAKl YEMINLER .................................... 155 XXII- MECAzt ANLATIMLARI c;ARPITfyfA.......................... 161 XXIII- BOYO VE PEYGAMBERlEBOYO YAPILDI(;I lODlASI 166 XXIV-HZ. MUHAM~EDlNSOZLERINl YANLIS DE(;ER~ENDtRME .......................................................... 177 XXV.. SlFA'tc;lN DU!- OKUMA .......................................... : 185 XXVI..;;.YlNE c;ARPfTMA, TAHRIF ........................................ 188 XXVII- NESH, GOROS DE(;lSTIRME DE(;lL, SlUP ORTADAN KALDIRMA DEMEKTIR .................................................... 189 XXIX- (;ARAN'tK OLAYI VEYASEYT AN AYETLERI HERZESt .... 212 XXX- KUR'AN,1NSANU(;IN EBEDI ISI(;IDIR' .............................222 XXXI- EVRENlN, ALTI GONDE YARATILMASI : ~ J.28 XXXII- NOH TOFANI ..~ ........................................................... ; .235

IX-

Tarih boyunca Yiice Kufart'a ve onun teQligcisine .saldmlar 01mu~, fakat bu saldmlann sesi k1sdml~, Kur'an Giine~i saldm bulutlanm aralaylp ufukta goriiri~ege ve insanhgl aydmlatmaga devarn etrni~tir. Gliniimiiz Tiirkiye'sinde de zaman zaman bu tUr salchnlar gUndeme gelmektcdir. Bundan birka~ yll Once d~ent titrini alml~ bir ki~inin, bilmezce yaptlgl ele~tirileri cevaplaml~tlk. Buglinlerde de ozellikle iki ki~i glindcmdedir. Biri "~cfIat ve Kadm" gibi gcr~eklcri c;arpltan kitabmyazan llhan Arscl'dir. Konunun uzmamolmayan bu yazar, ~ogu yerdc yapllgl ~arpltmalan, tahriOeriylc uzmanlarl nczdinde gUIun~ du~ ruma dli~mcktcdir. 'Qtcki de olduk~akonunun i~inde, fakat klasik medresc ol~lislinde yeti~mi~ bir ki~i olmasma ragmen kalbindeki inkflr damgasl, kcndisini l~lga ,saldlrmaya yaneltmi~~ omrUnU inkflr ile kapatmaslOa nedcn olmu~tur. Sazlinli cttigimiz bu~on ki~i. talihsiz bir kur~unl;l artIk hayattan ayrdml~ bulunan Turan Dursun'dur. Kendisi, Klasik llledrcse arugl baZl hocalarda metin c;azebilecek dcrecedc bir par~a Ara~aOgrenmi~, bir ara miiftUlUk de yapml~, sonra TRT de dini program yaplclhgma . g~mi~ ve oradan cmekli olup Kur'an'a ve Islfuna saldm gare~ini iistIcnmi~tir. Ben bu zau hi~ gormedim. Sadcee admlduymu~tum. aleyhinde yazllar yazdlgml, ancak son zamanlarda Fakat Islam agrcndim.

TesMilfenbit gOn, elime 2OOO'eDetro derBisi ge. Orada Aym Yan1masl sorununu ele alIp Kur'An etrafmda kuku uyanduma am.tICIDl ~Iyan bit yazlyt Okudum, buna cevap venne sorumlulugunu his$Cttim. YaZJ})dergiye g6nderdiAim cevap, bu.yazal tarafmdan kU'pilarak sOzUedilen Dergide yaymlandl. Tabu yazar, el~rileriyle birlikte, yaZImI kll:parak verdigi i~in cevablmlz, ilmi JUcQnil klsmen yitinni~ti . .Sonrabu zat, ~tli dergilerde yaymlaml~ oldulu yazdanm, "Din Bu" adml verdili ki~ddar halinde yaYlnlamap bqladl.BulQr yazIlan, ortun hayauna mal oldu. Onun, dil~(jncesinden OlQrQOldQrQlmesine geryekten ilzUlmQ~tum.Ne adla ve DC ama~1a yapllusayapllsm ierore, korkutn'laya,sindinnele kaqlylm. lnsanlanil aydmlanmasl, ilmin i1erleyebilmesii~inOZgQrl1ik gerekit. Dil~ilneesinden OtUrQbir insam OldUrmek,aczin sonucudur ..Bunu,ftkre cevap venne gficilnden Aciz olanlar yapar. Kipyi UJQunnek, dU~iinceleri OldUrmez. Fikir, ancak kar~1 fikirle g~ersiz. kibbabilir. Yoksa dii~Unce sahibini OldUnnek, onun du~unceierinindaha ~ yaydmasma yardlm eder. Nitekim Oldil rQlmesinden sonca TuraniDursun~un yaztlan, eserleric;laha ~ok reva~ "ulmu~tur. KUllun. karanhlt aydmlatmaz. KaranlI!1 aydmlatmak i~in .kibrit y.tkmak,~ba yakmak gerekir. BukitiIplanokuyanlann ~lu, Kurtln ve tslam hakkmda t~elli bilgiye sahib olmildlklart i~in, cidden olumsuz yOnd~ etkilCJlmektedirIer. Bir gUn SamslinTtb Fakilltesinde bir ProfesOrarkad~m.Odaina geldi, yanmtta DlICSun'unbieinci kitabl vardl. Okudu!u yerleri ~izmj~, nollar alml~: "tmanlffi sarsIldl!" diyordu.
:
.'

ruhlannm, ebedi ~I!l kaybedip ruIlAni karanhklara diqrntlerini 6n1emek i~in neredeyse. kapl~l1makta olan bu intin dU$1D8IU kitapJara Ce. vapverme zorunlulugunuhissettim. ~imdi bu zaun, kitablnda Heri sUrdii!U ~hcaiddiilan bir bie ele alIp blmlann dolnduk ve tutarslZ11kderecelerini akIl sUzgeCinden g~irecegiz. B~ AIIah'tanehr.

Kendisini k\l~uyadii~Uren, konulao "ir bir ele aIaraktarU~ma!a ha~ladlk. Birk~seans oturup iki~er, ii~er saat konu~tuk. Sonunda "KurM~1 Keriq\'in Evrensel Mesajlna Qatn" kitaDlml okumaga~ladl ve bie gUn telefQl1Iabana te~kkUr eui "0 adam arttk bitti!" dedi .. Bir profesOrUn dabi bOyle olumsuz etkilendi!jni gOrilnce, din hakkmda hemcn h~bir bilgileri olmayan gen~lerin ~k daha fazIa etkilcnmekte olduklarml dU~UndUm:t~te kendilerine aCldlglm gen~lerin

.,,'

1- OVUNMESt,(;OK tvt ARAP(;A BtLDtGt

tDDtAsI:
Birinci KitAbm97 nei sayfaslOda~yle ()vUniiyor:

- "Daha Onceleredayamr.Klasik Ara~, Fusha Sahih Ara~a de-. niliyor ki, astl Ara~, bozulmaml~ Ara~a. 0 bozulmaml~ Ara~Yl ~k iyi bildigimi SOyleyebilirim.Bugiinkii Ara~aYI da bUirim,ama o. ' OI~Udedegil. Ara~aYI bilmemin Onemi ~urada, Islam kaynaklan 0 Ara~ayla yazlhdlc. Hem KurIan,hem hadis tUrnIslam leaynaklannda., Aynca benim uzmanhk'alammvar. Orne~in,ftklh~IYlm ben, yanilslam hUkuk~usuyum. Kelamcly.m, lslam kelainclsIY'm~ 0 da ayr. bir daldlr. Hadis bilimcisiyim, yani bir hadis nasll ~iiriik Olue/nasal Saglamolur. Usulii hadisten bilinir, Usulii hadi~iyim.lslamn. bUdallanm sadece meslekolarak da degil,Ozel ~balanmla da ogreomeye ~h~lflm. Yanibeni bu alanda, karlmda olanlar dayammda olanI8r da uzman olarak'goriirler. Ayrlca doAubilimciyim. Ben imdi kend~mden slklhyorum anlatmaktan. Buarada Him dinlerin 'kutsal kitaplaram karlIatlrdlm. Bir din etnologuyum." _,1
j, . ~.

Bu zaman, uzmanhk zamanldlr. Bir insan her daldaiistM olamaz. bimaga kalkarsa her~yde yanm leahr. BUdigi habbeyi kubbe sanrr. GOletideoiz zanneder. Buradamerhum Mehmet Akifio KOseImamla tartl~masml ha~lrbidlm.Keodisine meslegini soraolmama Akif, ~mr oldugunu SOyler.Imam airleri epey hlrpaladlktan soora i'ri,savunan Aldfeder ki:

"Hem senin ~i'remUdMi~1kI~m mlnAstz, Sana Pic diyen oglum, seni gOrdlimyalmz!" Bu yazar, kIlsik Ara~aYl, kendi ana dilinden daha iyi bildi!ini de iddia ediyor: "Yazlk ki bildi!im, yalmz Ara~drr. Ama klasik Ara~YI biliyorum ve saDlnm klasik ~Yl, kendi ana dilimi bildi!im kadar, batta daha da iyi bildigimi sOyleyebilirim." Ger~kten iddia ettigi gibi A~aYI kendi ana dilinden -dah8 iyi biliyor IOU? Kitllbmdan verecegimiz iki Ornek, bu iddwmlD abartdl oldugumi gosterecektir: . Birinci kitabui 34 nei.isayfasmda Hz. Peygamber'in, azl (dogumu Onlemeki~in,bo~lmadan Onceayrtlma) ile Hgilibir Sozi.inii aktanyor: Ebu Said'el Hudri anlauyor: -"Peygamberle birlikte Benii Mustabk Gazasl'na~tJcuk. Ve Arap tutsaklanndan tutsaklar "elde ettik. 0 slrada kadmlar i~tahlmlzl ~ekti. , Bek3rhk ~k g~ gelmi~ti bizeo gUnlerde.Ve azil yapmak istedik.lstiyorduk azil yapmaYl Ancak. "Peygamber aramlzdayken ona sormadan nasd azilyapaeagtz?" dedik ve gidip peygambere sorduk. Peygamber de azl yapmamakta sizin i~in bir sakmC3 yoktur. (Yapabilirsiniz de. Yapmayabilirsiniz de.) Ama bilin ki, ktyamet giinUnedegin meydana gelecek bir yavru, ne olursa olsun meydana gelir." (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu'I-Itk/13; Teerid, badis no: 1596; MUslim, e'sSahih, Kitabu'n-Nikllh/127, hadis no: 1438; Ebu Davud, Si.inen,Kitabu'n-Nikllh/49,hadis no: 2170.) Bu metinde g~en "yapmamakta sizin i~in bir sakmca yoktur" eUmlesi,"mi aleykiim ~l'l\teralii" duroBunun Tiirkr;eanlaml, "Yapmamakta sizin i~in bir satBtea yoktur" deg)l, tam tersine "Yapmamamz i~in bir gerek yoktur, yapabilirsiniz" demektir. Yanihadiste, yazann sOylcdi!inin tersisOylcnmektedir. Yapmamanlzda bir sakmca yok~ turde!il,yapmamzdabirsaktnca yoktur. Hau4m401umsuzedauoldu!U gibi, soru edatl da olabilir ki 0 zaman" Neden yapmayacalcsmtz?" anlaDUDlverir.

lIdnci kitabm 46 OCt sayfasmda, ~metJli

~yle~viJm~tir:

B~ gibi 1bn Hazm'm da, sllbiilerden, lapmakllmndan, ibadetlerinden sOzederken yazdiklan ~unlarda var: (fun Hazm, el FasI..., 1188) -----------~.~""JI'JJ.-ll'
1'~.:I,J"i, "" .c".t~

.;....., r>"

~.

.:I;,. r!!Y J l,;,J~. ,CA't~ ,,1'- s.,..ch '??"'! '.:o-W' ..:"It:- jI' ""';; ~ ~ J .IMt ,)y.IIJ ~ ~ o'J~ 1")-' .:.;.h 'II "..~J~ ~

.:1M .'A~
e.i.a ~

_~.jI'

~,J"i,

d ~~

p1 ~W~

.:ItJIi .;;' Uh
CA.t~ ~

JI....M..at~
\.

Jj

J-..
't~

< .... ~ ,., z"""


o'Jy,.A, AIJ
"-.

iowii ~

.;;o.U'

, ,J

J ,".

H:J~ ~'. ~

r,. \.

""''Y'

jI'

r.h,

..,stp .\1"1

.,

J ~

-Alll ~izili metnin Tlirk~si: "Ancak onlar (Sibiiler), 7 ytldJza ve 12 burca saygt gOstetmek gerekti~ini sOylerl~ vebunlann surederini (resimlerini, heykellerini) taptnaklann~ yaptp bulundururlar. Bunlann kadim (OncesizveSOlll'aSlZ) olduklarlOtda sOylerler. Bwilara kurbarihklarla ve darlylayaktnlaUlaya~abalarlar. Bir giindiiz 'Ie gece i~inde, MUsltlm~lann narnazlanna benzcr 5 vakit namazlan vardrr. RamazaIlaymdada QrU~' tutarlar. Namazlarmda, Ka'be'ye, el Beytii.'l-Haram'a dOnerler (klble- . leri Ka'be'dir). Mekke'ye ve Ka'be'ye sayg' gosterirler.Oliletini, lea01, domuz etini haram sayarlar. MUslUmanlaraharam saydan kurbanIan onlar da haram sayarlar. Hindistanblar da Buda'ya (ya da putlara) yddlzlar adma tasvir (resim, heykel) ve ~Ygl anlam~ndabpna benzer bir yol izlerler. Arap toplumundaki puUann kOkenini de bu ol~turur.(l/8~.) _. Burada sabiilerin, ytldtz tannlara "kur~anhklarla ve dan He yakla~maga~b"Uklanm ifade ediyor. Ara~a metindeki ( ,~lij )ke- . limesini, dan diye ~virmi~ ve sabiilerin, kurban yanmda dan He de Uinnlarayakl~D1 sOylemi~.

Bildi~irn kadanyla tarihte.hi~bir millet tann diye tapb~lna dan takdim. etmemi~tir. ~iinkn dan, tannya takdim edilecek bir de~erde gOrUlmez.~hnda metinde g~en (~Ji1 ) kelimesi, dan de~il, duman, buhur, tUtsUdemektir. Tannlara kurban kesenler, buhur yakarak giizel koku ve tUtsUile ibMetierini ma'budlanna takdim ederler. Dini tOrenlerde,mevlidlerde boom yakmale, tiitsii ile toplulu~a giizel koku yaymale,haIa yaptlagelmektedir. ~imdi bu kadar basit ~yi dahi bilemeyen bir insanm, ana dilinden daba iyi Ara~a bildi~ini iddia etmesi uygun mudur? Bu iddia sahibinin, di~er metinlere yapb~l ~virilerin ne derece ashna uygun oldu~unu okuyucu dii~ilnmelidir. Bu zat da tlllan Arsel gibi tercemeeserleri tarayarak kendince tslam aleyhinde kullanabilece~inoktalan s~mektedir. Aktaillan genellikle Diyanet ~evirilerindendir..Aldl~l p~alanp ~evirisi, ~~unluklakendisine ait de~ildir. Kendiyapb~l ~virilerde nasll hall yaptl~ml, yukanya a1dl~lmlziki OrnekgOstermektedir.
,

i~indekini(kabaran ~hvetini) SOndiirUr." "Bkz. Miislim,e's-Sahih, Kitabu'n-Nikahl9-10, hadis no: 1403;Ebu Davud, Sunen, Kitabu'nNikah/44, hadis no: 2151;Tirmizi, SUnen,Kitab'I-Rada'l9, hadis no: 1158.) Ve ~uyargtya varmaletadrr:

"- Muhammed, kartlannm dl~mda da bir kadma "~hvetle" balel. yordu. Ve ilgisini ~eken bir kadm gOrdU~Unde "~ehvetegeliyor"du. Bu kimi ayetlerle de dile getiriliyor. 6rneitin Ahzab Suresinin 52. ayetin~ de, kan a1masmaSIDlr getirilirken "(b~ka kadmlann) giiz~llikleriseni imrendirsebile ..." deniyor. Aym hadise yer veren Gazali de, "~ehvet"in Oneminive cinsel ili~kidebulunup rahatlamamn sa~ladlittyaran uzim uzun anlabyor; bu arada da, Muhammed'in ~hvetine ve gereksi- . nimini nastl ka~t1adl~ma geni~ yer veriyor. (Bkz. Gazali,thyau U1umiddin,Ara~a 2(27-29.) - Muhammed i~in "kadm", erke~i her zaman b~tan ~Ikaran bir "~hvetkabartan"dl. .

II- HZ. MUHAMMED't ~EHVETPERESTLtKLE SUC;LAMASI


J

Turan Dursun, "Muhammed'in Cinsel HaySh" ba~h~l albnc:taHz. Peygamberi bir ~ebvetperest gOsterme~e~l~tlitl gibi :37 nei sayfada da Cabir ibn Abdillab'tan nakl~ilen ~uhaberi vermektedir:
j

- Muhammed gOziinde"kadm", her zaman "~ytan" gOrUniimUndeydi. (Muhammed'in "kadm"l ~ytangOrmesine ve genet olarak "kadm"a balel~maili~kinornekleriylegeni~ bilgti~in, Prof. Dr. lIhan Arsel'in "~eriat ve Kadlil" adh, son derecedeiterli kitabma bkz.) - ~lkan bir b~kasonu~da ~u: Muhammed'e.gOre,birka<tIO,:cinsel ili~ki kurmale isteyen kocasma kar~l koyamaz, ~I koymamah-

mr."
KUr'an-lKerim, peygamberleri insan iistii varhldar saymaz. Vlllann yiireklerine hi~bir kOtii dU~iincenin gelmedi~ini, onlarda insani duygular OlmadlitlDl sOylemez.Tamtersine, onlann da birer irisan 01duitunu vurgular: "Bt1erun mislukum: sizin gibi bir insan." Hatta ,vahy d~mda kalan konularda onlann da hall yapabileceklerini, ancak bile bile hatllarmda lsrar etmeyeceklerini belirtir: "Bile bile hatAlarmda Isrtr etmezler." (AI-i Immn: 135)

Cabir tbn Abdullah anlShyor: - "Peygamber bir kadm gOrdU;hemen Zeyneb'~ gitti, kiZeyneb 0 Strada bir derisini ovup i~liyordu.PeYgamber hemen cinsel ihtiyacllil gOrdU. Sonra arkada~IanDlnyanlria~lkb, ve ~yle konu~tu: - Kadm, ~eytanbi~iminde~tkar ~IYa. Ve yine ~eytanb~iminde dOnUpgider. Bu nedenle saden herhangi biriniz bir kadm gOrdUmU, hemen kanslna gidip onunla yatsm. ~iinkil bu (cinsel i1i~ki),0 ki~inin

Hz. Muhammed, k.endisinin kalbinin de ~IJJu, yani kalbine baz1 hadli d~ler (vesveseler) geldilini, bU yi1zden gOnde yUz kere AlIah'tan af diledi~ini sOylemitir. tyilik, fazilet, kalbe ~birkOtUdilUncenin gelmemesi de~il, gelenbu d~lere uymarnak ve bunlan kovmakUr. Yazann yukanya aldlAunIZ riViyeU, bir telc ki~nin haberidir. Bu haber, en az iki-u~yUzytl alJzdan ataza dolqbktan sonra YUlya dO, kUlmiltOr. Aklarandan aktarana~ itiyOz )'II dolaan bir insan haberinin, ashna ne derece uysun oldulunu takdir etmek ~ deAildir. Bundan dolayt vAhid haberleri kesinlikdeAil, zan ifade eda'.Do~lugu kesin deAildir,muhtemeldir. Yani bu haber<folru da olabilir, yalan da olabilir. . Tutalun kirivAyetdolmdur, Hz. Muhammed.lcasltslZ olaraklcarISlDa~Ikan bir bdma bakml ve ~inde bir anu uyanmtfbr. Bunun ~aresi, hernen evine p,tip nefsini heW olan ei ileyaut.1rmak ve i~inde uyanan 0 duyguyu kalbindell savmakttr. Eler Hz. Muhammed, gOzUne ~almanbdllun anima d~Qp ODU izleseydi 0 zaman bu eylemi kmamrdl. KasllSIZ olarak blbine dotan bir istegi, heW bir yOnternle saVma8l, arkada$1arma da bOyle yapmalanm og(jtle~esi fenl bir CY .midir? bten kendisi, kasitSlZ baIctm,dogal oldu~unu, bundan gUnah yaztlmayacagml, amalsrarla,.dOne dOne balcmanm gilnAholdugunu sOylemitir: "Baklp bakJp" .rdloa takma, gMini dikip baklna, ilk bakl (gOze~almma) lehinedir (bundan OtiiIii sana gUnAb yoktur) aiRa ikind ba~1f lebbae dejildir (gfinAhtlr)." 0) ..Cinsel ilikinin, insaplan y8ttUrdl'~l,rahatlatU~l ise, bUtUnpsiko109 ve doktorlann b~ti~i bir g~. Dursun: "Giizellil~leri bOfu~a gitSe de, artlk bundan bOyle balks kJdln alamazsm." (AhzAb: 52) iye~n,Hz. Mubammed'in,
(1) Ebil Div6d, NiUh: 43~TIIIIrizt. ~ 28.

kendi kaoJarmdan baka kadmlara baklP ehvete geldigi sonueuna va,\ ..J;ly<>r. Oysa iyetin amacl, Peygamber'e, meveut hammlarmdan bab ... bir kadmla evlenmeyi yasaklamakllr. Nekadar gazel bulsa da aruk !;::~,~~kabir kadmla evlenemeyecektir. Bu Ayetten, Peygamber'in kadm'::;JatabakIP Chvete geldigi anlamll11~lkarmak, son derece sayglslZ ve 'insafS1ZC8 bir yargldrr. Peygamberle evlenmek isteyen pek ~ok kadm varth. Kadmlar Peygam1J.er'den OrtUnmezlerdi.C;UnkU 0, inananlarn1 ma'nevi babasl saYlhr. l~te ayette, ~unlarll1 i~indebegendigi, houna igii!en kadlnlar da olsa arttkbaka kadll1 almama81 buyurulmutur.

Birini be~enmek, gUzelligini takdir etmek, ille de ~hvete gelmek . man8s,tna gelmez.E~er ge~kten, yazann dedigi gibi peygamber kadmlara ~hvetle baksa've bakttk~a Chvete gelseydi, istecligiyle evlenirdi. Oysa Ayet, ona baka ka~bn almayl yasakbyor. Du eUmle, bir !.mrin kesinligini vurgulam3k i~in bOylesOylertmi$tir. Meseli "ne kadar yorulsan da bu yoluyUril" yahut "Olsen de sen bu okulu bitirecek.sin" eUmlelerinde kasl~, yolun mutlaka yurUnmesini, veya okulun bitirilmesini vurgulamaktlr. Yoksa mutlaka.yorulmak, veya Olmek gerekmez~ Yani her nepahasmaolursa olsUn bu iin yapdmasl gerek;ti~l vurgulanmak;tadlr. lteayeue de "GU~lIikleri ho~una gitse4e artIk baka kadmla evlenme" cUmlesinden, Peyg8rnber;inkadmlara~t111 ve onlann gUzeUiklerinin, peygafuberin hounagittigianlaml ~tkanlamaz.
/

Ger~kte Peygamber, hi~ kimsenin namusuna kemgOziebakffia~ . ml~ur. Nitekim Veda Haccll1da Amc8S1 AbbAs'll1ogiu Fadl'l da.devesine bindinni~ti. Fadl, sa~l, yUzUgUZel; beyaz tenli, yalolkh'bir ~mdl. Allah'm ResUlU (s.a.v.) hayvam mahmuilaylp hareket ettigi zaman yanmdan kadmlar ge~iyordu. Faill bu kadll1tara bakmaga ba~ladl. Allah'in ResUiU (s.a.v.) elini Fadl'm yUZUnekoydu (bakmasll1aengel oldu). Fadl bu kez b~ml ohnr wafa cevirip yine t>aku.(l)

.:'~.i,~.(

.',,,,'., - Ben kimseyisana tercihedemem, sen benim babamve amcam' ,/;,:(','!uerindesin, der. . .
'i"ir" . ,

Turan Ourgun, 38'nci sayfada, Hz. Muhammed'in, Zeyneb'le evlenmesi olayml ~a, Peygamber'in 8hsiyeti hakkmda ku~ku uyandlracak bir bi~imde sunuyorve diizme rivayetIere dayanarak oyUce insa~ oa dil uzattyor. ~imdi biz bu meseleyi aynntt i1einceleyelim: lslamdan ()nce evlad edinme,Meti vardl ki buna tebennidenir. Yabancl bir ~ocugu evlathk a1makisteyen adam, halkm l)niinde, 0 ~ocugu evUitedindigini sQyler,arttk 0 ~ocukonun l)z oglu saytlrrw. Onunadlyla ~aglnhr,baba ile oguIarasltldaki hukUki i~lemler onlar ~m?a da g~erliolurdu.'Birbirlerine vans olurIar, babaile ogu! arasmdaki nikah,yasaklart, bunlar araslOdada kurulurdu. Evtathk,evlad edeninlauDl, klzkarde~ini,halasml, teyzesini a1amaz;evlacl~nen de evIathgmmdul veya bo~ml~., ~iyleevlenemezdi.
\

~~~~::f Bununiizerine
,. ::i'~iirtir:

Hz. Muham~ed, onu Hicr'e (Ka'be'~

l)ntine)

- Eyoorada, buIunanlar, tamk olun, Zeyd benim oglumdur. 0 bana , varis olur, ben ona varisOlurum, diyerek onu evlilthk iIan eder. Zeyd'in babasl, ~uru,mdanmemnun olup, gl>niil(8hathglyla geri dOner.0 giinden sonra Zeyd"Muhamme<l'irioglu" diye ~agmbr.O SI'rada heniiz Hz. MUhamm~d,peygamberliklegfirevlendirilmemitir. t~te Ahzib, suresinin,'be~inci iyeti, bundan. bOylee~lathklann, kendi ~z babaIarmm awy1a~agmlmasmt emrediyor. Hz. Onier:i~ og~ Iu 'AtjduUah: "'Onlarl babalartflm.adma ballaya,.akt;allrm ayett ininceyedek biz,Zeyd ibn H.ris'e'yi,Zeyd il>nl\1harnmed (Ml,fha,mmed'in o~lu Zeyd)diye ~aglfll'dlk"demi~tir.(l) Evlatltk gelenegLkaldmhnca bundan dq~an hUk~i sollu~larda . kalkmlttr.Artlkevl~thgm kartSly.1a veyaonunt,kendil\ini ev~t ed~rin klzlanyla, teyze ve halalanylaevlenmeyasa~~,dakalkmltlr ..Anc~ kald1fllan~ey. bu miras ve evlenme.hlikiimleridir. Evlathg.nger~ evlat hiikiimlerine tabi olmayacagd:mdirilmitir; Atna birkiinin bu" ~ugu seviponaevladl gibi muamele etmesiyasaklanma.nltlr.Fakat bu sevgisi, onunla kendisi arasmda rn~l olmak, evlegme yasa~gibi ~eylerdogmasmanedenolmaz. Nitekimevlathk hiikiimleri kaldml'ma.kla Hz'. Muharmried (s.a~v.)in,Zeyd'ibn Hanse'yesevgisiyine, SiinnU$tUr" Kendisirie: "AI-' lah'mElt;isinin sevgilisi!"- denilirdi. Allah'm EI~isi. onubir~ok seriyyeyekumandan yapml, Mu'til'ya g()ri(1erdigiorduyabirincikumandan otarak Zeyd'i, ilcinci kumandan olarak Ca'fer ibn Ebi Talib'i, il~uncUkumandan olarak 'Abdullah ibn Ravaha'yl s~mitir. Her, ii~ii de bu sav8ta~hid olmulardlr. Zeyd Mu'ta'da ehid dU~iince,

KelbKabilesindenolan Zeyd tbn Haris'e tbnSudbit elKelbi'nin ariitesi,Tay'kabilesirtden Su'da'drr. Bir gun Su.'da,erginli~e ennemi~ olt1u Zeyd'ialarakakrabasml ziyaretegiderken Kaynibn Cisrogt.inarln~n birsiivari grupun saldlflsma ugrar.~ocugu ttitsak eden saldtrganlar,'Ukiz ~ar~l$mag()tiiriip satarIar, H~kim'ibnHizam, onu halasl Huveylidktzl flatice i~indOrtyiiz di~hem'esattn ahr.Hatice de evlendigi zaman bu kOlesini,kocasl Mu- , hammed(s.a. v.)'e hediye eder.
I, . _ '. \

~ocugununk~inhp k()le olarak SatIldlglnt()~renen Haris'e,,~- ' dei Ka 'b ile birlikt~ fidye katlltgmda ~ocugunu kU~Utrma)(;j'~in Mekke'ye gelir ve Hz. Muhammed(s.a.v.)'den, ~ugu kendilerine vennesini rica edrler. Hz. Muhammed;Zeyd'i ~aglm~gelel)lerinkirnlet oldugunu sorar. Zeyd, birinin babasl, birinin de amcasl oldugunu sl)yler.Hz. Muhanlmed: - Dilersenbeni s~er, benim yammda kabrslIl, dilersen onlarlaberaber gidersin,der. Zeyd:, "'

Pey~ber (s.a.v.) ona olan sevgisini. fefbtini ODlm olIo OsAmeibn Zeyd'e vermi~tir. 0 kadar ki Mu'ta'daki U)'lplann OCUnU almak i~in dUzenledigi. Ebubekir ve Omer gibi yqh sahlbilerin de ~inde bulunduguordununba~1Ra henUz yirmi ya~lannda bir gen~ olan (]smne'yi ,komutan yapm~l1r.Ge~ Osime'nin ilk muMcirlerin de leaulacag. bir orduya komutan yapdmum. hayretle ~l1ayanlar olmu~, aruk basta olan Peygamber (s.a.v.). ashAbmahitAbederek: "- Osime ordusuDu gonderiniz. Andolsun eger onun kumandanhg. hakkmda sOyleniyorsamz.daha Oncebabasmm kumandanhg. hakkmd3 da sOYlenm~niz. Babasi nasil kumandanhga llyik idiyse 0 daOyle kwnandanbga lAyiktir.0, insanlar ~mda benim en ~k sevdigim.kimselerdendir"'dem~tir.(l) 'Bellzurrnin rivayetine ~ Hz. Orner. 'AtA DiVADI (tahSisatdef. teri) kurunca Oslme'yedOrt hin dirhem. kendi oglu AbdullAh'aU~bin dirhem maq baglami~l1r.OIluAbdullAh: - BenOsfutl.l e'nin gOnnediklerini.gOrdQrn < ..0sime benim kadar savqlara leaUI~) diyerek itiraz edince Hz. Orner ~yle demi: . - Evet ona senden fazla verdim. Qlnkil Allah'm EI~isionu senden ~ok severdi..Babuml da seninbabanejan~ok severdi.(2) Hz. PeygamlSer (s.a.v.). Pey!amberlikten Once evllt edindigi Zeydibn HarlSe'yi, kendi halasmm klzi olan Cahklzi Zeyneb ile .evlendirmiti. Zeyd, vaktiyle kOle iten Hz. Muhammed ~1Ddan hld edilmi ve onun evlltll!l olmu~tu. Peygamber Zeyneb'iZeyd'e almak istedigi zaman Zeyneb'in ne kendisi, ne de annesi ve kardei buna razl olmamllardl. Toplumda smdlqmalan kaldmnak ve insan1arI~it yapmak isteyen Peygambet(s.a;v.)in ISran ilzerine bu evlenmeye boyqn e!mi~l~rdi. Fakat sect miza~h olan Zeyneb. kendisini kocasmdan efli gOrUy~rve sOzleriyleonu incitiyordu.Kocaslyla bir,
(1)"1bn Sa'd, GazevilU'r-RasIU ve Seriyib, s. 189-19.2, Beyrut 1401,1981. (2) Be1izGai, 435, Beyrut.-1398/l9TI.

yd veya biraz daha fazla bember ya8ddar ama g~inemiyorlan:h. Kansmm ovUnmesinden.kina sOzlerindenrahatslZ olan Zeyd, onon davranlJlarlndan Hz. Peygamber'e yakImyordu. G~imsizlik gittik~e bUyUm~. ~ekilmez bir durum almlu. 33/37.1yetin sOzgeliminden, zeyd'in Peygamber'e. karlSiDlbo~amak istedigini sOyledigi. anlqJ.1mak:tadlf.Ge~ekten de buzursuzluktan k~ulmak i~in bu iki gencin bUbirinden 'aynlmasmdan bapea ~ olmadI!ml Peygamber ~ :itU~U nUyor. fakat birden bire iilenin yoolmamasl'i~in de Zeyd'e:' "Karml yamnda tut, Allah'tan kork" diyordu. Kendi emriyle Zeyd He evlenmekle mutsuzluki~ine giren Zeyneb'in ve iilesinin daha peri8nolmamasl i~inde Zeyd'den aynldIktan sonta onunla evlenmeyi ~inden geIfiriyordu. BOylece toplumda eskiden beri sUregelen, bir~k zorluga sebebolan evmtllgm kansiyle evlenme yasagl da ortadan kaIleaCaktl. Peygamber bOyled~UnUyor4u ama kendi evlAtllgmmkanSlyle evlenmeslni, toplumun birden bire hazm edemeyecegini de dUilndUgU i~in bu fikrini aYI~avuramlyordu. Onun i~inkansml bo8lOakistedi~ini SOyleyenZeyd'e: "Kaflm yamlJda IUI, Allah'lan /cork!" demiti. l~te Ahzlb 37 Dei lyettePeygamber~in bOyledUUndil~i1'; fakat insanlardan ~kindigi i~in bu duuncesini ~Ik~ sOyley~igi anlauhr. Ama bu olay, Allah~mtakdiri ile ve O'riun hikmeti ~yannca meydana gelmitir. Zeyneb Zeyd'den aynhp iddetini tamamladlktan sonfa Allah'm ~eref1i El~isi; Allah'm vahyine dayanarak: onunla evlenmitir; 18 ki ken<Iisi bu davtanllyle mU'minlereOrnek'olsun ve bundan bOylegerektigin4e mii'm1nler,evlAthklarmm bo8nllllkanlariyle evlenmekte bir giiyliik ~kmesinler. Olayl Allah'm bu hilc:metine dayandtran lyetin sonunda Allah'm emrinin mudaka yapl1maslgerektigi vurgulanmaktadrr. Hz. Peygamber'iit, Zeyneb iJ.e.evlenmesikonusunda abartrnah ri;. .. vayetler varda ki bunlar. milsteklerin, olayl el~tiriJ:tekonu~uyapmalanna fU'S8l vennip. Rivayete gore Hz. Pey!amber, ~in evine gitmi4. Zeyd mJe ~. l~rt-gu..PeYJamber (~.a::~.), kendisine kotu hazIrIamakt&olan ,Zeyneb'i gOrM8l.B~a yazmasl, iistilnde gecelik buIU1l8ftZe)'oeb'in gUzelli!v~ok bo~na gittigi iyin:
/

"Subhanellahi mukallibe'I-Icu1Ub: Kalbleri ,eviren Allah'ln am yace. dir!"demi~ ve dOOmil~.(l)B~ka rivayete~kapldaaslh bulunan ktl perdeyi rilzgar kaldmnca PeYAambet.~de ~pIak vaziyette bulboan Zeyneb'i g~rmU~.onun cazibesi g~QnU etkilemi~. Zeyneb,de kendisioin. Pey~amber'i~ OOuna .gitmi~olduAununfarkma vann1.(2) Zeyd d~nUnceZeyneb, Peylathber'ineve geldi~ini vebOyle ~yleyerek d~ndU~iintlanlatrm~.Zeyneb'in sevgisinin. Pey~amber'in gOn~ IUnedU~tUgUnuanlayanZeyd,Zt)'lleb'(1ensoAumu. CUnkUZeyneb Pey~amber'e sevdmlince ~lUlsoiuk g~terilmi~. Zeyd Pey~amber'e gelmi~: -Ey Allah'm.EI~esi.mUsaadeedersen Zeyneb'i. bo~yaYlm..Cnnku kendisi kibirli. w,li de IsargaqdU'! d~mi. ' . Pt}y~amber(s.a.v.). i~inden bunu istedigi haIdeZeyd'e: - Einittit.AlIah'tan korlc:t demif. . Sonra Zeyd, karasanl bo~rl1l~. Zeynebiddetinitamamlayinca:

"\;!"I/isdYOr. fakat Zeyd,evlAthgJ oldugu i~in bunu~aklamaktan ~ekiniyor;';/,',;.;du.Yoksa kendisi, Zeyd'in. kartsml boamasIDIistemiyordu.Maksadl~ ~Y'..izeyneb'e duydugu ~k (alan de~il,bem Zeyneb Ailesininonurunuta.''~~i.mir etmek,.hem de evlAthkkansl ile evlenmeme gelen~~ini kaldmna {i.:~i;;,konusunu uygulamada insanlara ~n ayakolmak idi. Fakat hen~ Zeyd . il . . ? :'.~adan ona, kanSI ileevlenmek istedi~ini s~yleyemezdi. 0 bo~a.. 'dJ#ltakdirde bOyleyapmayl dUUnUyordu. Nitekim "Zeydondan ihti-.

";~(lCl'" giderdikten, aruk o"a ihtiyacl kalmadlktansonra onu sana ').ailcQhladik" ayeti, Zeyd'in artlk Zeyneb'den dQydu~unu, blktl~lD1 1,g()sterir.
'.' Rivayeue ~ylendi~~~kilde Pey~amber'in Zeyneb'i evde yalmz l.g~rUnce bemel,lona ~Ik oluvermesi, ihtimalden uzaktlr. CUnkUOnce 'SUyledi~imiz gibi Zeyneb, kendisinin halasl olan 'Abdulmuttalib kiZl i,'(Jmeyme'nin klZl idi. Gocuklu~undan beri onu g~riiyor. tamyordu: Is<teseydi onu uallyla evlendirecegine kendisi ahrdl. Oysakendi isteir.giyle onu u~a~IDaaIml~ve mehrini de kendisi vermiftir. K1Z~lmda ) ona.istek g~stermeyen Pey!amber'in, evlendikten sonra bemen birgt>. rU~teona alk olmasl, milkul de~ildir. zawnZeyd ile Peygamber (s.a.v.) arasmda slkl ili~ki ve sevgi vardl. lkisi de,birbirlerine slk sak. .gidip gelirlerdi. Pey~amber Zeyneb'i ber zamang~riiyordu. Peypmber'in i~inde tuttugu ey, Zeyneb'e olan sevgisi de~il,boanaca~lmbildi~i Zeyd'in kanSIDIalmak suretiyle,evlAthkkansl He evlenmeme gelene~ni kald'rrmakve birde kendisinin hatmi~in dengi olmayan biriyle'evlenmeye razl olmuolan Zeyneb veAilesininitibari- , m yiikseltmek, bo~ndd<tan sOnraonun telef olmasIDI~nl~mek idi. Bu olayda PeYAamber (selam ona), iki baul geleneli Ylkml~ttr: Bunlardan biri toplumdaki fakirlerin, soylulara denk olamayaca" ~l, onlarla evlenemeyece~i ~klindeki dU~Unceoir. EvyelAkendi halasl klzlm, azadh kOlesiolan 1Ja~1 Heevlendirerek toplumdaki slmfl3mayl kaldtrml~, bUtOnmUslUmanlannbirbirlerine e~itolduguilu gOStermek istemi~tir.

':Allah'tn nimet ver,di~i;se"inde nimet yeriJigin kimseye: 'Einiyanlnd(ltut~Allah'tan kork' diyordun:.." Ayeti inerek Allah tarafmdan
Zeyneb'in, PeyAamber(s.a.,v.)enik8hlandtgl bildirilmi~ ve Pey~amber . (s.a v.).bUylik bir ciu~uny~me~ verert*Zeyneb'le evlenrni~tir.(3). . \'ainlZAbmed ibn Hanbel tarafandanmiisned olarakkayd~lijli olanve,ravileri ar~lIldaBuhari'nin ttMunk~ru'l . hadis",:{rivAyeti kabiiledilmez), E.bu HAtim'in."do~ru, fakat. ~okhatiy. apan" *digi Mu~mmel.ib tsmailel.' Adevibulunan( 4) bu rivayete yaJanlann ka" bldl~1beUidir. Hz. Peygamber. Zeyd ile Zeyneb'in.g~inemey~~lerini anlaml~tl. Zeyneb~Zeyd'den aynldaktan.sonra onlJnla,k~ndisi evlenmek suretiyle Zeyneb'in ve ailesinin kmlml~ oIanQn1Jl'U~uonarmak
. ., \ _ I

(1); (2) (3) (4)

tbnuTArabi, Ahkamul-Kur'in:'3/1529; Kurtubi: 14/190. Ciini'u)-beyin: 22/13; Kurtubi, el-Cimi': 14/190. Ahkimul-KlIr'in: 3/1529; Kurtum, el-Cimi': 14/190. el-Fethu',-Rabbini: 18/240.

tkincisi de evllthgm bopnrm veya dol kalm~ kanslyle evlenm~egelenegidir. Bugelenegi de bizzat kendi Ailesi i~inde uygulayarak qldll111ltu. Zaten 0, Onemli hUkilmleri OnCekendililesi fertlerine Uygulardl. Nitekim faiz haram.kdmmca Once kendi amcasl 'AbbAs'm faiz alacaklanm IAgv ederek Allah'm emrini UygUlamlllr. Vine lean giitme yasagml da, Once amcasl HAris'in kart davasmda uygulamlllr. t~te olaym i~yiizii budur. Hz.

~lktan ve Zeyneb'in ~ iddeti dolduktan soma Allah'm El~isi, U&gl zeyd'e, bo~llt kanSI ile evlenmek istedigini sOylemi ve onunla evlenmitir. Allah da indirdigi bu ayetlerle bu olaYl bildirm~tir:

"Ey Muhammed, hani.bir zaman Allah'm nimet verdigi ve sellin de iyilik ettigin kimseye: 'Kartm yamnda tut, ondan ayrtlmak humsunda Allah'tan /cork'diyordun: Zeyd onu bolad,g, takdirt1eonunla evle1lmeyii,inde gizliyordun. Oysa Allah, onu ~,ga,tkaracakt,:~ tte Peygamber'in i~inde 'tllldllt, Zeyd Zeyneb'i ~ onunla kendisiDin evlenmesi dl1~l1r1ceS~dir, baka bir ey degildir".( 1)

Ai~

Oyie demitir: "EgerAllah'm El,isi (s.a.v.),vahiyden

herhangi bir ley gizleyecek ols~d,: 'Allah~mnimet verdigi; senin de kendisine nimet verdigin kimseye: (Eini yamndatut, Allah'tan kork) diyordun, lalcat Allah-m a"ga vuracagt ~i i,inde gizliyordun, insanlardan ,ekiniyordun; oysa astl ,ekimnenelay,k olan Allah idi' ayetini gizlerdi.Allah'm El,isi (s.a.v.) Zeyneb ile evlen.ince: 'OglununkarlS' Ue evlendi' dediler. YueeAllah da: 'Muhammed, sizin erkeklerinizden birinin babas,degil,fakat Allah'in el,isi ve peygamber~ lerin .hlitemidir' ayetini indirdi. Zeyd henaz ,()cuk iken Peygamber onu evllid edinmilti. BuyUdakten sOnra da ona: 'Muhammed'in oglu' diyorlardt: 'Onlart babalartntn adtna baglajarak,agutn. All(fh katlnda bu dt:Jha adaletlidir. Eger babalartm bilmiyorsanu, onlar sizin din kardelleriniz ve mevllilar,mzdu ..."ayeti indi,".(1) , Ibnu'l- 'Arabi, Klidlden naklen Hz. 'Aile. 'nin bu rivayetinden
ba~ka hi~bir rivayetin mu'tebet: olmadlgml, Peygamber'in, Zeyneb'i gOriip de sevgisinin kalbine diiliigii sOziilliin asdSlZ oidugunu sOyler. Qiinkii zaten Zeyneb kendisinin yanmda idi, her zaman 0IlU gOriiyordu, Heniiz 0 zaman Ortlinme de emredilmemi~~, Omru boyunca gOrdiigii bir ktzm sevgisi i~ine dii~mUyor da kocaya vardlktan dIra bir gOziine ili~mekle mi ona alk oluyor? 0 yUce ,kalbbundan ml1nez. zehtir. Dogrusu ~udur:

Hz. Hilseyill 'in oglu 'Ali Zeyne'l-'libidin de, Peygamber'in kalbinde gizledigi ~yin, Zeyneb!e akl degn, Zeyd boac:bglzaman onun, kendi ~lerinden olaca~hakkmdaki dl1Uncesi oldugunu sOylemitir, .Ql1nkl1Allah bunu kendisine bildirmiti ..Eger Pe}1amber Zeyneb'e ~kmr veya Zeyd'in onu bo~masml i~inde gizleseydi Allah bunu af;lga ~lkanrd1. Ql1nkii ayette, Peygantberin i~inde gizlediAi eyi ~lga ~lkaraca~ml bildirmitir. A~l~a ~Jkardlg.,"Onu sana nila2hladtk".SOzl1yle bildirdigi iizre Zeyneb 'iil, Peygamberle evlenmesidir.(2) ~unu da unutmamak gerekir ki Hz. Mubammed,Joplumda yaygm .ohm kOtii bir gelenegi kaldmrken 0 kOnudakiyasayl, .Once kendi ailesine uygulardl. Mesell ilk yasakladl~l kao dlvisl,~cazMesi Haris oglu Rebia'nm kan <iayasldrr. tlk yasakladllt ribi (ttfe) de amcasl Abbis'm tefesidir. Vedl haccmda yapult konu~mada ~unlan sOylemitir: .

an

/cork, karm, yantnda tut" demi. Zeyd bo~ta

Zeyd kansmdan aynlmak isteyince Peygamber ona: "Allah'tan lsrar edipkansml

"

"Bu tty'fUzda, bu ilinizde bu gUnilnUznastl dokUllulmazisekanlarm,z ve mallartntz da oyle dokUiulimaztbr. Iyi bilin ki cahiliyye lidetlerinin hepsini ayaklartmm altlna ald,m. Cdhiliyye devrinin kan gUtmelerl ayaklaft1ntn altmdadu. 11k ayagmull altlna ald,gtmkan davas" kendi kan davtmuz olan Haris oglu Rebia'nm oglunun kan dQvIisldu. Sat emmek i,in Sa'd ogullarmtn yauta verilen bu ~ocugu,
(1) Ahkimul-Kur'in: 3/1531-1532. (2) Tabresi. Meane'ul-beyin: 8/2fJJ.

Hazeyl kahllesi oldilrmi4ta. Onun klJnulIkaldmyorum. Cahiliyye tefeCi/ili deayaklanmm altmdad". Ayaklarlmmaltma aldlglm ilkfaiz, Abdulmuttalib oglu (amcam) Abbas'". faizidir. Onun flJiz alacakl(U'lnm tamamml kald"d,m, ayaklarlmm aluna aldtm. . Kadmlar hakkmda Allah'tan korkun, ~~kU siz onlart Allah'm bir emaneti olarak aldmlz, Allah'in sam uyarmca on/arm "zlonlll keJidinize helal ktldmtz. Sizin de onlarm azerinde haklartlllz vard". Sizin hollanmadtgmlz bir kimseyi i~eriye altp sizin dOlekle. riniz azerinde oturtmamalart, sizin onlar iJzerindeki haklartlllzdandtr. Eger bOyle birley yaparlarsafazla htrpalamamak laruyla onlart dOvebi~ lirsiniz. Onlarm yiyecek ve giyeceklerinisaglamak size daler." (MUslim, Hac: 19,hadis: 147).
1

Anlabldl~ma gOre, e~er kii, "iffet" erdemini elden btrakmak istemiyotsa, "Sehvetgiieii"ne tutkun olmamahdtr. (Bkz. Saduddin'Teftlzani, relvih, istanbul, i310, 2/511.) "tffet" ,OZellikleeinsel konuda "diiriist10k"diye TUrk~'ye ~vrilebilir.
,

Kimi de "Sehvet"i "kOpeksi olan ve olmayan" diye ayutr. "Koehvet(e'-Chvetu'l-kelbiyye)" Chvetin hem ~k 8m~lmasl, . hem de sUrmesidir. (Bkz. Muhammed Ali Tehan,evi, ke~afu IStlIahall'I-Fiinun, In88.) Buna gOre, atn Chveti olan kimsede, "kO. PeJcsi (kOpeklere Ozgii) Chvet" var dem~ktir. (Bkz. AyOl yer.) Bohari'nin de yer verdi~i birhadise gOre, "Muhammed, gUnUn~lirll saatinde, 9 ya da .11 olan lcanlanDl. cinsel birle.im i~in dol8trve hepsiyle de birleimde bulunut"du. Buna nasil gU~ yetirebiliyordu?" samsona da u kardtk verilmitir: . - "... Ona 30 erkek gUcii (30 erke~nki kadar cllvet)~erilmiti."

IV- HZ. MUHAMMED'tN.~EHV.Ert


Bu arada Hz . ,Muhammed'in ehveti hakkmdakiabartdl rivlyetlere temas etmekte de yararvai'dtr~~UnkU yazanmlz, kitabmm 254 neii sayfasmda unlan sfiylUyor: Tiirk~e SOzHik'te "cll,vet(kOsnii)" i~in Oyledenir: - "Erkek ve diinin l>irbirine kar1 duyduklan istek", "istek" ama "eOkunca bir iSlek." / ~erif Ciircani'nin Unlii "e't-Ta'rifat"mda "Nefsin, kendisiDe yatkm oIanl. isterken gOsterdi~i harekettir." diye taOlm'amr. (Bkz. "~ehvet" maddesi.) Buradaki "nefs", "Oz varhk"lIr, ya da kiinin "do~al e~ilimi"dir. '. Miisliiman ahlak~tlann sOzlerinde tIel kuvvetu'-ehevaniyye" (Chvetgiieu., ehvete ilikin gii~.) diyebir deyim vardlr. Eski Yunan dliUnee diinyasmdaki "erdem, (fazilet)" konusundall aktanlma bilgilerle "dOrt ana erdem (adalet ..hikmet-iffet-ccaat)"anlaltltrken g~r.

Bu hadis, Diyan<?t tleri Baicanh~1 yaylOlan arasinda.yer alan i "Sahih-i Buhari Muhtasan. Tecnd-i '. adbU.:t.apta 192 ( i 5arih tercemesi . . . , hadis otarak yer altr.
1\1 ,

HerCyi "mucize" gibi gOsterilmeye ~h~tlan Muhammed'in e~ vet"i ve "erkeklik gUcii"de Oyle sunulmutur inamrlarm8. Kimifuktis kaynaklannda <la, Muhammed'de"40 erkeginkikadar'$Chvef buhmdu~u belirtilir.

GOriildii~Ugibi yazar, kOpeksi ehvet deyiminikullandtktan sonra gayet maksath olarak Hz. Muhammed'in, gUnUnbelirlisaatJerinde9, ya da 11 olan kanlanm, cinsel birleme i~in dol~lIgl rivayetine yer ' veriyor ve ona 30, balta 40 erkek gUcii verilqigiyolundaki rivayeti yazlyor. Ge~i bu tUr riviyetlerBuMri ve Miislim gibi mu'teber hadis kolleksiyonlannda yer almllIr. Bu rivayetlere baklhrsa, Hz. Muham-

med'in ~vetine dU~iln bir insan oldugu izlenimi dogabilir. Ge~kte bu tiir haberlerin. rivliyet edenlerin agtzlannda abartlldIgt ~tktJr. ~imdi bunlan aktl silzgecinden g~irelim: Buhiiri. NikAh:4 ve 24'de Enes'in: "Allah'm PeyAamberi,bii' gecede kart.lanm dola~bgml, 0 zaman dokuz leanSloldugunu sOylediAi" ridyet edilmektedir. . . Miislim'deki rivliyenen de Enes'in, bu sOzii,~inin bir leanSlile yatttktan sonra yIlcarunagagerek olmadan ba~ka bie kanSl ile de yatabileceAini belirbnek i~in sOylediAianl~dmakta<br: "Peygamber, kadmlarml, tek yIkantrla ile dola~lrdI (birl~ek istedikleriyle birle~tikten sonra ytkanrrdl)." (MUslim,Hay<i:6, hadis: 28) tbn Hacer. Peygamber'in, aym gecede ootiln kadInlanm dO~bAl hakkmdaki rivliyeti kaydettikten sonra Hz. Ai~e'nin: "Peygamber ikindi namazmdan sonra kadInlarmm yanma girer, bunl8rdan birine yak~rrdl." dedigini kaydetmektedir. (9/316) t~te doAruolan da budur. PeyAamberin,aym gecede bUtUn kadmlanyle birle~tigl hakkmd~irivliyetin mvileri arasmda yalancdlkla su~lanan kimseler de vardlr. Kaldl ki rivliyetler de ~li~kilidir. Kimi Peygamberin aym gecede dola~bAlmsOylUyor,kimi sabah namazmdan sonra. kimi de gUndilzUn ikindiden sonra dol~tlgml sOylUyor. Peygamber'in kadmlanm dola~masl, yazann takdim ettiAi veya bazl hayalcilerin sandlgl gibi~ehvet iyin veya cinsel birl~me iyin degilt onlann hatlrlarml sormak i~indi. t~te size Buhan ~iirihi tbn Hacer'in a~lklarnasl:
";~.41lI J,.,S". ~.,-.."t ';'4;J.1J.." -\>. ~ . ..... ' ... ~.. "hil.,A~.-''W~~-\I~~';~~'''''~'J-

Allah'm EI~isi(s.a.v.), sabah namazml klldtktan sonra giin~ doguncaya dek mescidinde oturur. halk da ~vresini alrr, sohpetini dinlerdi. Sonratek tek hanlmlanmn yanma gider, her birine selam vcrip dull ederdi. Sonra nObetkimin ise onun yanmda kahrdl. Bu riviiyeti. tbn Mirdeveyh ~lkarm~tlr. Peygamber'in. ikindiden sonra kadmlanm do~bgl hakkmdaki Ai~ rivliyetiyle bunu bag~tlrmak mUmkiindUr. ,~Oyleki: "Peygamber, sabahleyin yalmz selam vermek ve duli etmek i~in onlann yamna gider. ikindiden sonra da oturmak, Ulfetve sohpet i~in giderdi. Ancak saglam olan, Ai~ rivliyetidir. Yani ikindiden sonra hammlanmn yanma gitmesidir. Bu rivliyette "Onlardan birine yakltJlrd," sOziiniinanlaml, (onlarla cinsel birle~me yapardl) demek degil, birle~mesiz, sadece onu operdi, severdi. demektir .. " (Fethu'l-Ban,: 9(379) GorUldiigii UzerePeygamberin, zevcelerini dola~masl, cinsel istekle degil, hatJrlarml sormak, onlan koruyup kollamak i~indi.Onlara giivence vermek, teselli etmek iyindi. Hayalciler bunu, Peygamberin onlarla birle~mek iyin dOla~tlglbi~iml.ndeanlaml~lardtr ama ge~kte rivayetin ash Myle degildir. DU~Unelim bir kere: . . tkindi ile ak~m namaZl arasmda iki buyuk saatlik biCzaman VardIr. Namazlan PeygamberklidlrmaktadIr. ~ayet ikindiden sonra tek tek gidip dokuz hammmdan her biriyle birle~ti ise. ak~am namazma nasd geldi? Her birle~me,herhalde 20 dakika veya yanm saat alrr. Dokuz yanmsaat, dort buyuk saat etmez mi? Be~r dakika da odadan odaya gitmesine aylrahm, 45 dakika:. Yani be~ bu~uk saat eder. Demek ki Peygamberin i~i giicUyok, gUndebe~bu~uksaatini bu i~ aylOyor oyle mi? Peki ak~m ve yatsl namazlanm kim klldlrdl? Boyle ~yi akll ve mantlk ahr ml? Demek ki bu rivliyetler, hayalcilerin agzmda abartdml~,yanh~ yorumlanml~, ~hvet giicUnUnfazilet oldugu santlml~tlr. Halbuki bUyiik Islam iilimleri arasmda ~ehvetinden dolayl bir

~ f4iIJtI'H.,;
~~~

~JHJf
.
, _ ... .:.......c _......

~""~~'~f6'

t!AtA! ~. ",,~I4r;' ..it. ~ i~f.Io.l rl~.".~I.lo1').r ."..lJ "'''''''' boo& t AlJt 4 "-' ~l~'.-,j{ ."W;~-t~ .a\I u.. .;iit.J.A"'i1.~r.Wt'~'U') ~''''''J"f j.!.I\o"'4.'I'
~J~AA~
_.

.,./A
""~

'-t.."'"

.1\..1 )

..

,.tJ~",.
.._ ...
~,,~._l,._.

tSJ""

~,jf&~

28

kimseye fazilet bi~eni gOnnedim~ Haua FahH Razi, Tefsirinin bir yerinde e~er ~ehvette fazilet olsaydt, en faziletli varhk eclc olurdu. ~ilnkiionunkidigerlerininkinden uzundur, diyor. Ve ~ehvetine dii~Uninsanlann halk nezdinde Oviilmeyip, alay konusu oldugunu belirtiyoi'.

Harsa da, soyluve etkili kiilerden Omer'in klzl idi. Rivayetlerden, ".pek gnzel olmadlgl. anla~l1maktadlT. Peygamber'in onunla, babaslyla ;:daha yakm olmak i~in evlendigi ortadadlT. , ..
".

Ha~, siirekli ruhaniyyetalemiyle temasta olan, ne zaman gelece~i ~lli olmayan vahy melegiylekar~rl~ma~a her 74IIlan hazIT bulunan Peygamber (s.a.v.), ~hvetperest bir insan degildi. Oyle olsaydl, \ gen~liginin dorugunda, 25 ya~mda oldugu zaman kendisinden 15 y~ biiyiik bir hammla (Hatice He) evlenmezdi. Kendisi, bu hanUlll vefat
edinceye dek baka bir hanllnla evlenme~ill~. Oysa 0 zaman Arap loplumunda ve biitUn diinyada~k evlilik egemendi. lste~ydi gen~lik ~agl'ndabaka kadmlarla ifa evlenirdi. Ancak Hatice'nin vefatmdan sonra yine y~h olan Sevde He evlenmitir. n~k kit olarak evlendi~;i Hz~ Aie ile fi'len evlilik kurmasl, Medine'ye hicretinden sonra olmutur ki 0 zaman Peygamber, 53 yalRda idi. Hz. Aie de san~ldlg~ gjbi evlenemeyecek ~gda degildi. ~iinkii rivliyetlere gOre Aie, Peygam~ ber'le evlenmeden Once CUheyr He nianh idi. Sonra babasl niam' bozmutUr. Demekki onu ilk isteyen Peygamber degildi. Zaten ev1enme ~ag.nagelmi, hattlini$8nlanm,u',Demek ki AiC, 0 zaman toplumUDkabul ettigi evlenmeyamda idi., En gU~lii ~gmda tekkadmla yetinip ihtiyarhk ~agma basuktan sonra ~ok kadmla evlenmesini, onun ehvetine baglamak insafSlzhk olur. Bunun ~ka nedenlerivardlr. Tcmel neden, lslamm stir'atle yayrlmasl i~in destek bulmakur. Hz. Muhammed'iri evlendigi kadmlar, halln sayrllrkiilerin klzlan idi. Peygamber'in fi'len evlendigi kadm saYISI, 12 dir. Bunlardan Hatlce. kendisinden onbe y~ hilyiiktii. Saygm bir hammdl. Peygambertiginin ilk yl1lannda, Hz. Muhammed'in en btiyiik destegi bu Hanlm olmutur. Ai~, kendisinin en yakmarkada1 Ebubekir'in klZl idi. BOyiece toplumda saygm olan Ebubekir'le akrablihk bagl da kurmak istemitir.

Omm-U Habibe, Kurey lideri v.e Peygamber'in yaman diimam IEbusiifyan'm kIZI idi. Kocasl Ubeydulllih He birlikte Habeistan'a g~ .. ,etmi olan bu mUsliiman hamm, orada kocasml kaybetmi, dOndiikten "'sonra Peygamber onunla' evlenmi~tir. Bu evlilikteki amacm, :t~Bbusilfyan'm dU~manhgml yumu~tmak oldug~, gayet a~lktlr.
f' .,

Ciivevriye, Mustalik ogul\arI liderlerinden Harisibn DITar'm bZl, 'Safiyye de yahudi Nadir ogullan lideri Huyey ibn Ahtab'm klZI idi. Bu . 'jknider klZI, sav~ta esir ohnu, bOltimede b~kalarmm payma diif~U~tU; Ancak her ikisinde de diger sahabiler bOyle lider bzlannm, r~UU8debir kiiye gitmesini istememi~ler, bunlarl Peygamber'in kendi>sine Uiylk gOnnUler,o da bUytik ihtimalle arkad~lan arasmda her.... hangibir klskari~hgl Onlemek i~in bu hammlan kendisi almltIT. BOy.'Jece bu hamml~ da eretlenmiler, ileiebed inananlarm anneleri olma :mutlulugunaennilerdir. Turan Dursun. yinc Hz. Muharnmed'in, guya ~ehvetperestligini ~amtlamak hevesiyle, Gazali'nin lhyasmda yer alan bir rivayetetutunmaktadlr: "0 d6nem Araplarmda ehvet (erkeklik gUcti), en bala gelen bir .Ozellikti. Bunu, Gazati, Ihya'u Ulumi'd~di~ adh kitabmln Adabu'nNikAh bOltimiindeuzun uzun anlaur. Ve bir Ornek verir: Ali'nin oglu Hasan'm, bir ah$ta "altl karl birden aldl~ml,.sonra~ok g~medenbunlatl bo~aYlp yenilerini aldlgml, bu torunu Muhammed'e anlauldlgmda, Muhammed'in: '0, yarauhtada,huyda da bana benziyor' dedigini" sbyliiyor.

Yazat, Gazali'nin ibaresini taMf etmi. ~tinkii Peygamber'in devnnde, torunu Hasan'm, dOrt kadm de~il, bir kadm almasl da mUmkUn de~ildi. Hasan, hicretin dOrdtincii ytlmcta dogInutu. Peygamber'in vefall'SJTasmda 0, sadece altl y~mda idi. Altl yamda bir ~ocugun dOrt

1\
.' ;\1';+

kadm aIm8S1, soma tez zamanda bunlan bo~ytp yerine b~arul1 maSI, bunu duyan Pey!amber'in de onu Ovrnek i~in "0 yaratd~ huyda da bana benziyor" demesi miimkiin miidiir?

alda,

Toran Dursun'un, bu tahriften amacl,dOrt kadm allP, tez zamanda bunlan bir ~ka grup kadmla de!itirmi olan torunu Hasan'm ~u davranlml Pey!amber'in be!enmi oldu!unu, bOylece Pey!ambenn ehvet diikiinlii!Unii anlatmaktlr. Oysa Gazali'nin ibaresinde, Pey!amberin bu sOzUniin, Hasan'm evlenmesiyle iIgisi yolctur. GazMTnin ibaresi Oyledir: "Denilir ki (Bu ifade, sOziin sa!lam olmadl!lm gOsteriyor): Ali'nin o!lu Hasan, ~k evlenirdi. lldyiizden fazla kadmla evlenmi oldu!u sOylenir. Bazan dOrt kadm birden allrdl, pazan da dOrt kadim birden boaC, onlarm yerine bakalarml alrrdl. Pey!amber (s.a.v.), H~san'a: "Sen fizik~e de,huyca da bilDa benzedin!", "Hasan bendendrr, Hiiseyin Alidendir (yani Hasan bana ~ekmi, Hiiseyin Ali'ye)."demitir." (thya: 2(30)

\i;,},j"yUzUterler, kendinden g~r, horlar, yalmz kendisinin de!il, orada bu.",k'lPnanlann da iistline biiyUk bir a!rrbk, ruhaniyyet a!rrh!t ~ker. <;ev)j.;":'.'tede an u!ultusuna benzer bir ses iitilir. Pey!amber bie hayvan iize:"~~.,mde ise, bu a!rrb!a dayanamayan koea deve derhal ~Okiiverir. Bu Sl,'{':!'.riida Pey!amberin eli, birinin dizi iizerinde olsa, 0 kii dizinin kmldl\:.~;!',J1nl sanacak derecede iistline a!rrhk binmi oldu!unu hisseder.

;:;.~'t:': BOyle ruhani halin her an gelmesi mlimkiin idi. BOyle siirekli :'"..ubAniyet halinde bir insamn bie ehvet diikiinii olmasl makul de!il,(Jir. Ancak Pey!amber, Allah'm kaderine inanml, gOnliinii Allah'a ba!laml, lain bir mutluluk i~inde bulunuyordu. Dlinyanm vanna yo<'auna aldlrmazdl. 6mriiniinsonunda g~lii devlet bqkam oldugu halde \,-,c i~t,(i:,yineyerin iistiinde oturmayl, palas iizerinde uyumayl,arpa ekme!iyle :ft;l;~;,(..dare etmeyi ye!lemiti. Diinyanm varb!ma asIa de!er vermeyen, ~;i(@;i:,,'~Ylan Allah'm takdiri gOren, ruhani arkada1 vahy mele!i ile destek;~~i!(:"'enen insanda stees, iiziintii olmaz.
olmayanlarin fiziki iktil:l8n da yerinde olur. lte i~indeki if);'r:~lD1utlulu!u dolaylslyle Pey!amber aleyhisselam, Omriiniin son una dek '~;:;'i(,liktidarmlkorumutur. Bu da onun i~in bir eksiklik de!il, tersine ke.... , .,. , . '.~;1:D1aldir. 0, her baktmdan sa!hkh.bir insandl. Sa!hkh olmak baka, ,~~i!":1ehvetdiikiinlii!ii baka eydir. lktidarslzhk, eksikliktir. Peygamber "I~~:~'llerbaklmdan dengeli, duyumlarl sa!lam, sa!hkh, mutlu bir insan~l. :'1~!~:;:.Ama ha~ ehvetperest de!il. ~ehvetperestlerin nasd davrandtklarl, in,I,,;\~$anlarmklzma, kansma gOz diktikleri, her gece bir baka klzla yatmak V~0;.Jstedikleri ma'lftmdur. Ha~ Peygamber, klmsenin narnusuna kem gOz.':;;'ii~~,'_; i:'j1:.:.le bakmamltlr. .

!i~,;~;;',. Stresi

GazMi, bl1rada Pey!amber'in, ~cuk Hasan'l se\'erken sOyledi!i sOzii anlmsatmakta ve Hasan'm, ~ok evlenme konusunda dedesine benzedi!ini sOylemektedir. Bu; Gazali'nin kendi gOriiiidiir. Ihya'daki rivayetlerin kaynaklarml ~Ikaran IraId. Pey!am~r'~n "Sen fizik~e de, huyca da bana benzedin" sOziinii, torunu Hbsan I~m de!il, amcasl o!lu Ca'fer ibn Ebl nlib i~in sOyledi!ini, buhususun, Buhan ve MUslim'in ortak gOrilii oldu!unu belirtiyor. Zaten Hz. Muhammed'in, bu sOzii, alu yqmdaki Hasan i~in sOylemi olmasl da uzak ihtimaldir. <;Unkii Hasan'm fizi~i kendisine benzeyebilir ama heniiz alU yamdaki ~ocu!un davranilan belli de!ildir. 003 g~mi zaman kipiyle "Sen ahWc~ bana benzedin" denmesi uygun de!ildir. Pey!amber AleyhisseIAm'I, bir kadm diikiinii gOster~nler bir d~iinmelidirler: Pey!arpber, sUrek.liruh Memiyle temas halmde. Kendlsine bazan her gUn, bazan glin qm, bazan daha arallkhl vahyler geliyor. Ruhani vizyonlarl oluyor: Vahy esnasmda Uzerine a!rrbk ~ker,

. ...

'.'

'.

,,:;~,?:4V;,~'.

'i1rt), Pey!amber'in ehveti hakkmda anlaulan rivay~tler abaruh ve ~e1;1;.!likilidir. Pey!aniber, bir~ok hamml himayesine almlu ama bunlann ?\\,;t hir klsml yqh idi. Sirf ortada kalmamalart i~in bunlan nikah himaye}cJ sine almlu. Asd kendisinin haftanm gecelerini adaletle paylatlrdl!1 dort hanlml vardt: Aie, Hafsa, Zeyneb ve Ummii Seleme. Otekilerini ',dolarr, hallerini sorar, ihtiya~lanm giderirdi. Fakat bu dOet hammma <>Idu!ugibi onlara ayn bir gece tahsis etmemiti. Bazl rivayetlere gOre r',"
';',.~;:", " ,>

'?:".

-FSiUN_OSd+RbZgj ZNaG@ W!WaRS eNRSPS GShRSiS USPSNidd_Nj+bfSZW\Sl dWaWa VSdOWdWaS aEOSf\S! UWRSdRW<NZNfeN!\N_ dWhNiSf+ baga eNRSPS REdfZNae\ NdNe_RN USPS\SdWaW OE\WW!fWWdRWW!WWRWWd>Sd!SZ OgRgd- !gag RNOS\WdgaSZ \Nj\_R\d ZW+ OWjW W\UW\SaR!Sa+ FSi!N_OSd'WaOWd WaeNa b\NdNZ ZNR_\Nai\S Nj hSiN !bZ W\W!ZW Zgd_Ne\+ OWd\S!_SeW RSUW\+ OWjW W\UW\SaRWdSa baga+ cSiUN_OSd b\NdNZNVc OWjS RgigdRg!g \\NVWm_SeNYRdd-

biSnbkOS aAeiAk yAnOin' Ob~ln,"(BgdfgOW5 1-/016 fOa BSeWd5 /-13/)HgdNa;gdega+ WRRWCNaaN RShN_\NRWibd ZW5

$l-!W!OWd V-!gZ eWefS_WaRS+-W\ZS\ VgZgZ\NdRN OW\S b\_NiNW\OWd !i hNd5 D@-!G!Se__ 12- NiSfWaRS+ ZNa\Na_a ZSaRW\SdWaS !RddNPNZl \NaaN @V!ZWa Zg!ZgiN+ ZNiU\iN RI!Sa ZbPN\NdN !g ib\ UEefSdW\_SZfS $. ZNR_\Nd\ REhIa"$ EdfNRN$eg!$ b\_NRNa $PSjN$ hSdW\_Se-W+ VNaUW VgZgZeWefS_WaRS Og\gaNOW\Wd7 $Ea\Na REhIa"$ RSZW W\ZS\\WZ RSNia ---

HgdNa;gdega+ Bgd'Na'RNZNR_\NW\UW\W NiSf\SdWa+ VSc ZNR__ jNdNl aaN+ ZNR_\ ZWW!WW\fWWSI Rb!dg\fgRN b\RgUgag WRRWN SRWibd (e- 02.)- 9gl ag WecNf\N_NZ W!Wa RS 9NZNdN GgdSeWaWa 004 aSW NiSfWaW WefSRW!W OW!W_l RS fNVbTSRSdSZ5"/neSeiSnbk)eAOjiAnj AnAnjA)lkiAnjOAk biorbik it_t yAnOin," !SZ\WaRS fSdPS_S SRWibdEieN NiSffS VW! jNdNdRNa eEj SRW\_Sj- 8iSf+ NAaSa-!bi\SRWd5"/neSeiSnbk)eAOjiAn biSnbkOS Itit

Bgd'Na'RNZW $ZNR_$\Nd_jNdNaaN b\Na'''VIZI_''\SdW eddN\N_NiN OgdNRNZW iSdW_WjS\ hSaaSj- CWdNefN b!\NaN 0+ Z\jN / cNi hSdW\_SeW S\S!fWdW\WdZSa+ fe\N_S\\Nd+fe\N_ EaPSeW REaS_RS+ $ZNR_$NOg ZNRNd RN cNi hSdW\_SRW!WaW+ ZNR__+ _WdNefN VS_Sa VW!OWd VNZZf b\_NR\!_\ W\Sl dW eWWdSd\Sd9gaga+ $US!SZ$\S VW!OWd W\UWeW ibZfgd-mBgd'NaRN+ VNRWe\S RS+$ZNR_'N-$iSaW VNZ$\Nd hSaaSZ !Ei\S Rgdega+fe\N_ EaSSeW VNZ\Nal a_ OWd!b!gag RNS\WaRSaN\_\!f\d ZNR__- 9g+ Nia OWd iNj\ Zbageg b\NOW\Wd(e- 02/)$

kAk aAeiAk _bIb)eAOjiAkk OASneSeiSntSnbkOSaAeiAk yAnOnn, /n eSeiSnbk) eAOjiAn tSnbkOSebaAeiAk Ibn OSnSJSOAaA\AiAOin,"
8iSffS \SV hS N\SiV VS_ SdZSZ\Sd+ VS_ RS ZNR_\NdVNZZ_RNR\dJS N\SiV'ZS\W_SeW+ jNdNaaNRSUW\+ IjSdWaRSRS_SZfWdKNaW aNef\ SdZSZ\Sl dWa+ ZNR_\Nd WWjSdWaRS VNZ\NahNdeN+ ZNR_\Nd_ RNSdZSZ\SdcjSdWaRS VNZ\Nd\ hNdR\d+ RS_SZfWdKNaW ZNalZbPN_a ZNd!f\\ZVb\NdNZOWdOWd\SdW WWjSdWaRS VNZ\Nd\ hNdRdd8aSNZ ZbPN\Naa VNZZ\+ ZNR_\Naa VNZZ_RNa OWd RSdSPSTNj\NR\d9g RNSdZS!Wa NW\S dSWeW G\TNf\i\SZNR\_ Zbdg_Ne\+ US!W_WaW eN!\N_Ne\ UWOW ebdg_\g\gZ\NaaRNa ZNiaNZ\Na\d-KbZeN8\\NV ZNf\aRN "/k OS_Snib liAkji) e4rbii:eiSnOSkSk !leelntkAkjiO)in," (?gPgPNf Je, fOa 8OONe!Ei\S RS_W!5 $DNeROSa+ZNR__+ OSaW_W!Wa eWWe\Sa_Sl eWaW+ OSjSa_SeWaW WefWibdeN_+ OSaW_RSZNR_ WMfWa eWWe\SaWc OSjSa_S_W WefSdW_9Sa+ baga IjSdWaRSZW OWWfWWa VNZZ\_\ N\R\!\_ VN\RS baga+ OSl

EaPS Og $EEh_S$ WRRWNe\_ S\S N\NV_- ;gdega+ EaiNdU\e\ Rb\Ni\l e\i\S NiSfWaeNRSPSeba !\ZZ_\ N\_\!- KNaW PI_\SiW OE\_I!- $GNRSPS "--, - eAOjiAk Ob1yA!"PI_\SeWaW N\_\!- EieN NiSf+REhdaSiW eba !NdS b\NdNZNa_NZfNR\d-8iSffS eN\WVN+ WiW Vgi\gZNR_\Nd EhI\_SZfS+ ON!l ZN\R\dNa+ Vgiegj ZNR_\Nd\S!Wf_SaWaRS ib\\Na UEefSdW\_SZfSRWd9gl - aga OWaOS!iIj iR baPS b\Rg!gag RNgagf_N_NZUSdSZWd8iSf !bi\Sl -' i I Rdd 4 !

'$ ! -n 5/\ M'+66-'$ l+' ! $'- ! (-'-(-- + 42"JH,I. V,fVdV !44 M--:!!M\&f++$!P-5MW!!!+
\

""',..;.:"

..

."

""

...

'"

.",,...

?0,! 1)

j;;;A0 0 ,, ~" ~ III !!!GO$!!M. ---- $'$ --$+' ! 5M!M !-++!!!dll-5l 4~tJf" III id!!!!y ,,,,, !;.,!!, !i -A$--- a>!4V a> )'! !)' 444 !!! A:5)-+$++l' nnb .!!!! Idi4;>0>4;H d )!' 0!d !, ! ''000d !'4 \4:)! 444 ')' ! ! kk
$+-Gb ! $$ r., ,; ';;;:4) )d

4)!4!>, !d! i>ed ! dr1....d ." !f-!-A7-A-A JrHJ A5"l!! (+! .r'"".3r "! !!"V!
y

A+-

k' ). 4k-A

-+-+-+

~I\I
:;w' , ~:(I~

'.

II

"lyikadl1llar ittialkM olup Allah'mlcendilerini korumasUI(J karl Ilk (Allah'mverdigi b~ He) gizliyi korurlar (kocalanna asIA hiyanet etmezler). Hlr~mllk etmelerinden korklugunuz kadmlara ogiU verin, yataklarmdan aynlm ve (bunlarla yola gelmezlerse) dOvan! Eger size itdat ederlerse artlk onlaim aleyhine baJcabir yol aramaym. 9anka Allah, yueedir, bayUktilr! Eger (kan-kocanm) aralanmn a~zlmaszndan endie duyarsanu, erlcegin ailesinden bir hakem ve Ieadmin ailesi'nden bir hakem gonderin. Bunlar, uzlatlrmak isterlerse Allah onlann araslnl bulur. 9Unka Allah, (hefeyi) bi/e'ndir, haber alandu." Bu Ayetler, aile hayatmm mutlulukla devaml ~in gerekli tedbirleri getirmektedir. Kavvdm, klydm 'dan mUbaIaga ismidir. YOneti~i, koIlaylCI, amir demektir. YUceAllah buyuruyor lei: Erkekler, ,kadtnlann Uzerinde yOnetici. koruyup kollaylcl, ailenin Amiridirler. Erkelderin, kadmlar Uzerinde yOnetici olmalan, biri yara~tan gelmi, digeri , de sonradan kazantlml iki sebebe bagbdtr: ,Once Allah,Y~.!'lluhtan bazt kimseleri, diAer baztlanndan birtaklm Ozelliklerle Ustiin kllmlttr. VUcut yaptlan baklmmdan erkekler, kad18laIdan daha dayantklldlrlar. KadmIarm yapamayacaklan gU~ ileri erkekler yapabilirler. Bundan dolayl cihad, erkeklere farz hImmltlr. Erkek bazl yOnlerden Ustiin olmakla beraber kad18a bObUrlenmeye, ona baskl yapmaya hakkl yoktur. ~iinkU kadmIa erkek, bir vUcudun organlan gibi birbirinin tamamIaYlclsldtrlar. Niteleim yiice Allah'18, "Allah erkekleri leadmlara astan klldl" demeyip, "Bazl insanlan, diger bazllarmdan astan klldz"demesinde bu noktaya iatet vardlr. Viicutta b8 ne kadar degerli ise kalb de 0 kadar degerlidir. Erkek , b8 durumunda ise kad18 da kalb durumundadtr. Bunlardan birinin daha ~k yarar f.almasl, daha UstUnyaraulmasl, digerinin degerini azaltmaz. Ayeti kerime, erkek cinsinin, kadtn cinsine iistiinlUgUnU ifade "

JL
~{:,i'eder. Tek tek her erke~in, her kadmdan Ustiln oldu~u anlamw talj:W,',~(~l~i/maz. Nice kadmlar vardtr lei bilgide, i~ gOnnede, beden gUcfinde ~k '10( erlc.ekten Ustiindnr. Fakat tUrn cins oJarak erkek cinsinin, kad18 cinsin-

'"l

;~11dahi,
.:1'

',~".~,'1,'i,!:.:,,",,",d, en UstUn yarauldl~l bir ge~ektir. Hatti erkek i~titalyan sperm ktz i~ti ~lyan spermden farkhdtr; Erkil sperm ~ attlgan, ',,;! ~18da ~Jk ~trken, diil ifu'etli sperm daha az hareketlidir. Yumur;: :j:, taetk yerinde durur. Sperm gidip onu bulur" ODU bulabilmek i~in de . ~~'!;i. uzun ve tehlikeli yollar a8r. ~tin sava1ar verir. Tabiatta genellikle ,!: bUtUn canhl8(18 erkekleri, diilerinden daha tam, daha Ustiin yarattlmlttr. Mesela horoz, tavuktan: k~, koyundan: erlcek asIan, diisinden dahagUzel ve daha gU~IUdnr.Erke~in yUzUndeblytk ve sakal bitmesi de kadma gOre bir mUkemmeliyet saytltr. Nitekim erkekte kOselik bir : kusur kabul edilmitir. lte ~ahmaya daha dayantkll, tedbir ve idarede .' "daha Ustiin olan erkek, kadlm himaye etmekle yUkUmlUtutulmutur. "~'
I, '

if

'Il ~:; ~::~~~~ r:~==~:~~~~:, !,i :WI~,:


I~f'

' Sunu da unutmamak lazimdtr lei kad18larm da erkeklerden Ustiin olduklart meziyetler vardtr. ~ocuk yetitinnede, merhamet ve ~fkatte, ::I,l( , duyarhhkta kad18, erkekten UstiindUi. "Allah bazl insanlart, diger ba.'I"? zllarmdan astan kllmltlr" cUmlesinde buna da iare\ vardlr. Allah, 'I!' hikmeti geregi, aileyi idare etsin, 1IP ~oluk ~ocu~unu g~inditsin, toplumunu dilmandan korusun diye, erkegi, vUcut kuvvetinde daha
1,.,',1;
i

.ill):

'J~'

mi, anne olma imkan18l bahetmitir.

!~;\,i /I'~

YOnetici olmalann18 ikinci sebebi de erkeklerin, tIP kazanmalan, mallarlyle kad18lann mehirlerini venneleri, g~imlerini saglamalandtr. Kadmm g~imini temin etmek, erkegin Uzerine farzdtr. Kendi:e~~i;:e:.S~~la;:I:d,:~:m~:a~~~~~

J~i: ~~::~~:~
,),1\\

;{~" :~~ ~:~:~:~:::~y~~:.~:::r:~==m~:::"~:~


'-!ii'

;~~' ler, Allah'mkendilerini

kOrumasl, muvvaffak ktlmaslyle, Allah'm ver-

maSI gerekeneyleri

hlfzeder, kocalartn18 strlanm yaymazlar. Hastll

"~,,,,",,

,"_~,,_36

._~._,,,,,,,,,,,,,~,,,~,

l_,

3_7

ilzerlerine d~n "

gOrevleriyapar, onlara hiy~et etmezler.

Kocasma itaat eden kadmlan Oven Allah Resulii ~yle demi~tir:

Kadmlarm en hay,rl,s, U kadmd,r leikendisine bakt,gm zaman seni sevindirir, kendisine bir ley emretsen sOzanatutar, bir yere gits~n g''Y~'~ kendi namusunu ve senin malm' korur." Saliba kadmi bu ~ekilde mteleyen Allah'm Resulii, daha sonra: "Allah, baz, insanlan digerlerinden Ustilnkdd,g, ve mallqrmdan harcaylfJkadmlarm ge~imini saglad,klan i~inerkekler, kadmlar uzerinde yoneticidirler ..."
ayetini akumu~tur.(l) . B~ka bir hadislerinde de Hz. Peygamber (s.a.v.) ~Oylebuyurmu~tur: "Kadm bel vakit namazm, blar, bir ay orucunu'tutar, namu-

hafif~e dOviilebilir.DOvme,b~vurulacak son uslandrrma metodudur. B~ka e~itim yollan denenmeden bu yola gidiImez. DOverkende ~mlIktan sakmmak, kam~1ve de~ek ile de~iI, biikiilmU~mendille veya eUe vurtnak, yiize gOzevurmaktan sakmmak, vUcudunhep belli yerine de~il, ayn ayn yerlerine vurmak gerekti~inimiifessirler izah etmi~lerdie.tbn Abbas ve Am, misvak ile dOvUlebilir, demi~lerdir.(l) tmamSafii dl>vmeninmUbah,fakat ~vmemenin efdal oldu~nu sOylemi~tir.Hz. Peygamber(s.a.v.) Veda Haccmda ~oyle buyurrnu~tur: "Kadmlar hakkmda Allah'tan korkunuz. Cunku siz, onlart AI-

sunu /corur ve kocasma diJ itaat ederse ona: Hangi kapulan dilersen oradan cennete gir'! denilir." (2)
Nii~Uz:Yiikselmek,b~kaldrrmak, h~mhk etmek demektir. Kocasma itaat eden saliba kadmlar yanmda kocasmmsl)ziinii dinlemeyen, devamh dJIdmyla evde huzur diye bir ~y blfakmayan kadmlar da vardlf. t~te ~yetin ikinei ~IkkmdayUceAllah, bOylehuysuzluk eden kadmlan da e~itip yola getirrnenin metodunu gOsterrnektedir: Once . onlara, tath dille O~iitvenneli .AlIah'tankack, kocana itaat etmek, sen~n~zerine f8!ZdIC: Bana isyan edince Allah'm cezasma u~m ..." gibi sOzlersl>ylemeh,hatta bazi hediyelerle de gOnliinuahp yola getirme~~.~h~mahdlr. BOyle yola gelmezse kadmdan ayn Yatmak etkili olabdlr. ~iinkUkocasml.seven kadm, onun ayn yatmasma dayanarnaz. ~k zoruna gider; Hatasmi aniayip dOnebilir. BUI Mimlere gOre ayn yatakta yatarak de~il, fakat aym yatakta arkasml dOnerekyatmak birle~meden de imtina etmek gerekir. Fakat kadm, bununla da yola gelmez, huysuzlu~na devam ederse, son ~ oJarak fazla Herigitmeden

lah'm emaneti diye aldam. Allah'm sozu uyarmca "zlarm, kendinize heW k,ldm,z. Onlarm, sizin yatagm,za, istemediginiz bir leimseyiyat"mamalat" sizin onlar uzerindeki haklarm,zdandzr. Eger bOylebir . ley yaparlarsa hafif~e onlan dovUnuz.Sizin de onlann ge~imlerini ve giyimlerini saglamamz, onlann sizin uzerinizdeki ~aklanndandu."(2)
DOvmek,sect bir metottur.Fakat bazan buna mecbur kahnabil~r. Ayet, insan tabiatma uygun yollan gOstenni~tir.Kadml e~itmek, yola getinnek i~in Onceyumu~ metodlarkullanlhr. Genellikle insanlar giizellikten, iyilikten, yumu~akhktan ho~lamrlar. Ama iyilikten anlamayan"Meta dayagl bir ihtiya~ gibi hisseden kadmlar da vardu. Oylelerini yola getinnenin ~aresi, dayak oimaktadir. Sertlikten anlayana . sect metodun kullamlmasl nonnaldir. Kur'fm'mamacI, toplumun ~kirdegi olan aileyi saglamla~rmak, yuvamn bozulmasmt-,ailenin da~dmasml Onlemektir. Aile i~inde anIa~mazhklarolabilir. Once O~iit;sonra ayn yaunak, daha sonra hafif~e dOvmekde i~i diizelunez,'anla~mazhk biiyiir, yuvayl bozacak derecede tehlikeli boyutlara ul~lCsa Nisa 35.nei ayetin hiikrniigere~ince'kan-kocanm arasml bulmak iizre erkek ve kadinm ailelerindenbirer hakern (arabulucu) tayin edilir. Hakernler, arayl diizeltmege r;ah~lrlarsa

C~i:u'l:beyin: '5/60; Feyzu'l-~adir: 3/482; TefsiIU1-Kasilni. 5/1219. too Mice de de aym meilde bir hadis vardlC.Nikih: 5. . (2) 1bn Hanbel. Musned: 1/191.
(I)

Cami'u1-beyin.5/68. (2) Miislim. Hac.b. 19, h. 147.


(I)

Allah da lean kocanm ansml bulur. ~Unkli Allah, her ~yi bilir, heryapIlandan haberdar olur,

~. Alkan, varsaylmlanDl, IslAmi kaynaklara degil, tsIama ~ ,sempatlk olmayan bazl Avrupaldara dayandmyordu. Margret Smith: ,'."tslAmiyetten OncekikOle olmayan Arap kadmlann, buglinkU lslAm ,kadmlarlndan daha Ozglir olduklarml ileri siirUyormu~. Ona gOre :.tslAmbgm ikinci ve U~linciiylizydlardaki am baskIsI, kaWDl buglinkli <duruma indirmi." Turan Dursun, lIhan Arsel, ~. Alkan ve benzerlerinin iddiAlan: 'J) lslam,erkegi kadmdan ustiin tutmu~, 2) ~ahitlikte dahi bir erke~ '00 kadma denk tutmu~, 3) Erkege kadmdan fazla miras vermi~, 4) DOrt kadmla evlenme hakkInt, 5) KanslDl dOvmehakkIm erkege ver.mek suretiyle kadlDl'mutsuz kdml, 6) Vekadml kara ~~af aluna, ~e arkasma gizleyerek dOrt duvar arasmda yaarnaya mahkQm, et"rt.itir, gibi konular Uzerinde yogunla~maktawr. lte bu MIUmde Kur'an'm, bu kon'udaki hiikUmlerini inceleyerek bu iddialarm ne kadar hakSIZ oldugunu gOstermege ~ahacaglz. ;'Kur'an'lD kadma sagladlgl hak ve OzgUrlUkleri anlayabilmek i~in lslamdan on~, diinya genelinde kadmm durumunu gOzden g~irmemiz gerekir:

Toran Dursun, yine, 241. sayfad3, hi~bir hukuk' sisteminde, hatta ilkel hukuklarda bile kadm8 dOvme cezasmm verilmedigini sOylliyor. Sanki kendisi blitlin hukuk sistemlerini bilen bir hukuk uzlI1aDlimi gibi konuuyor. Acaba geIYek onon dedigi gibi mi? Bunu anlamak i~in Kur'an Oncesi zamanlardaki toplumlarda kadmm durumunu gOzden ~irmemiz gerekir. 6nce Tevrat'abakahm: Tevrat, zinA eden kadm hakkmda u cezayl belirliyor: "Gen9 Ieadmda klZllk nianlart bulunmadlgl hakikat ise, 0 zaman gen, kadml, babasmm evinin kaplslna 9lkaracakiar ve ehrinin adamlart onu tllJa talayacaklar ve olecek. <;ilnkil babaslmn evinde zina etmi olmakla Israit'de al,akilk ettnitir .. " (Tesniye: 22/20-21) Toran Dursun'un iddialarl yeni degildir. Bu iddiAlan Once IslAma saldll'D1aki~in kaleme sarIlan Avrupah miisterikler (dogubilimciler) ~ ki bunlann ~gu papazdl- ortaya atmllar, sonra bizim i~imizde yeti~n din aleyhtarlan da onlarm ~Omezligini yapmllardrr. Bun<Jantakriben sekiz, dokuz yll once Yankl Dergisinin 12-21 Kaslm, tarihli, 607 nci saylsmm 39-40 nCI sayfalarmda ~Ikan "Eitsizligin Kaynagi Islam mI" ba~Ml alunda bir makale yaymlanml~u. Siyasal Bilgiler Fakiiltesi Ogretim Uyelerinden D~. Dr. Tilrkan Alkan tarafmdan hazlrlanan bu makalede de Islam Oncesi toplumlarda kadmm durumunun daha iyi 01dugu saVI yer a1lyordu, D~. Alkan: "Ortaasya'da durum Myle iken Hlristiyanhk Oncesi Avrupa ve Islam Oncesi Arabistan Yanmadasmda da farkh degildi" diyordu. Bu sOzlerinden ~u mana ~tkIYOrdU:lslam-, dan Once Arabistan'dakadma saygl gOsterilirdi,arna Islam geldikten sonra kadm horlanmaya baladl. ~imdi Turan Dirrsun'un ve lIhan Arserin iddiAettikleri gibi.

. Eski Yunanhlarda kadm, medeni ve vatani haklardan yoksundu. Daima kocasmm. kOCaslyoksa babasmm. 0 da olmazsa akrabasm<Jan ve velilerinden erkeklerin vasiligi altmda yaafdl. Onlara gOre evlilik, nesli koruma He ev dlizeni. yani ev ilerini yOnetmeden ibaret idi. Kadmm ne daDlma ile gOriiUahOlrdl ne de hi~bir i~ kanmasma imkan verilirdi. Erkegin boaffiaSI gayet kolay oldugu halde kadmm 'boanma isteginde bulunm~sl,' son derece gli~ idi. Erkegin, kendi hayaunda kansml bakasma devretmesi, yahut Oldiikten sonra baka bir .kimscnin vasilig-i aluna vermesi de miimkUn idi. Kadm a1lm Sllum vs. gibi akitleri, velisi bulunmadIk~ yaparnaz, yanm hektar arpa tarlasma

sur

denk bir eye de Malik olamazdl. au aglr esaret hiikiimleri uzun zaman sUriip gitti. Ger~i zamanla bu hiikiimler biraz ~fletildi ise de Themistoele ile Xenophon gibi Atina'nm daha sonragelen airlerinin dediklerine bakl1lrsa Yunanh kadm, bu mabrumiyetten hi~ kurtulama-

Bu leanundan Once ise dul kadm, ikinci bir kocaya vanrsa biitiin mallan elinden ahmrdl.(l) Bununla beraber dokuzuncu MiIadiaslrda bile "Lsyunatin" leanunu geregince dul kadmmkocaya varmasl, cezayl /gerektiren bir su~ saylhrdl. Konstantin zamamnda zina eden kadm filUm cezasma ~arpunhrdl. Jiistinien bu cezayl hafifleterek Oldiirmeye karlhk inanasttrlarda hapis cezasml~lkardl. Zina edtm kadm, evlenmeden menedilirdi. Kart koca ayn ayn dinlere bagh oldoklarl takdirde ikisi arasmdaki evlilik ga!ri me~ru saytllp ikisi de zin~ cezasma ~bnbrdl. MusaAleyhisselam'm e~atinegOre kadm, erkegin akrabalan var olduk~ onun mirasmdan bir ey alamazdl. Hint mecusilerine ~Ore de kadmlar, diger varislerden geri kalan bit ey.olursa onualabilirlerdi. Fakat bu mallardan istifadeieri de ~ok agtr kaylt ve aftlara bagh idi. Avrupanm kuzey iilkelerinde Roma Devletinin henUz ~Okmedigi tarihlerde kadmm mirastaki dururnu ~ok degi~iklik gosterirdi. Bazl kanunlara g6re ancak erkek varis bulunmadlgl takdirde kadm vans olabilirdi. Diger bazl Ulkeierde de kadmm bazl rnallara varis olmasma izin verilmekle beraber diger baZI mallara varis olmasma izin verilmezdi. Rele lngiltere'de ta, onikinci miladi asm Kadar kadmm kendisi de mUIkii de kocasmm mUlkii saytltrdl. Yahuqilerde bir hizme~i telakki edilen ktz ~ocuguna micas dU~mezdi. Ancak olen kimsenin oglu olmadlgl takdirde klzlan mirastan pay alabilirlcrdi.(2) 11khmstiyan babalanndan Totalyan, kadm hakkmdaki gOrU~lerini ~Oyle anlatml~: "Kadm, ~eytanm, insan ruhuna gin kaplsldlr. lnsam yasak agaca yonelten, Allah'm yasasml bozan,Allah'm sureti olan erkeg in eklini bozan kadmwr." Kadml ~er kaynagl kabul eden ilk kilise adamlan, kadmm, erkek
(1) Encyclopedia Britanica. (2) Saytlar, bab: 30, iyet: 13.

dt.
~urasml da haurlatmak yerinde olur ki kadlmn bu smlrll hiirriyeti yalmz Atina ile Isparta'ya mahsus idi. Y~ iilkesinin geri.ktsmmda kadlOlann biiyiik ~ogunlugu her tiirlii hukuktan yoksun, cahil ve her dalda geri idiler. Roma tmparatorlugu i~inde yaayan kadmlar da degiik durumlara girip~lktl1ar. Roma tarihinin ilk devirlerinde kadma mahsus olan kanunlar, onu kuvvet alunda eziyordu. Agna(l) kanununa g()re kadm, tlpkl bir k()le gibi babasmm.vasiliginden, kocasmm yabut kaynataslmn hiikmii altma g~er idi. Roma kadml aslrlarca bu durumda yaadl. Erkeklerin kabahk ve gUruru, veevlerinde katl yiirekli davramlan, da'yamlmaz derecelete vardl. Ancale amlarca sonra kadma bazl haklar verilebildi. Bu da lmparatorluk devitlerinin sonunda ve ()zellikle Jiistinien zamanmda miimkiin olabildi ki Roma imparatorlanmn arttk htristiyanhgl kabul ettigi devre rastlar. Jiistinienkadmlann koruyucusu 01maida OviiniirdU. lmparatorlugun, hmsijyanhgl kabul ettigi zamanlarda kadmm elde ettigi yararlar ise unlardlr: I) Miras hiikiimJeri baklmmdan erkek ile kadm arasmda bulunan bazl kayltlar ile farklann giderilmesi, 2) E~rac (aristokrat) tabakasma mensub erkeklerin, halk tabakasmdaki kadmlarla evlenmelerine miisaade edilmesi, 3)Bir dul kadmm, ilk kocasmm Oliimiinden sonra ikinCisi ile evlenebilmesL

(1) Agna'lar, bir erkegin siililesinden olup aileyi te,kil eden fenlere, takriben asabeye verilen isimdir.

gibi Allah'a ibadet etme hakkt olup olmadIgI, cennete girip giremeyecegi, i~ine t(bedi rub girmi bir insan ml, yoksa ebediyeti olmayan bir Canimi oldu~ meselesini ~rrlardl. Beinci Milam asrrda toplanan Makon Konsili, "KadmlD mhu var mldlr, yok mudur" meselesini taro- lp sonundakadmm, eehennem azabmdan kurtulan ebedi ruhtan yarauldlAma karar vermitir. Miladi 586 tarihinde yani Peygamber (s.a.v.)'in gen~lik ydlannda Franslzlar da "Kadmm insan olup olmadlglm" gfi~mek i~in bir kooCerans diizenlemiler ve neticede erkege hizmet i~in yaratdml bir insan olduguna kaiar vermilerdir.(I) . lranldarda da kadmm durumu Oteki milletlerdekinden iyi degildi. Fars kanunlan kadml ahp saunaya miisaade ediyordu. Erkek klinsma sommsuzca muamele eder, isterse onu filiime dahi miihkum edebilirdi. lranhlar, Met halinde kadml evden ~1kanrlar, kent dlmda kU~iik bir yadrra kapaurlar, onlara yemek gfitiiren hizme~iler da~i, onlara veya onlann temas ettigi eyaya degip pis olmamasl iyin ellerini, hurunlanm ve kulaklarJm kuma par~slyla sararlardl. Bundan daba kfitibl de bu yasalann, anne, klZ, klzkarde, hala ve teyze gibi mahremlerle evlenmeye izin vermesiydi. Mesela MilMi beinei amn ikinci yansmda hiikiim 'siiren lkinci Yezdiiciird kendi klZI ile ~vlenmi, sonra da onu fildiirmiitiir. MIsrr'da Tann soyundan geldigine inanan Firavunlar da klzkardeleriyle evlenirlerdi. Hint mceusilerine gfire de kadmlar, diger varislerden bir ey tarsa aneak onu alabilirlerdi. Fakat bu mallardan istiCadeleri de yok agtr kaytt ve ~ bagh idi.

kendisine sorulmadan sfize bqlamasl da caiz degildi. Kocasl da bqlnm ueuna kocaman bir sopa asardl, kartSl ne zaman bir emrini tutmazsa 0 SOpaYIkuUantrdJ..Kadmm sfizii lozlanna g~mezdi. Erkek ~uklart ise analanna, ev iyinde bir hizmet~i' kadmdan Caztadeger vermezlerdi." Buraya kadar Islamdan fineeki devirlerde~eitli milletlerde kadlnm durumuna i~!.ettik. Astl konumuz lslamda kadIna ne gibi haklar tamndlgml ineelemek olduAundan, lslamm beigi olan Arap Yanmadasmda Kur'an'm inmesinden tSneeki zamanlarda kadmm 'durumunu aynea gfizden g~nnemiz gerekecektir: Cahiliyye Devriode KadIn: Islamdanfineeki Araplara gfire erkekgibi sav~; ailenin 08MUSve erefini koruyamaz diiUneesiyle klz yocuAundan u~ duyulurdu. Bu yiizden Arap Kabileleri arasmda kii~Uk ktz yOCuklannl fildU-' renier, diri diri topraga gfimenler olurdu. Fakirlige sebeb olmamak, ya da diim~nm eline g~ip biitiin kabileye ebedi utany olacak bir olay vukubulmamak iyin Rebia, Kinde ve Temim kabileleri i~inde klZlanm gfimenler vardl. lte. Kur'am Keriijl' aslrlarea bu anlaYI ~inde bulunan toplumun bu ~irkin daVr3nIIDliddetle lonamlur: "Onlardan birineklz ,ocugu oldugu mUjdelendigt zaman i,i IJfke i/e dolarak yUzU kapkara kesilir. Kendisine veri/en majdenin kiJtalaganden dolaYI kavminden gizlen~r .. Simdi ne yapsm, onu hakaretle tutsun mu, yoksa topraga ml gomsan? (diye diiiiniir); bak ne' kota hUkibn veriyorlarr(l) "Ve soruldugu zaman 0 diri diri lopraga gomalen Ie,za: Hangi gilnahl yazanden oldaralda (zava~belk ne su~ ilemiti ki Oyle diri diri topraga gfimiildii) diye!"(2)

ar-

Ingiliz piskoposlanndan DouT, 1888 ydmda Vestminister kilisesindeki hutbesinde ~yle demitir: "Bundan yiiz sene evveline gelinceye kad3r kadm, erkegin soCrasma oturmak haklana sahibolmadlgt gibi

(I) Nahl Suresi: 58-59. (2) Tekvir Suresi: 8-9. (I) Muhammed ibn Abdullah. Hukuku'l-mer'cti fi'llslim. s. 26-27. Kahire, 1398/1978.

Yeni mUslUman olmu~ bir At'ap, Hz. Peygamber (s.a.v.)e Oyle dem~ti: - Ey Allah'lO pergamberi, muslumanold~m amahenilz tslarmn tadlm alama<hm. ~iinkU cihillik devrinde bir klzlm vanh. Kanmaonu sUSlemesini emrettim. Soma onu gOOirtlp yUksek bir u~urumdan ~I atllln,. "Baba, beni ni~in OldUrdiin?" dedi. Onun bu sOzUniihatlrladlk~ i~ilTh)iamyor, h~bir ~y beni teselli etiniyor. Peygamber (s.a v.), tslamlO, cahiliyYe devrinde~lenen giinahlan silecegini buyurmu~ veonu tevbe ve istigfara davet etin~tir.(I)

"Ey inananlar, (ala'abanlzm) kadurlar(lO)azorla varis olmanzz size hetal degildir. Onlara verdiginiz sa~lnur hir ktsmurl geri almak iCinonlarl sikl$tzrmayurlZ.$ayet ~lk fuhul yaparlarsa bQlka. OnlarIa iyi ge~ininiz."
Bazl insanlar, vasisi bulunduklartyetim kIziann mallanm ele ge~innek i~in onlarla evlenir, ama ge~ekte onlardap hoJanmazlardl. Sid maim bakasma g~mesini Onlemek i~in bOyle yaparlardl. Evlendikten sonra da hayau 0 yetimlere zindan ederlerdi. tte Nisa Suresinin .ikinci ve U~i1nciiayetleri, yetimlerin mailanOl yemeyi, mallanna konmak i~jn onlarla evlenmeyi yasakian1l: "YetimklZlarla evlendiginiz

zaman onlara karll adalttle davranmayacaglnlzdan korkarsanlz, bQlkakadurlarla evleniniz!" buyurm~tur. .


lslam, kadml borlandlgl mevkid~n ahp yiikseltin~,erkekle aym dUzeye getinni~tir. Toplumun yanit~ ~nlayt~lOl degi~ek klZ ~ocugunun daerkek gibi Allah'lO lutfil oldugunu, Allah'lO, diledigine kIz, diledigine erkek ~ocuk verecegini sOylemi~tir: "Goklerinve yerin sa-

hibi Allah'ur. 0, diledigini yaratu.Diledigine klZlar, diledigineerkekler baheder. YahUIonla" ~ift ~ift yapar: Hemerkek,hem diliverir. 0, herleyi bilendir, herleye gilcfl-yetendir."(2)
lslamdan Once yalmz cariyeler de~il, hUr kadmlar dahi miras yoluyla varislere'intikal edetdi. Adam OldjigU zaman ~ka kadmdan dogm~ oglu veya' akrabasl. Oleriin kanslOm. Uzerine elbisesini atar, "Malma varisoldugum gibi Orlsma da varis olurum" derdi. BOyiece kadm ona kallr, dilerse ono ~ biriyle evlendirip .Jcar~lbgmda para ahrdl, dilerse kendisi onunla evlenirdi. ~adlOm isteyipistememesi Onemli degildi. t~te lslam, kadmm bOyle mal gibi elden ele g~mesini y~aml$Ur. Yuce Allah, Nisa Soresinin 19 ncuayetinde Oyle buyu~ rur:
(1) Rbi, Mefiu1Jul-pyb, 20155. (2)~riSuresi: 49-50.

lslamm, birden fazla kadmlaevlenmeye milsaade edii, en ~ok ,eletirilen konulardan biridir. Evvelaunu ~lirtmek lazundlr ki bu tenkitler yersiz ve halCSlzdlr. ~iinkU tslam, mlitlaka fazla kadmlaevlenmeyi emretmemi. sadece buna mUsaadeetmitir. Esasen Oyle demekdaha do~ olur.tsUim. 0 zamana kadar diinyamn hein~ her kesiminde uygulanan smlrslz evleqme hilrriyetiJii smulaml, ancak d()rt kadmla evlenme milsaadesi vennitir. Kur'An'l Kerim, bu konuda Oyle buy~r:

"Egeroksaz (kadlOlarla evlendiginiz takdirde on)Jar hakkmda addleti yerinegetiremeyeceginizden korkarsamz, size helal olan (baka) kadmlardan ikiler, a~er dOrder aim. 0 (kadl)nlar arasmda da adalet yapamayacagmudan korkarsanlz, bir tane aim, yahut sahiboldugunuz cariyelerle yelinin. Addletten ayrzlmamamz i~in en uygun olan budur."(I)
(1) Msa Suresi: 3.

tslAmdan Once erlcek, istediAi kadar kadmla evlenebilirdi .. Bazl kimselerin 5, 10, IS, 20 had daha fazla kadtnlan vardt. ~ok kadmla evlenme Adeti, yalntz Araplarda deAll, eski toplumlann b~da ge~Ii idi. Eski Hindulann bunu kayltSlZ ve SlntrSlZidet edindikleri, tarihlerinin incelenmesinden an~ddtAl gibi Brellmenlerin bir ktsml Mli ~ kadtnla evlenmeyi caiz gOriirler. Medler, Babilliler, AsurluIar eski lianhlarda veyahiidilerde bu uyguIama devam ederdi. KitAbl Mukaddes'e gOre Hz. tbrahimin iki leanSl vardl.' tshak'm bUyUk oAiu Esav da b~ kadmla evli idi. Tekvin Kitabmm 28 nei bibmda aynen ~yle de~yor: "Esav lsmail'e gitti ve lbrahim oAlu tsmail'in ktzl Nebayotu'nuQ klzkarde~i Mahalat'l, kanlan Uzerine lean olarak aldl. "(1) Hz. Yakub'un b~ leanslV~dt(2) Yakub, iki ktzkarooi birlikte alm1tl: "0 gece Yakub kalklpiki leanSml ve iki cariyesini ve onbir ~uAunu aldt~ Yabbo~ g~idini ~~ti:'(3)

'.
lte Yahudi dininde ~ok kadlnla evlenmeyi nispeten ~ bagla,YIP smtrlayan tek hUkUm budur. G~i yahudi hahamlan don kadmdan "fazlaalmamayl 0AUtlerlerdi ama pek dinleyen yoktu. A vrupa ile Bau . Asyamn ~eitli yOrelerinde y~yan Trakyalllar, Lidyahlar, plijlarda t:pek tahi derecede ~ok kadmla evlenmeye al1~m idiler. Atina'da ise bdm, daha Once sOyledigimiz gibi Upkl bir malgibi miras kallr, hibe 'edt1ir~ v3siyet ile b8ka birine bagllanabilir, erkek istedigi kadar ka~ dmla evlenebilirdi. Ispartablar da ~ok kadtnla evlenirlerdi ancak buna karlitk kadtna da istedi~ kadarkocaya varma hak1a tammllardl. Ro'tna Imparatorluguna komu bazl yerlerde ~ok kadmla evlenme, giizel :geleneklerden saytllrdl. Avrupa'da ~k kadmla evlenme yasagml koyan, JUstinien'dir. Anbu yasakhk, gOkten inen kanunlar tarafmdan gelmeyip insanlar taj"'rafmdan yapdan kanunlar yoluyla geldigi i~in halka fazla tesir edeme~;:mitir. Ta son asra kadarhalk, birden fazla kadtnla evlenmeyi aylp ve 'i"giinah saymazdl. HatlA papazlar yakm zamanlara kadar kanun terimin;).de Morganatik adl verilen bir ~eit nikih ile evlenmekte bir sakmca )'gijrmiiyorlardl. Bu nikih, evlenen taraflar .. arasmda miras almama ~ar,), una ba~hdlr; Bundan dolayl rahiplik davasmda olan papazlar, bu .tiir ,tnikah He evlenmcnin ~arcsini ararlardl. HlrIstiyan azizlerden Saint Au,;gustin, ~ok kadmla evlenmeyi mUbahsayan toplumlarda .bunu yapg. makta sakmca olmadlg~' gOriiUniigetirmitir. tngiliz tarih~isi Hallam j da Almanya'da protcstanhgm kuruculanmn, ilk kadmm klSlt olmasl ( gibi sebeplcrlc ~ok kadmla evlenmeyi mObahsaydlklm;ml anlatlr. Had Cermenlerin eraf taklml, ondokuzuncu asra kadar birka~ kadm ~'

.teak

Elkana'nm iki leansl vardl, birinin adt Hanna, Obi1rilnUnPeninna idi(4) Divud, Hebron'dan geldikten 80nra YeruClim'den yine cariyeIer ve leanlar aldl ve yine Divud'a oAuUar ve ktzlar doAdular.(S) I. Semuel KltAbtilln 4245. iyetlerinde'de Davud'un, b~ leanSl olduAu anlatddtAl gibi I. Ktrallar 11 nci babmda Hz.SUleyman'm, yediyiiz kanSl, U~yl1zde cariyesiolduAu if~de edilmektedir.(6) KilAbl Mukaddeste ~ok kadm almanm hOlcmU Oyledir: "EAer kendiSine .~ birkadtn ahrsa, evvelkinin nafakasuu, esvablnt ve kanhk hakktm eksiltmeyecektir."(7)
(1) Tekvin, bab 28, iyet: 8-9. '(2) Tekvin, bib 31, a'bnle: 17. (3) (4) (S) . (6) (7) Tekvin, bib 32, c:6mle:.22.

a1lp dururlarml I. . t~te tslim geldigi zaman mevcut toplumlann bir~ogunda uygu\ lanmakta olan ~ok kadmla evlenmeyi smrrlayarak dOrde indirmitir. .. Fakat dOrt .kadmla evlenmeyi de emretmemi, ancak topluma iyice
(1) Abduliziz <:avi~, Anglikan Kilisesine Cevap, Mehmet Akif terc:emesi ve Silleyman'AIeJ sadele~tirmesi, s. 165-166, Ankara, 1974.

I. Samuel, bab I, ciimle: 1. n. Samuel, bab S, ciimle: 13. f;tk.I, bib 21, diotle 10. I. KlI'allar, bab: II, cOrnIe: 3.

yerle~mi~olan bu uygulamayl ktsnl1~,~~ baAlaml~lU'. Kadmlar amsmda adilet yapmama endi~i bulununca birt8ne i1eyetinmeyi emretm~tir. Bfiylece tslam, ~ok kadmlaevlenmeyi zorl~urm~lU'. Kadmlar arastnda her balomdan adaleti yerine getirmek kolay bir ~eydeMdir. AdAletyapllamaytnca dabirkadmla yetinme zarureti ortaya ~tkmaktadtr. Demek ki tslam, dfirt kadmla evlenmeye ~vik et~ miyor, smlrslz evlenmeyi smrrlayarak en ~ok dfirde mUsaadeediyor, fa bazl hallerde toplumun setameti i~in birden faz~ kadmla evlenme kaPISIRl da tamamen kapatmlyor, biraz a~lk tutuyor. Zira bhtdurumlarda birden fazla kadlOlaevlenmek zaruri olabilir: 1. Kadtn klslr, hastahkb olduAuzaman kocasl onu bo~Ylp kaplya atmayenne ~fkatle muhafaza eder, f~t kendisinin dUnyadadevaml olacak bir ~ocuAa sahibolabilmek, yahut zaruri ihtiya~lanm ~da. maki~in ba~kabir k8dmla evlenir.<;ocuk sahibi olmak, her insanm en biiyUkarzusudur ..<;UnkU ~ocuk insanm en bUyUkdesteAi, mutluluk kayna~l, vefatmdan sonrakendisinin hayattakiuzanusldrr ..Kadm klslr jseerkek,~ocuk sahibi olabilmek i~in ya 0 zavalh, giinahslz kadlOi , bo~ayacak, yahutda ~ocuksuz kalmaya katlamp bedbaht olacaktrr. Halbuki klstrh~IRl hilen bir kadm, kendisini ihmal etmeyeceAine,yiiz Ustilblrakrrlayaca~malnandlAIerke~inin evlenip~ocuksahibi olmaslna razlolur. Hem yuva Ylkdmaz, hem de erlCek'mutluolur. tki kadm da AUahimemrine razl,olup karde~karde~ge~inirler. 2. Hastahk hali debfiyledir. Oyle hastahklar vardtr ki 0 durumda cinsel ili~ki sakincahdll:.. Simdi bOylebir hal ~ISIRda kalan erkek, bedeni ihtiyacml nasil kar~dayacakur? Bunu ~l1amak is;inhastakansml bo~aYlpyuziistii mii' blraksm, yoksa zid ml etsin? Her ikisi de kfitiidlir.En iyisi onun, meU yoldan evlenmesidir. 3. tstatistiklerin gOsterdi~inegOre gerek do~um SlraSIRda, gerek do~uinu izleyen ylllardaerkek ~ocuklar, klZ~ocuklardan fazla OIUrler. Hayat ~larl, g~im slkmtllan, sorumluluklar yiiziindenerkekler daba ~abuk ylptaOir ve daha ~okOliirler. Billlin diinyada sava~ kaulanlar

genellik1e erkeklerdir. OzeUikle modem siIahlarm, ne kadar ~ok aldI~ bilinmektOOir.BiltOnbu sebepler, dilnyada kadIn saylsmm asma ~eden olur. t~te kadm saytSl artb~ ZfI1l8Il eger erkege birfazla evlenmehakkl tanmmazsa bir klslm kadmtar aile YUvasl kur.' ~oluk ~ocuk sahibi olmak saldetini bulamaz, sinir gerginlikleri Ine dil~erler. <;Unkilevlenmek, onun en tabii ha.k:kl. ve ihtiyacldtr. ~ocuAukendi kendine oynarduruma geldigi zaman hernen bebek~e heves satar.<;iinkil bu i~gildil onu anne almaya yoneltmektedir. dIRl, bu, All8b'm verdiAi jhtiyacln doyurulmasmdarl uzak tutmak '. Am olmaz. Bu tabii.ihtiyacIRImeU yoldatt gideremeyen kadIn, ya ,u duygu~unu k;Orletmey~~al~IPsinir ger~nligi is:ine d~k, vera lIDU gayn tneU yoldarl~datnaya s:aI~aklU' ki ikisi de hemonun in, hem de toplum i~in mutsUzlukyoludur. Gers;i tslam, bazl~la bir4en fazla kadIn almaya miisaade eti~ise de dedigimizgibi bu ~vik de#il,sadece hayaun gerekleri kar~ Sll1dabir ~iiS~edir. tslam toplumlannda bu, pek de tq ~dan.~, herkes~nuyguladlgl bir $ey deAildir. Hatta Peygamber (s.a.v.)iit blZzatkendlsi, damadl Ali'nin, IoZIFauma Uzerineevlenmesine miisaade ~tmemi~tir. Ali'nin bfiyle bir giri~imde bulundugunu Misver.ibn ahreme'nin riv~ye.tettigi ~uhadisten O~reniyoruz: .' .,.. "Pey,gamber (s.a.v.)in, minberde ~Oylededi!ini i~ittim: Hi~ pguUarl,ktzlannlAli ibn EblTaIib He evlendinnek is:inbenden iziri istediler. Ben onlara izin vermem, izin vermem, izinvermem! Ancak Ali ibn Ebi Talib' benim klZlml bo~lktan sonra onlarm ktzl ile evlenebilir, <;iinkiiFAttmabenim bir p~amdrr. Onu ilzen, beni de mer, ',Onui~citen beni de incitirl"(l) '1 ,~unu da belU1meklazlmdrr ki Ali'nin evlenmek istedigi klZ,Ebucehl IRktzldlr. Ve Peygamber (s.a.v.) bOylesOyledikten sonra.Ali ni~dan vazg~mi~tir.

Zorlaylcl scbep yok iken fazla evlenmeye kalkmak, milslUrnan toplumJarda ho~ ~Janmam~br. Nitekim asJrlarca tstam Hukukuna gOre yOnetilen Osmanh ImparatorluAunda birden fazla kadlnla evli olanJann saYlSl~k azCh.HattA toplum oman kmanb. Bu ~k evlenme milsaadesi yilzUnden IslAma dit uzatanJar ~yle derler: "ErkeAe birden fazla kadm alma milsaadesiveriliyor da neden kadma birden fazla erkek alma milsaadesi verilmiyor?" Bu sOz, tabial kanunJanm iyi dii~l1nmeden kon~larm sOzil olabilir. C;ilnkii evlen-, menin amaCl. ~ocuktur. Bir kadm, aneak bir erkekten geOO kalrr ve yiiklendiAi yavruyu dokuz ay sonra doAurur. Halbuki bir erkek, pek ~ok kadma ~oc.uk verme imkanma sahiptir. Bu, tabiaun gereAidir. HattA yakm zamanda televizyonda yay18lanan; insana en yak18 gOriilen orangotanlar ilzerinde hazuianml~ belgeselde, erkek orangotamil aile reisi olduAu yuvada bir erkeAin emrinde dOrt di~i orangotanm bulunduAu ifade ediliyordu li, bu durum da, ~eriatln tanldlAI bu ruhsaun tabiat yasaslDa uygun olduAunu kamtlar. Kad18 birden fazla erkekle evlense ~ocuAunun babasl belli olmayacaAl gibi' nesil de bozulur. Fakat aym erkek ne kadar lcad18la evlense bUtUn ~ocuklann babasl bellidir, nesil bozulmaz. 0 balde Allah'm, gerektiginde b~ok kad18a ~ocuk verme kabiliyeti liitfettigi bir varhgl, sadece bir kadma hasretmek tabiat yasalanna da aykmdrr. Demek ki Islam18 teaddUdi zevcau, kainattaki yaraub~ yasalanna uygundur. Bunun aksi zorlamadrr, tabiat yasaslna aykmdtr. Dedigimiz gibi birden fazla evlilik, zaruret halinde ba~vurulacak bir yoldur. Zorlaylci scoop olmadan bunu uygulamak, tslam18 emri degildir. Kad18Jar aras18da adAlet yapllmayaeaksa bir kad18la yetinmek getek ve ~r. Ozellikle g~im ~antlln son derece agrrl~Ugl ~u ~gda birden fazla kad18 almaya kalkmak, aile saadetini bozar, lelSkan~bk, huzursuzluk kaynagl olur. ISlaml bu yilzden ta~layan bazl mahfillerde asbnda gizti gizli bir~ok kad18la yasak ~klar y~dlg., herke~ bilinmeletedir. I~te Islam.

bOyle gayri meU il~kileri lcabul etmez. IslAma gOre insan ya tek 0dlOla y~yacak. yahut nilcah ile b~ka kadm alacakbr. Gayri mCU birl~meler yasaktJr. zinMrr. BunJar toplum aillakml bozar. insanlan birbirine dU~man eder. toplumu ~Okertir. geri bIrakIr.

Islam gelinceye kadar lcadm.~ her toplumda horlanml~ur. I~te Islam, d<>!mas18dan utan~ duyulan kad18l, horlandtAl mevkiden allP yiikseltmi~, erkeAi de kibir ve gururundan a~g. indirm~, iki cinsi Al~ lab'a kulluk merteOOsinde ~it saynll~ur. B~ok ayette erkek ve kadma birlikte hitabedilmektedir. Kur'am Kerim~ kad18 ve erkegin birbirlerini \ tamamladdclanm, birisi olmadlgl ~dirde diAerinin de olamayacaA18l, insanhk baktm18dan aralannda bir fark bulunmadtg18l sOyler. Baklmz Hueurat Siiresinde bu e~itlik nasll vurgulamyor:

"Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir disiden yarilttlk ve birbirinizi tanzmanzz i,in sizimilletlere:ve kabi/elere ay"dlk. Iyi biliniz ki Allah katlnda en Ustun olanznzz, (Allah'18 buyruklan dl~lna ~lkmaktan) en ,ok korunanznzzdlr. Allah (her~yi) bi/endir, haber alandlr. "(1)

"O'dur ki sizi bir tek nefisten yarattl, gonlilniln lsmmaSl i,in nejsin esini de kendisinden. var etti. "(2)

Burada kad1818, erkegin kendisinden yaratlldlAI ve kendisi gibi insan oldugu ve ancak onunla huzur bulaeagl, rahat edecegi anlaulmaktadrr. Peygamber (s.a.v.) de kad18lann, erkeklerin ~ekikasl yani bir par~SI oldugunu sOylemi~tir. I~te diinyada kadlilln ruhu var mldIr, yok mudur diye tarU~llrrken Islam, kadtm, erkeAin p~asl saYlyor ve onu erkek gibi teklife ehil,

(l) Hucurit Suresi: 13. (2) A'raf Suresi: 189.

insanhk balommdan tamamenerke~e ruyor: .

e~t yaptyor. Kur'an ~yle buyu-

"Rablen onlara oyle dedi: Ben sizden, eruk kadm hi,bir ,allamn ,allsmasim zayi etmeyeceglm, hep birbirinizdensiniz. Go, edenler, ywtlarmdan ,lIcartlanlOr, yolumda iunceye ugrayanlar, vWUQ1llarve oldaraJenler ... Elbette onlarm kOtwiiklerini ortecegim ve onlarl, altlarmdan Irmaklar akan cennetlere sokacaglm. (Yapbklanna), Allahkatmda bir kardlk olarak (bu nimetler onlara verilecektir). Karlllklarm en gilzeli Allah katuuladu. "(1)

"Manaflk erkekler ve manaflk kadmlar birbirletindendirler. Kotwaga emreder, iyilikten menederler ve ellerini Slkl tutarlar. Allah'l unuttular, 0 da onlart unuttu. ManQ[lklar, ite yoldan ,lIcanlar onlardlr. Allah, mUnQ[1k erlceklere ve manaflk kadmlara ve ka/irlere cehennem ateini va'detmitir. Onlar oroda ebedi icalacaklardu ... "(1)
Peygamber (s.a. v.)in, erkeklerden ayn olarak kadmlardan da biat almasl, erkek kadm_eitli~ini, en gtizel Ckilde ortaya koyar; Etkeklere farz olan eyler, kadmlara da farz, erkeklere yasak olanlar, kadtnlara da yasakor. Dinin en Onemli buyruklanndan olan iyiligi emir, kOttiltikten men gOrevi, hem erkeklere, hem kadmlara verilmitir:

"Maslibnan erukler ve maslilman kadmlar, ma'min erukler ve ma'mi~ kadmlar, taate devam eden erukler ve tdate devam eden kadmlar, doYu erkekler ve do~ru kadmlar, sabreden erkekler ve sabreden kadmlar, (gOniUden Allah'a) sayglh erukler ve (gonalden Allah'a)sayglll kadmlar, sadaka veren erukler ve sadaka veren kadmlar, or", tutan erkeklerve oru,tutan kadmlar, Irzlartm koruyan erkekler velrzlarml koruyan kadmlar,Allah'1 ,ok anan erlcekler ve AIlah', ,ok anan kadmlar; ite A.llah, bunlar i,in bag,l ve bayak bir mUklifat hazlrlamltlr."(2) "Erkek ve kadmdan her kim, if.lanml olarak iyi bir i yaparsa,_ onu (dunyada) ho bir hayatla yaattrlz (daima huzur iyinde bulunur, halinden mem~un olur. Ahirette ise) onlarm acretini yaptlklarmm en. gazeliyle veririz. "(3) "Allah, inanan erkeklere ve inanan kadmlara, altlarmdan mnaklar akan; i,inde ebed'i kalacaklart cennetler ve Adn cennetlerinde gilzel meskenler va'detmitir. Allah'm (onlardan) rau olmasl ise hepsinden daha bUyaktiir.lte bUyiik kurtulUl budur."(4)
(1) (2) (3) (4) Ali lmran Suresi: 195. Ahzib Suresi: 35. Nahl Suresi: 97. Tevbe Suresi: 72.

"Siz, insanlar i,in ~Ikartlml en haytrll bir ammet oldunuz. Iyiligiemreder, kOtalaklen menedersiniz ve Allah'a inanlrsmu."(2)
Ayetteki ummet deyimi i~erisinekadmlar da dahildir. Bu husus daha aylk olarak da Oyle ifade edilmitir: "1nanan erkekler ve kadm-

lar, birbirle~inin velisidirler.' Iyiligi emrederler ,kOtwakten menedetler, namazl kllarlar, zekatl verirler, Allah'a \Ie ResuJane ftaat ederler. hte onlara Allah rahmet edecektir. Allah, daima ilstandilr, hikmet sahibidir. "(3)
tyiligi emir, kOtUltikten men bir OBreticiliktir. Demek ki Allah, kadma O~eticilik gOrevini de vermitir. Nitekim Peygamber (s.a.v.)in onun hadislerini ve dinl htikumleri ashaba-al\latarak O~etmenlik gOrevi yapmtlardtr. llk muslUman kadtnlar da-Allah'm bu buyrugunu yerine getirmiler, dinlerini korum3Ic ve savunmak iyin~eitli gu~liiklere, ikencelere gogus germi~ler, yurtlanndan ~tkanlmt$lar, Chid olmulardtr. Mesela Ammar'm ~bast Yasir ile, annesi Sumeyye, dinleri ugruna ilk ehid olmu insanlardtr. Ebubekir'in kat Esma, Allah ResulUniin, babasiyle
(1) Tevbe Suresi: 67-68. (2) Ali lmran Suresi: 10. (3) Tevbe Suresi: 71.

birlikte hicretini gizlemi, bu yilzden ikenceye ugramlttr(l) Hauab klzi F3tlloa, dini ugnmda kardei Orner'den yedigi tokatla yilzilnden kan. akml, fakat dinini onun karlsmda cesaretle savunmutur.(2) BAzImUslUman kadmlar da, dinlerini korumak i~in kocalariyle birlikte Habeistan'a hicret etrnilerdir.

lara miras verilmezdi. Ancak kdl~ ku~, kabileyi savunacak erkekler miras alrrlardI. Hz. Orner Oyledemi: "Vallahi biz, cahiliyye devrinde lcadmlara hi~bir hale tanlmazdIk. Nihayet Allah, onlar hakkmda indirdigini indirdi. Mirastan verdigini verdi." (1) Kadmlara da erkekler gibi pay belirleyen ayetler indigi zaman baZl mUslUmanlann dahi agmna gittigi,: "Ya ResUlallah, babasmm blraktlg. maIdan, ata binemeyen, dU~manla sav~amayan kIza maIm yaosml ml verecegiz'? ~ocuga miras ml verecegiz'?" dedikleri rivayet edilir.(2) . Nisil Suresinin 7 nei ayetinde: "Ana babanm ve akrabanm (geriye) blTakttklarmdan erkeklerepay vardtr; ana babanm ve akrabdnm (geriye) btrakllklarmdan kadmlara da pay vardU'. (Mirasm) gerek azuuJan,gerek cogundan (hem erkege, hem de kadlna) bir hisse ayrzlmljttr." buyruldugu gibi aym surenin 32. ayetinde de: "'" Erkeklere de kazandtklarmdan bir pay var,kadmlara da kazandlklarmdan bir pay var.." buyurulmaktadIr. Nisa suresinin 7 nei ayetinin bir kadmm ikayeti Uzerine indigi rivayet edilir. Bu kadmm Olen kOCasl,geriye U~-klZ~ocugu blCakml~idi. Ameasl ogullan adamm mallm tamamen aldIlar,kanslna ve U~OksUz klzlDa hi~bir ey blrakmaddar. Kadm, durumu Allah'm EI~isine ikayet etti. Allah'lIi EI~isi, mah al~lara adam.gOnderdi. Fakat varisler, mahn kendilerine aid oldugunu sOylediler. ~UnkU Olen ki~inin erkek ogullan yoktu. Arap Meline gOre mirasa, Olenin yalmz erkek akrabaslvaris olurdu. l~te Nisa Suresinin 7 nei ayeti bu olay Uzerine indi. Bu ayet inince Allah'm EI~isi, adamlara haber sahp Allah'm,kadmlara da pay aYlrdl~lm bildirdi. Daha sonra da akrabadan herkesin ne miktar pay alacagml bildiren miras ayetleri indi.(3)

"Ilim oirenmek, her mUslumana farzdtr."(3) Genellik bildiren


her mUslUman tAbiri i~ine kadmlar da girer. YUce Allah ZUmer Soresinin dokuzuneu ayetinde bilen insanlann, bilmeyenlerle bir olmayaca- . gml buyurarak insanlan Ogrenmege tevik ettigi gibi Peygamber (s.a.v.) de, ilim Ogrenmek i~in bir yola giden kimseye, Allah'm, ~nnet yoluna girmesini kolayl~uracagml buyunnutur.(4) Him ogrenme konusunda kadmla erkek arasmda fark bulunmadIgml, tbn Hazm ~Oyle ifade ediyor: Akdh, ergin olan erkek, kadm, hUr, kOie her mUslUmana, helM ve haram ~lan hUkUmleri bilecek kadar Him Ogrenmek farzdrr. Devlel~ka01, kadmlann, kocalanm, kOlelerin efendilerini, bu sOyledigimiz'~yleri onlara Ogretmege ve bunlan ogreteeek Ogreunenlere gitmeleriDe izin vermege. mecbur eder. lnsanlan bundan sorumlu tutmak, ci\hf)er i~in Ogreticiler gOrevlendirmek, devIt

let bakanlna farzdrr."(5)

Diger bir~ok toplumlarda oldugu gibi lsli\mdan Onceki Arap toplumunda da kadmlann miras hakkI yoktu. Olen kiinin, mall gibi kanSl da akrabasma miras kahrdl. Mahn, yabancllara gitmemesi i~in klz(I) (2) (3) (4) (5) Siretu 1bn Hi,im, L 327, 358, IT. 112 Aym eser. 1bn Mace, Mukaddirne. 17. Buhin, Urn 10; Miislirn,Ziltir, 37, 38; 1bnMice, Mukaddirne, 17. Menni' el-Kauan, el-Usretu fi'l-lslim, s. 32. 33; Huku'l-mer'eti fi'l-1s1im, s. 48-49.

(1) 100Kesir. Tefsiru'l-Kur'ini'l-azim, c. I, Nisi Suresi. (2) Taheri, Cimi'ul-beyin, IV. 275. (3) Tefsiru Ayili'l-ahkint. n:37.

"Allah size, ~ocuklarUlu(Ul alacagl miras) hakkuuJa, erkege, kadmm payml1( iki katlm tavsiye eder. ((;ocuklar) ikiden [azla kadm iseler,(olenin) geriye b"aktlgmm ~te ikisi onlarmd". Eger ~ocuk yalnubir kadmsa mirasm yarlSl onundur. Olenill ~ocugu varsa geriye blraktlgl (mall)ndan, ana babasmdanher birinin altlda bir hissesi vard". Eger ~ocuk yok da anaba/Jasl ona varis oluyorsaanasma a~te bir daer; (Bu hiikilmler,olenin) yapacag, vasiyetten, yada borcundan sonrad". Babalarmu ve ogullflnnudan hangisinin size dahaf.aydaJl oldugunu bzlemezsiniz. Bunlar Allah'm koydugu haklard". Saphesiz Allah, bilendir, hikmet sahibidir. Eger ~ocuklan yoksa e~lerinizin yapacaklarl vasiyetten ve bor~tan sonra geriye b"aktlklan (miraslan)nm yarlslsizi~ir. (;ocuklarl varsa biraktlklarmm dortte biri sizindir. Sizin de ~ocugunuz yoksa yapacaHmlz vasiyet ve bor~tan sonra blraktlgmlZln dortte biri onlarlndzr. (;ocugunuz varsa b"aktlgmmn.sekizde biri onlarmdzr ..." (1)
tslamda klz~ocuguna erkek karde~inin yansl kadar micas verilmesi, ktzm erkekten a~gl gt>rUlmesinden dolayl degil; erkegin,. bir aileyi besleyip g~indirmek zorunda bulunrnasmdan,.klzm ise bir b~ka erkek tarafmdan bakdmak durumunda bulunmasm$n dolayldrr. YUce Allah bu konuyu ~yle a~lkhyor:

nm hemen her yerinde kadmlar askerlikten muafur. Biz bu saurIan yazarken bir gazetede,Kalifomiyah iki bilim adammlll yapUklan ~urmalar sonucunda kadmlarla: erkeklerin beyinlerinin farkh oldugu ve farkh bi~imde dUzenlendigi, bu farkm da cinsiyet hormonlanndan. kaynaklandlgl haberini okuduk. Diane Me Guinnes ve Karl Tridhau adh bilim ~damlanna gt>re pek az kadm, bir kerede birden ~ok ey Uzerinde dikkatini toplayabilir. Mesela arabakullamrken viraj alacaklannda ~ogu kadmlarsusarlar ama erkekler konumaya devam ederler. Bunun sebebi, rahimde Salgl. lanan bir hormondur. Erkek bazl yt>nlerden fistUn olmakla beraber kadma MbUrlenmeye, ona baskl yapmaya'hakkl YOktur. C;UnkUkadmla erkek, bir vUcu~ dun organlan gibi birbirinin tamamlaylclsldlrlar. Ni~ekim YUce AIlah'm "Allah, erkeklerikadmlara UstUnkddl" demeyip, "Bazl kimseleri, diger bazllanndan Ustiin klldl" demesinde bu noktaya i~et vardlr. Bu UstUnlUk yalntz erkek kadm arasmda degil, erkeklerin birbirleri arasmda da vardrr. Bl kimseler, bazl sifatlarda digerlerinden UstUn olabilir. Kiminin akh fazla, kiminin mah fazla, kimisaghk baklmmdan gU~IU,kimi ruhen UstUndUr. Peygamberlerin dahi bazl slfatlarda birbirinden UstUnolduklanna i~et edilmitir.(1) Zuhruf Suresinin 32 nci ayetinde bu husus t>yle a~lklamr: "Rabbinin rahmetini onlar ml

"Allah, bazl kimseleri digerlerinden Ustan klldlgl ve mallanndan harca(ylp kadmlarm ge~imini sagla)dzklarl i~in erkekler, katJmlar ilzerinde yoneticidirler." (2)
Bu ayet, bir vaklayt bildirmektedir. Allah, yaraUh~tan bazl kimseleri digerlerinden birtaklm t>zelliklcrle UstUn kllmlur. VUcut yapllan baklmmdan erkekler, kadmlardan daha dayamkh, akll yt>nUnden daha farkhdrrlar. Kadmlann yapamayacaklan gU~ i~leri erkekler yapabilirler. Bundan dolayl sava~ kanlmak erkeklere fandlr. BugUn dedUnya-

'bOl~tarayorlar? Danya hayatlnda onlarm ge~imliliklerini aralarmda biz taksim ettik ve onlardan kimini otekindenderecelerleUstiln klldzk ki biri, digerine i~ gordarebilsin. Rabbinin rahmeti, onlarUl toplayIp Ylgdzklarmdan daha haylrlldzr."
VUcutta b~, ne laidar degerli ise kalb de 0 Kadar degerlidir. Erkek ba~ durumunda ise kadm da kalb durumundadlr. Bunlardan birinin daha ~ok yarar. ta~lmasl, daha UstUn yaratllmasl, digerinin degerini azalunaz.

(l) Nisa Suresi: 11-12. (2) Nisa Suresi: 34.

Ayeti .Kerime. erkek cinsinin kadm einsine nstilnlQ~Qnil ifade eder, ama teJctek her erke~ her kadtndan Qstiln oldugu anlanum ~maz. Nice kachnlar vardlr ki bilgide, i gOlmede, beceride, beden giicilnde Coleerkeklerden llstilndilr. Erkeklerin yOnetiei olmalannm ikinci sebebi de 1~lP kazanmalan, kadmlann mehirIerini vermeleri, gecimlerini saglamaIandrr. Kadmm gecimini ve konutunu sa~lama, erke~n Uzerine farzdli: "0 (ka-

mek, evin harieinde onunla kiis durmamak, yUziine vurmamak, bir yerini (yaraIaYlP) ODU cirkin~~tirmemek.(l) Ebusiifyan'lO kanSI Hind, (Milsliiman olduktan sonra): - Va RasulAllah, dedi, Ebusiifyan eimri bir adamdrr, bana ve coeuguna yetecek kadar gecim sa~lamlyor. Ben de ona sormadan ahyorum. Bunun bana bir gUnahl var ml? Peygamber (s.a.v.): - Onun mahndan giizel bir ~kilde san~ ve cocuguna yeteeek kadat alabilirsin, dedi.(2) GOrilliiyor ki kadlOl beslemek kocanm Uzerine farzdlr. Ama kadm zengin de olsa, kendi mahndan kocaSlO1besleme zorunda degildir. ~ayet kendi istegiyle bunu yaparsa 0, kendi iyiligidir. Kocasl, kendisini beslemedigi takdirde kadlO, kocasl adlO8 bore edebilir. Aynea kadlOl besleyememek, HeneCi dl~lDda kaIan iiCmezhebe gOre aynlma sebeplerindendir.(3) Erkeklerin, bir derece daha fazla hat sahibi kdinmalan, aile hayatlOm kurulu~undan ileri gelmektedir. Aileyi koruyup baklmml saglamak, erkegin gOrevidir. Erkek kendisiyle beraber kanslOlO ve COCuk1annlO nafakaslDl, konutunu saglayacak, kadm ise bir ba~ erkekle evlenip, onun tarafmdan bakdacaktrr. ~ayet klZ evlenmez veya evlendikten sonra aynhr da kendisini gecindirecek maIl olmazsa ona yine erkek karde~i bakacakur. Aynea erkek, aile reisidir. Her toplulukta bir b~kan gereklidir. Hata He Oldiiriilmede kadmlD diyeti, erkeginkinin yansldrr. ~iinkii diyet, Oldiiriilen ~SID kendisiyle ilgili olmaylp geride kalan mirascdarlO8 verilecek tazmi08ttlr. Bu miras hukukuyla ilgili oldugu ve ka(I) 100 Mace, Nikah, 3. (2) Buhiri, Nefekat, 9,14; Muslim, Akdiye. b. 4; h. 7. (3) Hukuku'l-mer'eti fi1-1s1am, s. 76.

d,)nlarm, uygun bi,imde yiyecelc1erinive giyeceklerini saglamaJc, cugun babastnaaittir." (l)

'0-

B~ml~ kadmm dahi henUz iddeti icinde iken nafakaslm ve konutunu saglamak, erkegin gOrevidir: "(Bo$8wgmlZ) 0 kadmlar" ga-

cUnilzol,asande oturdugunuz yerin bir bOlamande oturtun ve onlan s,k,tlr(,p evden ,lkmaya zorla)mak i,in kendilerine zarar vermege . kalk,maym, Sayet gebe iseler, yaklerini b,raklncaya kadar onlan . besleyin. Sonra sizin i,in (dogan ,ocugu) emzirirlerse (emzirme) acretlerini verin ve aramula gazelli#e ko1JUup danliln (da emzirme) acretini ve diger hususlar, ,ozuml-eyin. Anlamakta) g",lak. ,ekerse- ' .nit (0 zaman) ,ocugu, ba1J birkadm emzirecektir. Eli geniI olan, geniligine gore nafaka versin. R,zk, kmlmll bulunan da Allah'm kendisine verdiginden versin. Allah bir kiiye, verdiginden fazlasln' yaklemez."(2) "Rabbiniz Allah'tan korkun, (bekleme sareleri dolmadan, boad,gm,z) kadmlar, evlerinden "karmayln, kendileri de ,Itmasmlar..."(3)
Bir adam Peygamber (s.a.v.) e sordu: - KawDln, erkek ilzerindeki hakkl nedir? Peygamber (s.a.v.) ~yle buyurdu: ' - Yedigi zaman 008 da yedirmek, giydigi zaman 008 da giydir(I) Babra Suresi: 223. (2) Talik Suresi: 6-7. (3) TaWc Suresi: 1

dmm milas hakkl, erke~n yanSl oldu!u i~in hata ile Oldi.irillen kadmm . akrabasmayan diyet yerilir. Ama kasden OldUrmedekadmla. erkek arasmda hi~bir fark yoktur. c;Un1di bu, bilerek yapdml~ bir su~tur.lnsanhk baklmmdan kadmla erkek arasmdabir fark olmadl!mdan kitile OlUmcezasl verilir. OldUriilen kimse, kadm olsun, erkek olsun fark etmez. Aynlm~ olan kan kocayl birl~meye ~vik eden Bakara Suresinin 228 nei ayetinde: "Erkeklerin, kadmlar azerinde haklan oldugu

zim Iead",larun,z da onlarm kadmlaruuJan lJlrenip bue ktu,pnaya, slJzlerimize IuJrl,ldcverrneye halladllar. Bir giln ktu,ma k,zdun. 'ilntil yapmak istedilim bir leyde bana: - 50yle yapsan daha iyi olur, dedi. - Sen ki~ oluyorsun ki benim i;ime .burnunu sokuyorsun, dedim. Karun: ' - Sen, bana karlddc verilmesini islemiyorsun ama klZm, Allah'm Resulilne oyle karllidc veriyor ki PeygQI'IJber(s.a.v.)bir gilnil k,rgm, dargm ge,iriyor, dedi." (I)
( l~te kadmlanmn birdU~Oncebeyanetrnelerine dahi milsaade etmeyenbit ortamda Peygamber (s.av.), kadmlanndurumunu ytlkseltmi~.onlara iyilik~ilmesini emretrn~~r: .

gibi, kadmlarm da erkekler aterinde haklan vard". Erkeklerin, kadmlar azerinde haklan, bir tkrece dahafazlad"." buyurulniaktadlr.
.Erke!e yUkle~enbu kadarsorumluluk ~lSmda onaaile reisligi tammak, ve milasta bir kat faila pay vermek, adalet ve hikmete uy:.gundur. l~te ~ah~maya daba.dayamkh, tedbir ve idarede daha UstUn olan erkek, kadlD1himaye etrnekle yiikUmlU tutulmu~tur. Ba~slz yonetim olmaz. Toplumda en kU~Uk idare birimi ailedir. Ail~ye de bir b~, yOnetici laZlmdlrki hayat dUzenliyiiriisUn.Oteden beri topillmlarda aile reisi erkektir. Aile reisierkek olduguna gC:;e onun hakkmm, onun dU~Uncesinin biraz daha a!lrhkh olmasl gayet dogalwr. BuglinkUlayik lOplumlardada yine aile reisi erkektir.

"Sizin hay"lmlZ, kadmlartna hay"l, oland" .. "(2)"Kad",lara an- . cak kerjm ofanlar ikram ederler. Onlara kOlillilkedenler letm (kOla) insanlardlr:"(3) "En gilzel dilnya nlmeti: Zikreden rJil,lilkreden IuJlb, ve insan"', . . in~nclna gore yalamasma yardlmc, olan kadlnd"."(4) "Sizin dilnyan,zdan ba'na ~ ley sevdirildi: Gilzel kotu, lcadm ve gozUmilnbebegi kli",an namaz. "(5)
A~gtdakihadisler.1sI~l Peygamberinin. ~mlara. bz ~ocuklarlDane kadar 1C00at ve merhamet besledigini gOstennege yeter:

Bir mUsliimani~in herhususta oldugu gibi aile i~idavranl~larda da en bUyiikOmekPeygamber (s.a.v.)indavranl~ldlr. Peygamberimiz, hi~bir hammma bir fiske dabi vurmaml~,zaman zaman onlann dUnyahk, refah istekleriyle kendisini rahatslz etrnelerine de ses ~lkannaml~- . Uf. Hz.Omer~yle diyor:

"Hz. Aile diyor ki:Bana, yanmda iki kit, bulunan!akir.bir leadm I geldi. Benden bir StY 'sled;, yammda cd hurmadan balko. verecegi", bir iey yokeu. 0 hurmay, IuJdmaverdim. Ilurmay, aid" biJlapi/ci km,
(I) Muslim, Birr, b. 46, h. 147; Buhiri',Zekit, 10; Tinnizi, Birr, 13. (2) Milslim. Birr, b. 46, h. 149. (3) 100 Mice. Edch,]; Ebu Davud, Edcb. 6, Rikalt 22, tlisam, 3; Miislim, Akdiyc.11. (4) Tinnizi. Birr, 13. (5) Muslim, Talilc, b. 5. h. 31. 34; AhkimuI-Kur'in.c. 3.1. I501-1SI0.

"Biz Kureyliler, ka"lanmlZln sozana dinlemezdik. Medine'ye geldik, Medinelilerin, kanlartnm sozleriyle gezdiklerini gordak. Bi-

verdi. Kendisi yemedi. Sonra lealb" k,zlanyle birlikte ,lk'fJ. gitti. Peygarnber (s.a.v.) gelinee olay, kendisine anlatton, buyurdu Id: Kim bu k,zlarla imtihan edilir (yani kimin klZI olur) de onlara giizel 00karsa onlar onun i,in atele karl' koruyucu perde olurlar. "(1)
M

"Kim, iki kua bak'fJ ergenlik yal'M kadaronlar, yetiltirirse, k,yarnet giinande 0, benimle loyle olur. (Peygamber bOyle deyip parmaklannl birbirine ge,irmiltir4'(2) "Kimin ii, km olur da sab,rla onlara bakar, elinden geldiginee yedirir, i,irir, giydirirse klyamet gilnUnde(mlar, 0 kimse ile atel araSIM perde olurlar."(3) Hadisin. Tinnizfdeki varyanu ~yledir: "Kimin ",km, yahut "' klzkardeli, yahut iki klZl, yO da iki klzkardeli olur da onlara giizel bokor, onlar haldanda Allah'tan korkar (onlara haksullk etmez)se onun i,in eennet vardJ.r. "(4)

\ Ayeue. neden iki kadmm bit erkege denk tutuldugu ~lklanmak:aadtr. Bu. kadmm ~lrffi8Sl veya tefsielere gOre unutmasldlr. Ge~i ~"'.Ayeue unutma tabiri yoktur. ~lrffia tabiei vardrr. Bunun ~U1tla He '1~uvcemeedilmesi. asia daha uygun olur. ~Unkn kadm. unutmaktan zi\!}yade heyecan yUziinden ~lfabilir veya erkege nisbetle daha ~abuk jikanabilir. C0nkli daha hassasur, daha ~ok elki altmda kalabilir. Ite ltkbOylebir durumda tit yalmz bir kadm olursa titlik tehlikeye diie1f'trilir.hllkllk zayi olabilir. Halkm hllkllkunu korumak ve garanti aluna ;i;8Imak i~in botv. ticaret, gibi dahaziyade erkeklere mahsus ilerde bie ~liierkek yerine ild kadmm ~tlik etmesi emredilmektedir. ClinkU bu gi':j)i iler erkeklere mahsustur. bunlann 8hitlitini yapmak da yine er!;\tekIerin gOrevidir. Ama erkek olmazsa bu gOrevi kadmlar da yapartar. ,~;;Ancakkadm. burada asll gOrevi wmda bir vazife yliklenmektedir. Er\:JceAeait olan bie gOrevi tek kadlna ylildemek allr olur.Bundan dOlayl ],bu gOrev. iki kadma yliklenmektedir. Falcat bir erkek yerine itti kadl~fi,nmtanlkilk etmesi, erkeklerin tamkllk yapabilecekleri ko~ulardadlC. ~;Dotum, sUt emzinne, anilelik. dulluk, bakirelik,lian gibi ailevi konu'f~,tardakadm erkege denktir. Tek kadlnm 8hitligi dahi yeterlidir.
k,

Bazl konulardaki titlik meselesinde Islam, iki kadml bir erkege denk tutmu~tur. Bunun sebebi, erkegi kadmdan iistUn gOnnesi degil. kadmm erkege gOredaha heyecanh. hassas ve unutkan olmasldlr. c;UnkO~ocuklannm egitimi. evinin tertip ve dOzeni gibi bir~ok ilerle mCgul olankadm. aym zamanda. ~k hassas olmasl yUzUnden zamanla unutkan olabilir. Bundan dolay.l bo~ senedi yazlmmda: "Erkekleri-

nizden iki kiliyi de lamt tutun. Eger iki erkek yoksa raz, olaeagm,z laJU.tlerdenbir erkek ve ild kadm ldhitlik etsin. Td Id kadmlardan biri 100""sadigeri ona hatlrlatsm...(5)
(1) (2) (3) (4) (5) Feydu1-Kadir. n. 91. . Feyclu1-Kadir. 496Tinnil,i. Tefsir. Sure: 9. 'Taberini. el-evsat. KeJfu1-Hafi. Bakara Suresi: 282.

W B8Zltabiilere atfedilen sOzlere gOre kadmlar, had, ceza. ve klsas ~i:isibikonularda tanlkhk edemezler. ancak mal, akid. nikah. kOle azaw. '~dOgum, sUt emzirme, dull uk vs. gibi davalarda tamkllk edebilirler. Fa;f:bt bu gOrUemesned olabilecek bir hadis veya sahabi sOzti yoktur.lb"I .. nu'l-Kayyim el-eevziyye"bu sorunu etranl olarak incelemi. Kur'an I.~;'\>e hadisin naslarma gOre kadmm da her hususta tamkllk edebilecegi 'ii;$Onucunavarmll!C.(1)
p/

m.

1338.

(1) lUmul-Muvakkin. II. 76've devarm; Kur'in-I Keri'm'in Yiice Meili ve CaAdaf Tefsiri. 1.337-338.

dan sonra)ya buyurulur.

iyilikle tutmale, ya da gazelce sallvermek (ldZl71uUr)"

tsIamdan Once Araplar, kanlanOl istedikleri kadar boar, belli bit sUre sonra tekrar ,ona <Wner,yine bo8r, yine dOner, Wylece kadma ikenceederler; ne ona OzgilrlUgUnii verirler, ne de onu e yaparlardt. tslam devrinde ensardan bir adam kartsma: - Sana hir; yaklamayacagtm, ama sen benden r;Oziililp aynlaniayacaksm, d~L Kadtn: - Nastl olur bu? dedi. Adam: Seni bO8yacagtm, sUren bitmeye yakl~mca sana dOnecegim. Vine bo8yacagtm, iddet sUren sona yakl~mca tekrar dOnecegim, ii Wyle sUrdiirecegim, dedL Kadm, bu durumu Allah'm Resuliine arz etti. YUce Allah, Bakara Suresinin 229 ncu ayetini indirdi(l) ve kadmm aleyhinde ileyen bu bo8ma sistemini kaldtnp ancak iki bo8mada dOnme hakkt tantdt. Er.kek Uyiinciidefa da bo8rsa arttk ona dOnme hilll vermedL(2) Gerek TalAkSuresinin birinciayetinden, gerek KiitUb-i Siue'de bulunan saglam hadislerden anlatldlgl Uzre kartsml bo8mak isteyen kimSe-,kadm Metinden temizlendikten sonra ODU bo8YlP bekler. Ka~ din bir Met daha gOrUptemizlendikten sonra bir daha bo8r, yine bekler.Kadm bir Met daha gOriip temizlenir. Eger adam bo8maya kararlt ise bir daha bo8r. BOylece kadlola bUWnevlilik ~glan kopmu olur. Kallin ertesi Metini de gOrdiikten sonra diledigine varabilir, diledigiyIe evlenebilir. Ama erkek, birinci veya ikinci bo8madan son~ piman olup bo8madan vazger;erse bu Ur;ayhk sUre ir;inde kansma dOnebilir. Zaten talAkm Ur;ayltk sUreye baglanmasl vf bu sUrenin 'saytlmasmm emredilmesi, erkege kartsma dOnme flrsatm tanlmakttr. Nitekim yOce Allah, Talllk Suresinde Oyle buyurmaktadlr: "Ey Peygamber, kadtn; 'I

~;7arlboladtgtnU zaman iddetleri ~inde (ddetten temiz olduklart Stra)f4a) onlart bOlaytn ve iddeti saytn ("' de/a Odet gorilp temizlenmeleribekleyin). RabbinizAllah'tan korkun. (Bekleme sareleri dolmadan) ';'ottlarl evlerinden t;tkarmaytn. Kendileri de t;tkmastnlar; ancak apa(;tk ~rbir edepsizlik yaparlarsa balka. Bunlar; Allah'tn stntrlarldlr. Kim Al~lahtn stntrlartnl get;erse kendisine yaztketmilolur. Bilmezsin belki "Allah, bundan sonra bir il ortaya (;tkartr (bu bekleme silresi i(;inde

if"

~.tller arastnda b,ir sevgi yarattr, bir anla~


i'j;,'

ortamt haztrlar)." (1)

GerekBakara Suresinin 229 ncu ayetinden, gerek Tatak Suresinin a~tkr;a anlalhyor ki bu Ur;bo8ffia, bir aglzla sOylene'I;cek sOzler olmaytp, Or;ay ir;erisinde ve her ay bir tane olmak Uzre ve~~;rilecek ayn ayn tal8klardtr. "Marratayn" tabiti, bir Cyin iki kere 'yaLptlmasml gOsterir. Namazdan sonra otuzUy kere subhAnelIah demek it~mUstehabdir. Simdi biri kalklp da bir sOz ile "OtiIz. iir; kere ilsubhanellah" olson demekle otuz Or; kere degil, sadece bir kere ~!}subhanellah demi olur. Or; defa dersini okumasl emredilen bir Ogren~ci ii~e niyet ederekbir defa okumaklabu emri yerine getirmi olmaz . ii~Mutlaka ayn ayn Ur;kere okumaSl gerekir, tte talAk da Wyl~. Mut{,Jakaayn ayn yapllmak icabed~r. Her adet i~inde de birden fazla talAk 'CJS0lmayacagmagore kadlOl bo8ma ilemi enerken Uyayda tamamlana';:~ilir. BundanOnce OlmllZ. Maalesefbu konuyu insanlar istismar ede%,rek Kur'an'm kesin emrini Meta bir oyun<;ak gibi yapmllar ve "O~ten ., !:/,<lokuzabo 01" gibi uydurma bir sOz ile aile saadetini Ylkmllardlr. i:i,Halbuki ne Kur'an'm kasdt, ne de Allah ResftlOnOn amacl budegildir.

i'l".

~t nei ayetinden

Gelen sahih hadisler, Or;talAkm bir defada verilemeyecegini gOsterir :ic . :Bir adamtn, ~ar~Stnt bi~ de/ada at; taldk ile bOladtgt, Allah'ffJ ;;.;Resulune haber vertldi. Allah tn Resula, ktzar:ak ayaga kalktt, loyri
';dedi: .

- Ben heniJ.zaranuda iken Allah'tn Kitdbiyle mi oynanryor?

(1) Tinnizi, Talik, 16; Taberi, Cimiu1-beyin,

n. 456.

(2) lbn Kesir, I. 371.

Bir adam ayaga kaJ1cll: - faResuldllah,ju adam, Oldib'eyimmil dedi," (1)

Hz. Peygamber, kanSlm bir defada ~ talik ~e ~YIP sonra pqman olan Abdu Yezid'c kansma dOnmesiniemrebn~, Abdu Yezid:. - fa Resuldllah, benonu", garnbet (s.a.v.):

disini kocasmdan aylCl1l8Slm ister. Kocasl Sabit de OIIU ~ ~in, ona verdi~i ~enin geri verilmesini 8lt kOF. Ceroile yaln1zbah~eyi de~il. daha fazlasml da vermeye hazrr oldupnu sOyler. Hz. Peygamber (s.a.v.), Sibit'eyalmz bah~eyi ahp kadml serbest brrakm8S1n} emreder. I~te tslimda ilk Hur olaYibudur.(l) . ~uraslna da ~ etmek Iazlmdrr ki Hur olayl. kadmm iste~{ve MUo.vermesi kaqtllgmda. yani kadmm lehine olan bir aynlma oldu.' !tmdan, burada bir talik kesin talikllC,kadmm nzasl olmadan erkegin bundan dOnmehakkI yoktur. Ayetin ~tkladtgl Ozrehul'. ancalc e~lerin. Allah'lO emretti~i bi~imde gUzel g~inemeyeceklerini anladtklan zaman yapllabilir. AIlah'm belirttigi smrrlara uymamalc:g~imsizlik. itaatsizlik, dOvme,ha, kir gOnne, ihmal. hastaltk, bunalcltk,~irkinlik gibi hallerden ilOOgelir. Mecbur kalmadan bOyle bir yol~ b~vurmalc gQnahur. Peygamber (s.a.v.): "Hangi kadm zorunlu bir sebeb olmadan kOcasmdan leendisini boJamaSlnl isterse ona cennet haramdzr. "(2) demi~tir. Hul'den ayn olarak kadm. nikiih esnasmda bo8ma yetkisiniii kendisine verilmesini 8rt kO8bilir.Koca, bunu kabul ederse kadm. .'.kendi kendisini bo~ayabilir. BOylekadlna al-mufavvada, (talaIn eline verilmi$ kadm) denir. AI-mufavvada. bu halckml kullandl~1 zaman talikl kesin talilt olur. GOrUlUyor ki ti on ~ asrr Oncegelmi~ olan tsliim, 0 zaman tadl'.ria b~ka yerlerde hayal dahi edilemeyen halclartanllnl~. Ona bazl 8ltlardabo8ma hakkl dahi venni~tir. . Kadm ve erke~in miras halclanOi belirleyen Nisa Suresi .iiyetlerinin 12 ncisinde Onemlibir husus dikkati ~kmektedir: 0 da erkek gibi kadlna da bo~ ve vasiyyet halckmmtaDlnm~ olm8S1dtr.(:UnkU miraslOmancalcborcundan ve vasiyyetinden sonra taksim edilece(I) too Kesir; Rbi. Mefiull.

talOkile bojadun, deyince, Hz. Pey-

- Biliyorum, de",", ve TalOk sib'esinin birin.ci dyetini okumUJtur.(2)


zaten ~a, bir sOzleotup bitecek bir i~ 0188, TaWt Suresinin sonundaki: "Bilmezsi1t,belld Allah bundan sonra bir iJ ortaya ,lkaru (bi" anlajma zemini haz,rlar)" cUrnlesininbir anlanu kalmaz..

Bakara Suresi, 229 ncu AyetinhUlcmO gere~ince erkek, hileH yollarla,baskI yaparak kadma verdi~ mehri,'mah goo almaz. "fa/llIz u-

leek ve kadmm, Allah'm smularuuJa duramayacaklaruuJan korkarsanlZ, 0 zaman kadlnm, (ayTllmak i,in) verdigifldyede ikisine de hir gunah yoktur." cUmlesinin belirtti~i gibi kadm, kocasiyle Allahm emretti~i bi~imde g~inemeyece~ini anlar ve ondan kurtulmalcister, koCaslda bo8malci~in kendisinden mal talebederse kadm, aldl~1mehri veya fazladan .mal ve para vererek kocasmdan aynlabilir. Buna fiklhta al-Hur denir.. Bu hususta ~yle bir olay zikredilir: Sabit ibn Kays'lOkanSI olan Obey o~lu Abdullah k1zl Cemile, kocaslmn ~irkinli~inden, ~ka bir rivayete gOrekendisini dOvdU~Unden dolayl. Hz. Peygamber'den. ken- .

(l) N~si1, TaWc,bib es-selis. (2) EbUDivQd.Talik, bib Deshi!mfirica'L

n. 24~.

(2) lbn Mice. Talik 21; Ebil DivUd, Talik. bib fi1-hul'; Dirimi. Talik, 6.

Ainibildinnektetfir. 'Bu,bdma bUUin medeni veSOSyalhaklanntanlD~ dtliDlgosterir.Kadtn11lillk sabibi()lur, mirasailtt, miras buaktt,vasi~ Yeteder,vasiyeti yerine'getirilir, ~altp verebillr,~itlik eder. .... Kur'an Jtadlnailer llirll1mij!kiyel 'Ie mUUcilndetasarruf b8kkl~.~~, gibi .oy verm~ hakk1dabi tanlm~br. M~mtehineSl1resinin 12nci Ayetiodet)yle QuYUrn!\If:"E"j Peygamber.Wuunl/CPdtnlar $~8e-

J-KADININ ORTUNME SORUNU: AhzAbSu~in~n 59 .~ay~tillde .~Oylebuyurulur:"~yPeY8am-

ber, eienne, kU.I(l1''''fl ve mil'minlerm kad'rtlar,MSlJ)'~:(Bir ihtiya,~ i,in d,arl',lk.;i,klar' zoman)lJrtUlerinf.ilst[erine solsild4r...Onla",i tanminas,~incitilmemesii,inenelverili olan budur' Allah ,ok . bagql~an, ,oke,sirseyendir/' .' '. '....... .... .... .. . ',
Ayettecilltib kelimesi g~r.C,~ab:hir$' (eal'P,yazm~}Uzerinden Ortiilen.elbiseye,.Mnir. 'p~ygambere,. Hanlmiannave. wAcr. mii'rilio .kadlnlara. tanmmalanve eziYetl~n '" kOJ"unmalarl.'i~in cilbablanm .. llStleri~ almalaruu ,soylemesini .emreden bu ayetin~ ~u mUnAsebetle indi!t~ ~vay.etedil,ir: " r ' .' \ Birtaklm ahlAlcslZ kim~l~. gecelerituva1eti~fu dl~ ~lkan ka~ dmlan ~i~rler:di. Onlann llstl mabatian cari~lerdi. Kadmm llUrinde ~ar~afolu~O(lun bUt olduAiJhub11ir .ardUladU,"eziercU.Ama, ~ olmazsao~ucariy~naYtrde(lemedikleri i~in ardma dUef,ona sa~l{lardl. lte ~dilrum, Uzel'in bu ~yetindi.(l) Burivayet~ Arap toplumUndllhUrkadanlann ~araf giydiklerini. bununeski .Qirg~lenekolduAunu ,gOste.rir.$u olay daOntlnmenin ,Arap,lardaesicLt>irgelenek oldu~unu.\can.lIar: ' . Hentlz Orltlnme ayeti.inmedenfince Hz.'Omer,.~irgun arlda rastladl~l ablysiz bir kadlm~ubukla. dfivm~.kadlD ooupeygamber (s.a.v.)e ikayet edinceHz. ()merkendisini~fiylesav,.lDmu~:
I

. liJ)..Allah~hJ,~ireYior(ak .k/)pnan.mar,./urslZllketmemeleri .~ma' ,etmemeleri. "ocu/darun6;ldiirqre",eleri.elleriYle 'ayaklarl ara$,l!'4dac'; bir i/tirliuydJ.uup'getirmemeleri.(baIcas'''ln d(J,gurd~gu\leya .~, er/cekttf':g()yrimelruktuanll,g,bir ,oculu ~c()la,.UJ4 mal etmemJe, ri).;yi bir ilt"S9fIfJ,h.Jmge/~meleri1JuS{4SwldaSana biat ede,.i~r~~' onl'r~ biatlerinif:d'.~lelyeonklr it;in A.f/ah'tan magfiret dile.. Sa;. ~~% Alia/!. ,ok bfI.~ll"!lan. ,"okesirge]endir." ".' ' . ,
~hl~oi bildirtnede~, . melctit..Bu 'y~~111s1a11l'm, kaclma,oyve.rmehakklnl.dahi tanld~#l~.', l~lhr. Burad~ aynbir incelikdaha yard~:},t.yette '~/yibir itef~ k4f!Jg~lmemeleri" ~Yuruluyot. Bui- de11lektir.Kadinolsun. ectet olson Per~mbereveya,bir alirn~.de\'letbU)1i~Utleltaal, iYili~~)' 1Ytl~dJr.,Peygalllberdahiolsa verdiAiemir k()t~ise9na itaatemredjl ... .mi~or, iyii~ ,emtettiAizama~ona itbaatio gerekli ol~uAu.. anlallhyor.' , t~ 'ltu, tslann~' genel~rensibidir. KOtll.i~tekimseyei~t etmekge, .. re~ez: KfitUl~. Allah 10 nzasttVlayktndrr: Allah'lDnzasmaaybn'if yapmak Allah~klzd1nr.Matilukimhabn i~in Allahilklzdlracak i~ler yapilmaz. '
",

Bqat, .0y~vertDe,Peygambe~tabi'Jigini,

'

Bab-to~lumlannda yakm zamanlara kadar evlenen kadmm mlllki- . yet hakkl kocasmag~di. En'ileri tilke saYltantsvi~'de bilekadmlaraoy hakb. ancak b~ yaffinceven1mi~tir.Oysa ls1irtt onbeaslr finc~ kadma bUwn i~le1'nleri yapmahWClct'verdiAi giN nikah esnaslnda kOilulacakbiqarttile kocaslDlb~a hakkidahi venrii~tir ki 6unlar, ogllnkii diinya ~artlariyle kaql~tmhrsa kadm lehine biiyiik inkd8.blardrr. .

- Ya ResulAilah. okendisini belli etmedi.Benwerinde g&meyince onu cirlye sandlm.


t,

cilMb
.

OlaYI. anl~tan.rivayetegOreAhzab Suresinin59 ncu-ayeti bu milnasebetle inmi~.(t) Ayelin bu olay werine indiAi kesin olmasa dahi, bu rivayel, henuz ~ar~afgiyme emri'il!medenfince hur kadmlann ~ar(1) Hizin. ibn Kesir Tefsirleri. (2)' Ibnu'l-;,rabi. Ahkimu1.K~r'in.m~ 1514.

WliYdikll"fi~i,Hz.Omer.~Biymeden~ dolapn kadImn tutumQliu. gdeneklerineaYk .buldPAUiyin.ana. ~dOIt1nil gOs~., , Iyilte bulY~,<Shlinmeentri,gol.dUtferr SOI;U3da 0\0110.,. ~Iana' ."
getekU#indsqka~~~OldUklannlgOStedrf$~ .yeueoniara. iobla .. 9fktiktada mpnUStuhof~1.atql.dllkJan~ilinip ~ edillneanderi.i~incilbiblaruuli$dmneal.maJan.emrecUUyor. . ..... " qmp>:Il~4enoitnlenbir giysidir TUtk~e . ~. d~AUni~bugiysi)'e1i~j Araptat'''~biye''der~cr. 'A.~ye~.,aIJ."lutan.j~'~r-iti.~den'v~ ~ leapa. ~.. '....Cilbab.lilinAr(yaz~

~ilmi$(ir CiblkO:zi_gO$terilJn~i.~, olgtakt,a' zinCtin iakddlllyerlerin'degO$tetibnesibaralDol.lJf.B __a.g~ ''11c~pn, ~gOrU~Yederi4tmdaka~:~~gOstai~yasaklanI-. ,yol". AdeteRgoeu,,?, )'eder.YUi '~el UIarak'~edi1ir.(l) ..... ,

f .'.
\17

ti'

"

OttUdUr~.CilbAbl;~irtell: s&z1l,~~b~sutedYIeYUZQ,ve~.
vuCudll.~.

'

bit .()rUld,iye.Itn1aY$lJar,aldUloli~.atlDdailba~~" t>ir0I'tild.1lr diye,_la~. cti,l,vardlr.O) Saiuyoruzk;i~"lImlai. ~e~~anladabatitiz bir '.IaYl.n~olmasiYleontya~~.lktime:~riIn~ukur.lI: cilbAbiyletapaUr ve.Jtyasabf~midr(2) ki~cilbAbnt. yilit4mf,~1 salman ,.vedi~.;etbiseyi. ~ .... ~ '&ui ()ldu~tlanhqIl.-: .. m~&adu:YUZil'kapaunak'WtdeJildir. '. .'

nlp.~sadc.tl"

1-.

1
'i"
'j .

leanlsindadrrlar.CtlnkO Peyglm~'(s.a.v.)iQ fuuum,lari .. ~Iu1d~S rjv*tederl~.~)S~(uneyesebebo~~ini.yOlc$eJbft~inin ~Oldul~tl'$byleYdllerde vatdtr f~ bunlannbit~UUCti klUr.~di ak,jt~imeIeriyle, O'~lerin'~~ ge~irisinde bu yargdara'~l1arch(. ;YOksakaduilR~tmmm deliJdit..' . '.: .'. .... . .', .... .. ) lium.m KlAtnlartn~Ukle.ti6rtf1ye <lenir .Ayeue g~ cnYIib iseceYb'in~IJIud.Ui. c:ey,,: gOmlejin gOlOs )'Jlttnilcula~riir ki ! ldetenbunun"'ncJin len(6rilnUt. I\YnJ ,Ayeueti "U1Arnl zah8ra ~" ntinbl"leaydIYll~lga ~~:ke.ndilindengOronenzinet~lvoya ~net yerleri l)i1bnmedtptutUImU3tur:: .... ,"

Bide lcalJ,ltbtd!Jllm~litldl.m.bdtllm ~~Jll0haramolUpc)ImadI~nda jh~', ~ "'Ufess~er,~lDsesini.n~OImadJ#J

ro

".

'

"

. .....

.'

31.nc,iaYeti*inanmlkadtn~ gOZlerini'yumup lrt~i ~orU,malan.aili ~kanlar~,nda ~zin~~i gOStetmemel~i.elbiselerinin.tenlednigt1sterec$. Ylrtm~1 ,lQslmlarlftl kaPat. n;aal~k~~l. ~ati ~ve ilveyoAullm,ka1:de,leri Ve kard~ OIuUm.klZkat:dCfleri.:klldm1a.-l.kOlelep, erkekliliolmayan,erket .~ hizme~ileri. beni1z~Qllara iSlek duymayllCaky~i~uklar dt-: 1.wasUS~rini kimse,egOstermemeleri, 'gizli zinet1erinibelli etmek j~in ay'akJann.ibirbi~nevll1fDamalail btiyurulm,aJctadtr.' , "'. .Zi~etSUs demektir.Daha~kkadmIann takuklan alun, gtimU 'ailiisil~~yasma~net denmekle beraber:~mn cbib yerletine de zi'.Q~'denebiUr' Tefsirlere ~ Nur S~inin 31.nci ~yetindeki zinet ile. :U1tJl~zinel. ewastndan bu sQs CiyastDlOtakddl~ zinel yerleri
'~f

,:. '~_S~ihlD

. Atette bdmiD ynz.el aYakl~dl$lridakrY~eriQi)~~ni~ redilm~tir,Ozamanki,toptumWt.OftUnlllev8{dI. ~~ille~ysm . \:, . Ailek.- Ortlinnrlerdi.zemabFt~Yle(li)'or:"A~1cadt~~JlceYble\ ri (g~erininiistflndeki Ytttma~lan)g~ni$ti'AradanbQ~,un.an. ~ PslerivegO#~nin~evresi gOrilitUrdU.OrtlUerini .arkalanndaQsat~ ,k1tirlar. fakal &tleri 'W;d' tallrdt. BOYun,.~ klSDUn<tati.ac1kbklann kapanmasl i.~in()rtOlerini.on yata YI~1anD1O Uzerinden6I'U1leleri

"e.

'l..

emredilmi$tir."(3)
(!

Bu irade de Araplarda Ort.Qnmenin bie gelenek oldutunu gOsterir.

Aynca Kur'An'ln."humurlerini Yakayutm~lanQID i1StWKIen ~1Il1ar"


.

{' demesi de biminn yani ba OrtilSUnlinAraplararasmda bilinrntkte 01- . -. :\\duA'unukamdar.


~(., \0:;,
." -

(1)1bn KeJk. Tefsir. 114. (2) MeC~'1tayb,xxm. 205. (3). Kef"'. Nur $arm. 31~ iyetin tel.iri.

m.

Mersed KIZI EsmA, Hmse ~ullan yurdundaki yerinde ~di. Kadmlar, Ustlerine ~rtii almadan yanma geldikleri i~in ayaldanndaki balhaltar, g~giisleri ve sa~lannm Orllkleri g~ziikiirdii. Esma: "Bu ne ~irkin eydir!" dedi.(I) Esma'nm bu sOzii de 0 zamanki toplumun gOrii~U'nii yansurnaktadrr. Demek ki toplum, kadmlann zinetini, ~ml ba~ml, gogsUnU g~stermesini benimscmiyordu. Toplumun bu kural~ dl~ma ~lkan kadmlar da vardl.Bunlar ho~nutsuzluga neden oluyordu. l~te Kur'an, lstAmm ruhuna da uygun. alan bu ortUnine geleneginin. siirdUriilmesini emretnii~tir.Fakat ortiilmesi emredilen yeder, k~l cinsin duygularmt tahrik edebilecek yerlerdir. J<endiliginden gorlinen yUz, el 'Ie ayak, batta bazl gorii~lere' gore dirsege kadar. kol haram de~ildir. Hz. Ebubekir'in kill EsmA, Peygamber (s.a.v.)in yanma inee bir elbise ile ginni~,yii,ziinii oteye '~eviren Peygamber'(s.a.v.):

dePeygamber'insUnnetinde bOyle bir ~y yoktur. Taberi oyle diyor: "Gorii~lerin en d~, "kendiliginden gofunenler" kaydlyla yUzUnve ellerin kasdedilmi~ otmasldtr. Boyle iSe sUrme, yUzUk, kina da gosterilmesi haram olmayan zinetegirer. <;iinkU herkes, namaz lnlan insanm orteeegi yei-Ierin kadm ve erkekte nereleri oldugunda mUttefiktir; Buna gore kadm, namazmda yUziinii ve ellerini a~ar,bunun dl~mda kalan klsmml orter. Ancak.Peygamber (s.a.v.)in, kadmm dirseklerine kadar olan kolunun yansml gostermesini de miibah ktldlgt rivayet edilir. Bu kontida biitiin atimlermUttefik olduguna gore namazmda avret olmayan yederini gosterebilecegi, kendiliginden ortaya ~lkar. Nitekim erkek de bOyledir. C:linkii avret. olmayam gostermekharam degildir. "(I) Ahzab Suresinin 52 nei Ayetinde YUce. Allah, Peygamber (s.a.v;)e: "Bundan sonra artzk sana (bQka) kadznlar(la evlenmek), ve

- Ey ESmQ, kadzn bUluga erince undan, undan bakasznl gastermesi dogru degildir, diyerek yilzUnu ve avuclarznl g6sterrni/tir. (2)
. K,admm yUzUve elleri, ayaklan dl~lnda kalan klSml avrettir.Ellerinin i~i de dl~l da avret dcgildir. <;UnkUkadm ah~vcri~ yaparken ve diger ihtiya~larml gorUrken, ~hitlik yaparkenyUziinU a~mak; e~yasim almak, i~ yapmak i~in ellerini kullanmak zorundadu; tslam,.insanlara zoduk ~lkarmak i~in degil,onlarl mutlu kllmak i~ingelmi~tir.(3) Hatti Taberi'nin rivayet ettigi bir hadiste kolun, dirsek. ile el araslnda kalan klsmlmn yansl da avret sayllmam~ur: "Peygamber (s.a.v.) kadlmn zirAmm (el ile dirsek arasmda kalan klsnllmn) yarlsma kadar klSmlm gostermesini mUbah kl1dl."(4) Bazl kimseler, .ortUnmede ifrata varml~lar ve kadmm yiizUnU de kapalarak kara ~cnin arkasma gizlemi~lerdir. Bunlar, zamanla olu" mu iCratanlaYI~lann sonueu olarak ortaya ~lkml~ur. NeKur'an'da, n~
(1)100 Kesir,U. 599. ~2) EM Divul!, Ubis, bibu timi tubdi1-mer'etu min zinetihi.
(3) Mefitih, xxm. 202-203. (4) Taben, Cimi'ul-beyin, Xvm. 119.

bun Ian baJka eIf7le degitirmek heldldegildir. Kadznlanngilzellikleri hOU1Ul gitse de (artzk balka kadmlar alamazsm) ... " buyurulmaktadlr. Bu ayetten de yqziin haram olmadlgl anla~lhr. <;iinkii eger 'yUz avret olsaydl,Peygamber (~.a.v.) kadmtn giizelolup ohnadlgml bilemez ve onun giizelliginin ho~una gitmesi de sOZ konusu olmazdl. Oysa ayet, gUzelligi hO$una giden kadmlarolsa da onlarla arl1k'evlene~ meyecegini bildirdigine gore kadmlarm yQzlerine bakmaya miisaade edilmi~tir. Demekki kadmm yUZii haram degildir, Taberi ve lUzi de bu kanaattedir. Hayat ve g~im arllan giinden gline aglr~maktadlr. Gerektiginde kadm da ~ah~mak, evinin vekendisinin zaruri ihtiya~lanm gormek zomnda kallt. Islam, kolayhk, fUrat dinidir. Hayatm gereklerine aykm eyler emrClmez. Kadm da erkekde i~yerlerinde, iiniversitelerde, devlet ~airelerinde beraber ~all~mal<durumunda bulunur. <;allmasmda da bir sakme~ yoktur. Antak tslamm tslamr01~iilere riayet etmek ~lyla. emrettigi ekilde giyinmek ve Bu arllar da ~udur: Bir ka<itnta_

bir erkek, yaImz ba$u1abir odada oturmazlar. O~Onco,dOrdilncU ki~iler debulunmabdJr~ C;UnkO Peygamber (s.a.v.): "Bugilndoa sonia bir erkel, ytilunda bir iki erkek daha olm~a yalluz basuaa bulwu:m bir koduun buyunn~tur. , . yanuaagirmesin!"(I) . . Sadece yabancl erkekler deAil,kendisinin veya kocasmm mahrem olmayari akrabalart da bOyledir.Onlar da kendilerine nikAhdQ~ aleraba kadm v~ya ktzIann yanmda yalmz ba$lna bulunmazlar. Kur'An, erke~e de, kadlD8da namahrem olanIafa kaJ11gOzleriniyummalartm e~tinektedir. Burada gOzleriniyummalctanmalcsat,~hvet duygulariylebakmamalellr. Yoksa erkek ve kadmm hi~ birbirlerine bakmayacaklan anlamlD8gelmez. Oyle olsayd~kadmm ynzQde haram olurdu. Halbuki haraffidegildir. .
.

tslAm,kadlm dOrt duvar arasmdahapsetmemi~. Gerektiginde kadln ihtiyacl i~in dl~ ~Ikar, ~lerini gOriit'.Peygamber (s.a.v.): "Allah, sizin ihtiya~larml%lgormek i~in d~arl ~Ucmanaaizin vermiStir." (2) buyurmu~tur. Son~ olarak deriz ki: Tarihte Peygamber devrioden sonrakadmm Ottillimesikonusunda ~mhga ka~ddl~lmuhakkakur. Ama bu, peygamber devriodeo sonra gelen iosanl8hn anlaYl~mdani1eri gelmi~br. Hz. Peygamber (s.a.v.) devrinde kadmlar cArniegeldik1erigibi sav~ da i$irak edip geri hizmetlerde ~ab~JIU$lardrr. Peygamber (s.a.v.)in hammlm, bizzat sav~ ,kaulml~, hastahaklclhk gibi hizmetler yapm~lardrr. Mesela ~k gen~ olan Hz. Ai~e, Peygamberle birlikte tdustalik ogullarl sav~ma git~ m~ti. Hendek Sav~mda yaralanm~ olan Sa'd, Eslem'li cerrah.bir kadmm ~(bnnda tedavi gOrmU~tii.(3) Peygamber (s.8.v.)in e~leri.kendi. sinden sonra bir Ogretmengibi, sahabilere, peygamberin sOzleriniogretm~lerdir.
(I) Milslim, Sclh, 22.: (2). Bulliri, Vud6', 13, Nikih, liS. (3) MIlIlim, Cihid, b. 22,b.64-67;" AhtIrnu1-Kw'in,

BiltilnbunIar, ilktsJam ~mda kalImm toplum hayabndan uzak~tmlmadllml gOSterir.1slAm,kadma ki~ilik kazandtrml~, ona saygt ve~fkat gOsterilmesini, kaba davrandmamaslDl emretm~tir. BugOn dUnyaya Omek olarak gOsterilen Avropa'da acaba kadm, ge~kten . ~utlu mudltr? lslAmU1keletindekadln, asia alrr i~lerde ~~tmlmaz . Ama Bulgaristan gibi komUnistiilkelerde kallIO,en BIrr ve OIlUrkmCI ~Ierde 1~lmaktaydL~vlupa'da 60 y~lDl g~mi~ kadlnlann dahi temizlik i~lerinde ~~tmIdJ1t nadir delildir. Orada~ukIar 18-20 y~larlna gelinceyuvalariDi terIcederler. Hele evlenengen~ler, asia anne babalariyle beraber oturmazlar. Bier kadmm kocasl d8 OImOi~ 0, bir dairede yapayalDizkalmaya mahkOmdltr.tnsanm ihtiyar y~nda . bir hizmet edene. kendisini seven v~ kendisinio sevecegi ~ukIara.; torunlaraihtiyacl vardrr. Kon~ak, dertle~mek ister insan. Avropah ihtiyar kadm, bu S1ca1c yuvayt bulamaz.Kendisini bir kOpekleavundurmaya ~~Ir. Nihayet gUnUnbiriode ya bie odanm ~inde veya hastanede OIUp gider. Avrupa'nm kadln erkek ili~ de hep kaJ1dlkh merifaare,dlvet duygulanna dayanlt. Bizim toplumumuzda 2O.,;25ydevveline kadar anneler, babalar yapayalmz bir .datnm kO~ine rerk edilmezlerdi. C;unkU Kltr'An-l Kerlm: "Robbin, yalnu kendume tapmamzl ve anne babaya iyililcetmenizi.emrelti.lkisinden bir#i, senin yanmda ihtiyarllk ~Qtuaawallrsa solemonlara "of'thme, onlan azarloma, onlara gillel sOr.soyle. On.laraa~lmadan dolay1alCoJcgo1lOJialaJc kanadml indir ve: Rabbim; bunlar beni nosd yelillirdilerse. sen thbunlara,oyle aCI! tho"(1) buyurm~tur. Peygamber (SAV.) de: "Kime iyililcedeyim?" diyen bir sahabiye, ~ defa: "Annene, annene, annene" demi, daha S<mJ'8 babasma ve kom~usuna iyilik etmesini Oliltlemitir. Yine AlIafi'lDResulll: "IhtiyarlJk zomanlarutda annesine babaslna, yahut bunlardan yalnubiri-

m. lS02.

ne yeti~tigi halde bunlann masm, kazanarak cennetegiremeyen 'senin burnu yerlerde sUrUnsQnr (1) demitir.

kim-

Turan, vaide'nin, ~ocugunu topraga gOmen kadlO anlamma geldiginden de Uphelenmektedir.Oysa en gUvenilir lugatlerden Lisanu'lArab'da kelime: " linde a~lklamyor. " ~I

lte All* EI~isinin wzlerine gOOUlden~h olan mU'minler, annelerini.. babalanm bir damm deliginde yapayalmzbrrakmazlar. Hatta onlara hizmet etme flrsaUm verdigi i~in Allah'a Ukreder, onlarahizmette kusut etmezler. lsiam Peygamberi: "Cennet, annelerin ayakiar, altmdad'r!" (2) demitir. Hangi toplum kadma, cennetionun ayaklan aluna seren Islam kadar deger vermitir?

,)iJ

: Sag klZlm topraga gomda." ek-

..::.J,:i ......;,)

J'\, ~.

i,) ~

j1.11~
I.

"

Topraga gomiUmil k,za soruldugu zaman, hangi gunahmdan otaru oldaruldU, diye!" (Tekvir: 8-9). . Turan'a gOre: "Araplarda, hem. de "yaygm bi~imde" yB"lin<bgl ileri sUrUlen bu olaylann oldugu apa~lk yalao. Ne bir baba, ne de bir anne burada ileri sUrUleniyapar. Bu tUr eyin olmasl, lnsan dogasma ayktn oldqgu gibi, hayvanlarda bile gOrUlmez; llkellerde, "~ocuklann Tannlara kurban edildikleri"ni biliyoruz. Ama, Araplar, 0 sn'alarda, "iUCellik"dOnemini ~ktan gerilerde brrakmllardl. Islam dOneminden daha ileri bir uygarbga sahiptiler. Bunun te'rsine, yalanlar uydurulmu olsa da ... Kaldlki burada sOzkonusu olan"Tann'ya kurban" da'degil. Aktannalarda da bu ileri sUrUlmUyor. Yani "klZ ~ocukl~nnlO, Tannlara kurban etmek i~indiri diri gOmUldiikleri"nden wz edilmiyor. BOylebir CY,yani "~ugu Tann'ya kurban etme~' de hangi dOnemdeve nerede y~nml olursa olsun; "lrok yaygm" degil, tek tUk olurdu. "Tann'ya kurban etme" durumu da wzkonusu olmaylOca, iin manugl biisbUtUn ortadan kalklyor ."KIZ Irocuklanmn yoksulluk i~in, ya da leke saytldlgl i~in... .diri diri gOmUldUklerini" ileri sUrmek ve bunu kabul etmek, "annelik, babahk" ne demek; bilmemektir. Aynca "insan"l, insamn dogaslmtammamakttr. lnsanlar, ileri sUrUlen tUrden eyi yapmlolsalardl, tUrlerini sUrdUremezlerdi.
If

vn- KIZ C;OCUKLARINITOPRAGA


MES'ELES1:,

GOMME ..

Turan Durs~, IslAmdan Once Araplar araslnda ktz ~ocuklanm diri diri topragagOmmenin yalan oldugunu iddia ediyor. Bunu Kur'an ifade ettigine gOre demek ki Kur'an'lO s()yledigi, ge~gi yansltmlyor. BOylece Turan Dursun, bUilln tarih~ilerin kaydettigi bir ge~egi, dolamba~h yollara dalarak inkar ediyor. Peki ama bOyle bir eyyok ise Kur'an neden bOyle wylesin? Kur'an bunu sOyledigi zaman, dinleyenler bOyle bit ey yok, diye neden itiraz etmemiler. Olmayan bir eyi wylemesi, Kur'an'a karl 0 zaman inanml olanlarm da inanclOl . sarsmaz mlydt? Turan Dursun, Islam Oncesi Airlerden Ferazdak'm i'rinde de ge~en bu ola)'l nastl inkRr eder? Dursun, bu Olayl anlatan i'ri de kukulu gOrmektedir. Ferazdak'a ait dizelerin "sonradanuydurullTlu oldugu dUUnUiebilir" diyor. Neye dayanarak? Neden uydurulan bu dizeler yalmz Ferazdak'a dayandmlmlOyleyse? Buna gerek olsaydl, A'i'ya da bu mealde iirler yaktUflhidl. Neden Ferazdak?
(1) Miislim, Birr, 8; 1bn Hanbe1, Musned, n. 346. . (2) AIuned, Nesi'i,1bn Mice ve Hakim rivayet euni,lenJir. Kelful-hafi I. 335.

Turan'a gOrehi~bir anne babayUregi bunu yapamaz. Dagru, normal anne baba buou yapamaz. Ama toplum, bunu yapmaYI aile erefi. ninkorunmasl i~in gerekli gOrUrse yapar. Merhamet duygusu fazla gelimemi~ ilkel insanlarda bunun yaptlmasl olagandtr. Bu uygulamanm, bUilln Araplar arasmda, yayglO bilrimde yapddl!tIm, halkm tUrnUnUnbunu ho gOrdUgUnUkimse iddia .edemez elbette.

Bu uygulamann, uygarlk dzeyi ileri aamalara vann kabilelerde delil, daha ilkel bedevi kabileler arasnda grIlldl1ll1muhakkak. Elbette kabilede her Ailebyle yapmyordu. Ama tek tk.de olsa baz ta yrekliler bunu yapyorlard. Abdulaziz avi'in ifadesine gre Kurey ve Kinde gibi baz Arap kabilelerinde, kzlar diri diri gmmeyi gl1zel ilerden sayanlar vard. Nitekim "Defnu'l-bendt mine'lmelcrumt: Kzlar gmmek, gZel ilerdendir." gibi mesel haline gelmi szler de bunu kantlam8ktadr (Anglikan Kilisesine Cevap, 169). Ancak dedi#imiz gibi bunun yaygn bir uygulama .oldulunu sylemek hatidr. yle olsa toplumda LaWmkalmaz, topluminkr8z buturdu. Bunu bugl1n uygulanmakta olan kOtaja karllabrabiliriz. eitli nedenlerle kl1rtaj uygulanmaktadr ama bundan herkesinkrtaj yapbln sanmak hatAolur. Masum yavrunun diri diri to~a gml mesi veya eitli biimlerde Oldrtilmesi,toplumun olunluAu tarafn- dan ho karlanmyordu. Bundan dolay, biz, Hz. Omer'in, msll1man olmazdan nce kzn toprala gmmU oldulu yolundaki rivAyetin di1zmeoldulu kansndayz. Ne var ki yaygn olmasa da b~ Adettoplumda vard ve bunun temel nedeni de Aileerefini korumak, ya da fakirlik endiesi idi. Onun iin KurAn, fakirlik kotkusuyla bu ii yapanlara: "Fakir:lilekorkusuyla
ocuklarnz ldrmeyin. Onlarda sizi de biz besliyoruz. Onlar ldrmek byk gMhtr." .(1sra: 31)buyurmaktadr. Demek ki bu uy-

Turan Dursun, 244 nc sayfam kz ocugunu diri diri gmme ile ilgili olarak Ebii Davud'dan bir hadis meai aktanyor: "Vaide de, mi'ade de ateedir." (Kitabu's-Sunneh, bab ii Zedrlyyi'l-murilCn, c. 2, s. 532). Ve u yargya vanyor: "Kz ocugunu diri diri gmen kimsenin cehenneme gil1Desinianladkama o zavall kz ocugunun cehennemde ii ne? O niye cezalandnlyor?" diye sorabilirsini." diyor. . Dursun, iine yarar buldugu her rivayeti toplam. ve bile bile bunlar katksz dogru saymtr~ Bir kitaptaH. Muhammed'e nisbet edilen bir rivayet olsun da, saglam olsun, ck olsun ona gre fark etmez. Nasl olsa okuyanlar hadis uzman degillerdir. Kimse bunun rklgn fark etmeyecektir. Byle dnm ve amacna da ulamUr.

unu vurgulayalmki hadisiler, hadis derlernek iin gezmi, dolamlar bir senede baglayabildikleri her hadisi, hana zinciri kopuk da olsa (mrsel) kesik de olsa (mnktal') derleyip kitaplanna yazmlar. Bunlar.niindepek ok zay~f,agdan agza dolarken anlam degimi sz, Peygamber'e baglanmur. Bu rivayetlerin ierigi, Kur'Anile, Hz. Muhammed'in temel dnce yapsyla karlatnlmadan, sadece rivayet zinciri ynnden kritik edilip alnmtr. imdi Kur'an- Kerim'de kz ocuklarna yaplan bu zulm, iddetle knanrken: :''{opraa gmlm kza sorulduu zaman, hangi gnahndan tr ldrld, diye?" ifadesiyle yavrunun masumlugu vurgulanrken; Kur'An'm tebligcisi, Kur'an'm, masumlugunu vurguladg yavrunun cehenneme gidecegini syler mi? Bunu sagduyu kabul eder mi? Bu Kur'an'a ve Peygamber'in dnceyapsna aykr uydurma rivayetler, nasl Peygamber sz olarak degerlendirilir? Hele bunun tam tersini syleyen rivayetler de varsa? 1te tbn HanbeI'in Msned'inde, bu rivayetin tam ,tersini syleyen bir hadis: ~1J,-:ct: ..

gulama toplumda vard ki Kur'Anbyle sylyor. , Turan Dursun, hibir anne babann byle bir ey yapamayacagn, ,bunun dolaya aykn oldulunu sylyor. Sylyor da gl1nllmzdehenz dnyAyagelmemi de olsa anne karnnda geliimini tamamlam, dnyaya gelmek iin hazrlanm binlerce-oculun, kOtaj yoluyla katledilmekte oldulun .yine dolurdulu ocuu ldrp Op bidonlanna atan, yAhutsalolarak cAmiduvanna brakanlar bulundulmu hi.dUnmyor. Bunlar yapanlar, yapuranlar anne baba delil mi? BunIan yapan krtajclar insan deil mi?

Jr )':-=JiJ~1~ JC~~J.I~"Ia..4:.;..:..-.~::~ -,C~i";;j'jl~.!j""l\:;' ~i~~ .~IJ:)';}~l:-IJ))}I-,~IJ.:t-=J~IJ~jlr-,~'-'GIJ-~IJ. ~ 'J.:rG1


"Dedim: -Ey Allah'n Elisi, kim cennettedir? Peygamber (s.a.v.), peygamber cennetledir, ehidcennettedir, yeni dogmu ocuk cennettedir, ve mev'Ude (canl olarak topraga gmlm kz) cennettedir. " (Msned: 5/58)

iki kii Hz. Aie'nin yanna geldiler, dediler ki: EbUhreyre, Allah'n Elisi (s.a.v.)in, (atta, kadnda ve evde' ugursuzluk vardr) dedigini sylyor. Aie ok kzd ve dedi ki: Peygamber yle sylemedi. Ancak (Cahiliyyet halk, bu eyle.rde (yani atta, kadnda ve evde) ugursuzl"" sayar/ard) dedi." (qhad: 47, Nikah: 17, Tb: 43, 54; Mslim: Selam:
U5-120; Fethu'l-Bari: 3/61) Dnn bir kerre,kadn insann mutluluk kaynag sayan peygamber, onu ugursuz sayar m? Kendisi: "Kii eyden mutluolur ve eyden bahtsz olur. Adem oglu sliha (iyi huylu) kadnla, iJi ev ile ve iyi binek ile mutlu olur. Keza Adem oglu kt (hUylu) kadnla, kt (dar) evle ve kt binek ile mutsuz olur." (bn Hanbel, Msned: 1/168) .' Ite Peygamberin syledigi sz budur. tekiler, ona yamanmtr. Haa oi.elikili szler sylemez. Insann mutluluk kaynag saydg, cenneti ayaklarnn altna serdigi kadn ugursuz saymaz. Zaten o, ugursuzluk inancn reddetmitir. Allah'n kaderindenbaka bir eyol.

Hangi kitapta olursa olsun, bir hadis rivayeti, ancak mtevatir oldugu takdirde inanmay gerektiren kesinlik ifade eder. Buhari ve Mslim'de bulunan hadislerin saglamlk bakmndan dereceleri farkldr. Fakat bunlarn ogu, pek ogu vahid (tek veya bir iki kii) haberidir. Buhari ve Mslim'de yer alm olsa da tevatr derecesine erimemi' kii haberleri, yakin (yani kesinlik) degil,zan (san) ifade eder. Iinde kuku bulundugu iin kesin hkm bildiremez. Bu tr rivayetler, ancak Kur'an'n vePeygamber'in dnya gryle llerek degerlendiri lmelidir.

maz.
.
i

Hz. Muhammed, Allah'n, erkege bir emaneti saydg kadna iyi baklmasn, efkatli, yumuak davranlmasn emretmi, kendisi hibir hanmna bir fiske dahi vurmamtr. Bir de Kur'ao'a baknz: Yce Allah: "Diledigine kzlar, diledigibildiriyor (ura: 50) Ayeue, gerekkzn, gerek glann, Allah'n bir bag, lutfu oldugunu belirtirken ~nce kzn zikredilmesi dndrc~r. Kur'an'da asla kadnla erkek arasnda bir ayrm yaplmamtr. Yce Allah buyurur:,

ne erkekler hibe edecegini"

Turan Dursun, kitabnn II0- 112 nci sayfalarnda, Peygamber'e nisbet edilen "Atla, evde, birde kadnda ugursuzluk" oldugu yolundaki bir rivayeti ele almakta ve Buhari'de yer alm bulunan bu hadisin ,.... saglamlgnda hi kuku bulunmadgn ileri srmektedir. Bu hadis de EbU HUreyre'den gelmektedir. Fakat tam bunun tersi bir hadis vardr: "Hastalgn sirayeti ve um yoktur." (Buhari, Tb: 19,

"Ben sizden erkek ve kadn, hibir alann iini zayi etmeyecegim.llep birbirinizdensiniz ... "(Ali Imran: 194) , "Inanan erkekler ve inanan kadnlar birbirlerinin velfsi(koruyu- ' cusu)dirler. Iyiligi emreder, ktlkten menederler; namaz klarlar, . zekat verirler, Allah'a ve Elisine itaqtederler. Ite AUah onlara rahmet edecektir." (Tevbe: 71) .

43,44, ...)
Buharl'nin EbUh~eyre'den rivayet ettigi bu hadisi duyan Hz. Aie son derece kzmtr: "Katade'nin rivayetine gre: Amir ogullarndan

"Erkek veya kadnt/4her /dm ifUJllllTaIc gilzel iler yaparsa, ite onlar cennete girerler vd'zerre kadar ha/cszlga ugratlmazlar.
(Nisl': 124)

if

"Masaman erkekler ve mslman kadnlar, m'min erkekler ve m'min kadnlar, t&te devam eden erkekler ve date devam eden /ca-: ,dnlar, sabreden erkekler ve sabreden kadnlar, saygl erkekler ve saygl kadnlar, sadaka Veren erkekler ve sadaka veren kadnlar, ,oru tutan erkekler ve O11l tutan kadnlar, rzlarn koruyan erkekler ve rzlarn koruyan kadnlar, Allah' ok zikreden erkekler ve zikreden kadnlar; ite Allah, bunlar iilJ bag ve byk bir mkafdt hazrlamtr." (Ahz8b: 35)
Kur'an, erkegin yannda kadna da oy hakk tanmaktadr: "Ey, peygamber, inanankadnlar, bey'at etmek iin sana geldiklerinde, ' ofUarn bey'atini, aagda/ci biimde al ... " (Mmtehine: 12) Abdullah ibn Mes'ud, Hz. Muhainmed'e, kiminle beraber bulunmas, kime hizmet etmesi gerektigini sorunca Hz. Muhammed, 'kez "annenle" dedikten sonra, "sonra babanla", demitir. (Buhari, Edeb: 2; MUslim, Birr: 1) Hz. Muhammed, o zamana dek hemen hibir insann deger vermedigi lde kadna deger verini, o kadar ki onlar naziklikte ve zerafeue camlara benzetmitir. Bir gn yolculuk esnasnda develeri hzlandrmak iin hida yapan" yani trk syleyen sahabisine, biraz yava olmasn, ieleri (yani hanmlan) incitmemesini emretmitir. ayet Peygamber, kt huylu veya knlkan bir kadn hakknda: "eytAn, kadn eklinde grnr" demise, bunu genelletirmenin anlam var m? Pekala o, eytann erkek eklinde grndgn de sylemitir. Bedir Sava srasnda Bekr oguUanndan Sraka ibn Maik ibn Cu'um adnda bir kii Kureylilere kaulm, onlar savaa tevik etmi, sonra iki ordu karlaugnda iin ciddiyetini anlayan Sraka, k,. krttg adamlar brakp gitmiti. te bu adam, Kur'an'da eytan olarak takdim edilmektedir:

"0 zaman eytlin, onlara, yaptklar iisaslemi: 'Bugn insanlardan" sizi yenecele kimse yoktur. Korkmayn, ben de sizin yannzdaym!' demiti. Fakat iki topluluk birbirini giJrnce ardna dnp: 'Ben sizden uzagm, ben sizin giJrmediginizi giJryorum, ben Allah'tan korkarm, zira Allah'n cezas etindir!' dedi." (Ental: 48)
Nas ve En'lm sUrelerinde hem cinlerden, hem de insanlardan eytanlar bulundugu belirtilmektedir (Nas: 4-6; En'arn: 112) Bu ayetler de, kt huylu, bozguncu insanlarn eytan tabiatli oldukhtni syl" yor. imdi bu ayetlerden, btn erkeklerin eytan oldugu anlam kaolabilir mi? tnsan, nyargl olunca htseyi kmdi dUUndg gibi anlyor.

x- HADtS RtV AYETLERNDE OLMAYAN EYLERt ARAYA SOKMAS:


"Peygamberin dneminde "gece basknlar" dzenlenirdi. Peygamberin emriyle "ldr, dr!" iarlar hayknlrd. Sonra da yagmaya giriilirdi. (Ebu DavUd, Cihad/I02, hadis' 2638; tbn Mace, Cihad/30, hadis 2840): . Filistin'de "Ohna (sonralar 'Ybni')" denen bir yere Peygamber bir baskn dzenlemiti. Baskn yapacalllia da u buyrugu vedyordu: - Sabahleyin Obna'ya (anszn) baskn yap ve Qray yak! Ne "Obua" ky yaklyordu. tindekilerle birrkte. (Ebu Davrd, Cihadl9I, hadis 2616, c. 3, s. 88, aynca s. 124'teki 2'nolu not: tbn Mace, Cihad/3I, hadis No: 2843, c. 2, s. 948). , Dilmann bulundugu yerdeki agalar, liiifuler de yaklr, ya da kesilirdi.

Peygamber Benu Nadir kabilesinin hunnalklarm yakbrmt, ay nca kestirmiti. Har Suresinin 5. ayetinde bu olaya ksaca deinili. ,. yordu: lnkQl'cl Kitap Ehlinin yurtlarndahurma agalarn kesmeniz / veya onlar kesmeyip gvdeleri zerinde ayaka brakmanz, Allah'n izniyle ve (O'nun), yoldan kanlar cezalandirmas iindir." Bu ayette gemeyen "yakma olay", hadislerde yer, alyordu. (Butai,Cihadll54, HarsI6, Me~14, Tesir/59t, Tecrit, hadis 1576; Mslim, Cihadl29-31, hadi~ 1746; Ebu Daviid Cihad/91, hadis 2615; Tirmizi, Siyer/4, hadis 1552; bn Mace, Cihad/31, hadis 2845; Darimi, Siyer/22; Ahmed bn Hanbel, 2/8, 52, 80)."

vasz olarak Peygamber'in artlann kabul edip, tamr mallanm de velere ykleyipgitmege raz olmular ve bu toprak mslmanlarn eline gemitir. Fakat Peygamber btn hurmalan kestirmi degildi. S~ dece birka aga kestirdLBunu grenler, artlan kabul 'ettiler. KuaUlan lkenin evlerini veya agalann yakurma, sadece ok zorunlu hallerde uygulanr. Bu mes~elenin uygulanp uygulanmayacag da ihtilM konusudur. Bilginlerin kimine gre dman teslim olmaya zorlamak iin bu yola bavurulabilir. Kiii c:ie bunu caiz grmez. Za~ ten savan sonucuna katks yoksa agalara, ekinlere dokunulmaz, . aga1ara, hayvanlara dokunmama hususunda Hz. EbUbekir'in emri de vardr.

bnA baskn, durup dururken yaplm bir ~y degildir. O blge halk mslmanlan srekli rahatsz ediyordu. Peygamberin elilerini ldrmlerdi. onlara bir ders vermek gerekince Peygamber,sAme kumandasnda bir ordu gndermek istedi. sAme Peygamber'in, kendisine yle emrettigini sylemitir: "- Sabahleyin Obna'ya baskn yap, sonra yak!" (EbU Dlviid, CihM: 91; bn MAce, CihM: 31). Hadisinmetninde olan sadece budur. Hadiste kasdcdilen, kyllerin ey lerini ve ekinlerini yakmaktr. bn MAce'nin yaptg aklama byledir (2/948, nol: 2843). Turan Dursun, hadis metninde olmayan u imveyi yapyor: "ObnA ky yaklyordu, ky halkyla birlikte." Halbuki hadiste ky halknn yakldgndan sz edilmez ve same'nin gidip kyn ekinlerini yaktg da anlatlmaz. ,Sadece Peygamber'in, kendisine byle emir verdigi anablc. Dmann evlerini ve ekinlerini atee vermekten maksat da k?rkutarak halk teslim olmaya zorlamaktr. MaamAfih bu,sadec,e bir kii haberidir. Dogrulugu kukuludur. Peygamber asm ky halkm yakurmambr. Nadir ogullannn birka hurma agacn kestirmesi onlan korkutup kan dklmeden teslim olmaga zorlamalc idi. Gerekten adamlar sa-

Turan Dursun, 57 nci ~Yfada unlar sylyor:

"slAm, yeni bir dnya nizArn getiriyordu. Bu nizAm, kukusuz CAhiliye agnn anari ve zol'balgndan daha ileriydi, belli bir uygarlamanin hukuki erevesi getirilmiti. nsanlar yeni nizama uyacaklard. Bunun yapunm, hem bu dnyada bem de teki dnyada en agr cezalard. Bu dnyadaki cezalar, zet olarak ksasa ksasu. Bakara sliresiyle diyordu: "Ey inananlar, ldrmede ksas siz~ farzklnd. Hce hr, kleye kle, kadna kadn." (178. ayet) Bu ekilde ksas isterhek lenin velisinin hakkyd. ~ger bir mSlman erkek, ~fr erlcegi ldrrse, ksas uygulanmazd. Bakara sure~ si, cezay bireye degi, eski kabile hayabmn bir kalnus olarak topluluga vermi oluyordu. lenin karhgnda kan bedelini, ldrenin top1u1ugundan bir eidi oluturabiliyordu. Ksas yerinebedel de denebiHrdi.Kadn Mslmann degeri, erkegin yans kadard. "

Bu szlerinden, sanki ksas gibi alr bir cezanm, daha nce hi olmadl, bu cezly lslimn getirdili anlam kmaktadr. Oysa haksz yere adam ldreni ldnnek, bir bakasnn vcudunu yaralayan ayn ekilde cezalandrmak hem Arap kabileleri arasnda uygulanagelen bir hkUm, hem de yahdiler arasnda uygulanan bir cezA idi. MAide Sresinin 45 nci iyetinde, Tevrit'ta yahdilere: ~a can, gze gz, buruna burun, kulala kulak, die di ve yaralamalara karlkl ksasn farz edildili belirtilmektedir. Tevit'n, k: 24/12-25 nci iyetlerinde bu ksas hkmleri1Ulatlmaktadr. Kur'in gelince toplumun yararna olan hkmleri brakm, zaranna olan hkmleri kaldnntr. Ksas, toplumun huzur ve gvenini sallayan bir yasa idi. nceki ihi Kitapta da vard. Kur'in da, kendinden nceki llihi Ktapta var olan bu yasay kabul etmi, "Ey sagduyu sahipleri, ksasta sizin iin hayat vardr!" (Bakara: 178) demitir. ' Turan Dursun'un iddiuma gre eger bir mslman erkek, illr erkegi ldrrse ksas uygulanmazd. Bakara Smesi, cezAy bireye de- " . gil, eski kabile hayabnm bir kalits olarak topluluga vermi oluyordu. lenin karlgnda, kan bedelini, ldUrenin bir eiti oluturabiliyordu. Ksas yerine ~el denebilirdi. Kadn mslmann degeri, erkegin yars kadard. Aslnda yazar, fkh ihtiliflann, ictihM grlerini Kor'io'n ak hkm gibi gstererek kamuyu y~1tmak abas iindedir. Gerekte "Kur'io cezAy bireye delil, gelenek uyarnca topluluga vermi oluyordu" sz, Kur'io'n: "Hr kargnda hr, ~le kargnda kle, kadn kargnda kadn" ifadesine uyar m? Bir kere birinin yapbl suu bakalanna yklemek, Kur'io'n genel ve en temel prensibine aykndr. Kur'ao'a gre "Hi kimse, bakasnn gntih y/aa tamaz:' (iri: 15) Kimse, ilemedili sutan sorumlu olmaz. Ksasta sadece suu ileyen ceialandnlr. Ancak ldUrenin velerine, yani en' yakn akrabasna ksastan vazgeme hakk tannmtr ki Tevit'ta da byledir. Ksasm asl ama-

c, toplum dzenini saglamakbr. Eler ldrlenin yaknlan, katili baglar da diyete (kan bedeline) razolurlarsa o zaman kabile dayanmasnn bir gereli olarak diyeti, katilin alcrabis der, Bunda yardmlama yannda, iile iinde yetimi bireyin davranlarnn, familya tarafndan kontrol edilme amac da gdlmtr. Zira ferdin suunun, kendisine de zarar verecegini dUnen Aile, fertlerinin davranlarn kontrol eder, onlann yanl bir ey yapmalarna engel olmaga alr. Maamifih ikde denilen bu uygulama, Kur'in'm emri degildir. Kur'io'da byle bir hkm yoktur. Ama Tevrit'ta vardr. Kur'in'n aka belirledigi ksas hkmne gre suu ileyen cezalandnlr. Turan Dursun'a gre: "Bir mslman erkek, kifir erkeli ldrrse ksas uygulanmaz." Kor'io'm ak anlabmnda mslman kifir kay-\ d yoktur. HUr deyimi iine, mslim, gayri mslim btn hrler girer. Kle deyimi iine de dini ne olursa olsun btn kleler girer. Bu mslman kirr aynm, Kur'io'a iit degildir, fkhlarn grleridir. Bu konuyu daha iyi kavrayabilmek iin Bakara Smesinin, ksasla ilgili 178- 179 neu iyetlerinin tefsirini verelim:

"Ey inananlar, ldrmede klSas size farz klnd. (Binaenalayh, kaatilin de ldrlmesi gerekir). Hre hr, kleye kle, kadna kadn. Ama kim (yani kaatil, mslman) kardei tarafindan affedilirse, o zaman (affedenin, rfe gre) uygun olan yapmas, (uygun diyet istemesi, affedilenin de) gazelce onu deme (si) gerekir. Bu, Rabbiniz tarafindan bir haffletme ve acmadr. Kim bundan sonra da saldrya kalkarsa.artkonun iinac bir azap vardr. Ey akl sahipleri, ksasta sizin iin hayal vardr, bylece korunutsunuz."
Bu iki lyetin ini sebebi hakkrda birka riviyet vardr. Katide'den .anlatldg;Ja gre: Cahlliyye alnda kabileler, kendilerini birbirlerinden stn grrlerdi. ayet kuvvetli olan kabilenin klesi ldrlse, onun yerine bir hUr; kadn 1dUrlse, yerine bir erkek; hUr bir erkek ldrlse yerineiki hUr erkek ldOrmek isterlerdi. Bylece o kablle; klelerinin, bakalarnn hrlerine; kadnlannn,bakalarnn erkeklerine; bir hrlerinin, bakalarnn iki hOrrne denk oldugunu ile-

,I

ri srerek vnmU olurdu. lte.Ycc Allah, bu Ayeti indirerekancak kle karl~nda klenin, kadn karl~nda kadnn ksas edilebilece~ini bildirdi ve insanlan byle arlklardan menetti. Daha sonra da MaideSresindeki: "Onlara (israil o~ullarna) Tevrat'ta cana cann,

sm annda at yetkisiUn de . Kr'in h_One gulanabilecek bir eIastikiyyet vermitir. .

her zam..,

i ur"
\ \

gze gIJzn,buruna burnun, Iculagakulagn ve yaralamalarn da birbirine k~ ksas edilecegilii yazdk." mealinde b,!lunan 45 nd
ayetini indirdi. Buna benzer birrivayeti a'bi'den nakletmitir. de tabindan bir topluluk,

Ayetin manas:Eyinananlar ldrlenin katiline mas yapmanz, size farz klnd. Kimse kimseye kar hakszlk yapmasn; an gitmesin. Ht bir insan, hr bir insani ldrd~ aman yalnz ohrrO ldrn; kle, kleyi ldurdUgaman da yalnzonu ldrn. Kadla karlk da sadece katil kadmldrn. Hur yerine birok hr, kleyerine hr; kadn yerine erkek idtmeyin. Her ldm iinkardei tarafndan (yani maktulUn verisi tarafnd3n)ksasian birey, diyete braklm olursa artk diyeti isteyen ki, ii yokua srmeden gzelce hakkm alsn, diyeti veren de ii srncemede brakmadan borcunu desin. Ksas.tan vazgeip, cezann diyete indirilmesi, Rabbmizdensize bir rabmettir . Halbuki sizdennce yahudilerde diyet ahriak yasaku. Makuln velileri yalnz ksas yapmak zorundabr~lmlard. Size ise ksas diyete indirme kolaylgsa~land. bndi kim diyeti aldktan sonrakatilide ldrmege kalkarsa onun iinac bir azap vardr. Kim . kendisineizdi~im yolun dna kar da cahiliyye Metine dnerse onun iin ~ bir azapvardr. Ayetin ba taraf, ksasgenelp:ensip olarak farz klmakta, fw maltulnn velisne batiU affetme yetkisini de vermektedir. Bu husus, mmet iinbiirah.nettir. Ksastan maksat, tophmunhuzu~n teminidir. nk.haksz yere ldrlenin kaatilide hayattan mahrum edilrnezse bu durum, maktuln yaknlar arasnda bir infIile, kan davas. mnsrp gitmesine ve iki taraf arasnda ardaras kC$lmez ldrme- lerin cereyanna sebeb olUr; Ama kaatil, eriatin bir emri olarak ldrlnce iki taraf da yatr, karde olarak yaamalann srdrr. Ksa-

. Allah, ayetin baiyle kaatilin ldrlmesini farz klmtr. B~ h~km, btn katillere amildir. Kaatil, ister hr olsun, ister kle ots1n; ister kadn olsun, ister erke1colsun; ister mslman, ister zimmi olsun de~imez ..Her kaatil ldrlr: "Hurre karlk hilr ... "cmlesi se, geen bkm., teyid eklinde aklamakta ve bazkabilelerin tatbiWJ,m yasaklamaktadr. Onlar klelerine karlk hor ldrmek istiyoHfrd. Ayet o~1arn bu zul'nnnlemekte ve ancak kaatilin ldrlece~i~ ni emretmekledir. ,
',. .
\

Buna gre ayetle ldrlmolan bir hUniln, ldrlmeyeceAine dair bir delil olmadA gibi kadn ldren erkeAin ldrlmeyecegine dair bir delil de yoktur. Ayetin ba, genel bir bkm ifade eder. Hr . yerine,bUrrnldUrlmesininzikredilmesi, teden beri uygulanan bir zulm ipla etmektedir. Zulmen ldrlen tierkes: '~Kimzulmen ld-

rarse onun velisim~yetki yeriritama o da ldrmedear gitme sin." (1) .yetinin capsamna girer. MaktU'mslman olsun, zimroiolsun, br olsun, kle olsun, kadn olsun, erkek olsun velisine ksas talcbetme yetkisi verilmitir. Maide Sresinin 45 nci iyetinde de "cana , can, gze .. gz"n ksas edilecegi .. beyan edilmektCdir.Ehli kitap hakkndaki bu hkm nesheden bir ayetinmemitir."Kim size tecavilz
'
.. .

ederse, onunsize tecavz ettiti kadar sizdeona tecavazediniz!", (2) , "Ceza verirseniz, sizeedilen azap kadar ceza veriliiz.~'(3)ayetleri de
,

ksas emretmekledir. Snnet de kSastaki bu genel ~kmn,klelere de amil oldu~u'lu g~terir. Reygamber (s.a.v.), mslmanlarn kanlarnn birbirine denk oldugunusylemi, kle ile hr arasnda aynn _yapmamtr.Peygatnber (s.a.v.); "Kdlesini, ldreni ldilrilruz, onun

(1) sd S1resi: 33. (2) Bakara SUresi: 194. (3) Nahl S1resi: 126.

blUlUUIU, kulagn kesenin bulUUlU,Iculagw keseri ve OfUl igdq etkni igdq ederiz" (4) buyunnUlur.
KitAb Mukaddes'te Ksas hkmleri yledir: "Bir adam vuran. vurdu~u lrse mutlaka ldrlecektir ... Ve babasna, yahut anasna vuran mutlaka ldrlecektir. Ve adam alan. onu satnu olsun. yAhut kendi elinde bulunsun mutlaka ldrlecektir. Ve babasna. yahut anasna lanet eden mutlaka ldrlecektir. E~er bir adamklesine. yahut canyesine degnekle vurur ve onun eli albnda lrse mutlaka cezalandnlacaktr. Ancak biryahut iki gn yaarsa cezalandnlmayacaktr;nk o kendi maldr. Ve ege: adamlarkavga edip bir gebe kadna arparlar ve onun ocugu derse ~ bir zarar olmazsa. kocasnn kendi zeriile tayin edecegi gibi tazminedecek ve hakimler vastas ile verecektir. Fakat zarar olursa o zaman can yerine can, gz yerine gz. di yerine di. el yerine el. ayak yerine ayak, yank yerine yank. yara yerine yara. bere yerine bere vereceksin." (k, 2(1.-25) , Kurfin'mifadesinde kleye karlk hrrn ldrlmeYeceli 1Ck~ linde bir beyan yoktur. Ancak Mililcive Afii ftkllara gre kle karlgnda hr. zimmi (gayri mUslim) karlgnda mslman ldrlmez. Ancak kadn ldrm olan erkeAin ldi1leceginde ian!' (oy birHAi) vardr. Herhalde Maliki ve afiilerin. bir kle ldren hrrn! ldrd~ keye karlk ksas edilmeyeceAi hkm, biraz nce kaydeUigimiz KitAb Mukaddes'in hkmnden esinlenmitir. HattA sanyoruz ki KitAb Mukaddesin bu 'hkm. Araplar arasnda da uygulanyor ve onlar kle katleden hnil ldrmyorlard. Ite onlarn bu fi1,. Lmim MAlik'in ve onun talebe'si Mii'nin icti~ia kaynak olmutur. Faka~ bu gr. ayetlerin ruhuna ve Isllmn genel eitlik prensibine aykndr. Bu bakmdan EbU HanIfe'nin ictihad. Kur'in'n ruhuna daha uy-

gundu:. Ayetin zahirinde de insanlar arasnda byle ayrm yaplaca~n gsteren bir husus yoktur. Kaatil kim olursa olsun. birisini zulmen ldrmse kendisi de ldrlr. Kanda kle kadn. mslman ve zimmi hep birbirine ,eittir. Mslmann mal' nasl haram sa zimmininki de haramdr. Zimmiiin maln alann da eli kesilir. Hz. Peygamber (s.a.v.). zimmiye karlk mslmandan fidye alm ve: "Ben, zimmetine riayet edeninhakkn korurum" demitir. Ayetten anlalyor ki insanlarn vasflarndaki farkllk, ksasta hkm de~itirmedi~i gibi saydaki farkllk da hkm degitirmez. Yani bir ahs. birka kii beraberce ldrm olsa. Zahiriyye. Hanbeli mezhebi hari. btnmezheplerin ittifakiyle o topluluk ldrlr. Bu hkm. ilk bakta a~r bir ceza gibi gelirse de a~r degildir. Allah'n adaletine uygundur. nk.ksas. nefsi mdafaa gibi meru birsebep olmadan bir adam zulmen ldrenlere uygulanr. Birisinin yaama hakkn yok yere. bba gcne dayanank elinden alan kimse~ ye. kendisinden daha gUlnn var oldu~unu biidirmek. onun da elinden hayat hakkn almak ~zmdr. Birisini haksz yere ldrd~ tak~ dirde kendisinin de ldrlece~ini bilen insan. kimseyiQldrmege cesaret edemez. Bylecetoplumda ldrme olaylarok azalr. Arada srada gz dn~ kaalilier karsa onlar da Allah'n kanunuyla ortadan kaldrlnca tQPluma tam b~r hizur havas hakim olur. Sonra zalimlerldrnce. mazlOm olalak ldrlen kimsenin akrabalarnn kalbinde kin ve iritikam hissi kalmaz.- Hak yerini bulur. Devlet cezay verdigi iin. fertler ldrmek suretiyle ceza verme~e kalknazlar. Kan davalar. kavgalar ortadan kalkar. Belki birok ylda bir kii ldrlr ama toplu~'yaar. Yce Allah. 2/179 uncu ayette bu cezann hikmetini aklam, "Ey akd sahipleri ksasta sizin iin haya vardr, korunmamz iin bu hkm size farz kdnd" buyurmutur. Tutan Dursun: Diger cezalar da, yaplann misliyle ktsasb. "Eger bir opluluta azap etkcekseniz, size yaplar azabn epyle azabedjn.
H

Nahl suresinin 126. ayetinde byle emrediliyordu.

Ksasa ksas uygulanarak organ kesme trllndencezalar yannda, kubalamakgibigene e;aya darar,ancezalar da vard.
ZInanln cezas ise recm idi, yani topraga gmflp talamak; (s.

58) diyor. , . Nahl Suresinin 126 nc Ayetlni, yine kasten yarm alm. Aye~n sonundaki "Sabrederseniz, bu, sizin iindtWJ hayrldr!",cnmlesini almam. nk pfnoktas burada Ayet, affetmeyi, c alm~a tercih etmektedir.' .'. '. Yaplan ktl~ ceZalandrmann amac~,.intikam al~,kin ve fkeyi tltmjn etmek degi, toplum dUZeni.korum~tr. Ayelte. toplum dzenine zarar vermeyeceleSesuu ba#Ilamakgtlenmektedir. Ayetin asl amac, sulan misliyle 'karllk verip intikam almak degil, ilenen bir sua,' hakettiginden daha ~gr bit 'cezavermeyinle~ mektir. Yani iyet, inlikanu degil, adAletttmaynlmamayl emretmektedir."Eger ceza verecekse~iz, size yaplan .kliikrkadar, ilenen su kadtlr ceza verin; amaaffederseniz,.bu sizin in 4aha hayrldr!" . Bu ifadenin asl amac, ilenen bit hatAy, ondan daha alrbit ceza ile cezalandrmay nlemektir: nkbaz kimseler, Ailesi.df~n veyaya<nlarndan bitadamldreni ldrme.kle kBlmaz, onunolugunu, ocgunu, yaknlarn dahildrerek inka~~rlard. Kur.~' bult ari davra~ular yasaklanttr. Suun cezas,lanak deng le olur. Sua daha .agr"ceza vetmek zulmdut,. Bu prensip: "Biri size saldrfsd, siz de onun size sl4rdig kadar ont. saldrn, Allah'UlJ korkn." (akara: .194)AyetindeitMesini bulmutur. ZinACezas:

.Nisl Siiresinin 15 nci ayetindekadnlann kendiaralarnda sapk .ilikilerinden (sevicilikten) sz edilir ve byle kadnlarn, lilnceye, ya . da Allah kendilerine biryol gsterinceye (yani bunlar evlenip gidince.ye) dek evde gzbapsinde tutulmalar emredilir. Erkek-erkek arasndaki cinselilikinin cez8s.1tl;zirdir, yani bunu yapanlarn yzne birka' tokat vurmak, herkesin iindeyZlerine tkrp rezil etmek, bylece hem bunlarn, hem de bakalarnn ~irdaha bylebir ey yapmalarn nlemektir. (Nisi: 16) . Niit Siitesinin ikinci AyetinegreMr kadn ve erkekzinlettikleri takdirde bunlarnher. biiin~ yz sopa vurutur. Dernek ki hr kadn ve erkek arasnda serbestirade ~leilenen zinlsuu,drttanl~ saptanrsabu suun cezASyz sopadir. ZinAeden evli cW-yenincezAl da htir kadnn' cezasnn .yarSI, yani elli sOpadr.. ' . . te KU('An'lrizi~ suuna belirled,i~i cezA buQur; Amamaalesef slAm fkhlar bununl~ yetinmemiler, birok konuda oldugugibi bu konutla<fuTevrat'ln kuraln hukuka geirmilerdir. Tevrat, serbes~ iradesiyle zina eden 'evlikadn veerke~e,talaldrme cezAs getirmitir:
i

. ,"E~erbitadam. baka bir adfmn kars olan bir kadnla yatmaicta olarak buunursa, o zaman kadnla ya~n adam ve kadn. onlarn ikisi de lecckletdir ve ktiil .-lsdilden kaldracaksn.~'.
\.

Yazar, zinAnn cezAsnn recm (talayarak.ldrme) olduguDl:l sylyor. Evet bu hklim, slAmhukukuna girmi ve ok nadir de olsa uygulanmitr. Ama Kur'An'da bye bir hkm yoktur. Kur'Ap'da zinAnncezAsrecm delil, yzgopadr. Cinsel iliki suunu drteide ayran Kur'an, her birine ayn bir ceza belirlemitir:

"Egerkz olan bir genkadnbir adaman~h ise ve biradam onu, ehirdebulup onunla yatarsa; o zaman onlarn ikisini o ehrin kap-.sn~karacaksnz veoolar, ehird~.oldugu halde bagrmadl iin kadn, ve komusunun kansn' alalttg iinerke~ tala talayacaksn~' ve eeekler ve klg' aranzdan', kaldracaksm." (TeSiliye: 22/22-23) Kur'an- Kerim'de'Hz. Muhammed'in, nceki toP1uma'nnerindeki agr yltleri kaldrmak zte grevlendirildili(A'mt': 157) belirtil

di~ ve yee Allah'an, Onceki milletlerin srtna yklenmi olan alJ.t yklerin. bizlere ykletilmemesi niyiz edildi~ (Bakara: 286) halde. ISLAm fakihleri nceki mmetiere farz klmili olan fakat bu mmet1en kaldmldg iin Kur'An'm hibir y~rinde sz edilmeyen, bu talarna eezasmlslin hukukuna dageinniler. bylece dini zorlatrmlardr. Ama bunu Kur'An'm hkm gibi gstennek yanltr. Kur'an'da byle bir ey yoktur.

- "Ey Peygamber! Ka.tirlerle ve mnafklarla sava. Ve onlara kab-sert davran! Varacaklar yer,eehennemdir. Oras ne kt.bir var yeridir." (Bu ayet, iki ayn suredeaynen yer almbr. Tevbe: 73; Tahrim: 9.) Ayn dogroltuda pek ok ayet var. (Bir kesimi iin bkz. Maide: 35; Tevbe: 41. 79; Hace: 78; Furkan: 52.) - "Kitap verilenlerden Allah'a,.ahiret gnne inanmayan, Nlah'n ve Peygamberinin haram kldgm haram saymayan, HAK DINI din edinmeyenlerle; boyunlarn bukp kendi elleriyle CtzYE verene kadarsavan!" (revbe: 29. e~iri, Diyanet'in.) . . slam'da geerli olan birey var: "Mmaat". ADlarn: "Birlikte yrme". Islam, "gleninceye dekbar iinde birlikte yrmelyi ilke edinmitir.Biraz "hogr;' yanstan ayeter, "mmaatdnemleri"nin rndr. "MUmait" ilkesi, Muhammed'in "sava hiledir" sznden kaynagnalr daha ok. (Bu sz.iin bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu'lCihld/156; MUslim, e's-Sahih, Kitabu'I-Cihld/18, hadis no: 17<40.)" (Din Bu,s. 188) sdm, tm insanlat mslaaan olana dek, yeryzn bir SAVA ALANI sayar. "Dar" ve "hogr" de,eger gerekiyotsa, "sava"n geregi olan "hile" iindir," (s. 180) . Daha Sonra da (246-247. sayfalarda) unlar yazyor. ., ~ "lnti~", bilindigi gibi, "" anlamndadr. fke, kin, hn rndr.
'.
.

Turan Dursun'a gre, Kur'an, hep c almay, vurmay, ldrmeyi, mslman olmayan insanlara y8anu hakktanmarnay gtlemektedir. Onun iin mslman, hogrl grnse de iinde intileam duygular tar, frsat buiduAnnda vurur, ldrr. Gnmzdeslam adna hareket ettiklerini iddia eden, fakat kimler tarafmdan ynetildikleri bilinmeyen baz terr rgtlerinin yapbklar saldmlar sama mal etmege alan Turan Dursun yle diyor. "yle ya da byle "hogr" yanstan ayetlerdenbaka kesim iyedere bakdd~nda tam ters bir dogrutuyla karlatr. Isl8m'm kab bir "HOGRMEZLl"grUlr bu ayetlerde. "Yrrlkte sayIan"lar da -belirtildi~ gibi- bunlardr: - "Hnnedi aylar knca; potatapanlar, buldugunuz yerde ld- . rn. Onlar yakalayp hapsedin. Her gzedeme yerinde onlar bekleyin. Eger tevbe eder, namazklar ve zekAt verirlerse pelerini brakn. Dolrusu Allah baglarve merhamet eder." (revbe:5. eviri Diyanet'in.) - "Onlar, nerede bulursanz orada ldrn ..." (Bakara:191; Nisl: 89,91.) Nisa Suresindeki "ldrn!" "munlftk"1ar iindir.

"fke (gazap)" dolu, "kin~' dolu 'bit "Tanr" dnebilir misini? . Etnoloji bize kesin OLarakbildirir ki, ilkellerde bu vardr. Yine aratr- . malar gsterir ki, bu tr "Tanr" anlay, ilkellerden Yahudilik kaynaklarna, ba~ Tevrat'a. yorumlarna, oradan da Kur'an'a ve slam'n \ btnne gemitir. Kur'an'da tam 4 kez, Tanr iiQ "z'ntileam", yani "intikam sahibi, intikamc" deniyor. Diyanet'in' resmi evrisinde de "cn alr," "calc", "calan", "calabilen" anlamlar verilmitir.
.

(Bkz. Ali mran: 4; Mmde: 95; brahim: 47; ZJDer:37.) Bir ayetin Diyanet'in resmi evirisindeki anlam yledir: . _ Salen, Allah'n peygamberlerine verdi~i szden cayaca~n sanma! Do~su Allah, Giil'dUr,C alan'dr." (1brahim, ayet 47.) Bu ayet. "peygamber"lerin de "intikam" istediklerini, "Tanr "nn, buyruklarna kar gelenlerden "intikam" alaca~na "sz verdi~ini~ ve bu "szndende caymayaca~"n,Tann'nn hem "Gl", hem de . "calc" oldu~uiu ak seik anlauyor, ' , .Secde suresinin 22. Ayetinde ae yle denir: _ "Rabbinin ayetleri kendisine. haurlaulp da onlardan yz eviren kimseden daha zalim var mdr? phesiz, sululardan c alaca~z." "Rabb"in, yani "Efendi Tanr"nn, "sulu"lardan, "gnahl"lardan . calaca~mbildirdi~ anlauhrken,. "Biz kesinlikle, onlardan c alaca~z yada cahclarz" dedi~i, iki ayette a'aha anlaulmaIcta: Zuhruf, lyet:41; Duban, ayet: 16. ' "Tann"snan "cabc", "peygambet'"inin "caIc" diye sunuldu~unu gryoruz. "Tanr"s,"peygambe~i yle olur da, "m'riin"leri,yani "inanr"lar yle olmaz m? tsamc, bunun iin "intikamc"dr ite . "Tann iin sevmek, Tanr iin kin beslemek", slim'n temel ilke'lerinden biri4ir. Muhammed'in, bunu dile getiren szlerine dayanr bu. Muhammed yle der: , -"Ilerin en stn, Tann iin sevmek ve Tanr iin fkelenip kenlenmektir." (Bkz. Ebu Davud, Snen, Kitabu's-Snne/3, hadis no: 4599) Bir baka kez de Muhammed'in yle dedi~i grlr: ~ "inizden kim bir MONKER grrse, eliyle onu de~tirsin; gc yetmiyorsa diliyle onu delitirsin ..Buna da gc yetmiyorsa kal-

biyle kinlensin .." (Bkz. MUslim, e's-Sahih, Kitabu'l-mW78, hadis no: 4~; Ebu Davud, Snen Kiabu's,,:SI1at/248, hadis no: 1140; Tirmizi, Snen,'Kitabu'l-Piten/ll, hadis no: 2172.) Buradalei "mnker"in anlam "tannmayan, benimsenmeyen ey"dir. Demek ki Muhammed, her mUsllimana u grevi veriyor: Mslman kii, tslam eriau'nca "tannmayan, benimsenmeyen bir ey"migrd; hemen "elini", yani "yumru~unu" kullanacak. Diyelim ki yumn~u yeterli olamad, bununla kar kamad; "diliyle". karsna kacak. Ktleyecek, knayacale, aleyhte propaganda yapacaIc. Diyelim ki ortam buna da elverili delil. O zaman da "Jcalbiyle" ynelip "kin besleyecek." , lsllmc ortam elverili bulana dek. "kin besler" karsndaoldu~ kimseye, duruma, dnceye, davrana. Ve "intilqun" iin zamann kollar. Bu, kendisine verilmi bir grevdir .. sIam'n "Tann"s, "intlkan", kimi zainan "budnya"da, kimi zaman <fa"br dnya"da yani, "lhiret"te alacam bildirir. Herikisinde de durum korkun olaraIc bildirilir. Hele "ihim"te "ikence"olacal da anlatlr: "b/m yok, sl'ekliil~nce var. ~n sadist i1lSannbi/~
if

kabul edemeyecegi tl'denbir "azap(ikence)"; Bunu anaianay~tlerle doludur Kur'an.

Turan Dursun, kitabnn 186-188 nci sayfalannda da "tSLAM BAKA DINLERt KABUL EDER M?" bahA alunda, IslAmm hogrDden uzak, saldrganh~ emreden bit din olduiu savn tekrarlamakadr.

Kur'Ao, yor:

Cui SUresinin

13 nc ayetinde daha net ol8rak ortaya koYu

"0, size dinden Nuh'a tavsiye ettigmi, sana vahyettigimizi, brahim'e, MUsa'ya ve sa'ya .tavsiye ettigimizi eriat (din).yapt. yle ki: dini dogru tutun (Allah'n I;>irligine inann ve O'nun buyruklarila teslim olun. Hurifelerle dini yozlatrmayn) ve oltda ayrlga dmeyin..." Ite Allah tarafndan gnderilen btn dinlerinesas bu
levhid inancdr. "(Ey Muhammed), Sana sy?enen,senden nceki elilere sylenmi olandan baka bir ey degildir" (Fussilet Suresi: 42) Ayetinin, peygamberlerin lamvar m'! dinerinin. ayn oldugunu vurgulamaktan baka bir an-

Btn peygamberlet slam' getirmekle beraber, zellikle son din peygamberlerinin ataslQ1an brahim AIeyhisSclam, slamnsimge. si olarakanlmak.adr. Yce Allah, ona mslman olmas~ emretmi ve o da Rabbinin emriyle mslman olmutur:

"Rabbiona Islam ol, demiti. 'Alemlerin Rabbine Islam oldum


(O'na boyun egdim)'dedi" (Bakara Suresi: lbrahim'in dini slAone kendisi de mslman idi. 131). Demekki,

Hac Siresinin-1\ nci ayetinde bu husus dahaak olarakifade edilir: ('Allahugrunda, (J'na yarar biimde cihlid.edin~O, sizi seti ve dinde sizebir glk yklemedi. (Sizi) babanzlbrahim'in dinine (il~tti. Ona uyun). O, bundan nceki (Ki.ap.a) da, bunda da size

mslmanlar adnverdi." "brahim, n~ YahUdi,ne de Hrsiyand, dosdogru bir msliimlJ1 idi,mriklerden de degildi" (Al-i Imran Suresi: 67) ayeti de
lbrAhim'in mslman oldugunu vurgulanalc.adr. Bak~ Suresi'nin 132-133 nc ayetinde, lmek zere olan Hz. Ya'kub'un, ogullarna, lnceye dek Islam'dan aynlmamalarn tavsiye ettigi, ogullarnn da yalnz Allah'a .apacaklarna ve Islam'dan aynlmayacaklarna sz verdikleri anlaulmaktadr. AI-i lmrln Suresi'nin 52

'nci Ayetinde de l$i'nn havarileri cendilerini."Mslrnanlar" telendinnektedirler. "

olaralcni-

gamberlere Rableri tarafndan veri/ene inandk; onlar arasnda bir ayrm yapmayz, biz' O'na teslim olanlarz" buyurulduktan sonra
Islam'dan baka bir din arayann, ibadetinin kabul edilmeyeceli, kimseninahirette ziyana ulrayacal vurgulanmaktadr. o

Namaz, oru, zekAt gibi ibMetler, yalnz Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafndan delil, nceki peygamberler tarafndan <b emredilmitir. Meryem Suresinin 31 nci Ayetinde, Hz. lsA'nn kavmine: " (Allah), sag oldugum sarece bana namaz klmay emretti" dedili vurgulandktan sonra lsma'il, ldris gibi, lbrihim soyundan gelen, Allah'n ni'metine ermi sekin peygamberler ve onlarn izinde giden saih insanlar vr. Sonunda da:

'''Onlardan sonra yerlerine yle bir nesil geldi ki, namazzliyi etti/er, ehvetlerine uydular. Onlar ktaak bulacaklardr. Ancak evbe eden, inanan ve iyi if yapanlar, onlar Cennete girecekler ve hi hakszlga ugratlmayacaklardr." (54-60) buyurolmaktadr.
Bu Ayetler, namaz ve zekat gibi ib8.detlerin nceki lahi dinde de bulundugunu kantlar.

Grlyor ki, Kur'~n- Kenm'e gre ISLAM, btn peygamberlerin tebligeui~i tahi Din'in ortak addr. Aah, her peygamberi, toplumunu, yalnz kendisini tanmala ve yalnz kendisinetapnaga davet etmek zere gndermilir ki, bu "inin ad lS LAM .(sadece Allah'a teslim olmak, yalnz O'na tapmak)dr. Dinler, dillere gre baka adlarla anlsa bile~Hak davetilerinin getirdili dinlerin ruhu, temel prensibi Islan'dr. Herpeygamber, AHah'a irksiz, ahireteeksiz inanmay ve salih amel yapmay, gzel davranlargstermeyi gtlemitir ki, bu, Islam'dan baka bir ey de~ildir. Kur'ao'a gre Allah, yalnz belli birzmrenin Rabbi de!il, bn alemlerin Rabbidir. "Ovg, alemlerin Rabbine mahsustur" ayeti, namazn' her rek'atinde okunarak, Allah'n, bLUnyaraklann Rabbi 01du~u vurgulanr. Alemlerin Rabbi olan Allah'n rahmeti de belli bir zmreyezg degil, her yataugnaamildir. Evet O'nun gazab da var ama, rahmei gazabn gemiir: .

"Ey inananlar, sizden ncekilere y~ldg gibi, (gnahlardan) korunmanziin sizin.zerinize de oruyazld" (Bakara: 183) ayeti
de orucun daha ncekidindevar oldulunu gsterir. Hac ibadetini de lIz. brahim koymutur. (Hac Suresi: 27 nci ayet). Nisa Suresi'nin 26 . nc ayetinde: "Allah, size (hkmlerini) aklamak ve sizi, sizden on-

"Rabbiniz kendisinerahmeti ,yazm(acmay prensip edinmi)tir." (Enfum 12) "Rahmetim, hereyi kaplam'ur." (A'rfJ.f:156)
Birkudsi hadisle de Allah'n rahmetinin, gazabn getigi buyurolmulur. (Buhart, Tevhid~5, Bcd''l-halk:' i; Mslim, Tevbe: .14-16; ttm Mace, Zhd: 35) Her peygamber, insanlga bu sonsuz llfrhi rahmeti sunmala alm ve Allah'a irl<siz, ahireeeksz inanan ve salih amelyapan her tahi din mensubunu cennele mjdelemitir. Ama insanlarn bencilli ~i, tahi mesajn geni ufkunu daralm, her din mensubu,s-adece kendilerinin cennele gircbi1cce~ini~ddiiletmitir. Yahudiler,ccrineti yalnz kendilerine tahsis ederken, Hrstiyanlar da kendilerinden bakasna cenne vizesi vermemilerdir:

ceki/erin yasalarna iletmek ve sizin gnahlarnz baglamakistiyor" buyuruldu~u. gibi, En'am Suresi'nin 83-89 ncu Ayetlerinde
brahim'denitibaren bir ,dizi lsrailogu peygamberi anlp bunlarn . davetleri vldkten sortra Hz.. Muhammed (s.a.v.)e hiaben: "Ite on

lar; Allah'n dogru yola ilettigi kimselerdir; onlarn yoluna uyl" buyurolmaktadr. Nisa Sfresi'nin 125 nci ayetinde de. Hz. Muhammed'in dosdogru lbrahim Dini'neabi oldugu belirtilmektedir. AI.ilmean Suresi'nin 84 nc ayetinde:

, "De ki: Allah'a, bize indiri/ene,lbtdhim'e, Ismail'e, shak'a, Ya'/cUb'ave Esoota (kabilelere) indirilene; MUsa'ya ve sa'ya ve pey-

" "Dediler:Yahudi,ya da Hristiyan olandan bakas cennete girmeyecek! O, onlarn kurwtusudu.r. Dogru iseniz (bu konuda) delilinizi getirin!' de" (Bakara: i i I).
Cennetin belli bir zmreye mahsus oldu~u iddiasn bylece reddeden Kur'an, onun iddia ilede~il,gercldman ve eylem ile olacagJ.nl; Yah<fili~i veHristiyanh~1 getiren peygamberlerin atasdbrihim'in, gerek tevhidi getirmi olduguriu; onun YQlunda giden her insann cennete girece~ni aklyor:

. Onl '''er-Risale'' sahibi Imam Abdu'l-Kerim ibn Hevhip elKueyi (lm: 986/1073), LetMfu1-iirAt adltefsirinde, Bakara 62. ayetiin su aklamay yapyor: .
Jl~ ~~. \:'~ ~\"".;
" ","" OJ".

.\:~r. l.) tl. e.J.., ~ :.~W" \, .. \( :\\:'\ ... ;.~U"~~,i ~~,i !J. !J~U: \ U f. ~j;.~;;"t~~:;\';,~ \l;t;, ~;.j;~\;~~
\ri \. '" . ~ .'"""

'';'ti

.,

-:'''

,~~;,.

"",

.;.

\.

"Hayr, kimiini gzel yaparak zn Al/ah'a teslim ederse, onun mkfalZ, Rabbinin yann@dr. Onlar(Jkorku yoktur 've onlar zlmeyeceklerdir:' (Bakara: i 12) tIpinde zorlama yoktur."Peygamberi~iz hakim olarak Yemen!e gnderdigi MuA'a, Arap. hristiyanlar IslAm'a da'vet etmesini buyurmutur ama, onlar Islamaginnege zorlamasn istememitir. nk kendisi,' Araphalkntek dnde birletirmek istiyord~. Hatta vefatan srasndaashabna, Arap Cezi,-esinde (Hicaz Blgesinde) iki din brak. mamalarn tavsiye etmitir. Fakat Kitap ehJini IslAm'a gelme~e zorlarnam, onlara zgr1ktanmtr.
EI~ue Kitap Ehlinin, tevhid 4ininin en sonekli olan ISIWn'agelmeleri ideadir. Tm dnyann bir tek dinde biremesi idealdir. Ama ayn ayn diller konuan ve her birikendi din vegelenekleriyle kaynam bulunan milyarlarn, dinlerini brakp mslman olmalar, sadece bir lOpyadu'. .
, . .

(j) ~.,,:''. ~j .\: ~("'.~


"DogrUs~ inanafilar (msmanl~), yahUdiler,'hrlStiyanlat: ve sabiiler bunlardan her kimAllah'a ve ahiret gnW:einanr veyararl i yaparsa onlar Rableri katnda dllendirile<:ekler,korku ve zntye ugramayacaklardr'" (Bakara: 62, Mmde: 69) h"'i"nn~tur.

",}.

,,,,,,

...

~....:--..;l-' .j~

.J '

Jr.""..:r-

,j"

8~ J.-~)\,i'CJ.)JI.j'}l;.;.1
~

:~;r~
(j;:i--

,.~\i ~

r~it h ,j~ i'tr-" d~ , ~ 1i..-, .


J :~\i

Ho i\c.;i"" 4"f J (c\,,\a:f..4Il, t".:-l,,;r...\ll:!J :Ji<t)~~ ,: ''''')\ J\A;..\J

;).,r J.J~::;' Y;t".~t,:J':i:f..',~Ll' ~

',.

t~.oJ
.

;.'ji

~).Y - J\.:, ~~

f}::J .,i}..J' J ';;:II;l.si

.... ~\.i J:~~J'~~ .:,.

aulbarenin

Trkei ~yledir:

Islampeygamberi, bye birhayali emre~QI11itir. Kur'an, insanlar arasndaki dil, renk ve dnce farkhlklarn Allat'n dilenesine b4~amakta, yani bunuilahi. yasa geregi saymakt8 (Bakara: 253, Hud: 18); her mille,tin kendine zg birdini obcllg gere~inide kabul etmektedir.(Milide: 48) Kendi dinlerinde tevhtde dnen, son peygamberin prensipleri ~nda dinlerine sokulan hurafelen brakp kitaplarnn zn uygulayan, ona gre ibadetlerini yapan Kitap ehline de cennti va'detmitir:

,"Asl.bir.olunca yolunayrih~, gzel kabul ~ege engel olina. ler kim yce Allah'n ayetlerinido~lar, O~nunkendi zluve sfatlar akkndasylediklerine inanrsa; eriatin farkl olmas, isim ayrlg, nzay kazanmaya zat'dl"vermez. Bundan.dolay (Allah): 'Imanedenler, yahdio~nlar ...' dedi. Sonra da: 'Bunlarmm her kim inanrsa.~." dedi: Yani ma'rifet (gerek bilgi)lerde ittifak ederlerse, hepsine de gzelgelecek ve bol sevi\b vardr. M'min, Hakkm gvencesinde olandr. Kim yce Hakkm gvencesinde bulunursa. elbette onlara korku olmaz ve onlar zlmezler." (Let3ifu'l-iarat: 1f.)6)

Kueyi, M8ide Sfresinde tekrarlananayn yapyor: /

ayet iin de u tefsiri

kovmak iken, sonradan onun bu konudaki szlerl Kitap ehline de temn edilmi; by~ Kitap Ebli kimselerin de Mekkeve Medine'ye ginneleri yasaklanmUr. Oysa Hz. Peygamber zamannda Hayber'de yahudiler oturmaktaidi. Bunlar, Hz. ()mer zamannda Hayber'den kanmlardr. Kini am'a, kimi Ezreat'a, kimi Rire'ye gitmitir.

"(Altah teaIa) bildirdi ki: "nsanlar), Tevhid temelinde birletikten sonra, hallerideliik olsa da, vaid'den gvencede olur, bol mkitata eierler." (LelAifu'l-iara: 1/134). Hz. Ebubekir savaagoderdigiordunun mitir: komutanna u emri verJ

xm DiN VE vtcDAN ZGRL(;


Kur'in, insanlara tam bir din ve vicdan hUrrlyeti getirmitir. Dindeikih yoktur. lkrM,insan bit inanca zorlama demektir. Kur'in . inancnzorlama ile degi, ancak kesin kantla' bast olan kanaat ve itmi'nln ile olacagn bildirmektedir:

"Siz, manastrlarda. kendilerin ibadete vermi jnsanlara rastlayacdksnz. Onlar, kendilerini vermioldu.klar ibadetleriyle (dinle- . riyle) ba baa braknz, onlara dokWunay!nz." (Taberi. Tarthu'I-.
Umemi ve'l-Muluk: 3/213). Hz. mer de fethettigi Kuds'e ginni, Sleymah ma'bedirii ziya~ .'-' ret etmi, Davud makamnda namaz klm, tya ve Ld halklarna u gvenceyi vennitir: '

"Sen, onlarn stnde bir zorlayc degilsin. Sadece 'uyarmdan korkarlJaraKur'an'la tt verl"(Kaf: 45) , "Sen, onlarnzerinde zorlayc detilsin." (aiye: 22) "Sana den, yalnz duyurmaktr." (AI-i mran: 20~ Nahl, 82, ura: 48) gibi ayetler, Peygamb<;riGgrevinin,-insanlar zorlayarak dineS!cmak degil, sadece gerekleri ak birifade ile duyurmak oldugunublldirmektedir. Bunlar, vicdan zgrlgnUn en ak ifadeleridir.
Baz mfessirler, Kur'an'n bu geni ve evrenselgrUn daraltmakiin hO$gr ve mslmahay bildiren, emreden pek ok iyeti, kl ayeti adn verdikleri:".

"... Canlar, mallar, /ciliseleri,lableleri gvencededir. Kiliseleri igal edilmez,ylalmaz, kltlmez. Kiliseningerek ken'!isinden, gerek evresinden bir blm istimldlcedilmeyecetigibi, kblegahlar da istimliJkedilmez, ftUlllarlm$adereedilmez,din~erine baski yaplmaz, . hi kimseye zarar verilmez...~ (Taberi, Tarihu'l-Umemi ve'I-MuIOk:
4/159-160): Peygamber'in, yahUdileri Medine'den karmas, dinleri yzn~n delil, mslmanlara hiyanetleri,andlanalanm bozup, kritik anlarda msmanlarn dmanlanyle'ittifak yapmalarndan trdr. Yoksa Peygamberimiz,kendi halinde, iyi niyyetli Kita'p Ehli insanlara hep iyi ~ davranm, onlarn hey'etleri Medine'ye gelipkendisiyle grm, Medine'de bir zaman kalmur.
.. . ..
'.

~\S'~,4-U; ~~\S' &f~' ,~1i J


,-o - ~

. : Onlar sizinle topyekn savatklargibi siz de onlarla topyekn savan. "(Tevbe: 36) ayetiyle I1chsetmek gibi bir hati iine
dmUlerdir. Esasen bu nesih konusuna merak salan baz kiiler" bir delile dayanmadan, ayetlerardSnda bireliki olmadan kendi vehimleriyle Kur'an'n birok ayetini, birok iyctiyle arptmu vebyece. neshedilen ayet saysn arunnakla bir ma'rifet yapUklann sanmlar-

Peygamber'in

amac, ncelikle Hicaz Blgesinden' irk dinini

dr. Nesih meselesi zerindeki grmzn, Idtaplanmzda ayrnula- . oyla akladk. Burada bizi ilgilendiren, .Kur'~'n vicdan zgrlUlU getiren Ayetlerini neshettigi sylenen bu kl Ayetidir. Neshedilen ayetlerden biri de, hemen herkesin, neredeyse her namazda okudugu, Kafirn Sresi~in:"Sizin dininiz size, .benim dinim banadr" mealindeki aretidir. . Bu ayet, bir emir degi, haberdir. Yani AllAh, bir geregi bize bildirmekte, herkesin, kendi yapugmdan sorumlu oldugunu ifade etmektedir. Nesih, emirlerde ve hkmlerde olur. Bu ayet, bir eyin rapdmasnemretmiyor, bir geregi bildiriyor. Bunun neshedilecek yan yokbr. Herkesin, kendi amelinden sorumlu oldugp, Kur'an'n m~hkem kaziyyesidir: "Benim amelim bana, sizin amelimz de size aittir." (Ynus: 41)

'~llah inananlar savunur. Allah hibir Min ve nankr sevmez.. Kendileriyle savalanlara, savama .izni verildi. nldl onlara hakszlk edilmitir ve Allah, onlara yardm etmege kdirdir. Onlar, srf 'Rabbimiz Allah'tr' ded!kleri iin'yurtlarudan karld/ar. Eger Allah'n,baz insanlar, diger. bazlarYle savunmaS olmasayd ilerinde Allah'n ad ok anl(Jn.manastrlar, kiliseler, havralar ve mescidler yklrd. Allah, kendi(diniJne yardm edene elbette yardm eder. 'Kukusuz, Allah, gldar, galiptir". Daha sonra Bakara Sresinin
meAlierini aagyayazdlgmlZ 19()..194 nc Ayetleriinmitir: -

"De Iii: Ey insanlar, ite size Rabbinizden gerek geldi, Artk yola gelen, kendisi iin gelir,' sapandakendi tararina sapar. lJen sizin azerinize vekil degilim." (Yous: 108). . "De ki; Bizimiledigimizsutan siz sorulacakdegilsiniz, b~~de sizin ilediginiden sorulacak degiliz." (Sebe': 24-25) 'Dinde zorlama yoktur. DogruJuk, sapklktan seilip belli olmutur. Kim tagau inkdr edip Allah'a inanrsa muhakkak ki-o, kopmayan saglam bir kulpayapmtr. Allah iitendir, bi/endir." (Baka- .
ra: 256) Sava emreden Ayet, mutlak degil, "sizinle sava(lnlar" ile kaytldr, Yani Kurtan, mslman olmayan herkeslesavamay emre~iyor, mslmanlarla savaanlara kar savamay emrediyor. ' hlamda sava, mslmanlan zgrlgekavuturmak,. grlgnsaglamak, dmanlarn eziyet ve saldrlarn mslmanlarn zgrlk ve gvenligini garanti altna meru klnmtr. Peygamber'iri hayatnn sonuna kadar muhkem olatak kalmbr. Hac Sresinin 38-40 ..;1 ayetleri lar: da've~ znlemek, almak iin \ bu prensip bunu kant-

"Sizinle savaanlarlaAllahyolunda savam,fakathalcs~ yere saldrmayn, nk Allah haksz y.eresaldranlarsevmez. Onlar neredeyakala~sanz ldrn, onlarn sizi kardklar yerden (Mek- ketden) sizde onlar karn! Fitne karmak, adam ldilrmekten daha ktQdr. Mescid-i Haram'daonlarlasavamayn ki, onlar da sizirl~orada savelmasnlar, Fakat onlar sizinle (orada) savarlarsa, hemen onlar ldrn; k4firlerin cezas IXJyledir.Egeronlar(savatan) vazgeerlerse, Allah baglayandr, esirgeyendir. Onlarla sava. n kijiine ortadan kaltsn, din (ibAdet) yalnz Allah'a did olsun. . Eger(Savatal, dmanlktan) vazgeerlerse artk haJCszlardanbakasma diim<mlle yoktur~Haram ay, haram aya karlkr. Yasaklar karlkldr. Kim size ~aldrrsa on~n .sizesaldrdg kadarsiz de ona s""ldrn,Allah'an korkun, bilin ki Allah korunatlarla beraberdir."
) Bu ayetlerde anak savaanl~kar savamakemredilmekte ve mriklerin, mslmanl~la savatklar bildirilmektedir. MUrikler, mslmanlar dinlerinden dnmege zorluyorlar, AII3b'myoluna, hak agnsnn yaylmasna engeloluyorlard. Mslmanlat bu yzden vatanl~nbrakp g etmekzon4nda kalyorlard. te bu ZUlmleri yznden mUriklerle savam~~mredilinitir. Bakai Sresinin 190 nc aye~indeki "Iitne" yi irk olarak tefsir etmek byk bir zorlamadr. Fitne mrik liderlerin yaptiklan gibi mslmanlar dinlerinden dndrmek iin bask, ikence yapmakur. Nitekim:"/allll1! erkecere ve inanan kadnlarafitne yapanlar (ikence edenler), Sonra tevbe etme-

yenler iin eehennem azab vardr, onlar iin yangn dzObI vardr"(l). "Sonra Rabbin, unlarn: IUfitne (ikence) yapldlctan sonra g eden, sonra savaan ve sbre@nlerin,yanndadr. Elbette bunlardan sonra Rabbin baglayandr, esirgeyendir."(2) ayetlerinde fitne. ikence mAnasndadr. yi dnlrse Bakara Sresinin ". j:&!1 ~ .c.I ~, J Fitne katilden iddetlidir (etindir. zodudurY' ayetindeki fitnenin. . ikence anlamnda oldu~u grlr. Demek ki hibir sretle fitne'yi irk diye terS'retmek do~ru de~ildir; Bakara 193 nc ayetle "Fitne olma, yneaya ve din (ibadet) yalnz Allah'a oluneaya dek onlarla $(Ivan. Ama (fitneye) son verirlerse artk hakszlardan bakasna dmanlk yoktur" denmesi. mutlaka kafideele veya mriklede savama gere~i de~il; mrikler saldnlartna. ikencelerine. dmanlklanna son verinceye. mslmanlar zgi1rl~ekavuuncaya dek saldrganlada savana geregini ortaya koymaktadr. "Fne olmayneaya, din (ibadet) yalnz, Allah'a oluneaya dek onlarla savan, ama onlar (fitneye. dmanlJa) son verirlerse ar:tkhakszlardan bakasna dmanlk yoktur" ifadesi; hakszlk etmeyenlere.saldmayanara. msl,nanan rahatsz etmeyenere kar dmanlk edilmtyecegini de vurgulamaktildr. En.m Siiresinin: "Fitne kalmaynaya ve din (ibadet) tamamen Alla1'lii"'oluneaya dek onlarla savtlJn. Onlar (mslmanlanirahatsz etlilekten) vazgeerlerse muhakkak ki Allah yaptklarn grmektedir' mt"Alindeki 39 neu ayeti de bu mAnlyl anlatlilaktadr. n Son verirlerse", cmlesi. kafiderin; msmanlara dmhk ve saldnlanna son vermelerini kasdetmektedir. lsd Suresinin: "Az ekiha onlar seni, s~ vahyettigimizden ayrarak, ondan bakasn bize iftira etmeniin fitneye dilarecelderdi, o zaman seni dostturarlard" meilindeki 73ne ayetinde de fitne. dinden dnmek anlamnda ~ullamlmtir.
. . ...... ,...

J...... ...

Tevbe edip inanncaya. namazlanm klp zekadanm verinceye kadar mriklerle savamay emreden ayetler. mslmanlara kar sal~ dran ve Hudeybiye Andlamasn igneyen mrikler hakknc:adr. onlar btn mrikleri kapsamaz. Ayetler arasnda geen cmleler. buniann onlar hakknda oldugunu gsterir: "Aneak andama yaptgnz milrilderden, (andama artlanndan) hibir eyi size eksik brakmayan ve size kar hi kimseye arka kmayan/arn andlamalarn, kendilerine tanfdgnz sareye kadar tamamlayn"(l) ayetlnde andlamalann bozmayp szlerinde duran. mslmanlara saldrmayail. onlara saldranlara yardm etmeyen fllriklere saldnlmayacalbildirildikten sonra' yle buyunlmaktadr: "Ve egerortak koanlardan biri gvencedileyip yanma gelmek isterse, onu yanna al ki All4h'n szan iitsin; sonra onu gven iinde bulunacag yere ulaJtr, Byle yap, nk onlar, bilmez bir toplulukur. Ortakkoanlarn, Allah'n yannda veE~isinin yannda nasd andamas olabilir? Aneak Meseld-' Hwam'daarlatklarllZ hari. Onlar sizedritstdavrandka siz de onlaradrst davran. ilnkiJ Allah;,korwanlar sever. Evet (o mtlriklerin. AllabveElisiyannda) nasl (abdi olabilir)? Eger onlar size galip gelselerdi, sizin hak/aIlIzda ne and, ne de andama gzetmezlerdi. Alzlaryle siziraz ' ederler, fakat gnlleri sizi istemez. okl4T1da yoldan kmllardr. Al~ah'nayetlerini az bir parayasattlar da,O'nun youna, eng,el oldula1, onlarn yaptklar, gerelcten ne ktdiJr~Bir mitmine kar ne and, ne de andama gzetmezler. Ite saldrgan/ar onlardr. Eger tevbe ederler, namaz klarlar ve zekat verirlerse, dinde sizin kardelerinizmrler. Biz, bilen bir kavme ayetleri byle uzun uzun akladk. Egerandlama yaptktan sonraandarn bozarlar ve dininizedil' uzatrlarsa, o kfr nderleriyle hemen Sava. ankilonlarn andlar yokur; belki bylece yaptklarna son verirler."(2)
(1) Tevbe S6resi: 3. (2) Tevbe saei: 6-

il*", ~~ :

(1) Brt1c:S6resi: o. (2) l'jahl SOlai: 110.

Btn bunlar, ancak abidlerini bozan, mslmanlara saldran mrilderle savaacagn, yoksa durup dururken zorla insanlarmslman yapmak iin kimse ile savalmayacagn kantlar. "Eger tevbe ederler, namazklarlar, zekat verirlerse:.." Ayeti, milrik iken mslman olanlar kasdediyor. Yani onlar levbe edip mslman olurlarsa ne a'lA,mslmanlarndin Ica-deleri olurlar. Ama inanmadklar 'halde szlerinde dururl~ onlara da saldolmaz. Fakat verdikleri. szden cayar, andlamalarn bozar, dine saldnrIarsa bu tutumlinndan vazgeinceyekadar onlarla savan. Tevbe Siiresi 36 nc ayetaeki "Mfllriklerle topyekn savan" cmlesi onuntamamlaycsdr. Bu son cmle birincidefd pheyi kaldrmakta, mslm~larn kendileriyle topyekUn savaan' mUriklere kar topyekUn savamalarnemretmektedir; "Ancakaranzda an4~, k.trabulunanbir topluma sgnailar, yahuthem sizinle hem de kendi toplumaryle sav~an sikla~aIcsizegelenler hari. Allah dileseydi onlarsizin lHnzamusallot ederdi. O halde onlar sizden uzak dururlar, sizinle savamaziar ve sitinle t,ar iinde ytlamak isterlerse, Allah, Size onlara saldrmak iinbir yol vermemitir."(l) ayeti, mrik de olsa mslmanlarla bar iinde bulunankimselerle saval- ' maYacaglRl'aklkla onaya koymaktadr. Mmtehine Sfresinin 8-9 neu ayetleri de bonu akabelirtmektedir: "Allah sizi;'dili hakkndasizinle. savainayan ve sizi yurtlarnz- , dan karmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan menetmez. nIcU AUahadaJet yapanlar sever. Allah sizi, an. cakdin hakknda sizu,.le,savaan, siziyurtiarnzdan karan.ve karlmanz iin yardim eden kimsele.rledost olmaktan meneder. Kim Ohlarld dostolursa ilte onlarzalimlerdir."
. , ' i '.
i

Iardan bir ksm'n ldrp hayvanlarn alnca Peygamber (s.a.v.) kumandann bu davranna ok kzm ve insanlarn grnrlerini kabul etmemenin dou olmadgn belirten aagdaki ayet inmitir: "Ey inananlar, Allah yolunda savaa lktgnz zaman iyi anlayn, dinleyin, size selam verf!ne, dnya hayatnn geicimrnfaatini gzet~rek: 'Sen,m'min degilsin' demeyin: nk Allah'n yannda ok ganmetler vardu.Onceden siz de yle i(iiniz. Allah size (inanmay)uifetti. O halde iyice anlayn (pein hkm vermeyin.) nkAllah yaptk-' larnz haber almaktadr"(!)' "Eger onlar bara yanararsa sen de ona yana ve Allah'a dayan. Dogrusu Allahiitendir, bilendir"(2) ayeti de $lmanhktan vazgeip bar isteyen herkesle bar yapmay emretmektedir. "Allah, nankrlak edip Allah'n yolula engel olanlarn amellerini boa karmtr. Inanp iyi ameller ileyenlerin, Rableri tarafndan gelen Muhammed'e indirilen gerege inananlarn g, naiJarmda rtm ve hallerini dzeltmitir. Bu byledir, nk nankrler batla uy;"ular; inananlar ise Rablerinden gelen hakka uymulardr.ite Allah onlarn durumlarn insanlara 1Jyleanlatr. Savata nankr/erle karlatlnz zaman, hemen boyunlarn vurun. Nihayet onlar iyice, sindirilice skca baglayn (Msak ahn). Ondan sonra artik ya lutfen brakr, veya fidye alarak brakrsnz, Sava agrlklarn brak~caya kadar byle yapdrsnz. Allah dileseydi, kendisi onlardan c alrd,fakat sizi birbiriniile denemek iin (savamamz emrediyc). Allah, yolunda ldrlenierin amellerini zayi etmeyecekt~r."(3) ayetleri de llslmanlar~saldran mriklerin gleri krhncaya, savama kudretleri kalmayncaya kadar onlarla savamay, yenildikleri zaman da onlar baglayp esir almay, daha sonra ya fidye ile veya fidyesiz serbest brakma)' emretrnektedir. Peygamber(s.a.v.)in,kendiSinden bar veya gvence steyen,d(1) Nisi' SUresi: 94. (2) Enfil Suresi: 61. (3) Muhammed Sresi: 1-4.

Nirekim bir seriyyedeAraplardan bazlar slamolduklar veya banistedikJeriRi syedikleri halde kumandan bunu tuzak sayarak on-

mansav8Jann reddetti~ine dair hibir haber gelmedi~i gibi, onun, kendisiyle bar yapm, yahut mttefk, ya da tarafsz kimselerle savat~na dair de hibir haber gelmemitir. Peygamber(s.a.v.)in, gazve ve seriyyelerini inceleyenler, greCelderdir ki o, durup dururleen hibir kavme asker gndermemi, savaamamtr., Dzenledikleri savalar da ya bir dmanl~ savmak, yahut dmandan c al~ak. hakszlk edenleri cezalandrmak, yola getirmek, heder olan bir mslman kannn cn almak, yahut sama a~ ZgnCl~n garanti altna almak, yahut andamay bozanlara, dmana yardm edenlere ders vermek amacyla yaplmtr. ', Bunlarn hepsi Kur'an'nizdi~i genel prensip snrlar iintledir. Peygamber'in, Kitap Ehliyle olan savalar da Kur'an'n bu prensibi iinde kalmtr. Medine ve Hayber'deki yahUdi kabileerini kuatnas, onlarn mslmanara kar entr1ka ve tuzaklar sonucu olmutur. Mu'te ve Tebk seferleri,am yolu zerinde bulunan hmstiyan kabil~lerin, Peygamber'in eliler~e ve yoldan geen mslman kafilelerine saldrmalanna cevab olarak dzenlenmitir. Tevbe Sresinin: 'iKendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve

dikleri de zaten bunlardr. Artk onlarla savadmaz. Ama o dinlerin nhundan aynlm, ihirete inanmayan, dUnyaperest insanlarla. mslmanlara sa1drdklan veya 1sllm iin bir tehlike oluturduklar takdirde savalr. te Hz. EMbekir z8mannda ve ondan sonra yaplan savalarn hepsi de byle bir dmanlla kar yaplmtr. Hz. EbUbekir ve ORdan Sonraki halifelerin, gnderdikleri ordulara: ."Y alnz, kendileriyle savaanlara kar savamalan. bar isteyenlerle bar yapmalar, ken4ilerine saldrmayan tarafsz insanlara dokunmamalar; sabi, ocuk, ihtiylr, kadn, kiliselerde ibldete ekilmi din adam ldrmemeleri, hlinik ve zulmetmemeleri h3kkndaki tavsiyeleri melUrdur.(l) Hz. Peygamber, bir sefere gnderece~i ordunun kumandanna u emri verirdi: "Mrik olan dmannla karlarsan onlara eyi

ahiret gnne inanmayan, Allah'n ve Elisinin haram kldgnt haram saymayan ve hak dinini din edinmeyen kimselerle, boyun egerek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savan" mcalindeki 29 ncu
ayeti, buna iaret etmi ve savamay, yalnz hak dine ba~l kalmayan, Allah ve Elisinin haram kldklann haram klmayan Kitab Ehliyle smrlamur. Yalnz ylelerine kari savalmasn emretmitir. Yalnz unu da vurgulamak gerekir ki Kur'an. hak din ile yalnz Hz, Muhammed'e gelen dini deil, btn peygamberlerle gnderilen dini kasdetmekledir ki zaten lHihi dinlerin esas birdir. Zina, edepsizlik, kumar, iki, domuz eti, riba gibi temel yasaklar slamdan nceki kitaplarda da vardr. Allah'a ibadet, eheveyne iyilik, byklere sayg, fukaraya yardm, bakalarna iyilik gibi gzel emirler o Kitaplarda da mevcuuur. O tialde o eski Ham dinlerin zne bal kalanlar, Hz. Muhammed'in getirdiklerini de kabul etmi demektir. nk Hz. Muhammed'in getir-

ner. Hangisini kabul etseler, onlardan elini ek (onlara dolauma): "Oilar Islama agr; kabul ederlerse sen de onlar kabl4let v.eonlardan el ek. Sonra onlara, yurtlarn brakp meret etmelerini; bunu yaptklar takdirde muMcirlerin leh ve aleyhine olan 'blilnhIcilmlerin kendileri iinde geerli olaeagnt syle. Eger kabuletmez de undi topraklarnda kalmak isterler:seonlara, mslaman btdevtlerine uygulanan hkmTJ. kendileri iin de uygulanaeagn syle: Ma'mlnlere uygulanan hakamler, onlara da uygulanr. Ancak, mslilmanlarla birlikte arpmadkiar takdirde kendilerine tey veya ganime,. malndan pay verilmeyeeegini syle. "ayet mslman olmay kabul etmezlerse onlar, izye vermege agr. Kabul ederlerse sen de kabul et, onlardan el ek. Cizye vermeyi deredtkderlerse Allah'n yardmna sgnarak onlarla sav.a. "Bir '/tley;kuattgn zaman onlar sana Allah'n hJanne raz olmay nerirlerse bunu kabuleme. nk Allah'n, onlar haklanda
(1) Bk.bn Sa'd, Tabakit: 31132; Tabei. Tiihu'I-Umemi
227. . ve vel-Mulk:

3fl26-

ne hikim vere~elini bilelM;zsiniz. Sit onlar kendi hilIcmilnflu rdz tdiniz,sonra llJgun gIJreceginizbiimde onlara hiidbn veriniz. n (Eb OlvUd, CihAd,bAb~-dul'i-murikin). Bir hadiste de Peygamber'in u buyruAuyer almaktadr: "Alldh'n adyla' ve Alldh yolunda savann. AIMh'a ndnk/jrlak edenlerle savanu. Savanz ama h{Jkszllc etmeyiniz, aldatmayn.z, organ lcesmeyinit~ocuk ldrmeyiniz." Bakab~ rivayet "Allfh'madya ve Allahelisinindini, zre (savaJnn) ihtiyar,sabi, ,kadn IJldrmeyiniz, ganimet mal aumaymz, gar#metleri bir' araya topla,nz, uzlanz, gilzel davrannIt 'Allah, gzeldav'at!""ar sever." (EbU,Olvd, ayn Kitb ve bab). ' CiZy~,canlarn koruma lcarlglndaimmet ehlinden alnan bir vergjdir. Cizye alnanlar savaa katlmazlar. Eger zimmiter, mslmanlarla berabet savaa.kattlmatcl raz olurlarsa onlardan cizye aln-' mat. imdi bu hususu belgeleyelim: . , Halid ibn Velid, Frat'aigeldigi zaman Salfba ibn Nastuna'ya ve kavmine u ~ndlamay yazmur:ttHAlid ibnVelid.'den Sal.fba ibn . ~astuna'ya ve kavmine: Ben sizinle cizye alp sizi korUmakzereahdeuim. Zengin 01811,gc lsnde, eli darda olanda gc lsUnde her yl cizyeverecektir. Sen, kavminin bakanls!n.Kavrnin senden memnundur. Ben ve yanmdaki mslmanlar bu ,artlar kabul ettik, kavmin de kabul etli. Sen bizim zimmetimizde ve himayerniz altnda. sm. Bizsizi korudUCa bize cizye verirsiniz. Sizi korumazsak, cizye vermezsiniz. lbU,mu'Altede,.Hicreliri onikinci ylnda Sllfer Aynda yazlmtr".(1)' '
.. .

de#itireneitiraz hakknz var~r. Sizin gvenetniz gvence, sulhnOz sulhtt. Biz size verdigimiz szde dururuz. R(1) , . . Iakzimmileri, msumankumandanla'a yle yazmlardr: "Bz~gerek mOslrnan~n, gerek baIqllanin saJdnSind8nbizi korumalar iin sAlihkul olanlWid'e cizye verdik".(2) , 1 Hz. mer'in kumandanlanndan Sveyd ibn Mukarrln RuzbAn'a Dihistanhalkoa unu yazmtr: "Bu, Sveyd ibn M'Ukarrin'in: Ruz~ SUL ibn ~uzbAn'a,.Dihistan baikna ve CUrcin'n diAer ha1k1~ verdgi SOzdUr: Zmmet hakk sizin, koruma grevi ,bizimdir. Koruma~a~lksiden hererginkii, her ylbize, gc tsnde bir czi (cz~) verecektir. ~aiinizden (savata)ktmdisinden yararlan~ dgmz kmse olursa onun bize yardm cizye yerine geer.eanlar, mallar, dinlerigvence alundadt. Bunlarn hibiri'degitirilrnez.' Vergilerini verdilderi .yolcuya yol gsterdikleri, AUtverdikleri.~mUsl.; manlar konukladk1an, herhangi bir.saldmve hiy~ette bulunmadkla. n srece bu~onuda yaplan atdlamada hibir degWklik yaplmaz"(3) Hz. mer'in valilerinden Utbe ibn Felkad de unu yazm~: "Erniru'I-mU'mininOmer ibn el-Hattlb'm ~i1i Utbe ibn' Ferkad Azerbeycan ".alkna, ovasna, dalna, .yay~na ve btunCJinlerinin mensuplarna verdigi gvencoofr:~Ian, 'nallan, dinleri ve eriatleri . (h~uklarl)' glerilsnde verecekleri cizyekarhgnda g(ivenceded~. oc~ga. kadna, yoksul Yata~a,kendini ibadetevermi fakir zihde ve bunlarn yannda bulunanaileefjdnacizye' yoktUr.Zimmet halk, msllIlan askerlerden biri g~digi zaman OnUbirgndz ve ' gece konuk ~ek ve onagid,ecegi ye~n'yolunu gQsterecekletdir.Bu' z~mmethalkndan herhangibirisi savaa gtrlUrse6 ylI.o.kimseden . czye alnmaz. Savaa gtrhneyip yerinde kalan, derleri gibicizye verir".(4) .
(1) (2) (3) (4) Ayneser. 4118. Ayn eser. 4/18. Taberi'. Tin1u1-unemi ve1-mulak: 4/153. Taberi'. Tiribu1-umemi've1-nuluk: 41155.

...

"

Halid, zimml lrakn8iblerinede unlar yazmtr: "Halid ve mOslOmanlar, yle olanlardan bu ekilde cizye alnmasna karar vermi. lerdir. lWid'in bu bar artlarn ve anlam bolU,ndugomuzcizyeyi

Hz. mUm vAlilerinden SOdka da Azerbaycanbalkna verdiI gvencede unlar yaznnr: "Bu. Emiu1-mU'minin Omer ibn el-HattAb'n vAlisi SOrAkaibn .Amr'n ehrbeiz'a. Ermenistan balkna ver~ili gvencedir: Onlara can, mal ve din ozgrlqo gvencesi vermitir: Kendilerine zarar ve. rilmeyecek. baskyaplmay.acaktr. Herbangi bir hiiCWnveya sava Annda, ~n.grdoa lzum Zerinesa\'8a yardm eden olursa, o kilseden'cizye kaldmbr. Fakat halktan savaakatlmayp evinde kalmalcisteyen olursa o da Azerbaycan'm diler hana gibi cizye verir. Sav. kaU1rIasaonIardan cizye kaldmlr. ihid: 'Abdu'r-Rijman ibn Rebi'a, Sleyman ibn Rebfa ve &keyr ibn 'AbdiIW.Katibve lhid: Mardi ibn Mukarrln..."(1). ~
\ OMilyor ki.zimmet halkndan alnan cizye, bir zulUJnvergisi . delil, onlara can. mal ve dingvcmlilisallama karllnda alnan adil ve cUz'ibit vergidir.iye onlar.teki milslmansaval1an ibi savaa kaUlplke savumasna yardm ederlerse' onlardan bu vergi de alnmaz. \ .

. Erzinc8nh MSlmHoca, 52 gnlk ollu Minap' diri diri kese- \ rek Allah'a kurban ediyontu. t.f.iislUJn Hoca. 1962 ylndabir iftiraya ugramu vekurtUluncajJk dolacak olunu Allah'a kurban adamt. Mslm Hoca. ilhamnacaba hangi kltrden atmakayd?"

Peki bu sylenenleri Allah m emretmi? Bunlar Kur'Ar'nhkmn mll?lnsanlar kendi sadistliklerini. benciliklerini din hkm haline getirmilerse bunda dinin suu ne? Kur'Arortada. Okunur. yanl uygulamaIat onun IIA alunda dUzetilir~Ama Yazarmz.Kur'~ Ozetin&ki yan1~yorumlar veyafkhcaki Kur'ar ruhuna tersbaz hllkmleri<(fe.o lil.bizza Kur'Ar'n kendisini hedef almaklA ve yanl yorutilar Kur'Arhkm gibLgstererek KUr'Ar'a saldumaktadr. .. . .
"
",

;,'

-,

Dursun, birinci kitabnn59. sayfasnda yle diYor:. "Btn bu tarihselolaylar bir yana, dinsel elitim, uIa8bildili insanlara. bir iddet kltr vermiti: Korkulmalar. cehennernaiapJar. yanmalar. atel~ aulmalar. lnsanm. yZyllarboyu gnl~ hayatnda hadanhocadan. dedesindei ala$ndan. anasndan babasllidan bu iddet kltUrnalyOl'du.Ttenlerin aunlanna taatan.sokak lainbalanftnfincanlanmkran. ampiyonluAn kaybedince fkeyle. kazamnca bu kez sevinten ortall. ykp geeR insan davtanJarnda, o iddet kltrnn bit etkisi yok muydu? Kan davas. orta Asya kOkenliydi. ama llim kurallaryla da pekimi ve bugnlere gelmeQli miydi? . '. ...... .-,

.61--68nci sayfalarnda Msr'. fetleden Hz. Omer'in. skenderiye Klltphanesini yakUrmoldulusylentisini kantlanmbirgerek gibi gsteriyor. Bu sylentininbiryalan oldul~ ~n ispatedildiliiin bukonu zerinde durmak istemiyorum.nkdolru oldulu varsaylsa bile. bu, insanlar ilme yneiten Kur'an'n buyrulu delil. netice iti~ bariyle bii insan olan Hz. mer'in lJygulatnasdr..Hz. mer de insandr. yanlabilir. Vahy dnda hi~ kimseyanlmaz deAdir.

XlV- MELLEFE- Kt1LOBA VERtLENLER . . RVET DEGtL, tKRAMDIR . . .' . .,. Kitabnn 71. saYfas~~ Turan Duisun~ Hz. Muhamrned'in,'mil': cik liderlerinin gnlUnlltslftmalSlndrrnak iin. ganimet malndan 0nlara. tek'isahibilerden daha fazlapayverrnesini. rvet sayyor.' Zekitla ilgili mllellefe-i.kub mes'elesini. 8'uimetin dal~umyla karunyor. nce O'nun birka cilmlesini aktara1m:

"Malik bn-A vf,Muhammed'e, kar savaanlarn bakumandanyd. 630 ylnda Huneyn, bir baka adyla Hevazin savanda Mslmanlara yenilmiti. Mekke ile Taif arasndaki Huneyn vadisinde yaplan sava, Araplarn Hevlzin ve Sakif kabileleriyle, Msmanlar arasndaolmutu. Mati,k bn Avf, Huneyn'i terk ederek Taife gitmiti. ,Kendisi slam dmanyd. Ama neriyi ilgi ekici buldu. nk neri peygamberden geliyordu. Eler Mslman olursa, tm mallar ve tutsak ailesi kendisine geri vefilecek, cea grmeyecek, dahas yz deve alacak, bir de kendisine ynetirnde yetki veileek:ti. Hemen kabul etti ve MUsluman Odu. , BuhAri, Mtereii KAmil Miras'a gre bu neri, "$eserbir Semalali Nebeviye" (olalanst peygamberlikcmertligi) idi. (Kaynak: Sahihi Buhari MuhtasanTecridi 5arih Teteemesi c.7,'s.101);
, ,

haberi nakletmitir. Doululu kukuludur. Haber dou olsa bile, nunsebebi ona rvet teklif etme degildir.

bU-

Ama temel tefsirlerden olan 1aberi tefsiriile gre ise bu dpedz "rvet"li. (Kaynak:,Cimiu'I-'Beyan ii Tersiri'I Ku(an c. LO, s.1 13). Peygamber, "Rvetverenede alanada Allah lanet etsin".demi-, tL (Kaynak: Ebu DAvUd, KitAbu,'I-Akdiye .4, Hadi 3580; bn MAce , Ahklim, Hadis 2313, Tirmizi 'Ahkim Hadis 1337) RUveti veren sIAmIDpeygamOeriydi. Alan ise yeni Mslman olmu ya <:ta msl~ man olmakzere ola Kurey'in ilerigelenleri:' '

-bn shAk'n anlationagre ArapkabiI~lerinin kumandan olan MAlik ibn Avf, Huneyn'de sava kaybedince korktugu iin nil' varounda'bu1uian saraynda saklamyordu. Peygamber de onun nerede bulundugunu bilmiyordu. MAlik'in' kabilesinin adainlan gelip mslman olduktan, ve esir dUen oluk ocuklann kurtardktan sona Peygamber onlara, Milik'in nerede oldu~unu sordu. Onlarda te saklandgm sylediler. Peygamber dekorlemasna gerek olmadgm, gelip mslman old~utakdkde kendisini dllendirecegini syledi. . ,: ' Bunun zerine MAlik, Tliflileri, kendisine engelolmalarn nemek ii~ geceleyin gizlice atina binip Peygamber'in' yannagetdi, mslman oldu~ Kavminin ,bana da vili tayin'edildi.Onk,kendisi gayetzeki,becerikli birkumandan ldLNitekim mslmanoldtktan SonralsiAma bykhizmetler etmitir. (Sire, 4/133-134).

mf

"

,_

,-I

Fakat BihAri v~ Mslimgibi temel ka)'llalclarda Peygamber'in MAlik'e tbersald~ndansz edilmez. Bu kaynaklara gre: Mslman olankavmine, ailelerinin ve mallannngen verildiginiduyan MMik demUslman olup Peygamber'e gelmi ve Peygamber kendisine ~i $animet mal "ernitit~ imdi olayn asln, kayllaklardan 'izleyelim:

Turan Dursun, hel11enherkonuda oldugugibi burada da olay arptmtr. Giya Peygamber,Malik ibn Avfa,mslUman oldugu takdirde malnn ve tutsak. Ailesinin kendisine gej verilecelini syle- ' mi, bylece a<lamIDmslman olmas iin i1v~ teklif etmitir.' Hz.Peygamber'in, Milik'ehaber salmas, konusunu temel kaynaklardan aratrdm. Hadis kitaplarnn Magizi ve zekat bmlerin,de bulamadm. Yalnz bn Hiim, Siresinde, l?n shAk'a dayanarak bu

Allah'loElisi,niflwstmasnl kaldrp blgeden ayrlmaga kararverdi. Dnute Hevizin'den alnan esirleri ve ganimetteri ashabna daltmak iin Ci'raoe'de drdu. Meleke'nin' yenimslliman olmu eraf,na, kabile Iiderle,rine,' gan,imet,te,'n fazla ,pay v. e,rd,i. Mese"la, " Ebusfyan'a~e ogu, Muiviye'ye yzer deve. baka birka kiiye de yzerdeve, kimine elli deve, kimine bir koyun, kimine bir gm ver,di. Geri kalanlRilete birini Beyw'l-mAl'e ayrdktan sonra digerini insanlara datti. Esitleri de paylatrd~ , , Olaydan yirmign kadar ~nra HevAzin, ei gnderip mO~lman olduklarn, kendilerinden alnm olan mallarn ve esirlerin geri veril-

mesini istediler. Allah'n Elisi mallan ve esirleri datttgm syledikten sonra gelen hey'ete sordu: - OguUanmz ve kadnlarnz mallarnzdan ok seversiniz, deil
mi?

- Evet, dediler. yle iselle namazndan sonra gelip cemAatin iinde kendisinden bunlar istemelerini tenbih etti. Onlar da yle yaptlar. Allah'n Elisi, herkesin iinde, kendisine ve Abdulmuttalib olullarna Aitesirleri geri verdi. Allah'n Elisinin esirleri geri verdilini grnce muhacirler, ensAr ve Sleym olullar da yle yapnlar. Fakat baz kabile liderleri buna yanamak istemediler. AI1ah',nElisi: ," Kim bana esirleri brakrsa bundansonra alacalm esirlerden ona"bll'aktll berinsan yerine alt hisse verece!im.dedi. Bunun zerine onlar da braktlar.(l) HevAin kumandan olup TAifc slmn bulunan MAlikibn Avf de Allah'n Elisinin gnderdili haber zerine gizlice Ttiften kp Ci'cane'ye gelmi, mslman olmu ve Allah'n Elisi tarafndan ken.. disine yz deve verilip kavminin banavAli yaplmttr. Grlyor ki Hz. Peygamber, MAlik'in mSman olmas iin bir neri yapmam, bir rvet sunmamtr. nk mslmanlk, imAn iidir. Ne rvetile, nede zorla olur. Kii karkarllnda inandlm sylemi olsa da Kur'An'a gre. m'min saylmaz~ Ancak grnrde mSlman kabul edilir. Gnlden degi, fakat dilden mslman {llduklarmsyleyen bedeviler hakknda Kur'an ~yle diyor: "Gebe Araplar: 'Inandlc' dediler. De !ci:'Sizinan.madnz,Jakat 'Isldm olduk' deyin. Henz Unankalblerinize girmedi ..." (Hucurat:
14)

Eger ibn shAk'n anlattm do~ ise, Peygambeti, ldrlme k<rkusu iinde bulunan MAlik'egvence vermi, mslman olmasn sallamtr. GUlnn zayfa verdigi gvence, yapnt iyilik rtet delil, ilcramdr. Sonra Turan Dursun, Taberi'de geen rvet kelimesinin, MAlik ol,ay,ile ilgilioldugunu ilerisryor ve MAlik'e verilen fazla. ganimetin, Taberi'ye gre dpe dz rvet olarak degerlendirildigini belirtiyor. Gerekten Taberi, MAlikolay hakknda asla byle bir ey'sylememitir. Ayrca bu rvet sz, Taberi'nin sz de degildir. Taberi, zekat malnn da~tlacag sekiz eit insan kesimini anlatrken bmlardan biri olan "meIlefe-i kunb" zerindeki grleri veriyor. Bu grlefdeli kimine gre mellef~ikulub mes'elesi Mekke'nin fethinden,sonra da srmektedir; kimine gre de Mekke'nin Cethiyteartk mueUefe-i kulUb (yani'.gnl IslAmas'ldrlmas gerekli olan kimse) kalm8f!ll, bu i bitmitir. Bu grteolanlardan biri de Amir'dir. Demi ki: "Gnlleri sama sndnlanlar, Peygamber (SJl.v.) zamannda' idi. Ebiibekir (AllAh rahmet eylesin) baa geirilince artk, rii yani IsU$ma iibiUi."(I) Burada kullanlan rii, geri rvet anlamna gelirse de burada bu anlamda degildir, yaplan iyilikle kalb kazanma anlamnadr. . EsAsen zekAt Ayetinde geen bu melleCe-i kulub mc'elesinin, Peygamber'in ganimet verdigi kimselerle karunlmasbatldr. Bu anlay, Ayetin hkmn ahslara bagIamaktan dogmutur. Evvel! bu Ayet, $aniriet 'hakknda degi, zekat hakkndadr. Huneyn' Sa.,vandanok sonra, TebUk seferi srasnda inmitir. O halde bunun,
(t.~'~iL.:.;\f'\iL: ,Jl; "'4'

. :.) . -Ji

JI.;

.'.I!...." J:l'.r-l,;, ~,tJ: Ji. :E'.;,l 1=.'-,-. 1IA.,.J }..,) j', lo f",4/-1IA j.I'~~ J"

(I) 1bn Hipm'~ 2/344-346.

S'dinde 7Jet1enriiftir: 416S-148; keza bkz.lbr Kesir, Telsir:

Peygamber'in fazla ganimet mal daAtul kiilerle ilgisi y~~Ur. Kur'in, mutlak olarak..gnl IslAma sndmlmas gereken klere zeUtarbir. fon ayrmtr. Yalnz Peygamber'in devrinde ~~Ail,her zaman ve her yerde gnlWn lslAma sndnlmasnda yarar bulunan kiiler bulunur. Ite, bUnlan kazanmak iin zekluanpay verilir. Ama bunun her zaman belli ahslara verilmesi gerekmez. Bir yl falan yerdeki falan kiilere, bUr yl baka yerdeki kiilere veriletiilir. Bu uplc eitli vesilelerle konulnlakai olan dller gibidii'..u var ki bu, Al100'10. koydugubir dldUr. Bu dl. ISLAma ve mslmanlara faydal olan gayrimUslim kiilere verilir. .Hz. Omer'in, yukarda mellefe-i kulUb olarakgsttrilen kiilere zekitvermemesi gAyetyerindedir. nk Peygamber (s.a.v.) onlara, Allah'n emriyle delil,kendiictilAdiyte ganimetvermitir. Eler AlIOO'nemriyle venni olsaydiShab' itiraz edemezdi. Halbukiensarn buna hayli gcendiAi rivAyetlerden,anlalnaktadr. Demek ki bu tasainf,Peygamber'in kendi ictihidyd. Ayetle k:asdedilenmilellefe-i kulub'un, onlarla ilgisi yoktur. nk Ayet;ganimetdeAil, zekAthakkndadr. uneyn'dekiganimet ~immden ok sonra inmitir. Dem,elcki Hune)'n'de fazla ganimetalanlann, bu iyeti kendihaklannda sanmalanve bunadayanarak zekAt~imaga almalar hakszlkur. HZ.mer bu hakszll kabul etmemtir. Fakat kalbieri slAma sndnlmas gereken ahslara her zaman bu zekAtfonundaoyardm edilmesi, Allah'n ,emridir.Allah'n koydugri bu dln devam ettirilmesi tarzdr. mam Fahreddin Rizi de imamn (devlet l)akannfn) IslAmave mslinanlara yararhgrdgkim: selerin kalbini smdrmak iin zekAtverebileeegini sylyor. KWblen kazanlacak kimselerin mslman olmalan art degildir. Mslman olanlara da, olmayanlara da bu amala zekAt"eril~ilir.(l)

Zaferden sonra yenik dm, ezik insanlara verilen mal, bir ikramdr, buna nasl rvet denilir? Rvet, gl, iktidarda bulunan bir kimseye, i yapurabilmek iin saglanan kar, \ierile~para veya maldr.slimda bu, sonuta bakalarnn haldcmaiteeivz oldugu iin ha.. ramdr., nkUrvete alan kim$C arl!k rvetsiz i yapmaz olur. Rvet aldg kimselere hakszkarlar saglar, haklnmi haldcmhakszlara verir. Toplumun dirligi dUzenligi bozulur.Dedigimiz gibi rvet, i yapma mevkiinde olanlara verilenkardr. .Peygamberimizin ganimet malyla ikramda bulun<iugukimseler, iktidar'da degillerdi ..Yenik dm, ezgin liderlerdi.' Peygamber isteseydi,burllan ldrlebilirdi. Fakat O byle yapmad. mrleri boyuncakendisine- ktl1cyapm bu insanlan hkm aluna aldktan sonra horlamad, onurlann okad, ganimetten fazla pay vererek onlara slAm.sevdirmek istedi. nk insan,.ihsannkuludur. Iyilik grdgne karegilim duyar. Bu liderlet de peygamberin cmertliginr, kffil~karolagan st iyilik yaptg grUncenceleri sadece yzeysel msman grnrken sonralan gnlden mslman olmu, hatti bazar ileride IslAmabykhiZmet etmilerdir.
, . i

Fakat dedigimiz gibi, zekAt ayetindesaylan mellefe-i kulub'un . bu kimselerle ilgisi yoktur. Bu, dagum Peygamber'in takdinne braklmolan ganimet mali'yla ilgili bir tasarruf idi. Ve sadecepeygamber'in kendi zamannazg bir olay~. Ama zekAttabeHrilen muelle fe-i kulb fonu,ti kyamete ka6ar uygulanr bir hkmdr. Bu, IslAmnda'vet yntemierinden birini oluturmaktadr. .

Aslnda ktlUge iyilikle karlk vermek, KUT'an'nemridir. Pey- , gambert kendisinin Canna kasdedenlere bol' ikramda bulunarak Kur'an'n u emrini yerinegetirmitir: "Iyiliklektlk birolmaz. Sen' (ktlg) engilzel jeylesa.' O zaman senin dmann, stcakbir doslun oluverir!" (Fusslet 34).

gz (ya da calclarz)" dedi!i, iki ayette daha anlaulmakta: Zuhruf, ayet: 41; Duhan, ayet: 16. Turan Dursun, kitabnn 246-247 nci sayfalarnda, Islam inancnn temeli olan Allah inancna saldrmaktadr ve Kur'an'a gre Tannmn intikamc, fke (gazab) dolu, kin dolu bir Tann oldulunu iddia etmektedir. yle diyor: "Isamc., her zaman, "intikamc" olur. Bu, Islam'nznden, Kur'anndan, "hadis"inden, tarih boyunca sregelen gelenelinden kaynaklanr. Yahudilik'te oldulu gibi... "Intikam", bilindi!i gibi "" anlamndadr. fke, kin, hn rndr. "fke (gazab)" dolu, "kin" dolu bir "Tanr" dnebilir misiniz? Euoloji bize kesin olarak bildirir ki, ilkellerde bu vardr. Yine ara~rmalat gsterir ki, bu tr "Tanr" anlay, ilkellerden YahUdilik kaynaklanna, bata Tevrat'a, yorumlanna, oradan da Kur'an'a ve slam'n btnne gemitir. Kur'an'da tam 4 kez, Tanr iin "z'ntikam", yani "intikam alr"; "calc", "Calan", "calabilen" anlamlarverilmistir. (Bkz. Ali mran: 4; Maide: 95; brahim: 47;Zmer: 37). . Bir ayetin Diyane(in resmi evrisindeki anlam yledir: - "Sakn, Allah'n peygamberlerine vel"di!i szden cayaca!m sanrna! Dogrusu Allah, Gldr, C alan'dr." (brahim, Ayct:47.) Bu ayet, "peygamber"lerinde "intikam" istediklcrini, 1Tanr"mn, buyruklara kar gelencrden "intikam" alaca!na ~'szverdigini" ve bu "sznden dc caymyacag"m, Tanr'mn hem "Gl", hcm de "calc" oldugunu ak seik anlauyor. Secde SUrcsinin 22. ayetinde yle denir: - "Rabbinin ayetleri kendisine haurlauhp da onlardan yz eviren kimseden daha zalim var mdr? phesiz, sUlulardan c alacaglZ." "Rabb"in, yani "Efendi Tanr"mn, "sulu"lardan, "gnahl"lardan c alacagm bilditdi!i anlaulrken, "Biz kesinlikle, onlardan OC alacaTuran Dursun, hep madalyonun bir yzne bakmakta. ona gre hkmn vermektedir. nk tek amac, dini ve din dncesini gnllerden skp atmakur. Bundan dolay Kur'an- Kerim'de Allah'n rahmetinin, gazabndan, affmnintikamndan kat kat fazla; cennetinin, . cehenneminden geni oldugunu vurgulayan birok ayet dururken, bunlar grmezlikten gelip sadece adaleti geregi, isyan eden, bakalarnn hakkna saldran, zulmedenleri yakalayacak olan cehennem' azabndan sz eden ayetlere taklmtr. Yce Allah, alternatifli sfatlara sahiptir. Yani cemainin yannda celali,rahmetinin yannda mb, Sevgisinin yannda gazab da vardr. Fakat rdhmeti, gazabn akndr. Kur'an'da yle buyurur: . "Azdbma diledigimi ugratrm; rahmetim ise hereyi kaplamtr." (Araf: 156). Bunun anlam udur: Allah'n azabna btn kuHar degil, sadece sulular ugrar. Bunlarn da hepsi degi, affcdilenler dnda kalan kullar azaba ugrar. Ama Allah'n rahmeti dnda kalan . hibir kul yoktur. tlfhi rahmet herkese ular. Nefes alrnz, varlgmz, saglgmz O'nun rahmetinineseridir. Kur'an, insanlara intikam degil, sabr; ktlg degil, iyiligi gtlemektedir. Ktlge misliyle karlk vermek adaletlir; Ama ktlg affetmek, ktlge kar iyilik yapmak mertlik, mrvvet, alicenaplkur. Ktlge ktUlk her yigilin kan, ktlge iyilik mert yigitin kardr. Ite Kur'an bize alicenaplg tavsiye etmektedir: "Tanr"snn "calc", "peygamber"inin"calc" diye sunuldugunu gryoruz. "Tanr"s, "peygamber"i yle olur da. "m'min"leri, yani "inanr"lan yle olmaz m? Islamc, bunun iin "intikamc"dr ite."

"Ktla, en gzel eyle sav (ktljte iyilikle karlk ver), biz onlarn nasl nitelendireceklerini (sana neler syleyeceklerini) biliriz. De ki: 'Rabbim, eytanlarn drtlerinden sana snrm." (M'minun: 96-97). . "Iyilikle ktlak bir olmaz. Sen, kt en gzelolan eyle sav. azaman (bakarsn ki) seninle arasnda dmanlk bulunan kimse, sanki scak bir dost oluvermitir. Bu (ktljt iyilikle savma glgunlujtu)na ancak sabredenler kavuturulur. Eer eytandan kt bir dnce (bir fke) seni drtecek (kavgaya yneltecek) olursa hemen Al/ah'a sn. nk O, iitendir, bilendir!" (Fusillet: 34-35) Grl~jt zre Kur'an, insanlan intikama dejtil, affa; kavgaya dejtil,sabra, hogrye ynetnlektedir. Ayetin sonunda eytandan bir drt gelince. yani ekimelerde, tarumalarda hasma kar bir fke belirince AlIah'a sjtnma; fkeyi yenmejte, kavgadan uzak durmajta alma jttlenmektedir. Ra'd Suresinde inanmkullann yksek ahlak belirtilirken onlarn, "ktl iyiliklekarlayacaklar" (22); Furkan Suresinde de l{atman'n kullarnn, alakgnll olduklan, kendilerine sataan cahil (kaprisli, bencil) insanlarla bir olmayacaklan, selam verip geecekleri belirtilir (ayet: 63). ' "Yine de onlar affet, hogr .(aldnna), edenleri sever." (Maide: 13) nk Allah, iyilik

Nefsi savunma mer, bir hakUr. Yaplan ~drya cevap verme durumunda Kur'an adAlet snrn amamayi emretmekledi: Adalet, tUm eVrene egemenolan tahi bir yasadr:"Altah, g yUkselti, mEzn (dengeyi) koydu. Tartda taknlk edip dengeyi bozmayn." (Rahman: 7-8). Evrende adalet egemen olunca, insanlann birbirleriyle ilikilerinde ve kendi eylemlerinde dengenin, yani adaletin hakim olmas gerekir. KU'an'a gre suun cezas, ona den~ olmaldr. lenen sua, ondan ok dahaajtr bir ceza 'vermek, adalete aykndr .. Bumlan dolay yce Mevla: "Eer cezalandracaksnz,size yaplan azab kadar ceza verin. Ama sabrederseniz, andolsun ki o, sabredenler iin daha iyidir." :(Nahl: 12) buyurn'utur. ' Ayette Allah, kullarna, sutan agr ceza veribnemesini, affetmenir,ise daha hayrl oldugunu bildirdiginegre, kendisi de bunun tersini yapmaz. Ilenen suu, daha agr bir ceza ile cezalandrmaz. Tevbe edenleri de affeder. . TuranOucs,un,lslam peygamberinin hep fkeyi, intikarn 3ladljtn, Allah iinkzmay, Allah iin kinlenmeyi gtledigini; nkU Peygamber'in "Ilerin en stn, Tanr iin sevmek ve Tanr iin fkelenip kinle1J.mektir." (Ebu Davud, Snnet: 3, h.no: 4599) dedigini ileri srmektedir. Bu hadis dogrudur ve ierigi, insan yksek ahlakn doruguna kanr: Kii nefsi iin kzarsa c almajta kalkar. Bencil olur, kindar olur. Ama AlI~h iin severse,Allah'nyarcluklarn sever. "YaraUlan sevdim, yaratandan tr!" der. Aih iin kzan, yaplan hakszlga, fakirlerinhakknn yenmesinekzar; bunu Allah'n adaletine aykr, Hakk'n kullarnn hakkna tecavz grdgU iin kzar. Kendisine zaran dOkunmasa,hat~ kend- sinin kanna da olsayaplan hakszlga kzar, bunu aka sylemekten ekin~cz. Ama nefsi iin kzan. yararna olan mtkszhklara kz-

"imdi sen onlardan ge (yaptklann .hogr) ve 'Size selam!' de. Yaknda bilecekl'erdir." (Zuhrif: 89) ~'Osaat (haklnn ve hakszn ortaya kacajt hesap saati) gelecektir.imdi sen, gzel bir hogr ile hareket et!" (Hicr: 85) "Allah, buyruunu yerine getirinceye kadar affedin, hogrn!" (Bakara: 109) Ve benzeri birok Kur'an.ayeti, insanlara aff, hogry emretmekte iken nasl Kur'an'n intikam krkledi~ iddia edilebilir?

mak yle dursun, sevinir. O, kendi kanndan baka bir ey dn-

mez.
Turan arptnalanna devam ediyor: , Bir baka kez 4e Muhammed'in yle dedi~i grlUr. _ "inizden kim bir MONKER, grrse, eliyle onu de~itirsin; gc yeuniyorsa diliyle onu de~itirsin. Buna da gcU yeuniyorsa kalbiyle kinlensin ..." (Bkz. Mslim, es-Sahib, Kitibo'l-manl78, hadis no: 49; EbO Davild, Snen, Kitibo's Salat/l48, hadis no: 1140; Tirmizi, Snen, Kitibu'l-Pitenlll, hadis no: 2172.) Buradaki "mUnker"in anam "tannmayan, benimsenmeyen ey"dir. Demek ki Muhammed, her mslmana u grevi veriyor: Mslman kii, slam eriat'nca "tannmayan, benimsenmeyen , bir ey"mi grd; hemen "eliri", yini "yumru~nu" kullanacak. Diyelimkiyumru~u yeterli olamad, bununlakar kamad; "diliyle" karsna kacak.' Ktueyecek, knayacak, aleyhte propaganda yapacak. Diyelim ki ortam buna da. elverili de~i. Ozaman da "kalbiyle" ynelip "kin besleyecek". ,

cu yeterse bUna engel oias, buna gc yeuneyenin diliyle bunun kWl~ sylemesi, eletirmesi, buna da gc yeuneyenin. o kWlA benimsemernesi, kalben ondan 'nefret etmesi gudenmektedir. Bt ku bir ey midir? imdi siz sokaktan geerken birinin, baka birisinin penceresinden ieri girmekte oldugunu grdnz. Aldnnayp giderseniz, komu-o nozun eyas alnacak, veya evi tahribedilecektir. Ama gcnz yettigi takdirde hrsz yakalayp karakola teslimederseniz, toplumda bir ktUlk nlenecektir. Yolda giderken otomobilden birinin, ana yola pepsi ieleri, p attgn grdnz, hemen onun plakasnl,alp polise haber verirseniz toplumda temizlik, dirllk dUzenlik olur. Kentin temizligi korunur. Arna ban~ ne deyip geerseniz. her taraf pisiik kaplar. Avrupa'ya gidiniz yollara pislikatanlara msaade ederler mi? Grenler derhal onu polise bildirir veyaparkta byle bir eyyapana engel olunur. Hemen her vatanda bunu yapar. imdi sokaga p aulmasna ~'len engelolan kimse, kt m davranmur? te Peygamber bize, ktlge ,fi'len veya szle engelolmay ~Udemekle, topum dzeninin korunmasn amalamtr. Bugn gazeteleri, dergileri, siyasi partikonumalarn dnn. Nedir bu kadar eletiri? KendilerinCe kt olan eyin dzeltilmesi iin yaplmyor mu bu eletiriler? Bunlarn kt oldJlgunu sylerseniz, o toplumda krallk, hatti ilkel krallk rejimi, yani istihdM var, demektir. Peygamber, insanlara, dncesini zgrce sylemeyi gtlemise, fena m yapm? Peygamber (s.a.v.) kin ve fke degil, nezaket,' efkat, zerafet aiamur. Kendii son derece nazik bir insand. Giyimiyle, 'kuamyle, gzel huyu ile herkesi hayran brakrd. Kur'an' indiren, "Ey Muhammed! muhaHak ki sen, yce bir ahlak zerindesin!"(Kalem: 4) iyetiyle, Elisinin yksek ahli\kn vmtUr. .~~n Hz. Muhammed, evresine oc almay, kini alayan kau y~ bn olsayd, vaktiyle dman olan insanlar, zam~la onun evresnde halkalanmazlard. Kur'an, onun, illemlere rahmet olarak gnde-

lsli\m toplum~nun korunmasn sa~layan temelprensiplerden biri olan bu' hadisteki mnker kelimesi, Turan'n dilinde arptlnr. , Mnker, tannmamlan ziyadeirkin, kt ey demektir. Mesela "inne en/cere'l-asvati le-savtu'l-hamir: Seslertn en mnkeri eek sesidir." (Lokman: 19) ayetinde ayn kkten ismi tafdil olan enlter, en irkin , demektir. En tannmam demek de~ildir. nk eek sesi tannmam bir ses de~ildir, herkesin/tanyp bildigi sestir. Arna ku~a ho gelmez, irkin bir sestir. te hadiste geen mnker kelimesi, ho olmayan, irkin i anlamna gelir. , imdi hadisoo irkin, kt bir iin yapldgm gren kimsenin, g-

rildilini vurguluyor ve onun,evresin~ yle an1aUyor:

nasl efkatle davrandlm

'''Allah'n r~hmeti/sebebiyledir ki, sen onlara yunuak davrandn. Eger kaba: kf!.ty"rekli olsaydn, evrenden daglr, giderlerdi. Oyleyse onlarnkusurlarndan ge, onlar iin magrret dile; iin hakknda onlara dan karar verince de Allah'a dayan. nldl Allh un- " disi(e dayanp gvenenleri sever." (A-i rnin: 159).
Eler Peylamber in~c biri olsayd, yllarca z canna kasdetm~1an Mekke liderlerini elegeirince ldrtiitdtl Buna engel hibir ey yoktu. Ama O, bunlar affetmekle de kalmad, kendi sahabilerine verniediti kadar ganinet mah verdi bunlara. Bu davran, onun alicenaplm. af ve hogrsn gOStemiyor mu? Sah!bileri~den Eb Said el-Hldtrnin ifadesiyle Hz. Muhammed: "deveyi balar, yemler, evi spUrr, pabucunu~ elbisesini yamar, konuluna bizzat 'ikram eder, koyun salar, hizmeti ile birlikte. yemek yer. un ltUrken yorulan hi:netisineyardm eder. ardan eyasn elinealp getirmekten arlanmaz, zengin fakir herkesin elini skar, karlaulma ilk nce kendisi 'se1m verir, alnan yere gider, bir hurra . iin alnim olsa da da'veti geri evimezdi.' Yumuak huylu, cO-. mert, gle yzl idi. Kahkahasz glerdi; dnceli idi, fakat savurgan deliidi. Srekli tefekkUr iinde idi. Herkese acr, hibir zaman uka basa yemezdi.Nefsinin itahinmpeinde kom~ur." (el~Luma': 577-578). Hz. Aienin: "Esen rzgardan cmert idi" eklinde nitelendirdili Hz. Muhammed: "Ukud Dag kadar ,altunum olsayd, stnden a

ISLAMN BYLE HOGRSZLK, SALDRGANLK AILAOIINI ZANNETMEK BYK HATADIR. ISLAMN TEMEL KTABI KUR'AN'I BIR KEZ DAHI DNEREk OKUMAMI, NE SINDIRMEMI, HURAFi DNCELERLE YOORULMU SALDRGAN INSANLARN DAVRAN BAKADIR~ , Kur'ar' anlayarak okuyup onun ahlakn iine sindirmi insanlar, gerekten melekleirler. Hasan- Basri, evresinde gen kuaga, Peygamberin sahabilerinin nasl kendilerini Allah'a vermi insanlar olduk~ larn yle anlatmur: "Siz onlar grseydiniz, onlara deli derdiniz. Onlar da sizi grselerdi, size mslmandemezlerdi." Kur'an, her vesile ile insanlara aff, hogryU gtlerken acaba neden bunun yannda Allah'n intikamndan, azabndan, cehenneminden de sz etmitir. Byle yapmtr, nkrealitebyledir.lnsanlarn hepsi bir degildir. Iyiliksever, inanl insanlar yannda ktlkten holanan, frsat bulunca ezen, hakszhkeden,saldran, ldren, alan in sanlar da vardr. imdi bu dnyada ogu kez hakszlk edenler, cezala rn grmezler. Mazlum hakkn alamaz. '" 'Dnyada tam adaJet tecelli edemez ama Yaratc'nn adaleti yok mudur? Hakszm yapug yanna kar m kalacak, insan yapug iyiliklerinin ve ktlklerinin .karhln grmeyecek midir? O zaman bu dnya yaamnn anlam nedir? Adal~tsiz, hakszlklarla dolubir dnya. u ince evrensel dzeni yaratan Tanr'nn' adaleti varsa ktlkler ceZ<landrlacak, iyilikler dllendirilecektir. Bunun iin Tanrnn alternatifli sfatlan olmasgerekir. Adaletinin, efkatinin, ihsannn velutfl1nn yannda hakszlardan mazlumun hakkn alan, adil, ktleri cezalandran, herkesin yaptlnn tam karlln veren sfatlannn da olmas gerekir; Eger Tanr azabedici olmayp sadece rahmet sahibi olursa, ktlk yapanlann yaptktan yanlarna kar kalr. te AlUh, leur'an'da iyilere umut vermek, ktleri de iyilileynelunek iin rahmet ve lutiif sfatlar yannda adalet ve azap edici sfatlarn da hatrlatmaktadr. Kimi iyilikten anlar, kimi ktlkten. Ki

gece getikten 'sonra o paray tamamen dagtmamaktan holanmazdm. Ancak bor demek iin ayracagm baka." (Buhlri, Zekat: 4; Mslim,Zeklt:31,34). "Birinizin dnya varlg,yolcunun azg kadar olsun yeter!" demitir. (el-Luma': 584)
. BUGN ISLAMI EKLDEN IBARET SANAN BAZI MSLMANLARN SALDRGAN TUTUMLARNA BAKP DA

mi okanarak yo~ gelir, kimi de azarlanarak. Herkese, kabiliyetine gre i13 verilir. Abdulaziz Cavi, Anglikan Kilisesinin sorulartna verdigi cevaptil unlan sylemektedir: , lsamm IW "Oyle bir Allah'tr /d O'ndan baka Ilah yobur, baIddir, her an biUibyaraiklar z~rinde Mkim vey"eticidir; ne uyuklar, ne uyur; gklerde, yerdene varsa hepsi O'nundur; /dm tasavvur edebilir /d Icallesnda (O'nun) izni olmakszn O'nun huzurunda efrJ-' at edebilsin; yaratklarnn ilediklerini, ileyeceklerini bilir; yaratklar ise/ldhi ilminden yalnz O'nun diledigini kavrayabilir, .baka bir ey bilemez; ilmi btn, gkler~, yeri kucaklat ye bunlar korumak kendisine agr gelmez; yksek, byk'ancak O'nun yce z,atdr."(l~ Islam dini Yce Yaratcy ayrayr saretlerle bildiriyor. Evvela ' Kur'an ayetlerindegrditmUz gibi .gkletin melekiitunu, yerin melekiitunu ve bu iki melekOtun kapsad~ kainat ile bunlarn tabi olduklar tabiat kanunlarn dikkat naZatndan, dnceden geirmeye davette bulunuyor. Sonra tebliit ,eylediiti en gzel isimler ile bu tanm tamamlyor ki doksan dokuza varan o isimler unlardr: AUah, Rahman, Rahim, Melik, 'KuddOs, Selam, MU'min, Mhey- , min, Aziz,Cebbar, Mtekebbir, 'Halik, Bari', Musavvir, Gaffar, Kahtar, Vahhib, Razzak, Fettah. Alim, Kabd, Bast, Hafd, Rafi', Muiu, MOlill, Semi', Basic, Hakem, Ad, Utif, Hab"r, Halim; Aiim, GarOr, ekUr,Aliy, Kebir, Hafiz, Mukit, Hasib, Celil, Kerim, Rakib. Mudb, Vasi", Hacim, VedOd, Mecid, Bais, ebid, Hakk. Veki, Ka~ viyy, Metin, Veliy, Hamid, Muhsiy, Mupdi, Muid; Muhyi, Mumit, Hayy, Kayyum, Vleid, Macid, Vahid, Ehad, Fard, Samed', Kadir, Muktedir, Mukaddim, Muahhir, Evvel, Ahir,zahir, Batn, Valiy; Muteal, Barr, Tevvab, Muntekim,'Afuvv, Rauf,Mukst, cami', Gamy, Mu~niy, Mani', Dare, Nafi', Nur, Hadi, Bedi', Baci, Varis,Reid, SaMr.

u sayditmz en gzel isimler Cenab-i 'Hakk'm isim~ri olduitu gib!, kema sfatarn bildiren birok iWi isimler de vardr. nk hikmetine son dnlmeyen O Yce Yaratc'nm mahiyeti (ne oldugu) ebediyen insann k,sa aklna kar perdeli olup kalacak ve O, yalnz en gzel isimleriyle, kema sfatlariyle tecelli edecektir (grnecektir). " Zaten O mutlak byklitUn zne vakf om'ayistemek acizHktir, olma ile u~maktr. yle ya, nefsini ayakta tutan ruhunu bilmekten aciz olan insan iin O byk sm, O Ezeli Kutsal noru bilmernek kadar tabii bir eyolur mu'? Bunun iindir ki Salat 've seam zerine olsun Efendimiz, daima Allah'n z8tn dnmekten menederek eserleri ve ileri zerinde fikir yormaya tevik buyururlard. Bununla beraber Peygamberimizin u emrinde baka bir anlam daha var. O hikmetliResOI mmetine ders veriyor; ya ahlakn dzeltme~e sebebola cak, ya kendisini bir reziliikten kurtaracak, yahut onun eitli ilerini dzeltecek yararltetebbu'lar (incelemeler) gibi ram ve ikjncj hayatnda iine yarayabilir eylerden bakasiyleuitnimamasn lavsiyede bulunuyor. Bunun iindir ki sliim, Cenab- HakIC'n tanmnda: her biri beer ruhunu dzeltme asndan zel ve yararl bir anlam gsteren ltahisfatlar yolunu semitir. Bilinmektedir ki insanlann akllariyle ruMan, tpk yzleri, bj imleri, renkleri gibi baka bakadr; ister bu ihtilafnkk, kendi ya ratllar olsun, isterse sebepleri ve etkileri nadiren bjrbirinebenzeyen evreler bulunsun; genellikle akl1ann, idmkkrit, eitilimlerin, hevesle, rin bakabaka oldugunda kimse mnakaaya yer gremez. Bir de sonsuz denecek kadar eitlenenahlaki ve ruhi hastalklar tek ila ile tedaviye kalkmak~aklszlktr. Byle bir teebbs, aynen bedeni hastalklarn her trlsne kar tek usUl, tek j13 kullanmak gibi olmaz m'? nsanlarn iinde yleleri var d nimetleazyor, merhametle ~zuluyor. Ruhlar var ki kuvvetle iddetin grnmleri d~ndabir eyden

rkmyor, a~r cezalardan, sk tehditlerden bakasna kulak vermiyor; sonra yine insanlarn iinde yleleri var ki iyiligin kulu, efkatin kle~ si oluyor. Bunljlflnarasnda da eitli dereceler, farkl tabakalar var. Kimini taat ve istikamete sevk edensebep, ahirette grecegini umdugu mk:Mat, kimininki dnyada elde edecegi yararlar, kimininki hayatlOlD skntlar, gcim mcadelesi, hasl dnyann SO1sUZ elemlerini ve degiimlerini ona duyurmayan asude bir kalb oluyor. Birtak~danlar da grlyor ki' ereften, andan,gUzeI hretten bakasna meyil gstermiyor; diger birtakm i ise tersine eref grr grmez burnunu iirip azyor. Kader keyfine, kaza iradesine gre yrr sanyor. lte.lshlm bu. adamlardan baka ahlaki, ruhi diger hastalklara tutulmu daha ne kadar insan ogu varsa hepsi iin gelmitir. Puta tapanlarn bir ksmtannlarn yalnz zorba ve intikarnc olann korkmaya ve sayg beslemege layik grr; rahmet ve muhabbet tanrsna gelince ona hibir deger vermez. Sonra bir ksm da tanrlar n kurban vermeksiin honudedilemez, .scrt, eki yzl temsil edcr ve bu hususta kzlarn, yahut genlerini bogazlamaktan ekinmeyecek derecclerde arlga varr. Vaka diger dinlerden bazs,di Allahle kullar arasnda karlkl sevgi .. zerine kurulmu bulunuyor;' fakat onun yan banda korkutma ve tethi esaslarna dayanan saysz dinler var. Bununla beraber sevgi zerine kurulan bir din, hibir zaman genel vemu\l olamyor. Zira bylebir dinden fcyz alabil~ker,ancak insanlgn o snrl ksmdr ki yaraullar, ezeli' temizlikten hisse al m, ruhlarher trlUlckcdcn uzak, grlerimaddiy~tn alak snrla mi am, btn arzulanAnah'1 sevmeye ve Allah'nkendilerini sevmcsine, Anah' honudetm,eye ve Allah'tan honfd olmaya ynelmi bulunuyor. Evet heryerde ve her zaman byle insanlararastlanabilir. Ancak bunlar, digcrlcrine baknca denize oranla damla, arzaorclllla zerre gibikalrlar. Insanlarn bu husustaki derecelerimalum, mevkileri ' ise bellidir.'

Madem ki lIati dinler,' olgunlarn olgunlugunu, sddiklerin (ok dogrularn) kutsallgm iine yaklamasn artrmak iin gelmitir, en neml maksatlarndanbiri de insanlgn sinesinde duran eit eit ahlaki hastalklara are bulmaktr. Zira onlar durduka ne fertler, ne de mmetler iin mutluluk imkan olamaz. Bunun iindir ki Kur'an ayetleri, Islam dininin btn bu amalar iine aldgnbildiriyor da Allah, kitabnyreklerdeki hastalklar iin ifa kaynag ve. m'minler hakknda rahmetin ta kendisi olmakzere niteliyor. Ite ezeli. olan Aliah,. bu yaraUllar eitli insanlara, kendi tabiat ve istidatlarna gre tecelli etmek istedigi iindir' ki, tapanlar. tarafodan diger taplanlarda varlg sanlan, eitli sfatlarn hepsini, kendi kutsal zaundatopladl'fski tanrlarna kar duyduklar mthi korkudan ba~a bir eyle slahnaimkan olmayan putataparzencilere ve benzerlerine "Cebbar, KahhM, Muntalcim: zorlayc, kahredici, inti. kam alc" isimleriyle tecelli etti. Dnya maln oksevenlere "Mugni, Veh~ab, Vasi', Nafi'; Zengin eden, ok veren,geni,yararl" sfatlariy~ .legrUnd .. Hahi akta, tani olmak,. kendisine yaklamakisteyenlere gelince bunlar "Vedud, ~heymin, M'mi~, Selam, Raf, Rahman, Rahim: ok seven, kQrkudan koruyan,gilvenlikveren, efkatli, merhametli, ok rahmeteden", gibi kerim, isimlerinden dilediklerine sarlabi- '. lider. Ruhlara tapp onlarn yznden nimet, bereket, nzk inmesini, beaarn, zararlarn, synlmasn bekleyen kimseler de Cenab- Hakk'a dnerek "Vehhab, Razzak, Bast, Mukitok hibe veren,rlZk veren, genileten~ azk verea" isimlerine s.~lnabilirler.Syanlarda pek ileri giderek Hakk'n "Alim, Hasib, Hakem, Adl,.Rakib,ehid: bilen, hesaba eken hkm veren, adaletsahibi, gzeten, gren" gibi isimlerinden 'dehete kaplanlarumutsuzluk karanlg iinde bunalp kaldklaramanlarda, ise kendilerini '~Utif, Rahim, afOr, Kerim, Halim, Mucib, Samed, Barr, Tevvab,Afuvv: Ltfeden merhamet eden,baglayan, , ikram eden, yumuak davranan, cevap veren~ hibir eye muhta 01mayan, iyilik eden, tevbeyi kabul buyuran, affeden" sfatlariyle gr" ; nen bir merhametli Tanr karsnda bulurlar. KalbIerine gaflet k-

mU, cahillikve sapklk vadilerinde dolar, Allah'n hkmlerini ve snrlann tanmaz, Aliah kullannn haklanm gzeunez, gzlerden gizlenmek sUretiyle btn sefil heveslerini doyurmaya bakar kimselere de Cenab Hak "ehid, Utif, Baun, Alim, Habir, Muhsi: gren, latif (maddi olmayan), i (her eyin iyzn~ bilen), bilen, haberdar olan, sayan" (yaplanlar birbir saplayan)" isimleriylegrnr. Aruk u izahardan Jltrat dini olan slamn, insan, btn vasflan ve zellikleri gerekten zaUnda toplam bir AUah'aiman ile ykml tuttugu anlalmur. yle sfatlar ve zellikler ki, irk koanlar tarafndan ayn ayn tannlarda para para vat oldugu sanlrd da.neflslerinin Is13hl,iin o timnlann bu sfatlara brnm birer ekilde hayal edilmesinden medet umulurdu. . B~nunla beraber s13m dini, C~nab Hakk' bir yandan putatapar toplumlarda sabiileri yolagetirecek surette niteledigi gibi, diger yandandehrilere (zamana tapanlara) de. gsteriyordu ki "Evvel, Ahir, zahir, Baun, NUr, Halik Bari', Musavvir, Mubdi', Muid, Muhyi, Mumit, Hayy, Kayyum: n, son, ak, gizli, k, yarauc, halk edici, suret verici, aga karan, iade eden, dirilten, ldren, diri, ynetici" 'h~p O'dur. Hash s13m dininin llih btn insan akllannn bilmek, tanmak istedigi ve eit eit ihtil3flar gsteren haller ve ilerinil~lah "in'btn yaraubn kendisinden yardm bekledili tek Allah'ur, . Birok mrik (Allah'a ortak koan) ibadeti var ki, slam dini b~nlar kaldrmad, ancakzerlerine kutsal bir giysi giydirdi. Her birine kendi hikmetinin rengini verpyerinde braku. Mesela kurban, kzgn simalar iinde dnlen tannlann nza ve sevgilerini ekmek iin kesilirdi. slam dini kurban kesmeyi yerinde braku, fakat amacn tamamen degitirdi: "Biz, kurbanlk develeri de' size Allah'n iaretlerinden yaptk. Onlarda sizin iin hayr vardr. Onlar, n ayaklarn sra halinde yere basm durumda iken zerlerine Allah'n adin, ann (ebi bogazla-

yn), yanlar zerine dnce de onlardanyeyin, kanat eden yoksul~ da, isteyen yoksula da yedirin. Allaho hayvanlar size boyun egdirdi ki kredesiniz." "Onlarn ne etleri; ne de kanlar Allah'a ulamaz. Fakat sizin tokvanz. (korunmaniz) O'na ular. Allah onlar size byle boyun egidirdi ki sizi dogru yola ilettigi iin Allah'n byklgn anasnz. (Ey Muhammed), gzel davrananlar mjdele."(Hac: 36-37). . Demin saydlmz btn niteliklerin; Allah'a zgit'olmas sonularndandr ki'mlk ne orandageni, ~vketi nekadar mthi~..saItanau ne kadar cihan kapsar olursa olsun, insan bireylerinden hibirinin, Tannsal mertebelerden birine,' ya da ona yakn bir dzeyekabilecegine inanmak caiz' degildir. nk gklerde ve yerde en yce sfat, Allah'a aitti,r. Kurtan: "De ki: Allah'm, ey mlkn sahibi, sen di/edigi. ne mlk verirsin, dilediginden mlk alrsn:,diledigini ykseltirsin, . diledigini alaltrsn. Iyilik senin elindedir. Sen, hereye kadirsinl" (AI-i mrnn: 26). slamn. yzn karalamaktan ve o masum dine kar herkeste nefret uyandrmaktan baka bir ama gzeuneyen misyonerlere gelin.ce, onlar Allah'nen gzel isimlerinden bazsyla nitelenmesini, kendi amalarina ulamak iin ara yapmak istiyorlar. Yoksa bildikleri, sylediklerinin, aga vurduklan, ilerinde gizlediklerinin hibir, zanan aynde~ildir." (Anglikan KiliSesine Cevap, s. 61-67)

Ahiret azab muhakkaktr. Bu ,azab, gerekte AII3h'n rahmetinin bir teeellisi saylr. nk bu suretle kulunun ruhunu olgunlatnp belirli bir safiyyete kavuturur. Esasen bu azab, bir yakttan degi, insann kendi eylemlerinden. oluur. nsan kendimbn beraberinde gtrr. Ktlk yapan, yaptg ktlgn oduna yanar.

Ahiret saadeti, insanlann degerlendirmelerine gre degildir. Allah'n acmas, yaratklann acmasndan doksandokuz kat fazladr. Hadiste belirtil~n bu say da temsili bir anlam tar. Yoksa O'nun acmasnn snr >:oktur. Allah, kullanna acdgmdan dolay, eliler gndererek onlar cennet yoluna agrmtr. Ruhun selameti, Allah'n elilerinin izinde git- . mektir. Onlann yolundan aynlan ruh, kendi kendisini azAba tutsak etmi olur. HaaAllaI1. kullanna zulmetmez. Kul, kendi yanl davran~ lannn oluturdugu azabn iine der: "Evet kim ktlk: yaparda gnah, kendisini kuatrsa, ite onlar ate halkdr, orada srekli kalacaklardr." (Bakarn: 81). "0 gn het nefis, yapig her hayr hazr bulacaktr; iledigi her k6tg de. O ktlkle kendisi arasnda uzak bir mesafe bu/unmasnisttr. Allah sizi, kendfsin(in buY~uklarna.karl gelmek)den sakndrr. Allah, kullarna efkatlidir." (Al-i Imran: 30). .
i

mnAfk ve kafirler tarafna evrildike o lalif nUr ddar. Karanlk iinde kalan insanlar, o nurdan yararlanp yola gitmek isterler ama bu mmkn degildir; nk aydnlanmann vakti gemitir artk.) .Onata: 'Arkanza dnn de nr arayn' denUir." (Hadid: 12) Yaplan kteylemlerin, ruhunasl karanlklar iine drdgn, u ayet daha ak ifade,etniektedir: "Ilayr, onlarn ileyip kazandkLar eyler; kalblerinin~erine pas olmUtur. Hayr, dogrusu o gn onlar,Rablerinden perdelenmilerdir." (~utafffin: 14~15) Demek ki hereylemin, ruh zerinde bir izi kalmaktadr. Yani ruh, insan eylemlerinin tutanag olmaktadr. KalbIerin zerinden perdenin kalktlg ahiret aleminde, ruhun tadg btn eylemlerin iyi veya kt izlerigrnecektir. Herkes neler yaptAln grecek, sonucuna daahid olacaktr: "Her insanlif, amel kuunu boynuna doJadk. Kyamet gn, Onun iinalm olarak bulacag bir kitap. karrz: 'Kitabn oku, bugn nefsinsana hesapolarak yeter!' (deriz)." (lsra: 13) Ahiret alemi, Ilahi adaletin tam ortayakacag; grnecegi bir alemdir. Orada herkes ruhsal degerini grr ve e de~eregre yerini bulur. Orada ne rvet, ne iltimas vardr.
.
,

".. Bir kii, yaptgiin eline teslim edilmeyegrsn. Yoksa Allah'tan baka onun ne bir dostu, ne de bir yardmcs olmaz: (Eyleminin elinden kurtulmak iin) her trlfldyeyiversede ondan "abul edilmez. Ite onlar, yaptklarnn eline teslim edilmilerdir. Onlar iin kaynpr sudanbir iki ve inkdrlarndandolayda ac bir (lZab vard,:!" (En'ilm: 7{) .. Insann yaptlg her eylem, ruhta bir iz brakr. Gzel eylemler. ruhta k olurken, kt eylemler ruhu kararr, gzelligini lx>Z~, ir~ kinletirir. Mahiyetibilinmeyen azablara dnr. nsann ahrttek I,gl,gzel eylemlerinin eseridir: "0 gn inanan erkekleri ve inanan kadnlar grrsn ki nuriar, . nlerinde ve saglarndakouyor. (Kendilerine): 'Bugn mjdeniz, altlarndan rmaklar akan, ilerinde ebedi kalacagnz. cennet Ier di,' r. (denilir), Ite byk baar budur. gn mndfk erkekler ve mndfk kadnlar, (aydrilk iinde cennete giden) m'minlere derler ki: 'Biz~ bakn da sizin nurunuzdan yararlanalm. (nkm'minlerin gzlen,

. Islam, iman ve salih amelizgisi iinde bulunan herkese ebedi saadeti va'detmektedir. Kur'iip'n istedigi eylem, sadece ii bo ~kil . degil, ii iman ve ruh dolu eylemdir. slilmda buna ihldsdenilir.lsIam mutasavvdlan, hep eylemde ihlas aramlar ve eylemleri ihlasa karmann yntemlerini aramlardr. Hasan.i.Basri Hazretlerinin: "Zerre miktan salim vera'o, yllarca yaplm ruhsuz ihadeuenhayrl" oldugunu sylediw. rivayet edilir.

"Sbhtine1p2ve te'la amma esfUn: O, insanlarn nitelendirmelerinden'ulu ve ycedir.!" (En'arn: 1(0)


Turan Dursun, kitabnn 141-143 nc sayfalarnda "KUr'Ao'm Tanrs' Nerede?" bal~ altnda,baz Ayetleri kant gstererek Kur'an'm, Allah' gkte, tahtnda oturUr biimde takdim etti~ini syyor. Oysa Kur'Ao, Allah'n, Ara kurulup kAinAtynetti~ini syler ama Arnn gkte oldu~unu sylemez. Allah'n Ara kurulmas, insanlann kavrayna gre sylenmi mecAzi bir anlam tar. Insanlar, lkeleri pAdi~n ynetti~ini, pAdiatm tahtta oturdu~nu dnrler. Onlara, klinAtn yneteisinin de Allah oldu~u, klinlu ynetme tahunda yalnz O'nun oturdu~u. O'ndan baka mUlk s3hibi, ynetici olmad~' vurgulanmaktadr. Allah. Tahtndan klinaU 'ynetmektedir, ama O'nun A'n (tahun) gkte sanmak hatidr. Kur'an, byle bir ey sylemiyor. Tersiile, Allah'n,.her yerde, gkte de, yerde de oldu~unu be- . lirtiyor: . AM' en gzel anlatan, yine O'nun indirdi~i kk, fakat ok kapsaml hlas Sresidir: "De ki: Allah birdir. Alltih sameddir (hibir eksikli~i yoktur). Kendisi dogurmamtr vedogurulmamtr. Hibir ey o'nUn dengiolmamtr." (hlas: 1-4). . nsann bilmedi~ine gre bildikleri. denizden bir damla kadar azdr. Kendibeynininsrlann dahi zmekten Aciz insann .. usuz bucaksz evrenin yaratcISlve yneticisi AllM'nrtMiyetini bilip kavramas elbette !Dmkn de~ildir. "Idrak-i meAli bu kk akla gerekmez; Zid bu ternz o kadar sikleti ekmez.",

"O'dur ki ghkte de Tanr'dr, yerde de Tanr'dr. O, hkmdardr, bilendir." (Zuhruf: 84). "Dogu da, bati da Allah'ndu. Nereye Mnerseniz Allah'm y/z (kendisi) oradadr." (Bakara: 115). "Nerede olsanz, O sizinle heralJerdir." (Hadid: 4) "O /cii gizli konusa drdnc/eri O'dur; Be kii gizli konusa mutlaka altmclar O'dur. BUndan az, bundanok da olsalar, nerede bulunsalar O, mutlaka onlarla her~rdir. Sonra kyamet gno~lara, ne yapm olduklarn haber verir~"(McAdel~: 7); "Biz, insana ah damarndandaha yalenz." (Kaf: 16).
Allah, Tahtndan evreniynetmektedir ama, insanlann kavrama , dzeyine indirilerek anlatlm olan buifadelere bakp Allah', tpk bir' kralgibi maddi bir tahta Oturmu biimde dnmek yanltr. Zira O, hibir eye ,benzemez. nsannbatnDa gelen her benzetmeden ycedir.
i

Dursun.kitabinn 150. sayfasn,da, Kur'An'm, putataparl~ da bir 'din gsterdi~ini syleyerek dinin anlamn bilmedi~ini ortaya koyuyt$. Birka paragraf ak,taralm: ' KafirUn Suresinin son (6.) ayetinin anlam udur: "Sizin DINlNz size, benim DINlM banadr." , '" - Bu sure, "Mekkeli;'dir. (Mek1ci). Mekke'nin "putatapar" diye ni. telenen kesimine sesle!'lliyor.Kur'an'n Tann's, Muhammed'in byle seslenmesini istiyor. bn Abbas'n yorumu: "Sizin Tanr'y yoksaYmanlZ, kAfirliginiz size; benim Tann'y bidemem bana." (Bkz.,f. Razi. 32/147.) nl Kur'an yorumlarnda da Ayetle byle demek istendi~i belirtilir. me~iri Celaleyn tefsirinin yorumu yle: "Sizin DlNlNz, yani sizin PUTATAPARLIlNIZ size, benim DlNlM. yani ISLAM da banadr."

(Bkz. Celaleyn, 2(272.) Buhari'de de bu yorum benimseniyor ve "sizin dininiz, yani kMirli~niz size, benimdinim, yani Islam banadr." deniyor. (Bkz. Buharl, e's-Sahih, Kitabu Tefsiri'I-Kur'an/l09.) "Din" iin burada bak8 yorumlar yapanlar da var (Bkz. F. Razi, 321147.) Ama genellikle benimsenen yorum bu. Gerekten de belli ki byle demek isteniyor ayette. Demek ki bu ayetle, "KAPIRLIK", dahas, kMirli~n, doruk noktasnda saylan "PUTATAPARLIK" bile "DIN" saylyor. Isam' "agda" ve sevimli gsterme abasnda ohin evreler, bu ayeti, "Islam'n kendinden baka dinlere, inanlara, hatta inanszlga bile hogrl oldugu"na kant diye gsterirler.

ibadetleri vard. Ama yanll~, ibadetlerinde Allah'n adn sonra tannlatrdklan varlklann da adn anmalan, bylece kendileriyle Allah arasnda arac, kendilerine ef'aati (destek) n sanmalan idi. Allah yannda birtakm sembollerden ibaret dan da meded ummalar, onlara yalvarmalan idi.

andktan onlarn, olacagtannlar-

Bu inanlarndan dolay yalnz Allah'n ad anldg zaman sklrlar; Allah'n ad yannda tanrlannn da ad anldgnda sevin duyarlard. Kur'an le diyor:

Bu kii bu mbarek SCreyianlamam, yanl degerlendirmi. Putataparlk, elbette dindir. Ama ahi degil, baul dindir. Hangi biimiyle ve neye ynelik olursa olsun, ibadet bulunan her sistem dindir. Ama dogru olur, egri olur. O ayn bir nokta. Kald ki Kur'an'n hiwbeUigi kafieler, katksz putataparlar degil, nriklerdir. Ortaklk anlamandaki irk kknden gelen ve ira babndan tail ismi olan mi1rik, Allah' inkar eden degil, Allah'a ortak koan, yani Allah'n varlgn, kabuletmekle beraber, kendisiyle Allah arasnda arac olacagna inand g birtakm varlklara da tapp bylece Allah'a yaklamaga alan insandr. Ite Kur'ao'a gre bu davran, sadece Aah'n hakk qlan ibadete"Aah'tan bakasn ortak yapmak, Allah'n tannlgna bakalann da kantrmak demektir ve insan yaratp besleyen AIlah'nnimetine kar en byk nankrlktr. Kur'an, irki en byk nankrlk grmeJcte ve bunuortadan kaldrmak iin byk mcadele vermektedir. Araplar dinsiz insanlar degillerdi. Atalar kabul ettikleri Hz. brahim'in dinine tabi olduklarn sanrlard. Hac, namaz, oru gibi

"Yoksa Allah'tan baka efaatiler mi edindiler? De ki: Onlar, hibir eye malik olmayan, dnmeyen eyler olsalar da ml (onlar effiati edineceksiniz)? De ki: Btn efaat Allah'a aittir. Gklerin ve yerin mlk O'nundur. Sonra O'na dndrleceksiniz. Allah yalnz olarak anldg zaman ahirete inanmayanlarn kalbieri rker. Ama O'ndan baka (tann)lar da anlrsa hemen sevinirler." (Zmer: 4345).
Ite Kur'an, Aah'n yannda baka tanrlara da yalvarmay nankrlk sayyor. Kafir, nankr demektir. irk koan herkes, nankrdr. irk Aah' inkar etmek degil, Aah' kabul etmekle beraber baka tanrlar da lanmak demektir. Hemen her surede irkin tutarszlgn vurgulayan Kur'an, Kafirfn SUresinde de yle diyor:

"1- De ki: Ey nankrler, 2- Ben sizin yapttnz ibadeti yapma~, 3- Siz de benim yaptgm ibadeti yapmazsnlt. 4- Ben asla sizin yapm oldugunuz ibadeti yapc deilim. 5- Siz de benim yapmakta olduum ibadeti yapc deilsiniz. 6- Sizin dininiz size, benim dinim banadr."
Aklama: Ben sizin yapugnz gibi Aah ile beraber baka tanrlarn adn da anarak kark ibadet yapmam. Yalnz Allah'a ibadet ederim. Benim ibadetim byle halis ve temizdir, sizinki gibi kark, eitli tanrlar arasnda daglm degildir. Benim ibadetim, yani kullugum tek allah'a yneliktir, sizin ibadetiniz gibi deildir. Ben ne imdi sizin yaptnz badet gibi ibadet ederim, ne de gelecekte byle bir

ey yaparm. Siz de belli ki imdi oldu~u gibi gelecekte de benim yapb~m kulluk gibi kulluk.yapmazsnlZ, benim tapmam gibi tek Tann'ya de~il, O'nun yannda baka tannlara da taparsnz. Sizin tapmanz, ibadetiniz, dininiz size, benim ibadetim, dini m banadr. SUrede ibMet fiillerinin banda bulunan ( lo ),ya mevsfl ya mas~ dariyye veya s fat bildiren ( lo )dr, (mA lo ) mevsul ise sUrenin anlam: "Sizin taptgnz eylere ben apmaln, benim taptgm eye de siz tapmazsnz ... " demek olur. Bu takdirde Hz. Peygamber'in ibAdet etti~i Allah iin, aklsz eylere mahsus olan (. lo ) kullanl olur. Halbuki ( kullanlmas gerekirdi. Ancaksz dzeninin bozulmamas iin (~ ) yerine ( lo) kullanlmtr. Fakat bu izah Ayetin ruhuna uygun de~ildir. nk e~r! lo } ile, taplan ey kasdedilmi olsayd, son ayette" :.t-~ L~; ;SJ : Sizin dininiz size, benim dinim banadr" yerine" Sizin Rabbiniz size, benim Rabbim banadr" denmesi uygun olurdu. Bundan dolay ( lo ) lann, masdariyye veya sfat bildiren ( lo ) olmas, surenin ruhuna daha uygundur. Masdariyye ~ldu~u takirde mAnA: "Ey nankrler, ben

XVIII- ALLAH, NSANLAR ARASINDA AYRM YAPMAZ


Dursun, 155-157. sayfalarda Kur'm'da AlMln, insanlar aynna politikas gddgn iddiA ediyor. Bu grne delil olarak da Zuhruf Suresinin 33~35. Ayetlerini gsteriyor: "Kur'an'n Tann's, "insanlarlQ tek bir mmet olmamalar iin" zel politikas oldu~unu, "tek ummet olmay" zellikle nledigini, mal-mlk da~umn yaparken de bu politikay gttAUn aklar: Diyanet'in resmi evirisinden 3 Ayetin anlam:

c; )

J~ J " ;s:.:~ ;kl :

J "

"Eger btn insanlarn bir tek inkarc 1nmetolmakta birlemelerini nlemek istemeseydik; Allah~ inkar edenlerin tavanlarn, zerinde ykseldikleri merdivenleri, evlerinin kaplarn, zerine yaslanacakarkerevetleri GMTEN yapar ve ALTIN bezekferle ilerdik. Bunlarn hepsi ancak, dnya hayatnn geimligidir. Ahiret, Rabbinin katnda, O'na kar gelmekten saknanlaradr."
(Zuhruf: 33-35). Yani: "Bu dnya" da "kfir'1ere daha byk zenginlikler verebilecegini, ancak, "herkes kafir'Olurdiye" bu yola gitmedi~ini, zenginlik da~tmn bunu nliyecek biimde yapuln anlauyor."

sizin imdi yapmakta oldugunuz ibadeti yapmam. Siz de benim yapmakta oldugum ibadeti yapmazsnz: Ben sizin eskiden yapm oldugunuz ibadeti yapc degilim. Siz de benim imdi yapmakta oldugum ibadeti yapc degilisiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadr".
ayet" lo "lar sfat bildiren" lo "ise, mAnAyine buna yakndr:

"Artk ben sizin yaptgnz ibadet gibi ibadet yapmam, siz de benim yapmakta oldugum ibadet gibi ibadet yapnazsnz. Ne ben sizin eskiden yapm oldugunuz ibadet gibi ibadet yaparm, ne de siz benim imdi yapmakta oldugum ibadet gibi ibadet yaparsnz. Sizin dininiz size, benimki banadr."(l)

Tabii her yerde oldu~u gibi burada da Ayetin anlamn tahrif eden bir eviri veriyor. Ayet: "nsanlar bir tek ntmet olacak olmasalard" eklinde iken, Dursunun tercemesinde Ayete bir de nlemek kelimesi eklenerek: "Eger btn insanlarn,. bir tek in1Wc1 mmet olmakta birlemelerini nlemek istemeseydik ... " ekline sokulmutur. imdi Ayetin dogru tercemesini yazalm:

"Insanlar, bir tek mmet olacak olmasayd.

Rahma'J" inkar

edenlerin evlerine gmten tavanlar ve zerine binip kacaklar merdivenler yapardk. Ve evlerine' kaplar ve zerine yaslanacaklar' koltukla,r, kanapeler. Ve nice ssler. Btn bunlar, sadece dnya geiminden ibarettir. Rabbinin katnda bulunan ahiret ise korunanlara mahsustur." (Zuhnf: 33-35).
Bu ayetler, Mekke devrinde, mslmanlarn g artlar altnda yaadklar, ogunlukta bulunan inlWclarn ise olduka rahat bir hayat srdrdkleri zamanlarda inmitir. Yoksulluk ve sknt iinde bulunan mslmanlar teselfi amacn tayan bu ayetlerde dnya malnn degersiZligi belirtilmektedir: Eger btn insanlar inanmayanlarn zenginliklerineve srdkleri konforlu hayata-imrenip kfre egilim duyacak, hepsi inkarc bir toplum haline gelecek, yahut zenginlere heveslenip hepsi dnyapeinde koacak olmasayd Allah, rahmetini inkar edenlerin evlerine gm taVanar, zerine binip ykseklere kacaklao merdivenler, asansrler yapard. Evlerine kaplar, odalarna rahata yaslanacaklar koltuklar, divanlar ve daha baka nice altun ve ss eyas verirdi. ogunlugun verdigi mana budur. tbn Zeyd' gre mana yledir: tnsanlar. dnyay arzu etmekte bir tek mmet olacak, yani hepsi dnyaya meyledip dnya peinde koacak olmasayd Allah, rahmetini inkar edenlere bol servetlcr, refahlar verirdi. Ama o zaman insanlar bu konfor iinde azar, servetlerine gvenip Allah' tanmaz olurlard. Bu ayetler adeta gnmz modem hayatn tasvir etmektedir. Gerekten refah insan azdnr. Nitekim serVetin, refahn ve konforun iine gmlen gnmzn insan, Allah' tanmaz hale gelmitir. Demek ki yce Kur'an, ok nceden insanlgn istikbalini haber vermektedir. Fakat neden insanlar bu kadar gururlu, neden byle dnyaya aldancdrlar? Nihayet dnya refah ve mevkii birka gnlk geirnden ibarettir. Insanla beraber ahirete gelmez. tnsanla beraber gelen, Allah'a inanmas, takvas, iyi ahlakdr. Gerekten insan, refah iinde azmakla byk nankrlk ve bilmezlik etmektedir.

Bu ayetlerde baa Ala, insanlar arasnda aynm politikas gdmyor, inkarclann servetine heveslenen m'minlere, dnya malnn geiciligini, asl nemli olann ruhsal deger oldugunu, bunun da gnl temizligiyle kazanlacagn' anlatyor. Kur'an'a gre insanlarn degeri, malyla, soyuyla, ailesiyle, mevkiiyle llmez, gnl temizligiyle, gzel davranyla llr, Kur'an yle diyor:

"Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadndan yarattk ve birbirinizi tanmanz iin sizi milletlere ve kabileiere ayrdk. Allah yannda en stn olannz, ktlklerden en ok korunannzdr." (Hucurat:
13).

"SUl'a flendigi zaman, artk o gn aralarnda soylar yoktur ve birbirlerine bunu sormazlar." (M'minun: 101). "0 gn ne mal, ne de ogullaryarar saglamaz. Ancak Allah'a saglam ve temiz kalb getiren (yarar grr)." (uara: 88-89)
Dursun, Kur'an'da ayrmclk yapldg yolundaki kastl iddiasna kant olarak bir de Nisa Suresinin 34. ayetini vermektedir. Ama ayet, kendisinin ileri srdg gibi aynmelik yapmyor, ailenin saglam ve gl kalmasnn yollarn gsteriyor. Bu iddiann batl oldugunu bundan nceki blmlerde (34-40. sayfalar) izah etmitik.

Dursun, 232 nei sayfada, "ERtA'F T ANRISlNIN HLESt" bal~. g altnda unlar yazyor: "Gelin grn ki "eriat Tanos", ayetlerin, hadislerin ok ak aklamalarna gre; hem kendisi "hile" yapar; hem de "hile" yaplsn diye "Peygamber"ine gder verdirir.

Kur'an'da "hile (dzen, tuzak)" anlamna gelen "hud'a"nn treviyle bir yerde (bkz. Nisa, ayet: 142.); ayn anlama gelen "mekr" szcIU ve treviyle de alb yerde (bkz. Au tmran: 54: A'raf: 99; Enfal: 30; Yunus: 21; Ra'd: 42, NemI: SO.), "Tanr'nn hile yapar oldu~" anlablr. Kur'an'n "Tann"s birtakm kasabalan nasl yoketti~ini uzun , uzun anlattktan sonra sorar: -"Onlar, Tanr'nn hilesinekar kendilerini gvenlikte mi gryorlard?" (A'raf: 99.) Sonra yle der: ~

kar bir mekr ile cezalandnlmaktadr. Burada mekr, kurulan tuz&g etkisiz brakan, daha stn bir karlk(ceza)dr. Mekredenler, yine mekr ile cezalandnhyorlar. Kur'an'da mekr, asla nce Atlih'tan degil dir. Bunu balatan insanlar, bunu' etkisiz brakan kar mekr ise Allih'tandr. Ilenen suu, etkisiz brakacak bir yntemle cezalandrmak Allih'n adaletine uygundur. Bunda garipsenecek bir durum yoktur. "Kii, ettigini bulur." Kur'an'dald mekrin, derin bir felsefi anlam da vardr: tnsann yaptg eylemler, zayi olmaz. Ruhunda izler brakr ve gelecegini etkiler. Mesela grevini dzenli yapan, okulda derslerine alan grencinin eylemi, sonunda diplomaya dnr. Tenbellik yapan haylaz ~rencinin eylemi de baanszl~a dner. . tyi niyetle hareket eden, herkes iin iyilik dnen, gzel iler yapan insanlarn davranlar, dnyada mutlulu~a, ahirette cennet nimetlerine dnUmektedir. Bencil, kaprisli, kendi kar1nd3n baka kimseyi . dnmeyen, kan iin bakalarna ktlk etmekten ekinmeyen insanann eylemleri de, kendisi hi farkna varmadan kendisini epeevre kuatan cehennem tuzaklan, azablan haline dnr. Bu kt eylemler, kiiyi bu dnyada huzursuilu~a, bahtszl~a, hatta felaketlere arptrd~ gibi ahirette de yine bunlardan oluan atelerin iine atar. te Allih'n mekri, aslnda insann kendi davranlarnn, kendisi hi farkna varmadan kendisini evreleyen azab tuzaklanna dntmlesi anlamn tar. Bu eylemler, Allah'n yarat~ sosyo-psikoloik yasalar sonucunda sahibini ~layan ceza haline gcldi~inden, buna Allah'n mekri (tuza~) denmesi, sonlderece yerindedir. Evet Allah'n yasas, plan, eyleme verdigi kart eylem byledir. tyi insan, kendisi hi farkl\da olmadan iyiliklelinin ma'ne~i ekilleriyle kuattr. Iyiliklerinin oluturdu~u mutluluk ve nimetler' iinde yaar. Kt insan da, yine farknda olmadan, kendisini kuatan ktlklerinin ma'nevi biimlerinin arasnda skp kalr. Kendi kendisini tuzaAa drm olur. tnsan, birine haksz yere vurdugu tokadn, ok daha byk bir gUle kendi canna arplacak bir tokat haline gelece~ini; aldg, gas-

- "Tann'nn dzenine kar, yalnz zararl kan bir toplum kendi sini gvenlikte grr." Yine Kur'an'n "Tanns" herkese unlar duyurur: - "... De ki: 'Tann, hile yapmakta, herkesten daha hzldr.'" (yunus: 21.) Bunun tam karl~ olanszlere, "Tam"ya yakbnlmadg iin Diyanet'in resmi evirisinde, kendi anlamnn dnda bir anlam verilmitir. Bu, hep yaplr. - "Onlar hile yapular; Tann da hile yapt. Tann, hile yapanlann en hayrlsdr." (AI-i Imran: 54.) . - "... Onlar hile-tuzak kurarlar. Tann da hile-tuzak kurar. Tann hiI(}'tuzak kuranlarn en hayrlsdr." (Enfal: 3.)

Kur'an'n, sua belirledi~i cezaar, hep suun trnden(lir, ldren, ayn ekilde ldrlr. Organ kesenin organ kesilir. Masum ine, . sanlarla alayeden, ahirette alayedilecek duruma drlr. Cezann, ilenen su trnden olmasna, edebiyatta mM<ele denilir. Kur'an'da geen mekt (tuzak, are, plan) kelimesini bu ba~lamda degerlendirrnek gerekir. Nankrler, peygamberleri dinlememiler, onlann a~lann engellemek iin tuzaklar kurmu, planlar yapmlardr. tte onlann bu davranlan, aynen kendi yaptktan tuzaklan nleyen

betti~i haklarn, boynuna dolanan ylanlarn, vcudunu sracak akrep. lere, cann yakan atelere dnece~ini anlarsa, ktlk yapamaz. te insannfarkna varmadan, kendisini yakalayacak cezaya mekr (tuzak) denmitir. Aah'nyarau~ yasalar uyarnca, insann gelece~i, her an byle biimlenmektedir. Kt ey~emlerin i yz, sahibini perian eden azablardr. Aah'n yasalar uyarnca oluan bu ~~lara mekr denmesi, son dereCe hikmetli bir ifadedir. Kulun mekrlennn kart olan bumekrler, Aah'n adaletinin gere~dir. "Onlar bir tuzak kurdular, biz de onlar hi farkna varmadan bir tuzak kurduk!" (NemI: 50). "Ayetlerimizi yalanlayanlar, hi bilmeyecekleri yerden ,yava yava helaka yaklatruz!" (A'rac: 182) "Kt tuzak, ancak sahibine dolanr. " (Fatr: 43) ayet~rinde bu ma'nevi gerek, gayet zl biimde anlatlmtr. Demek ki tuza~ Allah kurmuyor. nsan, kendi eylemlerinden oluan tuza~a yakalanyor!

nan ve dnce zgrl~nn solu~u kesilmitir o zaman. slam hibir "din"i "din" olarak tanmaz. Kur'an'n "tann"s: "Tann"nn dininden baka bir din mi istiyorlar? (Yani hi olur mu?)" diye sorar. (Alu lmran: 83.) sonra: "kim slam'dan baka bir din isterse, onunki kabul edilmiyecektir hibir zaman?" dcr. Ve yine yle aklamada bulunur: "Tann katnda din, kukusuz, yalnzca slam'dr." Gleninceye dek yle demitir: "Senin dinin sana, benim dini m bana." (Karnn: 6.) dinde zorlama yoktur ...(Bakara: 256).

slam dininin, dnyay bir sava alan de~il, bar alan grmek istedigini, ncekiyazlarmzda izah ettik. Kur'an: "Ey inananlar, hep birlikte barn iine girin, eytann admlarn izlemeyin (eytann szne uyarak kavga etmeyin." diyor (Bakara: 208) Kur'an, kimseyi din degitinnege zorlamyor. Dinde zorlama 01mayaca~n. herkesin inanp inanmamakta serbest oldugunu sylyor: "De ki: Hak, Rabbinizden gelmitir. Artk dileyen inansn, dileyen kabul etmesin." (Kehf: 29). Peygamber de kimseyi dine zorlamamtr. "Sen onlarn zerinde bir zorlayc degilsin." (Kaf: 45) "De ki: Bizim iledigimiz sutan siz .sorulacak degilsiniz, sizin yaptgmzdan da biz sorulacak degiliz." (Sebe': 25)
i

xx- SLAM ERIA Tl, B::r~ DNYAY BR SAVA ALANI MI GORUYOR?


Turan Dursun, slam eriatinin, btn dnyay bir sava alan grd~n iddia ederek diyor ki: "slameriat, tm dnyay bir sava alan grr. Bu sava, "slam inanrlar"yla "inanmazlar" arasndadr. eriat, gleninceye dek, "mmaat" yolunu, yani "birlikte bar iinde bulunma"y kullanr. Bu da bir eit "hile"dir. Ama glenince, iki yoldan birinin seilmesini ister insanlardan: - Ya lm, - Ya da slam.

"De ki: Benim amelim (eylemim) bana, sizin ameliniz de size aittir. Siz benim yaptgmdan berisini, ben de sizin yaptgnzdan beriyim." (Yunus: 41). slam tarihiboyunca fethedilen lkeler halkna, tam anlamyla din zgrl~ tannmtr. Osmanllar, Viyana'ya kadar gittiler.' Acaba oralarda halka din zgUrlg tanmasalard, hnstiyanlktan eser kalr myd? Hz. Ebubekir, same ordusuna, din adamlanna, kadnlara ve ocuklara dokunmamalarn emretmitir. Halid ibn Velid de fethedilen

lUkeler halkna bu konuda yazl gvence vennitir: Turan Dursun, yazsnn ikinci kknda da, Hz. Muhammed'in, "Sava hiledir." vecizesine taklmaktadr. yle diyor: "- "EI harbu hud'atun sava hiledir." (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihad/157; Mslim, e's-Sahih, Kitabu'I-Cihad/17-18, hadis no: 1739-1740.) Muhammed, bu gd vennekle kalmam, kendisi uygulam ve uygulatmtr da. Nicelerini, megin bir ozan, Ka'b ibn Ereri, "hile" yaptrarak, tuzak kurdurarak ldrtmtr. (Buhari'nin de iinde bulundugu hadis kitaplarnda yer alan olay iin bkz. Tecrid, Diyanet Yay., hadis no: 1578.)" Turan Dursun, 113-115 nci sayfalarda, "INANDRMAK IN KUR'AN'DAK TANRNN ANDMELER" balg altnda Kur'an'daki yeminleri diline dolamaktadr. Dursun'a gre Kur'an'n Tanrs ile, Tevrat'n Tanrs, nitelik bakmndan birbirine benzer. "Ama az da olsa, ortak olmayan nitelikleri de vardr. Bunlarn banda da Kur'an'dalci Tanrnn ok andiiyor oluudur. nandnnak iin ok andier. Tam Araplarazg biimde ve pek ok ey stne ier and- . m." dedikten sonra Kur'io'da stne yemin edilen eyleri sayar: Kendi stne, Peygamberinin, yani Muhammed'in stne, Kur'io'n stne, gge, gk cisimlerine ve gk olaylarna, yer yani dnya stne yemin elligini ayeterden misaer vererek anlaur ve Yer stne yemin eltigini anlatan ayeti de yanl terceme eder: ''Ve 'I-ard vema tahlihli: yani Yere ve onu yayp dmdz yapana andierim." (ems: 6) Yaptlg bu eviriden hareketle: "Bu ayete gre dnya yuvarlak degi, serilen bir ey gibidir. Dmdz!" der. Gerekte ayetin anlam yledir: yeneandolsun. " "Yere ve onu yuvarlaka de-

Peygamber'in tavsiyesi, savata baarl olmann geregidir. Kur'an, daima tedbirli olmay, gafil avlanmamay gtler. Kur'mi'n amac bar iinde yaamakur. Ama saldrganlara kar da sakin dorulamaz. Zgrlk iinde yaayabilmek iiA gerektiginde savamasn bilmek gerekir. Sava kanlmaz olunca savatan galip kmak, her ordunun amacdr. Butiun yolu da savaa iyi hazrlanm, moral gc yannda sava taktigini ve stratejisini iyi bilmekten geer. Sava bir harb sanatldr. Bir eit satran oyununa benzer. Oyunu, kuraarn daha iyi bilen ve bildiklerini uygulayan kazanr. Rastgele talar hareket ettiren kaybeder. Osmanl ordusu, birok savata sava hilesini, . yani dman ummadg yerden vurmay uygulamam mdr? Bu adan degerlendirilirse Peygamber'in: "Sava hiledir" sz nn, ne kadar yerinde ve anlaml bir vecize oldugu anlalr. Sava hilesini, yani modem deyimiyle sava hnerini ve teknigini bilmeyen ordunun baar saglamasolas degildir. Bu vecizesinden dolay Hz. Muhammed'in sava deMsnn hayranlkla takdir edilmesi gerekirken, bunu ona kar saldr arac yapmak, insafile bagdamaz.

Bu ayetin benzeri, Naziat SUresinde de gemektedir: "Ve'l-arda ba'de zdlike dehliha: bundan sonra da Yeri yaypyuvarlatt." (Naziat: 30)

"~l,;..!.Q~ .l:-i :.;, ~W j":

Ondan sonra Arz dalv etti, buyu-

, mmaktadr. Bir eyi bir yerden bir yere gtnnek anlamna gelen . dahv (,;;) ve daby kklerinde bir yuvartaklk anlam da

<.;.;)

vardr. ocuklarn, topu yerde eilen bir ukura dnnelerine

dahv

denir. Oeve kuunun yuva yapmasna, yaacag yerdeki talar tt'mizlernesine idha (~I,;.;I ) dendigi gibi yumurtlad~ yere ve yumurtasna da "UdhlYY",(~;r)'
J

denir. Lis!nu1-'Arab

s3libj bn Manzfl{ bu keli-

,.,.'

me hakknda u bilgiyi veriyor:"

'.t>,)\

,~,) ,1S":,)1
$. .,.

..'

,~,)i

" deve

kuunun, kumda yumurtlad~, civcivlerini kard~ yerdir. Dahv: Ta atp bir ukura drme yardr. Ceviz oynamaya da dahv denir. Hasan'la Hseyin (r.a. ma) da bu oyunu oynarlard. Bir ukur eerler, yuvarlak talar atp o ukura drme~e alrlard. Ta ukura dren kazanr, dUremeyen kaybederdi. te dahv ta, ceviz ve saireyi o ukura drme oyunudur. Medahi (~I... ),yufka biiminde yuvarlak talardr. Hasl dahv demek, dzeltmek demek ise de sadece basit bir demek ve dzeltmek de~il, yuvarlak olarak dzeltmek, demek anlamn verir ki bu ayetten Yer'in yuvarlak yaratld~ anlam kar. Bunun iin biz, mealde ayete i'Yer'i yayp yuvarlatt" anlamn uygun grdk. Dahy kelimesinde yuvarlaklk' anlam muhaldQk. Fakat diyelim ki Dursun'un iddia etti~i gibi bu szck, "dedi" anlamna gelsin. Bundan, dnyann dmdz oldu~o anlam kmaz. Dnya yuvarlak ise de gz bu yuvarlakl~ fark etmez. Dnyay dz grr. Kur'an, insanlara, Dnyay byle gzelce deyip, insanlarn, canllarn stnde yaamasna elverili klann Allah oldu~unu anlatmaktadr. Amac, Dnyann dzl~n anlatmak de~il- zaten bunu herkes gryor- onu byle gzel, yaamaya elverili yapann Allah oldu~unu vurgulayarak insanlar sadece O'na kullu~a, O'na tapma~a yneltmektir. Yani insanlar tevhide ynlendirmektir. Gelelim "yemin: andime" sorununa. nce Arap dilinin bir srbu olan'andime, edebi szlerde ok kullanlr. Bu bir. kinci olarak da: And ien bizzatAllah'n kendisi de~il, Peygamber'e vahy getiren melektir. Zaten szgeliminden de bu aka anlalmaktadr: "Gnee ve onun aydn sabahna andolsun. Onu izleyen Aya andolsun. Gnei tamamen ortaya karan gndze andolsun. Ve onu rten ge- , , ceye andolsun. Ge ve onu yapana andols~. Yere ve onu yuvarla/ca deyene andolsun. Ne/se ve onu biimlendirene andolsun ... "

"Ge ve onu yapana, Yere ve onu yuvarlaka deyene, Ne/se ve onu biimlendirene andolsun" ifadeleri, nc bir ahsn, bu

kainat yaratp bu dzene koyan zerine anditi~inigstermektedir. Byledir, nk Kur'an' vahyeden bizzat Allah de~il, Aah'n buyru~u ile vahyetmekle grevlendirilen Rrh(melek)tir. Kur'an, yle diyor:
"Allah birjnsanla konumaz. Ancak vahiyle (kulunun kalbine diledi~i dnceyi do~urarak), yahut perde arkasndan konuur; yahut da izniyle, dilediini vahyedecek bir eli gnderir." ( Ura: 51)

Tenzil, ahi anlamlar, insan dzeyine indirmek demektir. Aah dzeyindeki konumann mahiyeti bilinmez. Aah'n konumas, sese, harfe ve kelimelere muhta de~ildir. O, soyut manactr. Bunu bir insann o haliyle almas mmkn degildir. Bundan dolay Allah ile insan arasnda dogrudan ve aracsz iletiim mmkn degildir. Bu iletiimi vahy mele~i saglar. Melek, Allah'tanaldg soyut maniUarl, o dzeyden indirerck, Pcygamber'in konutugu dilin sz kalplanna dkp ona vcrir. te buna vahy denir.ahi manalar nsan sz kalplarna dken mclek oldugu iin Kur'an ayctlerinde, Allah, genellikle nc ahs olarak anlr:
"Rabbinizden size indirilene uyun."(A'rM: 3)

"Allah buyurdu:' Sana emrettiim zaman seni secde etmekten alkoyan nedir? blis: 'Ben ondan hayrlym, dedi, beni ateten yarattn, onu amurdan yarattn." (A'rM: 12) "Elif lam mim ra. unlar Ki/ab'n ayetleridir; sana Rabbinden indirilen haktrJakat insanlarn ou inanmazlar. Allah odur ki gklerigrebileceiniz bir direk olmadan yaratt, sonra Ar zerine (tahuna) kuruldu. Gnei ve Ay iradesine boyun edirdi. Ii dzenler, ayetleri aklar ki Rabbinizle karlaacamza kesin olarak inanasnz ... " (Ra'd: 1-2)

(ems: 1-7)

ahi, soyut manalar, insan-sz kalplarna dk~n melek eli 01dugundan, Kur'an'n, melek elinin sz oldugu belirtilir:

"Andolsun ki o, degerli bir elinin (Cebrail'in) szdr. (O eli) gldr. Ar sahibi (Allah)n katnda Ycedir. Orada (meleklerce kendisine) itaat edilir, gvenilirdir. Arkadana (Muhammed) cinli degildir. Andolsun (Muhammed) onu (melek eliyi) apak ufukta grmtr. O gayb hakknda (verdigi haberlerden dolay) sulanamaz (veya: gayb haberlerinde cimrilik etmez, kendisine verilenleri duyurur). O (Kur'an), kovulmu eytann sz degildir!" (Tekvil: 1925) Mele~in, tahi.manalar insan sz kalplanna dkp Allah adna indirmesini, dnyadan bir misalle yle anlatabiliriz: Vahy melegi, tpk bir sekreter gibi, Allah'n murfuiettigi manalan, peygamberin kalbine indirmektedir. Padiah, ferman bizzat kendisi yazmaz. Iradesini sekreterine bildirir, "falan valiye unlar yazaeaksn, filan kent halkna unlar bildireceksin ..." gibi. Sekreter, padiahn emretti~i biimde ferman yazar. Bu bir dikte degil, padiah i~te~inin, sekreter tarafndan kaleme alnmasdr. Sekreter, yazdg padiah iradesini, padiahn mhrn de vurarak veya padiah, sekreterin yazdklarn onay:dyarak, -istenilen yerlere gnderir. Baka bir misal: Bir padiah, bir kente vali olarak atadg~ kiiye bir eli gnderir. Ona direktiflcrini bildirir. Bu dire'ktifleri yazl olarak vermez de, eliye szl olarak anlatr. "Ona gideceksin, unlan yapmasn syleyeceksin" dcr. Eli gelir, padiahn isteklerini valiye anlatr: "Padiahmz unlar, unlar .yapmanz; unlar, unlar da yapmamanz buyuruyor. Bu buyruklarn tuUu~unuz takdirde Padiahmz sizi yle dllendirecektir. Ama buyruklarn tutmaz da, aykn iler yaparsanz, sizi cezalandracak, zindana ataeaktr" der. Ve .~t iin eskilerden, padiabn, eski valilere gnderdigi yasa ve direktiflerden rnekler, onlara kar gelenlerin sonucunu bildiren hikayeler anlatr. Vahiy srecini yle bir ekilde anlatabiliriz:

T ~ -"'--1
~ Vahy

Kutsa! Kitab

I-pe-yg-g-am-be-rl

te vahy melegi de tpk bir sekreter gibi, HaM manalar, peygamberlerin konutugu dil kalplanna (Arapa, branice veya herhangi bir dilin kalplarna) dkerek onlara verir. Ilahi manalan sz kalplarna dkmesi, onlar Allah dzeyinden (yani Allah'tan) insanlann kavrama dzeyine indirmesidir. Kur'an, Allah'n buyru~u ile indirildigi iin Allah'n ferman, O'nun indirmesi, Ama melek tarafndan beer dzeyine indirildigi iin de melegin szdr. Yani bir bakmdan AlIah'm emri, ferman, bir bakmdan da melegin szdr. Bundan dolaydr ki sekreter melek, o~u kez "Allah dnyay ya- . ratt, ii dzenledi, meleklere emretti, yle buyurdu" eklinde ifadelerle Allah'tan nc ahs olarak sz ederken, bazan da kendisi aradan kmakta, sz bizzat Allah dzeyinden sylemektedir: "Biz,

Nh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettigimiz gibi sana da vahyettik..." (Nisa': 163), "Sizi yarattk, sonra size biim verdik, sonra meleklere: 'Adem'e secde edin!' dedik. Ilepsi secde etti, yalnz Iblls etmedi, o secde edenlerden olmad. (Allah) dedi: 'Sana emrettigim zaman seni secde etmekten alkoyan nedir?' (bliS): ~Ben,dedi, ondan hayrlym. Beni ateten yarattn, onu amurdan yarattn."
(A'rM: 11-12) Bu son ayetlerde vahy bizzat Allah dzeyinden verilmekte, melek aradan kmaktadr. Sonra sz tekrar melek eliye verilmekte ve melek eli, ilk yarat sahnesindeki Tanr-blis konumasn anlatmaktadr.

Bu sorunu mutasavvfiarn diliyle syleyecek olursak cem' ve fark makamlar olarak tanmlayabiliriz. Cem', kulun veya elinin kendi varlgndan geip Allah'n varlgnda erimesi, kaybol~as~, ya!nz Allah'n var olmasdr. Fark ise elinin veya kulun kend breylgine dnmesi, Allah' ayn, kendisini ayr varlklar o~ g~esi ve o makarnda konumasdr. kinci durumda eli, kend breylgnde konutugu iin Allah'tan nc ahs olarak sz.eder. Birinci duru~:a eli Hak'ta eridigi iin kendisinden konuan bzzat Allah olur. Hmb Allah'tan yaplr. Kur'an, ogunluklafark makamndan, bazan da cem' makamndan verilmekte, bazen de ayn ayettefark ve cem' makamlan yanyana bulunmaktadr. A'raf Suresinin ba taraflanndan verdigimiz ayetler fark makamndan vahydir. Bu makarnda melegin kendisi vardr .ve Allah'n buyrugu ile, O'nun iradesini anlaunaktadr. Son ayetlerde ~se nce cem' makamndan vahy balam, sonra tekrar fark m~amna geilmitir. Cem' makamnda melek, aradan ~ekilmekte, sz ~.llah'.a verilmekte, konuan Allah olmaktadr. Ama yne oradan fark duzeyne inilmektedir. nk tlahi yasa, yaratl yasas byledir. Srekli cem' mak,am . olsa, varlklar grlmez, dnya ileri yrmez: Srekli fark makam olsa Allah unutulur. lkisinin i ie olmas gerekir. Herhalde ~u geregin anlatlmas iin Wihi manalar, kah cem' kah fark makamndan vahyedilmi~~ir.

dir. Kurln'n ogunlugu, fark makamndan vahyedilmitir. nk insann ogunluk hali, fark halidir. Ama tpk tasavvuftaki fena fillah, baka billahhali gibi Kur'an'da cem' ve fark makam i ie bulunmaktadr. Fark makamndan vahy veren melek, birden kendisini aradan ekip cem' makamna gemekte ve o makamdan vahyeunektedir. Bundan dolay: "Rabbin seni brakmad ve sana darlmad. Elbette

senin sonun, ilkinden iyidir. Rabbin sana verecek ve sen raz olacaksn. O seni yetim bulup barndrmad m? Seni arm bulup yola iletmedi mi? Seni yoksul bulup zengin etmedi mi?" (Duha: 3-8) ayetleri fark makamndan verilirken hemen bunun devam olan,
halta ikisinin ayn sfre oldugu dahi sylenen erh Sfresinde cem' makamna geilmekledir: "Senin ggsn amadk m? ve atmadk m senin zerinden ykn? Ki (o), senin srtn atrdatmt! Senin ann ykseltmedik mi?" (erh: 1-4) Bu halin mahiyetini ve lezzetini ancak yaayan peygamberler ve derece bakmndan onlara yaklaan veliler idrak edebilirler. imdi Kur'an'daki yeminlermeSelesine geebiliriz: Dedigimiz gibi Kur'an, eitli makamlardan yaplm melek vahyidir. tlihi manalan insan dzeyine indiren melektir. Melek, o anlamlar, Arap edebiyatnn en yksek slubuyla indirmitir. Yemin de bu slubun vazgeilmez bir yndr. Bundan dolay vurgulanmas gereken konular, yeminle vurgulanarak anlatlmtr. zellikle tzvhid yani Allah'n birligi ve yalnz O'nun taplmaga, yalvarlmaga, kredilmege Hiyik Tanr oldugu hususu pek ok surede yeminle vurgulanr.' Tevhid, Kur'an'n temel konusudur. teki konular, onun evresinde dQlar. Kur'an'daki yeminlere dikkat edilirse bunlarn direkt veya dolayt olarak tevhid konusu ile ilgili oldugu anlalr. Neden bu konu byle yeminlerle vurgulanmaktadr. nk Kur'an irki (Allah'tan baka herhangi bir eye tapmay, O'ndan bakasna yalvarmaya, hangi biimde ve klkta olursa olsun, bir insan, bir melegi, bir tabiat'varlgn, hasl herhangibir yaratg tannlatima gelenegini) kknden kazma mcadelesini vermektedir. te bunun iin

Fark makamnda vahy veren melek, Allah'n buyrugunu anlatmakta, "Allah yle yapt, byle yapt" domektedir. Hatta bizzat kendisinin yaptg ilerden sz eunektedir: "Biz, ancak Rabbinin emriyle ineriz. nmzde,arkamzda ve bunlar arasnda olan herey, O'na aittir. Rabbin, asla unutkan degildir." (Meryem: 64)

. "Bi~im iimizden, herkesin belli bir makam vardr. Biziz, o saf saf dizilenler biz. Biziz, o tesbih edenler biz!" (Safmt: 164- 166)
Bu ayetler, melegin, fark makamndan vahyinin tipik rnekleri

tevhid konusu, son derece etkili olan yemin kipIeriyle vurgulanmaktadr. Bunda Tanrnn anna aykr birey yoktur. Tam tersine, bu sluplarla Tann'mn am yceltilmektedir.

XXll- MECAZ ANLATMLAR ARPTMA


Turan Dursun, 159. sayfada, Kur'an ve hadiste geen baz meeazi anlatmlan, kelimenin szlkteki manasna gre degerlendiriyor. Bilmediginden degil, kasden byle yapyor ki Kur'an'da Tann'mn, bir insan gibi dnldgn anlatsn ve bylece Kur'an dncesi hakknda kuku uyandrsn. Diyor ki: "Kur'an'n, Terazi, Muhammed'in anlattgna gre: "Tann'mn ' Farsa bir szcktr. terazisi" vardr. Hem bu dnyada, hem de "Ahiret"te. bildigimiz bir tart aygtdr.

kullanmlardr. Allah da kendi szlerini, insanlann anlayacaklan kavramlar ve sluplarla ifade etmitir. Aksi takdirdeinsan ile Allah arasnda iletiim mmkn olmazd. Bu ifadeden, Allah'n, insanlar gibi elleri oldugu anlam kmaz. Allah, gerekte harflerden ve kelimelerden yce olan szn, insanlarn anlay dzeyine indirerek vahyettigine ve szleri de Peygamber'e dogrudandegil, fakat melek araclg ile verildigine gre "Allah'n eli aktr" sz, insanlann kullandg cmertlik anlamndadr. Bundan maksat, Allah'n eli oldugunu anlatmak degildir. Nasl ki birinin cmertligini anlatmak iin "Onun eli ok aktr" denilir. Bu szden o kiinin eli de~I, fakat cmertligi dnlr. te ayetin anlatmak istedigi de Allah'n SOI derece cmert oldugudur. nsanlar, cimrilik ve cmertlik kavramlanm "eli bagl ve eli ak" deyimleriyle anlatrlar. Bu, tasviii ifadedir. Kur'ar da bu tasviri ifadeyi kullanarak Allah'n cimri degil, cmert oldugunu belirtmek zre "O'nun iki eli de aktr" demitir. Bundan Allah'n iki eli oldugu degil, fakat cmert oldugu anlalr. Nitekim falann eli aktr demek, gerekten onun elleri uzanm, alm demek degildir: Hatta elleri, kollar olmayan cmert kimseler iin de "eli ak" tabiri kullanlr. nk bu deyim, gerek anlamn kaybedip baka bir anlam kazanmtr kio da cmertliktir. te "Allah'nelleri aktr" demek de Allah cmerttir, demektir. Cenab Hak, insanlarn kavrayabilmesi iin onlann kullandklan deyimi kullanmtr. Allah'n yz, yan, bacag gibi tabirlerin esprisi de budur. Bu gibi tabirieri, maksad dna kanp bunlardan Allah' bir insan gibi elli ayakl dnmek hatadr. Dursun'un eletiri konusu ettigi (s. 159) Allah'n elinde terazi 01dugundan sz eden hadise gelince Buharide'ki ifade aynen yledir:

Kur'an'da "mizan" diye geer. 16 kez. "Terazi" bir simgedir de. "Hak ve adalet"in simgesi. ok "do~ tutulmas" gerekiyor "adalet" iin. Byle dedikten sonra Maide SUresinin 64. ayetinin anlamn yazyor: "YahUdiler: :Alldh'n eli bagldr (skdr)' dediler. Kendi elleri

bagland ve syledikleri szden tr lanetlendiler. Hayr, Allah'n iki eli de aktr, diledigi gibi (nzk) verir ..."
Grldg zre ayette terazi kelimesi gememekte, sadece" AI.lah'm elinin akhgmdan" sz edilmektedir. Kur'an'm amac, YahUdilerin szn ktlemektir. Onlar: "Allah'n eli bagldr" yani Allah cimridir demiler, Allah da onlann bu szerini reddederek Allah'n elinin ak oldugunu, diledi~ gibi verece~ni, ihsanda bul,unacagn sylemitir. Burada el tabiri, gerek manada b!t' organ olan eli ifade etmez. Bu tabir, meca bir anlam tar. nsanlar eli bagllk deyimini cimrilik anlamnda, eli aklk deyimini de cmertlik anlamnda

"Yce Allah buyurdu: 'Allah yolunda harca, yardm et ki sana da verilsin.' ve buyurdu: 'Allah'n eli doludur, gece gndlz srekli vermek, O'nun elindekini eksiltmez (harcamakla hazinesi eksilmez).' ve buyurdu: 'Gg yeri yarattgndan beri harcamasn dnsenize, bu (harcamas) elindekini eksjltmemitir. Taht su stndedir, elindeki te-

razi durmadan iner, kalkar.': (BulWi, TefS'r: 11; Tevhid: 19; Fethu'lBiri: 131395).
Hatt!bi'nin de dedi~i gibi bu hadiste terizi, Allah'n bol lutuf ve ihsan da~ltmnl anlatari bir temsildir. Bunu anlamayan, hi edebiyat bilmeyen mmi, incelik ve zerifetten yoksun kimseler olabilir. Bu zevkten yoksun insan, yle demekten ekinmez: "Tannmn elindeki terazide bir bozukluk mu var']" Oysa hadis metninde "elindeki terazi dunnadan iner kalkar" ifadesi yani srekli olarak tarUp tarUp yaratklara da~ur, nzk verir, demektir Am~ bu verme de lsUz, rastgele, ba bo de~il; bir hesab ile yaplmakta, tarUlarak verilmek~ir. Allah, herkese ne miktar nzlk verece~ini bilir ve her kula verilmesi gereken lde verir. Her kula verilen, lldr, takdir edilmi, llm biilmi, tarUlp verilmitir. te hadiste mizan, yaratklara verilenin ba bo de~il, bir l ve miktar ile verildi~ini anlatan bir temsildir. Bunun anlalmayacak bir .yan yok. Ama bunuanlayabilmek iin biraz zerMet, edebi zevk gerekir. Turan Dursun, 161. sayfada yine bu terazi ile ilgili oarak: "yleyse Tannnn elinde terazi neden var'] Eitlik gzetmedigine, herkese eit lyle nzk da!tltmadgna gre teraziyi niye kullanyor'l" diyor. imdi hereyi maddi adan degerlendiren bu zata kendi mantgyla sormak lazm: Bakkal, manav, herkese eit ldemal vermediginegre terazi niin kullanyor? Neden marketlerde terazi var,ma~zalarda metre var? Naslolsa herkesin aldg mal birbirine eit de~il. Kur'an ve hadiS,te birok soyut kavram, mesellerle somutlaunlarak anlatlr. Kur'an tasvir 'yani somutlaurma slfbunu kullanr. Bylece en soyut kavramlan, alimlere oldu~u gibi mmilere de anlatna gc verir szlere. Bir iki rnek verelim:

deligintkn geinceye kadar onlar cennete girmeyecdlerdir."


40)

(AirM:

Bu ayette, inkarclar iin cennete girmenin imkAnszbg, devenin i~e deli~inden gemesi rnegiyle canlandnlmaktadr. Devenin igne deli~inden geemeyecegini dnen insan, inkircmn da cennete giremeyecegini anlar.

"Gkten bir su indirdide dereler, kendi lsnce aglayllJak. Sel, ste kan kpg yklen(ip gtc)d. Ss; yahut eya yap. iin atete yakp eriikleri madenIerde de bunun gibi bir kplcvardr. Allah, hak ile batl byle bir benzetme ile, anlatr. Kplcyok olup gider. Insanlara yararl olan, ise yeryznde kalr. Ite Allah (bye gzel) benzetmeler yapar." (Ra'd: 17)
Bu ayette kpk, bAtl, su hakk temsil etmektedir. Kpk bir sre suyun stne ksa da sonunda kenarlara yapr, daglp gider ~a su kalr, tarlalan sular, insanlara yararl1 eyler bitirir. te hak da tPk su gibi kalcdr, yararldr. Hakka iman, tpk madenierin halisi gibi kalc, yararldr. Kfr ve inkar daupk eritilen madenierin stne kan tonu gibi yararszdr, kaldnlp atlr . .Ayette kpk sz gemektedir ama kast kpk degil, kfr ve inkardr. Su ve cadenden kaslt da kalc olan hak ve hakka imandr. Bu tr anlatmlara istiare, mecaz denilir. Kur'an'n hemen her sayfasnda byle edebi sanatlar mevcuttur. Her edebi szde mecaz, istiare, tebih gibi sanatlar byk yer utar. Bunlar olmaynca edebiyat da olmaz. Hatta halk da bunlan farknda olmadan kullanr. "Dnyann dengesi bozuldu" denilir. Herhalde bu szden kimse, dnyann bir terazi oldugunu, bu terazinin kefeleri arasndakidengenin bozuldugunu anlamaz. Dnya dzeninin bozuldugonu anlar. Mehmet Alcif, bayragmlZdaki hilM iin: "atma kurban olaym ehreni ey nazl hilal" derken, Hilali, dargnlktan kalarn atan bir insana benzetmilir. imdi Turan Dursun kalkp da "Canm Hillilin surat, ka olur mu'] ililM insan m ki ehre-

"Bizim ayetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaga tenezzl etmeyenler var ya, ite onlara gk ~plar almayacak ve deve, igne

sini atsn, suraUn ekitsin?" deyip edebiyaun doru~unda olan bu ifade ile alay m edecek? Bu tr iIadelerin amalad~ yksek manay anlamayanlar, edebi zevkten yoksun saylrlar, Bunlar iin eskiler havi (kabuku, kalp) deyimini kullanmlardr. Imam (Oazali Kur'an'n mecazi anlamlarn dnmeyen kuru sofular iin bu ta'biri kullanmaktadr. Demek ki Allah'n, kiiinau yaratt~ndan beri yaratklarna durmadan nimet ve nzk verdi~ini anlatan bu hadisin iindeki terazi sznden, Tanrnn elinde upk insanlarn kulland~ gibi maddi bir terazi oldu~u anlamn karmak, haviyye denilen edebi zevkten anlamaz kimselerin iidir.

Bakara SUresinin 102. ayetinin anlam udur:


"Sleyman'n mlk hakknda onlar, eytanlarn uydurduklar szlere uydular (Sleyman'n by yaparak saltanatn kazand~n

syleyen eytan ruhi u insanlara uyup, Sleyman'n byc oldu~una inandlar). Oysa Sleyman, (by yaparak) kfre gitmemiti. Fakat o
eytanlar, kfre gittiler: Insanlara by ve Babil'de Harut ve Marut adl melekler(den ilham alan iki kiiy)e indirileni gretiyorlar. Halbuki onlar: "Biz bir fitneyiz (sizin iin bir snavz) sakn kfre gitme(yin)!" demedike kimseye bir ey gretmiyorlard. Fakat bunlar, onlardan, erkekle karsnn arasn aacak eyler greniyorlard. Ama onlar, Allah'n izni olmadan onunla hi kimseye zarar , veremezler. Onlar, kendilerine yarar vereni degil, zarar verenigreniyorlard. Andolsun, onu sat(p onunla kar saglayan)n, ahirette bir nasibi olmadgn gayet iyi biliyorlard. Vicdanla~n sattklar ey ne ktdr, keke (bunu) bilselerdi!"

XXIII- BY VE PEYGAMBER'E

BY

YAPILDIGI DDAs
Turan Dursun, Bakara SUresinin 102. ayetini ele alarak Harfit ve Marut adl iki melek tarafndan insanara by ~etildiginin anlauldgn, alayl bir ifade ile yazmaktadr. "Islam'da bo inan(hurafe) yoktur" derler. Oysa var oldugu bir gerek. te bir rnek: Isliim'da "BY" ve "byyle insanlarn etkilenebilecekleri" inanc var. Hem de Kur'an'da ve en saglam kabul edilen hadislerde: Bakara Suresi'nin 102. ayetinde, Babil'de, Harfit ve Marfit adl iki melege, (gkten) byyle ilgili bireyler indirildi~i, bu iki melegin "by ~rettikleri", gretilen byler arasnda, "kan kocay birbirinden ayracak trden olann da bulundugu" anlaulr~ Her neyse, nemli olan, iki melegin, "by grettikleri"nin aka anlatlyor olmas.

Bu ayette yahudilerin baz zayf karakterleri anlatlmaktadr. yle ki: Yahudiler verdikleri szden caymak, Allah'n killibnn hkmlerini tanmamakla kalmamlar, ayn zamanda Sleyman'n, mlkn by yoluyla elde ettigi hakknda eytan ruhlu kiilerin sylediklerine inanarak Hz. Sleyman' byc sanmlard. By kfr ilerindendir. Oysa Hz. Sleyman kfr ilememitir. Yine yahudiler, Babil'de Hfrut ve Marut adl iki melek hakknda sylenen rivayetere de inanmlardr. Evet o iki melek sihir gretiyorlard ama gretirken bu bilginin, insanlarn snanmas iin gretildigini, ktye kullanldg takdirde bunun kfr oldugunu sylyorlard. Halbuki yahudhiler, grendikleri bilgiyi ktye kullanyorlar, kar ilc kocasnn arasn aacak, insanlara zarar verecek eyler greniyorlard. Elbette bu tr davranlar, insanlar Allah'n azabna sokar, rzasndan yoksun brakr. Arapas "sihr" olan by, gizli, ince, anlalmas g olaydr. lnceliginden dolay sabah vaktine de seher denmitir. Sihr hakk hatl, batl hak gstermek ve kar saglamak amaciyle yapldgndan ktdr; imanszlga, ahliikszlga dayanr.

By, tabiat stU alem ile ~ kurarak varlklar zerinde etki yapma amacn tar. Bunun bir lesm tamamen yalandr, birlesm da hakikatle hayalin karmdr. Yani bir ksm az ok bir gere~e dayanr, ama bu gere~e pek ok yalan karurlmtr. Ayette eytanlarn, insanlara bUyUyUve bir de Babil'de Hamt ve Marut isimli iki melege indirileni ~ettikleri irade ediliyor. Ayetin bu ksm zerinde tefsireiler birok fikirler beyan etmilerdir: Bir ksm burada ma'y nafye kabUl ederek: "Babil'de Hart ve Marut adnda iki mele~e bir ey indirilmedi" diye mana vermitir ki, ayetin alt taraf bu manaya uygun degildir. Bu manay verenlerin maksad, meleklerin, insanlara bUyUgretmelerini kabl etmemektir. Hakikae buna lzum yoktur. nk ayet, by ile meleklere indirileni ayrmaktadr: "On-

me, ilham etme anlamna gelir. Hasl diger bilgiler oldu~u gibi, bynn dayand~ temel bilgi de Babil'de iki melek ruhlu ~saa veya iki krala melekler tarafndan ilham edilmitir. Ama ktye kullanlmak zere de~il, sadece bilinrnek ve errinden korunmak zere ilham edilmitir. nk Babilliler, by ileriyle u~p duruyorlard. Insanlar bunlarn errinden korumak iin bynn ne oldugu, hangi sebepler zincirinin dzenlenmesinden meydana geldi~i iki insana ilham edildi. Aslnda insana ola~anst gelen by, yalnz erbabnca bilinen, bakalarna gizli kalansebeplerin dzenlenmesinden hasl olan bir olaydr. Herhangi bir 'Olayn sebebi bilinmezse, by gibi grnr. Ama sebebianlalnca olay, gariplikten kar. Mesela; bugn tabiat kuvvetlerinden yararlanlarak yaplan uak, bin yl nceki insanlar iin byk bir bydUr. Fahreddin Razi, tefsirinde, Bunlardan drdn analm: byy sekiz eide ayrmaktadr.

lar, insanlara byy, bir de iki melege indirileni gretiyorlar:'

di-

yor. eytanlar, bu ikisini birbirine kartrarak bir ygn hayalat, vafk, tlsm ortaya atmlardr. Demek ki, melekler, insanlara byy degil, bynn de dayandg temel bilgiyi vermilcrdir. Herbilgi iyidir. Bynn kcndisi de bilgi olarak kt degildir. Allah, akl sahibi insanlarn, her bakmdan bilgi sahibi olmalarn istemi ve bu bilgilerini ktye kullanp kullanmayacaklarn snamak dilemitir. Bunun iin scmavi kuvvetler olanmelekleri grevlendirmi, mclcklcr insanlara ilham ile bilgiler vermilerdir. Peygamberin dndaki insanlar, meleklerden ancak ilham ile bilgi alabilirler. Ayeue geen iki melek, aslnda melcklerden ilham alma derecesine ykselen iki mclek ruhlu insandr. Iyiliklerinden dolay bunlara "iki melek" denmitir. Bu manayvercn mfessirler oldugu gibi "melekeyn" kclimesindeki lam i kesre ile"melikeyn" eklindeokuyanlar da vardr. bn Abbas, Hasan Basri, Ebf'l-Esved (ed~Dueli) ve Dahhak byle okumulardr. Kral Sleyman'la uyum bakmndan bu okuma, szgelimine daha uygundur. O zaman "Babil'de iki krala indirileni gretiyorlard" demek olur. Gerekten krallk kurumunun kknde de bynn bir eidi olan etkileme vardr. nk krallk, sz ve davranlaryla insanlar etkilernek, kendine baglamak ve ynetmektir. O takdirde indir-

i- Gksel glerle yere ait gleri birbirine kartrarak yaplan Kildan bys. brahim Aleyhisselam, bu tr by ile u~raan milleti uyarmak iin gnderilmiti. Kildaniler, yldzlara byk kuvvetler atfederek baz rakamlarn zelliklerjnden ve Ulsmlardan yararlanmak suretiyle by yaparlar, yldzlardan yararlanmak iin onlara taparlard. Bunlar byclgn ve kahinligin smn bilmekle n yapmlard. 2- Evham ve gl ruh sahiplerinin bys. Bunlar insan ruhunun .cmizlenmesiyle baz gler kazanacagna, kendi bedeninde oldugu gibi, baka bedenler zerinde de etki yapabilecegineinanrlar. Bunun iin srf baka varlklar buyruk auna almak amaciyle uzlete ekilir, eitli riyazetler yaparlar. 3- nc ekil, yalnz yere at ruhlardan, yanicinlerden yararlanlarak yaplan bydr. Yere at ruhlarla mnasebet kurmak, semavi ruhlarla, yani meleklerle iliki kurmaktan kolaydr. Hindistan'daki fakirizm bu son iki ekle girebilir. 4- Hayali hakikat gstermek, gz boyamak eklindeki by. Bu

duyulan aldatmaktan ibaret bir bydf. tpk gemide giden yolcunun kynn hareket ettigini gnnesi gibi: Mu'tezileye ve ehli snnetten baz kiilere gre by, gerek degildir. By diye bir ey yoktur. Insan hibir surette, dokunmadan bakasna etki yapamaz. Fakat Cumhfra, yani ehli snnetin ogunlu~una gre by vardr. Baz kimseler riyazet, isimlerin ve rakamlann zellikleri, afsun, uzlet gibi yollara bavurarak baka varlklar zerinde etki yapacak duruma gelebilirler. Cinlerin ktleriyle temas kurup, onlar vastasiyle olaganst gibi grnen eyler yapabilirler. Ancak bu olaganst ileri yapan, yine Allah'tr. Byc, byUsyle bir olayn sebeplerini bir dogrultuda dzenlenmege sevk eder. O isimlere ve rakamlara, zellikleri veren de Allah'ur. Bylece her iin faili Allah olur.(l) i " Alusi yle diyor: "CumhUra gre bynn bir geregi vardr. Byc havada uacak, suda yryecek, insan ldrecek, eek yapacak derecede bir hner elde edebilir. Ama btn bunlar yapan gerekte Allah'tr. Mu'tezile'ye ve mezhebimizde EbU Ca'fer el-Esterabazi'ye grebynn asl yoktur; hepsi gz boyamadan ve sandnnadan ibarettir. Hatta mu'tezile, "By ile yaplabilecegi s~ylenen olagan st eyler, peygamberlik yolunu tkar, artk by ile mu'cizenin fark kalmaz" tezini ileri srerek bycUnn byle olagan st eyler yapabilecegini syleyenleri kMirsaymlardr. Ama gerek, onlarn zannettikleri gibi degildir. Baz aratnnaclar,mu'ciz6 ile byy ayrdetmilerdir. Onlara gre mu'eizede meydan okuma vardr, byde yoktur. (Yani by hnerini grenen herkes bunu yapabilir. Ama peygamber olmayan hi kimse mu'eize getiremez). Allah, bu yce makam, yalanclarn szmasndan korumutur. "(2)

ogunun da gz boyamadan, yalandan, k~pazanlktan ibaret bulundugu, Kur'an- Kerim'e gre by ile insanlarn arasn bozmaga alan, kar kocann arasn aacak eyler yapan kimselerin kfre gidecekleri, aslnd~ Allah'n izni olmadan by ile de bir kimseye zarar veremeyeceklen anlalmaktadr. nk ayet bu hususu gayet ak olarak belirtmektedir: "Onlar, Allah'n izni olmadka by ile hi kimseye bir za-

rar veremezler."
imdi ayetin bu cmlesi zerine parmak basalm ve Hz. Peygam~r'e b~y yaplm oldugu, bu yzden Peygamber'in, alt ~y yaptg b~ ey yapmadgn sandg yolundaki rivayetlerin dogruluk derecesin aratralm: . .

.. "B~r rivay~~. g?re CeMiil Aleyhisselam, Peygamber (s.a.v.)e geCnden br frt sana tuzak kurabilir. Onun iin yatagna gfrerken k 'Kul e'uzu bi rabbi...' suresini oku" demi; diger bir rivayete gre de bu sure, nazar degmesine afsun olarak indirilmitir. Sad ibn elM~yyib'in yle dedigi rivayet edilir: "Kurey: 'Geliniz, a duralm, (yan oru tutalm) da, Muhammed'e gi degdirelim' dediler. yle yapp Peygamber'e geldiler; 'Senin pazun ne kadar gl~ srtn ne kadar pek, yzn ne kadar gze!!' dediler. Yce Allah, Mu'avvizat' indirdi".(l)
~i~.

Buraya kadarki aklamalardan bynn bir geregi oldugu, ama

. ~u rivayetlerin, surelerin inmesinden ok sonra ortaya atddg ~lldr. Mfessirlerin ogunlugunun yazdklan bir rivayete gre de Medine'de yahudi Lebid ibn el-A'sam'n kendisi V~ kzlar on bir dgm baglayp bunlara fleyerek Peygamber(s.a.v.)e by yapmlar. Sure bu mnasebetle inmi. tk rivayetlerden surenin Mekke'de bu son rivayetten de Medine'de indigi anlalr. Medine'de Velid ib~ el-

(1) Mefilllu'-gayb, 1/635. (2) RUlu'l-Me'ini, 1/339.

- te bana gsterilen kuyu beaur. dedi. A'sam adl kiinin, rivayet edilir. kzlaryle beraber Peygamber'e bUyU yapu~ Suyu nna gibi krmz, hurmasmn balar da eytan balar gibi idi. Ben kendisine: - Ya Resulallah onu sksen, daltsan (baka rivayette yaksan) iyi olmaz m? dedim. ' - Hayr, dedi. Allah beni salla dokunmasn istemem."(l) 1sa ibn Yunus, Ebf Hamza Enes ibn 'Iyid, Ebf same ve Yahya e~-Kat~'n rivayetlerinde "bynn etkisiyle Peygamber, yapmad br ey yapugn sanyordu" deniliyor ve Peygamber'in kuyuyu kapaturdg anlaulyor.(2) MUslim'in, Hammad ibn same ve 'Abdullah ibn Numeyr'?en, Ahmed'in de: 'Aftan'dan, -Vehb'den- Hiam'dan, babasndan, 'Aie'denrivayet eUigine gre: "Peygamber(s.a.v.) alu ay, (kadnlara) varmadg halde vardln samr vaziyette kalm.(3) Sa'lebi'nin tersirinde tbn 'Abbas'tan ve 'Aie'den kardg rivhayete gre de: "Bir yahudi ocugu, Allah'n Resu (s.a.v.)e hizmet ediyormu. Yahudiler ona szmlar, onu kandrmlar; bu ocuk, Peygamber'in bandan taragna kan telleri ve taragnn birka diini alarak yahudilere vermi; yahudil~rden tbn A'sam adl biri bu malzemelere by yapp bunlar Zurayk Ogullarnn Zervan adl kuyusuna gizlemi. Allah'n Elisi hastalanm, bann salar daglm, alt ay kadnlarna varamadg halde vardgm sanm, erimege balam, fakat ne yiiden byle oldugunu bilmiyormu. tki melek gelmi, yukarda an lauldg gibi kendisine by yapldgm syemi. Allah'n Elisi, adam gnderip kuyuya saklanan byy karttrm, bakmlar ki Peygamber'in bann tarakta kalan kllar, taragnn dileri ve zerinde igne kavuurau. Bakalarna ktlk

Bu rlvlyete gre Ceblin'in haber verdigi bUy olay Uzerine Peygamber, adam gnderip bir kuyuya atlm olandlmleri getirtmi, onlar znce Allah'n Elisi, badanzlmU gibi ayaa kalkm, fakat bunu o yahudiye haber vermemi ve onun yzn de grmemitir. Bu rivayeti bn Hanbel Zeyd ibn Erkam'den, Nesa'i de EbU Mu'aviye Muhammed ibn Hizim ed-Oarir'den karmtr. Buhan'nin, Hz. 'Aie'den kard rivayette Lebid yahudi degil, yahudilerin ands olan Zurayk ogullanndan mnack bir adamdr. Bu rivayet yledir: , "'Aie (r.a.) yle dedi: Peygamber(s.a. v .)e. by yapld. Bynn etkisiyle Peygamber, kadnlata varmadg halde vardgn sanyordu. -Sfyan, bu ekilde by, en keskin byUdr, demi.- Ve bana dedi ki: - 'Aie, bilir misin Allah aklamasn istedigim bir eyi bana aklad. Bana iki adam geldi, biri baucumda, teki ayak ucumda oturdu. Ba ucumda oturan, tekine: - Bu adamn nesi var? dedi. teki: - Matfb'dur, dedi. - Ona kim ub eni, dedi. - Yahudilerin ands Zurayk Ogullarndan Lebid ibn A'sam. -Bu adam mnMk idi.- Neye by yapu? dedi .. - Bir tarak ve muat(taraa - Nerede o by? dedi. - Zervan (Mslim'in rivayetinde Zi Ervan) kuyusunda, bir tan altnda, erkek hurma salkmnn kabugundadr, dedi. Peygamber (s.a. v.) o kuyuya gini, byy kartu: gelen kllar)a yapu, dedi.

(1) Buhari, Bed'u'l-halk: , Cizye: 14, Tb: 66, 68, 69; Mslim, Selam: 42,1bn Milee, Tb: 45; 1bn Hanbel, Musned: 6196. (2) 1bn Kesir, Tefsir: 4/575. (3) Ayn.

sapl oniki d~m bulunan bir barsak kirii var. Allah bu iki sreyi indirmi. Peygamber her ayet okuduka bir d~m zm, kendisi rahatlk hissetmi, son d~m znce ba~ndan zm gibi olup aya~a kalkm, Cebrail yle deme~e balam: "Allah'n adyle seni, sana eziyet veren her eyden, hasedeiden ve gzden afsunlanm. Allah sana ifa versin." _ Ya ResUIMlah, u habisi tutup ldrmeyelim mi? demiler. Al lah'n Elisi: _ Allah beni saID~a kavuturdu, bakalanna ktl~nn dokun- . masn istemem, demi." Bu son rivayetten sonra tbn Kesir, Sa'lebi'nin bu rivayetinin se nedsiz oldu~nu, bun(la garabet ve baz yerlerinde ok neIWet bulundu~unu syyor.(l) Aslnda yalnz Sa'lehi'nin bu senedsiz rivayeti de~il, bu konudaki senedti rivayetler de birbirini tutmaz, elikilerle doludur. Bu rivayetlerin hibiri surenin ini sebebi olamaz. nk sure Medine'de de~il, Mekke'de inmitir. Hasan, 'Ata', 'krime, Cabir ve Kureyb'in de bn 'Abbas'tan rivayetine gre sure Mekkidir. Salih, Katade ve bir gm. pun da bn 'Abbas'tan rivayetine gre sfre Medenidir;(2) Fakat siirenin Mekki oldu~u rivayeti daha do~rudur. bn Cem de siirenin, Mekke'de Al Suresinden sonra indi~ini sylemitir.(3) .Kald ki ayetler yalnz byclerle ilgili de~ildir. Karanlktan, ha sedeilerden, her trl yaratklarn errinden Allah'a s~nmay em retmektedir. Bundan sonra gelen "Nas" sfresinde de insanlara ktlk alayan, onlar kt yollara srme~ealan insan ve cin vesvesecilerinden Allah'a s~nmak emredilmektedir. Btn rivayetler, Felak ile Nas Sfrelerinin beraber indi~ini sylemektedir. Cin ve insan vesvese-

cilerinden Allah'a sgnm;y emreden Nas Sfresinin bu rivayetlerde anlatlan by olayyle bir ilgisi yoktur. ' Bu, zellikle Mekke'de mslmanlar kandrp slamdan dndrme~e alan Mekke mriklerinin telkinlerine, fiskoslarna iarettir. Orada bir avu mslman, bir yandan her biri birer eytan gibi kendilerini dinlerinden dndrmek iin kandrma~a alan mrik insanla nn, bir yandan da grnmez cin eytanlarnn kt vesv,ese ve telkinle riyle kar karya idiler. Onun iin Nas Suresinde mslmanlara cin ve insan eytanlarnn vesveselerinden Allah'a sgnmalar emredilmektedir. Bu, Mekke artlarnda bir yandan mrik telkinleri, bir yandan da grnmez eytan vesveselerinin tesiri altnda kalan baz mslmanlarn durumlarn yanstmaktadr: "Bylece biz, her peygambere

insan ve cin eytaniarn dman, yaptk. Bunlar aldatmak iin birbirlerine yaldzl szler fsldarlar ... "(l) ayeti, insan ve cin eytanlarnn, insanlara kt dnceler aladklarn bildirmekte, "Ne zaman eytandan bir kt dnce seni'drtklerse Allah'a sgn ..." (2) ayeti de
bu gibi telkinlerden Allah'a s~nmay emretrnektedir. hepsi Mekke artlarnda inmitir. Bu ayetlerin

Ayrca bu rivayetler elikilerle doludur. nk birinde by yapan Lehid'in yahudi, tekinde yahudilerin ands bir mnack oldugu; bir bakasnda ise Peygamber'e hizmet eden bir yahudi ocugunun, Peygamber'in taragndaki kllar ve taragnn dilerini alp yahudilere verdigi, yahudilerin de bunlar Lebid'e verdigi anlatlr . Hazreti Peygamber'e hangi yahudi ocugu, ne zaman hizmet et mitir? Gayet ihtiyatl hareket eden, kendisine gelen branice mektuP': . lar dahi gvenmediginden dolay yahudilere okutmamak iin Zeyd ibn Sabit'e braniceyi grenmesini emreden Peygamber (s.a.v.) bir yahudi ocu~unu nasl harim-i istemine alr? Ona hizmet edecek pek ok mslman evlM varken -ki bunlardan biri de Enes ibn Malik'tir- Ya- '
(l) En"im Sresi: tl2. (2) A"r8f Sresi: 200.

(I) Ayn. (2) el-Bahm'l-Muhil: 81530. (3) el-Teshil: 4(}.25.

hudi ocuunun hizmetine ne gerek vardr? Tarihte Peygamber'e hiz met eden bir yahudi ocuu bilinmedii gibi, Peygamber'in alt ay hasta yatt, h ne yaptn bilmez bir aknlk iine dt de bilinmemektedir. Bu rivayetlerin, by ve nazarn etkisini destekle mek ve insanlar bunlardan korkutmak amaciyle ortaya atldnda phe yoktur. Verilmek istenen temel dnce udur: By ve nazar Peygamber'e bile tesir etmitir. Onun iin bunlardan saknmak lzmdr. Allah: "Allah seni insanlardan korur" szyle Peygamberini in

Bilginlerin anlatmna gre by, cinlerin etkisiyle olur. Byc yapt tlsmlarla kt cinleri etkisi altna alp, bylemek istedii ki iye ktlk yaptrr, akln eldirir, saln bozar ve benzeri kt i ler yapar. Yani bynn kt etkisini yapan, cinlerdir. Byl kii, cinlerin etkisi altna girer. Isr sresinin 47, Furkn Sresinin 8-9. yetleri Peygamber'in byl olmadn, ona by yaplmadn, onun bu tr iftiralardan beri olduunu belirttii gibi, Peygamber'in asla cinli olmadn, cinnin etkisi altna girmediini bildiren birok yet de bu by yalann reddetmektedir:

sanlarn zararlarndan, erlerinden koruyacan va'detmitir. Peygam ber (s.a.v.) eer yaplan bynn etkisinde kalp, yapmadn yapt, yaptn yapmad zannedecek kadar bir akl denge bozukluuna u rarsa ne onun masumluu, ne de vahiylerin korunma garantisi kalr. Peygamber (s.a.v.) byle kusurlardan uzak, mnezzehtir. Peygamber'e by yapld iddias, Kur'n'n anlatmna tama men aykrdr. nk Kur'n, Peygamber'e bylenmi diyenleri "zlimler" diye nitelendirmektedir: "O zlimlerin, 'Siz, bylenmi bir adama uyuyorsunuz!' dedikle (Pey

"Sen t ver, Rabbinin nimeti sayesinde sen, ne khinsin, ne de cinli. Senin okuduun Zikir, lemlere ttr." (Tr: 29-30). "Rabbinin nimeti sayesinde sen cinlenmi deilsin." "Arkadanz cinli deildir." (Tekvr: 22) (Kalem: 2)

Fclak sresi, genel olarak ona her trl ktlklerden Allah'a s nmay, yegne kudret sahibinin Allah olduunu, O'ndan baka koru yucu olmadn telkin etmekte ve ona nasl du yaplmas gerekliini retmekledir. Yoksa o, zaten bu yetler inmeden nce de yalnz Al lah'a snyor, korumay, gvenceyi yalnz O'ndan bekliyordu. Her zaman, zellikle bir rahatszlk hissettii zamanlarda Mu'vvizt' (lhls, Fclak ve Ns Srelerini) okuyup, yzne, bana, bedenine s rerdi.

rini biliyoruz. Bak, senin hakknda nasl benzetmeler yaptlar Artk yola gelemezler!" (Isr: 47)

gamber'e byc, ir, khin, cinli diyerek) doru yoldan saptlar.

"O zlimler: 'Siz, sadece byl bir adama uyuyorsunuz' dediler. Bak, senin hakknda nasl benzetmeler yaptlar da saptlar; artk yola gelemezler." (Furkan: 8-9) imdi Peygamber'e byl diyen kimseler zlim olduklarna gre Peygamber'e by yapld hakkndaki bu rivayetlerin hepsi zlimlerin anlatmdr. Bunu karp uydurduklar sened zinciriyle Peygamber'in gzide bir sahbsine dayandranlar, mslman grnse ler de, gerekte Peygamber dman yalanclardr. Bir mslman, Kur'n'a tamamen ters olan, Peygamber'in korunmuluunu dinamitle yen bu yalanlara nasl inanr? Turan Dursun, 131-139. sayfalarda, "Muhammed'in Doktorluu" bal altnda, tb ve tedavi hakknda Hz. Muhammed'den rivayet edi len baz szleri, alayl bir tarzda eletirmekte, bunlarn bilime ters ol duunu sylemektedir.

XXIV- HZ. MUHAMMED'N SZLERN YANLI DEERLENDRME

176

177

Ona gre Muhammed, hereyi Allah'n kaderi gnnekte ve kaderin de~imeyece~ine inanmaktadr. Bunun iin: "HiJstalgnbulomas olmaz." (Buhari, Tb: 19,25,43-46; Mslim, Selam: 102-109)

nce bu hadis, son derece kank ve sakat bir rivayet zincirine sahiptir. Hadisilere gre ma'lfldr. Ebfhreyre'nin kendisi, ,"o, rivayetinde tereddddr. nk ayn Ebuhreyre, Peygamber'in~ tam bunun tersi bir sz syledigini: "Hastac (devesini) saglamcnn yanna koymasn"dedi~ini rivayet etmitir (Fethu'I-Bari: 10/244). Mslim, seam: 104; bn Mace Tb: 24,43) "Ju.stalkbulamas olmadg" eklindeki hadisi rivayet eden EbUhreyre, sonra bu sz sylemekten vazgemi ve "Hasta deve sahibi, develerini, saglam deve sahibinin develerinin yanna gtrmesin." hadisini ri vayet etme~e balamtr. EbUhreyre'nin amcas ogu Haris ibn Ebi Ziab kendisine: - Ey Ebfhreyre, ben senden, bundan baka bir hadis de iitiyor.:: dum, art~ ondan sz etiniyorsun. Derdin ki: Allah'n Elisi (s.a.v.): 'Hastalk bulamas yoktur' dedi. byle bir ey bildigini kabJ etmemi; sadece:" "Hasta deve sahibi, (develerini) saglamchn (saglam deve sahibinin develerinin) yamna sokmasn' hadisini rivayet etmitir. Hans, Ebfhreyre'nin, tekini de rivayetetliginde Ebfhreyre kzm, Habee sylenmi, ve Haris'e: - Ne dedim, biliyor musun? demi. Hans: - Hayr, demi. Ebfhreyre: - Vazgetim, dedim, demi:' (Mslim, Selam: 104) Buhari arihi bn Hacer yle diyor: "Baz hadisiler, bu (hastalk bulamas yoktur) rivayetini reddetmiler' (do~ru olmadgn sylemiler)dir. nk Ebfhreyre bu rivayetinden dnm, tersini rivayet etmitir. Ya teredddnden, ya da tersinin dogrulugunuanladgndan. Hastalk bulamasndan saknma konusundaki hadisler daha saglam ve srar edince Ebfhreyre,

daha oktur. Daha ok olan o rivayetleri buna ye~lemek gerekir." (Fethu'I-Bari: 10/160) Kald ki burivayetin son ks9" da ba tarafyla elikilidir. nk ba tarafnda "Hastalk bulamas, iun, bayku karn kurdu diye bir ey yoktur" denilirken, devamnda: "Aslandan kaar .gibi 'czamldanka." denilmektedir. H~stalk bulamas yoksa czamldan niin kama emredilmitir? Peygamber hem hastalk bulamaz diyecek, hem de czamldan kamay emredecek. Ve ayn peygamber, karantina usul belirleyecek:
o

"Bir yerde vebli ktgn duyarsamz, oraya girmeyiniz. Bulundugunuz yerde vebli kmsa oradan kp gitmeyiniz." (Boom, Tb: 30).
Hz. mer, am'a gidiyordu. Sarg denilen yerde kendisini karlayan ordu kumandan Ebf Ubeyde ve maiyetindekiler, am'da veba bulundu~unu sylediler. ,Bunun zerine am'a girip girmcme konusunda ihtiafbelirdi. Arkadalarylc istiare edcn Hz. mer, Kureyin tecrbeli, yal adamlarna durumu dant. Onlar, veM kan ycre girmemeyi nerdiler. am kumandan EbU Ubeyde: - Allah'n kaderinden mi kayorsun? dedi. mcr: - Bunu sendcn bakas sylese ne ise ey Ebf Ubeyde, dedi. Evet, Allah'n bir kadcrinden, tcki kaderine kayoruz. Senin develerin olsa, onlar bir kys otlak, tcki kurak bir vMiye indinni olsan; imdi onlar otlak kyda otlatsan da Allah'n kaderi, orak kyda otlatsan da Allah'n kaderi degil mi?
o

O srada Abdurrahman ibn Avf geldi, kendisi orada yoktu, bir yere gitmili. yle dedi: "Bcn bu konuda bir ey biliyor~. Allah'ni Elisi (s.a.v.)in (Bir yerde vebli ktim iltirseniz oraya gitmeyiniz.

Bulundigunuz yerde vebli karsa ondan kamak zre oradan kmaynz) dedigini iittim. mer Allah'a hamdederek oradan geri dnd."

(BuhAri, Tb: 30; Fetbi1-BAf: 10/179) Mehmet Akif, bu olay rletirmi: Kader deyince ne anlard, dinle bat ashlb: Eb Ubeyde'ye imdi<ki eylemiti itAb, Maiyyetindeki askerle bir zaman F1rk. - TereddUd etme sakn, nkU vak'a pek mevsiik'Taik- am' tutup dogro "Surg"a indi mer. EM Ubeyde hemen kotu almasiyle haber. Halife, Hazret-i Serdira: "Nerdedir ordu? Ne yaptnz? Yapacak ey nedir?" deyip sordu. Ebu Ubeyde: "Veba var!" deyince, askerde; Tevabiiyle mer durdu, ~ yerde. "Vebaya kar gidilmek mi, gitmemek mi iyi?" Mutacirin~i Kiramn soruldu hep re'yi. Bu zmreden kimi: "Maksad mhim, gidilmeli"' der; j'Hayr. bu tehlikedir" der, kalan Muhacirler. Halife byle muhalif grnce ef1W; alrd: Ayn tereddUdde buldu Ensar. Daln hepsini. lakin 'skld ... Aruk ona. Muhacirin-:i Kurey'inmsin olanlarna (1) Mracaatyolu kalmt; sordu onlara da. Bu frka ite biIA -kayd- ihtilAf orada: "Vebayakar gidilmek hata olur."dediler; "Yarn dnn!" diye Ashaba emri verdi mer. Ales-seher dzlUrken cemaatiyle yola, Ebu Ubeyde kp: "Ya mer, ulurlar ola! Firannz kader-ul-lahtan mdr imdi?,"

Demez mi, Hazret-i FarOk dDdi: "I.>ogru" dedi, "u var ki bir kader-ul-lahtan kaarken biz, Koup br kader-ul-Iaha dogru gitmedeyiz. Zemini otlu da, etrif tal bir derenin inde olsa deven yAEM Ubeyde, senin; Tutup da onlaryaln bayrda sektirsen, Ya yle yapmyarak otlu semteelctirsen, Dn: kaderle delildir u yapbln <kinedir?" mer bu szde iken bn-i Avf olur zahir, Hemen riwyete balar hadis-i tin'u.(l) EM Ubeyde tab susar duyunca bunu. Muhlcirin-i Kurey'in, kibar- Ashabn, eriatin koca bir rkn: bn':i HattAb'n; Kader deni~ce ne anlard hepsi, anladn aL. , Utanmadan yinekalkma Hakk'a bhana.(2)

Grlyor ki Peygamber'in syledili ileri srlen, hastalln bulamayacaA hakkndaki bu sz, gerekte onun sz degildil. nsanlar, kendi dncelerine geerlilik kazandrmak iiri, szlerini Peygamber'e dayaridrmlardr. Ayrca bilinmesi lazmdr ki Hz. Muhammed de bir insandr. Vahy,dmdaki sz ve eylemlerinde o da bir insan olarak yanlabilir. Kur'an- Kerim, vahyin haricinde, onun da teki ~nsanlar gibi oldugunu, kendi dncesiyle vardg baz kararlarnda yanld~n belirtmitir. Yalan zUr bahane ederek savaa katlmak istemeyenere inanp izin vermesinin bir yanlg olduAunu hatrlatm ve, kendisine hitaben:
(I) ~1z4semi'um bit't4 bi-ardle/d ledlMliia/eyli, Ve iM vakaa "e elllum bi ardlelo talru:ft ""tiM jiroretl ""tl,",", (Veba olan yere ginneyin, vebi
olao..yede iseniz kmayn, meilindedir.) (Hadis-i erif).

(2) Safabit,

S,

26027 .

"Allah seni affetsin, dogru syleyenleri anlamadan, yalanclar bilmeden niin onlara izin verdin?" (Tevbe: 43) buyurmutur. Demek ki Peygamber onlara izin vermekle yanImbr. nk o da insandr: "Ben de sizin gibi bir insanm, ancak bana vahyolunuyor, de," (Kehf: 1 o; FussIet: 41) ayeti, vahy dmda Peygamberin, teki insanlardan fark olmad!m bildirmektedir. Bu durumubilen sahabiler, Hz. Muhammed'in, baz konularda kararlarn uygun bulmaynca bunun kendi dncesi mi, yoksa vahy sonucu bir karar m oldu!unu sorarlar, ayet kendi dncesi oldu~unu sylerse onun uygun olmadgm; yle yaplmasnn daha uygun oaca~n sylerlerdi. Hz. Muhammed de onlarn dncesini daha uygun bulursa yle yapard. Nitekim Bedir Sava ncesinde Peygamber'in seli!i karargah (konulanma yerini) uygun bulmayan sahabiler, kendilerince uygun yeri gstermil~r, Peygamber de onlarn dedi~i yeri karargah yapmt. Medine'ye hicret ettigi zaman Medine halknni hurmalar tozlandrdklarn (erkek tpmurcuktan bir para alp dii tomurcugun iine soktuklarn) g~~en Peygamber: - Ne yapyorsunuz? dedi. - Biz byle yaparz, dediler. _.Yapmasanz daha iyi olur, dedi. Medi:eliler o yl tozlandrma yapmadlar. Verim dt~ kalite bozuldu. Bu durumu kendisine anlatuklar Peygamber: - Ben de sizin gibi bir insanm. Size dininiz hakknda bir ey emredersem buyrugumu tutunuz. Amakendi dnceme grebir ey emredersem, ben de insanun. Bu hadisin baka rivayetine gre Hz. Muhammed'in, hurmay aIlamamann daha iyi olaca~n sylemesi zerine hurmada kalitenin dtg, yine onlarm yanna u~rayan Peygamber'in: - "Hurmalarnza ne oldu?" diye sordu~u, onlarn da:

- "Sen; yle, yle syledin" ber'in:

dedikleri, bunun Uzerine Peygam-

- "Siz, dnya iinizi daha iyi bilirsinizr' dedi!i belirtilmektedir. (Mslim, Fadil: 140-141; e_im' fira'nfi Hukuki'I-Mustala, s. 178). Baka bir rivayette de Peygamber: "Ben, sadece bir tahminde bulundum. Zannmdan tr beni knamayn!" demitir (e-ifa': 178). Kendisi: "Yanlmam hagla!" (Msned: 4/37, 444), "Gnahm, yanlmam ve bilmezlikle yaptgun hatalar bagla!" diye dua et ... " ~itir (Msned: 4/55, 217). Baka bir sznde de: "Ben de sizin gibi bir insanm. Size Allah'tangelen bir eyi sylersem, bu gerektir. Ama kendiligimden bir ey sylersem, ben de insan.m, yanlabilirim de, isabet de edebilirim." buyurmutur (e-im: .179) Kadi yad, bu hadise u aklamay yapyor: "te dnyaya ilikin W.ilerde kendili!inden, ve tahminine gre syledigi szler byledir." Grld~ lre din ile bir ilgisi olmayan bu tr szler, Hz. Mu"bammed'in, normal bir insan dzeyinde syledi~i szlerdir. Bunlar ii;: degimez Tanr sz, din kural gibi kabuletmek yanlur. nk o da :' bir insand. Yetitigi ortamn kltryle yogrulmu,onlarn bb ve .tedavi hakkndaki grlerini duymu, ~renmitL Bunlardan begen'(; diklerini tavsiye etmitir. Dini niteligi olmayan tb ve tedavi yntemle:,.rini, o zamann artlamu gz nnde bulundurarak degerlendirrnek ge~rekir. Bunlarn, pozitif bilime yzde yz uygun dmesi art degildir. '1, Bunlar iinde ayet modern bbbn verilerine aykn olanlar grlrse 'bu durum, Hz. Muhammed'in peygamberIigf hakknda asla kuku ,t'uyandrmaz. nk biraz nce izah euigimiz gibi o, bunlar vahyen al\m degil, evresinden duyarak, grerek ~renmi. kendi dncesine t,re iyi buldugunu anlUmi, tavsiye etmitir. Y3l)lmaz olan, bu tr ~f.szlerdegil, VahYile aldg szlerdir. Bundan dolay Kur'an'da onun: ~\h()teki insanlar gibi bir insan oldugu, ancak kendisine vahy geldigi"

vurgulanmtr. Ayette sadece vahyen bildirilenlerin yanlmaz oldu~u anlatlmtr. Peygamber (selam ona), bir hadislerinde: "Bet de sizin gibi bir insanm. Siz, aranzdaki anlamazlklar bana getirip, aranzda hkm v~rmemi istiyorsunz. Olabilir ki biriniz, gzel konumasyle, kamtndaha iyi anlalabilir, kendisini hakl gsterir, ben de duyduguma gre hilicmveririm. Her kime, (yaniarak)krdeinin hakkn vermi olursam, onu asla almasn. Zira ben o kimseye cehennem. ateinden bir para kesip vermiimdir!"(Buhan, Mezalim: 16, Ahkam: 29,31; Mslim, Akdye: 5; EbU Davld, Edeb: 187; e-im: 180) Bundan dolaydr ki sahabiler, Hz. Muhammed'in vahye veya ilhama dayal szlerini, normal bir insan olarak syledi~i szlerden ayrmlar; birincisini uygulamay gerekli grmler; ikincisini seime brakmlardr. Onun iin lm deginde yatarken Hz. Muhammed, mmetinin kendisinden sonra anlamazl~a dmelerini nlemek amacyle bir vasyyet y~drmak istemi: "Geliniz, size bir yaz yaz(dr)aym da benden sonra armayasmz!" demi. Peygamber'in agr hastah~n dnenler, ,buna gerekgrmemiler. Hz. mer: "AIlah'n Kitab bize yeter!" demi. Sahabilerinin tarttgn gren Peygamber, vasiyyeti yazdrmaktan vazgemitir (Buhari, Um: 39, CihM: , 176; Mslim, Vasyyec 20-23; e-im': 186). Mslim'in rivayetinden, vasyyetin yazlmasna gerek grmeyenler, hastal~netkisi altnda olanPeygamber'in, o durumda yanlabilece~ini dndkleri iin bunuistememilerdir. Peygamber'in vasiyyet yazdrma istemi zerine, orada bulunanlar: Acaba durumu nasl? Yoksa kendindedegU sinden sorun!" demiler. Peygamber:
tl_

syledigi bana unutturuldu. (Burada sustulu bildirilen, Peygamber de~il, bn Abbas'tr. Unutturulan da bu sz bn Abbas'tan aktaran ravi Said tbn CUbeyr'dir. Mhelleb'e gre Peygamber'in nc vasyyeti -de same ordusunun donatlp yola karlmasdr (MUslim: 3/1258, not: (4).

Turan Dursun, kitabnn 216. sayfasmda Hz. Peygamber'in, baz hastalara okuyup fledi~i hakkndaki rivayetlerle alayediyor ve: "frklk denen yntemin tsIamda geerli ve yaygn olmasnda, Kur'ao'm Tannsnm dilinde ftlrmenin ok nemli oluu rol oynuyor, denilebilir" diyor. Hz. Muhammed, doktora gitmeyi yasaklayp, sadece okuyup flemeyi ~tlemi olsa, belki Dursun'un bu yargsna hak verilebilir. Ama mes'ele yle de~il. Hz. Muhammed, doktoragitmeyi emrediyoc; Her derdin mutlakabir devasnn da yaratlm oldu~unu belirtiyor:

"Be,deviAraplar,: - Ey Allah'n Elisi, tedavi olmayalm m? diye sordu/ar. Hz. Muhimmed buyurdu ki: - Ey Allah'n kullar, tedavi olunuz. Allah, verdigiher derdin' devasn da koymutur. Y,alnzbir tek derdin devas yoktur. - Nedir o, eyAilah'n. Elisi, demiler. -Ihtiyarlk! demi." (T'rmizi, Tb: 2; Buh3i, Tb: 1)
Evet, hadis kitaplarnda, bugnk bb anlayna aykn, Peygamber'in de dnce yapsna ters rivayetler yok degildir. Fakat elikilerle dolu bu rivayetleri, Peygamber sz olarak de~erlendirmek yanltr. Sadece tek rivAyet ile yetinen ve bununla bir yargya varan yan,

mi? Bunu kendi-

". Beni halime brakn, benim durumum iyidir, (aklm bamda'dr). Size vasiyyetim var: Mrikleri Arap YarmadasilUian karmz. Eli olarak gelen' delegelere, benim yptgm gibi ikrdmda bulu1lU1IUZ,"

dedi. ncsnde sustu. Ya da -ravinin anlatmna gre- ne

lr. Hadis kitaplann taradgnda, bilime, gerege ters den o rivayetlerin tam tersini syleyen rivayetler de bulundu~unu'grecek ve bu tr rivayetlerin Peygamber'e yaktnldgn, ona isnadedildigini anlayacaktr. Biraz nce hastalgn bulamayacagn bildiren rivayetin degerini grdk. Ayn ekilde afsun yapmadan, yaray atele daglamaktan sz eden hadisler de var ama bunlann yannda Peygamber'in:

dugu bir adrda hastalan tedaviederdi. 1sIamda bu hanm, ilk doktor . olarak bilinmektedir. Peygamber (8.a.v.), tedavi yannda hastalara moral verilmesini de giltlernitir: "Hastay sormaya gittiginiz zaman onu yaamaga tevik

ediniz, rahatlatc, teselli edici szler syleyiniz. nk bu, kaderi degitirmez ama hastann gnln ho eder." (Tirmizi, Tb: 35; Feyzu1-Kadir: 1/340) Duann nemi: Dedigimi~ gibi Hz. Muhammed, doktora gitmeyi, tedavi olmay, has.talgn ilacm bulmay. emrediyor ama bunun yannda duaya da nem yeriyor. Kendisi de hem kendisi iin, hem de Ailesi iin dua okudugu gibi, kendisine gelen baz kimselere de dua okumu veya dua okumalarn gtlernitir.ok dua insana moral verir. tnsan, gnl. den dua eder de duasmn kabul edilecegine inanrsa bu hal, ondaki ruh' gcn, hastalga kar savunma sistemini faaliyete geirir. Yani, insann moral gcn ileve getiren dua, vcutta birdoping yapar. zaten yce Allah, insan organizmasn son derece mkemmel yaratm, dardan gelecek mikroplara kar gayet gzel, dzenli bir savunma sistemiyle donatmtr. Ama bu savunma sistemi tam almazsa hastalk lar ba gsterir. Bedende, mikroplara kar antikorlar vardr. te dua.. bu savunma sistemini tam kapasite ile iler duruma sokabilir. Bununalayedilecek bir yan yoktur. Psikologlar, psikiyatristler duann moral gc zerindeki olumlu etkisini kantlamlardr. Normal insan beyninin, ancak yzde on kadar bir kapasitesi kullanlmaktadr. Yzde doksan. kullanlmamaktadr. En zeki insanlarda bile kapasite kullanm, yzde oniki-onbei gemez. Belki peygamberlerde ve velilerde daha yksek kapasite kullanlnca kalb gz almakta, keifler olmakta, kalbe gizli bilgiler dogmaktadr. Sanyorum ki bedendeki savunma sisteminin de tamam kulanlm olsa. insan vcudu, her hastalg yenebilir. te duann, savunma sistemi kapasitesini artrmada byk rol vardr.

"mmeti iinde yetmi bin kiinin, hesapsz cennete girecegini, onlarn: Um tutmayan, dag vurmayan, afsun yapmayan ve yalnz Al lah'a tevekkl eden kimseler oldugunu." (Buhari, Tb: 42) "Dag vuran, afsun yaptran, tevekkalden uzak olmutur."
(Tirmizi, Tb: 14) dedigini anlatan hadisler de vardr. m~n ibn Husayn: "Allah'n Elisi (s.a.v.) daglamaktan menetti. Hastalandk, daglandk. Ne ifldh oldu/c, ne ifd bulduk." demitir (Tirmizi, Tb:

o)

"Muska asan, ona braklr


(Tirmizi, Tb:24)

(Allah ondan elini eker)."

Msunu tavsiye eden hadisler yannda bir de bu hadislere b~lrsa bilim d rivayetlerin, Peygamber'e isnadedilmi ldugu, gerekte. bunlann Peygamber'in sz olmadg anlalr. Peygam>er (s.a.v.)in:

'Wastac, yani hasta develeri olan, develerini, saglam develerin yanna gtrmesin." demesi. (Buhari, Tb: 53) hasta]gn bulac oldugunu bildigini ve sirayeti nlemek iin tedbir aldgn gstenniyor mu? Gerek u ki Peygamber (s.a.v;), arkadalanna tedavi olmalann gtlyordu. Her hastalgm bir ilacnn bulundugu gibi szleriyle de insanlan tedavi arelerini aratrmaga yneltiyordu. Kendisinin zamannda erkeklerin yannda kadnlar da tedavi ile meguloluyorlard. Hatta savalarda doktorluk iini daha ok kadnlar stlenmiti. Rubeyyi' binti Muaz binti Afd' der ki: "Biz, Peygamber (s.a.v.) ile birlikte savalara kaul.rdk. Askerlere su tardk, hizmet ederdik. l ve yarallan Medine'ye naklederdik." (Buhari, Tb: 2) Rufeyde veya Refide isimli bir hanm sahabiyye, Medine'de kur-

iinizden geinneklen edemeyeceksiniz. Onun iin buna yol verildi." Oysa Ayetin gerek evirisi yledir: "Byle (iddetini bekleyen) ka"l'ur'in'da Tani1nm hereyi bildi~ yazl. Ne var ki kinii szlerine yorumsuz bakldgnda, Tannnn birtakm konulan sonradan bilip anladgnn anlaUdlgl da, aka grlr" diyor. Ayete:"Tanr, insanlarn cinsel ilikiden uzak kalmaya dayanamayacaklarn anlad" eklinde mina veriyor. Bu, Bakara, 187. Ayetin meAlidir. Ayetinasl anlam yledir: "Oru gecesi, lcadnlarnza

75. sayfada:

dmara evlenme isteginizi, st kapal, biimde bildirmeniulen, yahut iinizde tuman,zdan dolay, size bir giindh yoktur. Allah, sizin, onlar, QIllJcagn,z,zaten bilmektetijr;"
Bu misalier, Turan Dursun'un, Ayetleri nasl tahrif edip onlara istedigi anlam verdigini gstermege yeter.

ya/clal1'Ul/c size heldllulnd. Onlar sizin elbisenizdir. Siz de onlarn elbisessiniz. Allah sizin, kendinize yazlc etmeke oldugUl#lZubildi de tevbenizi lwQulbuyUrupsizi affetti. "
Ayette: "Anlad" sz gemiyor. Anlamak, sonradan olanbir olgudur. F~t "bildi", kuarn yap"g eylemi bildi, demektir. Turan Dursun, kasden "Bildi" yerine "anlad" deyimini koyarak Ayeti hrif .ediyor ve "A1Iah'n baz eyleri sonradan bilip anladg yorumunu yapyor. O'nun sonradan grendigi bir ey yoktur. Hereyi ezelden bilir. Vukubulan her olay da vukua balandg andan itibaren bilir.

XXVII- NESH, GR DEGtTtRME DEGtL, StLP ORTADAN KALDRMA DEMEKTIR


Turan Dursun, 177-185. sayfalarda, Kur'io'da elikiler oldugunu iddiA ediyor ve kaldrlan bir Ayetinyerine baka ayetin gelmi olmas. n, yaninesh mes'elesini ortaya atyor. Tabii yine alayp bir biimde . Birka cmlesini aktaralm:

"Rabbim gizli/eri bikrdir. Glderde ve yerde ze"e agu,gnca bir ey O'ndan gizli kalmaz. Ne bundan lcak, ne de bundan byk hibir ey yokur /ci apak "bir lcitapia (tesbit edilmi) olmasn."
(Sebe': 3)

"Bakara Suresinin 106.ayetinin, Diyanet'in resmievirisindeki anlam: , "Herhangi bir Ayetin hkmn yrrlkten kaldnr veya unultu, rursak, onun,yerine daha hayrlsn veya onun benzerini getiririz. Ai1ah'n her eye kidir oldugunu bilmez misiniz?" eviride "ayetin hkmn" deniyorsa da, aslnda "hkm" yer almyor. Yani dogrudan "ayetin kendisinin yrrlkten kaldmlmakta 01dugu"ndan szediliyor Ayeue. Demek ki, Kur'an'n "Tann"s, yukardaki iyette unu diyor: zaman zaman "ayet"i (eviriye gre Ayet hkm) yrrlkten kaldrrz.

"Allah, her diininkarnnda neyi ta,d,gn ve rahimlerinneyi eksi/tip neyi artudgin bilir. O'nun yantndaherey bir miktar iledir. O, gizliyi ve aig, bilendir. Byktr, uludur. Aran,zdan sz gizleyen de, onu ak syleyen de, gecemn karan,g,nda gizlenen de, gndzn gnda grnen de O(nca) birdir." (Ra'd: 8-o) "Allah gnldedo~ laa". dUnceleri bilir Alldk, yapgnz eyleri bilmektedir."
(Maide: 7, 8) Dursun, Bahra Siiresinin 235. Ay~tiide geen (ali'me: bildi) fi1ini de kasden (fehirne: anlad) biiminde teret;me etmitir. yle diyor: "YaniTann bilip anlad ki siz o kadnlar kafanlZda tamaktan,

- Kimi zaman "ayet"i unuttururuz da. - Bir ayeti yrrlkten mi lcaldmlk ya da unuttunluk mu; ya "da_ ha hayrls"n nnze getiririz; ya da benzerini. - Bilesin ki, "Tann"mn hereye gc yeter. Burada, kimi ayetin "yrrlkten kaldrld~", kimininse "unutturuldu~u"ok ak biimde anlatlyor. Yerine konanlardan kiminin "dahahayrl (yararl)",kimininse "benzeri" oldu~ da ...

Ayrca Tanrnn. szn de~tirmeyecegi

de vurgulanmtr:

"Allah'n kelimelerini degitirecek kif1lSeyoktur," (En'arn: 34. 115, Kehf: 27) Allah'n kelimelerini bakas de~itiremeyece~i gibi, kendisi de szlerini ve kararfarm de~itirmez: "Benim katmda sz degitirilmez (ben szmdendnmem)."
(Kaf: 29)

~'Allah'nkelimeleridegimez." (Yunus: 64) GrUld~U zce Kur'lu. Allah katnda szn de~itirilmeyece~ini. Allah'n szlerinde birbirine aykr eyler bulunmad~n vurguluyor. Allah'n buytu~u ile indirilen Kur'lu'da eliki yoksa. yrrlkten kaldrma anlamnda bir nesi h de yoktur. O halde Kur'lu'n kasdetti~inesh ne demektir? - NESH. silmek, kaldrmak, bir yazy kopye etmek anlamlarna gelir. Terim olarak Nesh, Hz. Peygamber'evahyedilmi olan bir Kur'lu ayetini kaldrp. onun yerine baka bir ayetin vahyedilmesidir. ~ur'lu- Kerim'de bu konuda iki ayet vardr: "Biz, bir ayet yerine baka bir ayet getirdigimiz zamanAilah ne . indirdigini bilirken Sen\ (Allah'a) iftira ediyorsun (uyduruyorsun) derler.llayr, onlarn oklar bilmiyorlar?" (Nahl Suresi: 101) . "Biz bir ayeti neshederveya unutturursak, ondan dahaiyisini veya onun benzerini getiririz." (Balcara Suresi: 106). ' Birinci ayet. Mekke'de, ikinc ayet Medine'de inmitir. Bunlarn ikisi de degiik slubla ayn olguyu anlatmaktadr. O da udur: Hz. Peygamber'e vahyedilen baz ayetl~r. onlarn uygulanma artlar de~iince Peygamber'in hafzasndan silinmi ve onlarn yerini doldurmak zere baka ayetler vahyediimitir. Bu unutturma ve de~itirme ilemini yapan da Allah'n iradesidir. Allah, o ayetlerinunutulmasn diledigi iinPeygamber aleyhisselam onlar iJ'!.,utmu,yahut onlar Peygamberin hafzasndan silinmi, onlarn yerini baka ayetler doldurmutur. te nesholaybudur. Bu, ayetin hem lafZID\n,hem hkmnn

Ayet yrrlkten kaldrma, de~itirme: Nahl Suresinin 101. ayetinin ~lam: "Biz bir ayeti, bir baka ayetin yerine koyup de~itirdi~imiz zaman (bir ayeti, bir baka ayetle yrrlkten kaldrd~mzda) -ki. Tanr ne indirece~i~i daha iyi bilir- dediler ki: 'Sen, t'alnzca bir uydurmacsm.' Hayr. onlann o~u bilmez." Burada anlatlan bir ayet, bir baka ayetin yerine konuyor; Biri yrrl~ sokulurken, br yrrlkten kaldrlyor. Bakara Suresindekindede, burada da Tanr: "Biz yapyoruz bunu!."diyor."

Konuyu aklayalm: . Dursut'unanlatt~1 biimde bir nesh. yani birbiriyle elikili olan iki szden ncekinin, bir sonraki ile yrrlkten kaldolmas eklinde bir ncsh, Tanr kelamnda sz konusu olamaz. nk Kur'an'da ihtiaro (yani elikinin) olmadij vurgulanmaktadr: "Kur'an' dnmyorlar m? Eger o, Allah'tan bakas tarafndan olsayd, onda ~ok ihtilaf (birbirini tutmaz ey) bu/urlard,''(Nisi: 82) Bu ayete gre Tanr'dan gelen szde ihtiac (eliki) olmaz. eliki olmaynca da nesh olmaz. nk nes~, ancak elikili szler arasn-

da.~

kaldnimas eklinde neshdir. Mfessirler. bundan ayn olarak lafz durdugu halde lyetin bkmnn neshi ve hkm durdugu halde lafznn Kur'An'dan karlmas eklinde iki nesh 'eidi daha zikrederler ki bunlar. Kur'ar'o tuhuna ters, bir delilden de yoksundur. H~m uygulandg halde ayetin lafzlOn kaldnlmasnn hibir hikmeti yoktur. nk, nemli olan, ayetin hkmdr. Hkm uygulanrleen ayetin lafz neden karsn? Bu konuda recm ayeti ad altmda verilen rnek. doyurucu degildir. nk Kur'an ayeti. tevatrle sabit olur, bir iki kiinin rivAyeti ile sabit olmaz. Kur'an ayetinin neshedilmi oldugu. ancak peygamber (selam ona) tarafndan bildirildigi takdirde geerlidir. Bu konuda Hz. Peygamberden gelen saglam bir sz yokur. Lafz Kur'An'a yazlm oldugu halde Ayetin hkmnn kaldnlm oldugu eklindeki neshin de saglam bir delili yoktur. Bu, mfessirlerinkendi grlerinin yaylmasndan dogmutur. Bu konuda da Hz. Peygamber'den saglam bir sz gelmemitir. Neshe kendilerini kaptrm olanlardankimi, neshedilen ayetlerin sayisn 200'e kadar karm iken, kimi 20'ye kadar indirmitir. Bu meseleyi inceleyen ah Veliyullah Dehlevi, aslnda neshedilmi ayetlerin sadece be oldugunu sylemektedir ki. mer Rza Dogrul'unda syledigi gibi. bu be ayetin de uygulanacak hkm vardr. Bunlar, kendilerini neshettigi sylenen ayetIere aykn degildir. Konuyu birka rnekle anlatalm: Kocas len kadlrn dn ay on gn iddet beklemesini emreden (Bakara: 234. ayetin). lenlerin, geride braktklan elerinin bir yl ev. den kanlmamasn tav~iye etmelerini gtleyen 240. ayeti nesheuigi iddia edilmektedir. rk bir iddiadr. nce mensuh denilen ayet. surede 240 nc ayettir. Nesheden ayet ise 234 nc ayetLr. Yani normalde neshedilmi olan ayet. neshedenden sonra inmi demektir. ki ayet arasnda nesh olsayd, tersi olmas gerekirdi. Mensuh,nasihten -sonra iner mi? ki ayet arasnda eliki yoktur. Zira biri. kocas lm kadnn beklemesi gereken iddeL belirlemektedir. br de lrken geride e

brakacak olan kocalara hitaptr. Bunlar elerinin perian olmamas iin bir yl evden karlmamalarm tavsiye ederler. Ama kadn kendisi kmak isterse kar. Evlenmek isterse kp evlenir. Fakat kocasnn lmnden dn ay on gn gemeden evlenemez. ki ayet arasnda ne eliki, ne de nesh yoktur. Mfessirler, meseleyi yle almlardr: Babas kans ve ocuklariyle Taiften Medine'ye hicretedip orada vefat eden bir adam hakknda indigi rivayet edilen 240. ayetin, kadnn mirastan alacagn belirten miras ayetleriyte neshedildigini syleyenler bulundugu gibi, muhkem oldugunu syleyenler de vardr. bnu'z-Zubeyr Hz. Osmanla "(inizdenlp geriye ~ler brakanlar ...) ayetini baka bir get.neshettigi halde Ile diye onu Musbafa yazyorsun?" deyince Hz. Osman: . "Kardeimin ogu, ben hibir eyiyerinden bn verdigi sylenir. degitiremem"ceva-

bn Abbas'a gre kocas lm olan kadn, bir yl evinde durur ve kendisiningeimi temin edilirdi. Bunu miras ayetleri neshetmitir. Ancak bu ayeL nesheden ayetler. rivayetlere gre degimektedir. Bir rivay'ete gre bunu, 234 nc ayet neshetmi. bir ksmna gre Nisa . Suresinin kocas len kadnn miras hakkn belirleyen 12 nci ayeti neshetmi. ki~ine gre de buayetin. kadnlar bir yl konunan karmama kkn, 234. ayet; onlara nafaka temini kkn da Nisal 12 nci. .ayet neshe1D\itir (camilull-beyhan: 2/579-581). Araplarda veiat iddeti bir yl idi. slamn balatgcnda da bu sre byle kald. Ancak sonradan drt ay on gne indirildi. steyen kadn, kocasnn vefatndan dn ay on gn sonra evlenebilir. Ama evlenmek istemedigi takdirde yoksulluk iine dmemesi iin bu Ayette ona bir . gvence getirilmi oluyor. Kocalam. hanmlarnm biryl geimlerinin ve meSkenlerinin saglanmasn vasiyyet etmeleri emredil~y,or. Tabii bu bir yl iddet degil, yas sresi de degil, sadece kadna birgUvencedir. Kocasnn evinderi kmak istemeyen kadnn perian duruma dmesini nleme amacna yneliktir. Fakat kadn bir yl kocasnn evinde

kalmak zorunda degildir. sterse evinden kar, iddetini bitirince de evlenir. Ama evden,kmakla nafalca hakkn kaybeder. .Grldg gibi bu ayetler arasnda'bir eliki yok, birbirini tamamlama ve aklama vardr. Ayetin mensuh oldugu grn kabul eunyen EbU MSlim, bu iddiay birka yolla reddeunektedir. 1) nce nesh, esasdegildir. mkan lsnde bundankanmak gerekir. (nk Allah, szn nesheunek iin indirmemitir. Zaten neshedilen ayetler, yazlmam, Peygamber'in hafzasnlan silinmi, ayetlerdir.)

"Ayrca ayet, bandan sonuna kadar bir tek art cmlesi de olabilir: "inizden lenler, geriye braktklar elerinin, bir yl evden kanlmamasn vasiyyet ederler de ... " cmlesi art cmlesidir. Bunun cezas: "Sonra onlar kendiliginden karlarsa, kendilerine uygun olan yapmalarnda, onlarn zerine bir gnah yoktur" cmlesidir. te Ebu Mslim'in anlatmak istedigi budur ki, gayet dogrodur.
tl

'-

2) Nesheden ayetin, neshedilenden sonra inmesi gerekir. Nesheden ayet, daha sonra indigine gre Mushafta da neshedilen ayetten sonra k00masl uygunolur. Geri mensUbun, nasihten sonraya konmas caiz ise de bu, kt bir dzenleme saylr. Allah kelamnn, mmkn mertebe bundan uzak tutulmas gerekir. imdi mensfh saylan ayet, Mushafta nasih saylandan sonraya konduguna gre bu ayetin, kendinden nceki ayet ile mensfh olmamas lazm gelir.
o'

2. Saldrganlara kar savamay enr~n ayetin (Tevbe Sfresi: 5, 123) de pek ok ayeti neshettigi ileri srlmtr,ki, bu ok sakat bir iddiadr. Sava emreden ayet, saldrgan slam Dmanlar ve zellikle Kurey Mrikleri hakkndadr. Yce' Allah, mslmanlara saldrmayan, kendi halinde uslu duran insanlara saldrmay kesinlikle yasaklamtr. "- Onlarla savan ki fine (bask) ortadan, kalksn ve din Allah'a dit olsun (yalnz O'na taplsn). Eger onlar, fitne (bask)dan, vazgeerlerse artk hakszlardan bakasna dmanlk yoktur" (Bakara Sfresi: 193) buyurulmaktadr. ' Ayette vicdanlar zerinde basknn kalkmas ve zgrce insanla. rn Allah'a ibadet emelerinin'saglanmas iin saldrganlara kar sava ,emredilmektedir. Fakat baskdan vazgetikleri takdirde artk onlara . saldrlmayacag, nk Allah'n saldrganlar sevmedigi vurgulanmaktadr (ayet 190). Demek ki, savalmas emredilen mrikler ken_di halinde bulunan insanlar degil, slam' yok etmek iin savam ve savaacak olan, insanlarn zgrce ibadetlerine engel olanmriklerdir. Mslmanlara saldrmayan, vicdanlara bask yapmayan insanlara saldnnak haramdr. slam'da hibir kims~ bask ile din degitirmeye zorlanamaz. Kur'an: "Dinde zorlama yoktur" (256) buyuruyor. "Al" lah sizi, din hakknda sizinle savamayan ve sizi yurtlarnudan karmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan menetmez. nki Allah, adalet yapanlar sever. Allah sizi, ancak sizinle dinhakknda savaan, sizi yurtlarnzdan karan ve karlmanz iin yardm eden kimselerle dost olmaktan meneder. Kim onlarla dost

EbU MUslimlin grlerine katlan Razi, muhaliflere yle diyor: "~iz, ayetin "lp de geriye elerbrakanlar(n elerine) .vasiyyet (etmeleri gerekir); yahut ~elerine) vasiyyet (etsinler) takdirinde oldugunu sylyorsunuz. Hkm Allah'a izffe ediyorsunuz. EbU Mslim de ayetin: zerlerinde; elerine vasiyyet borcu olarak lenler, yahut: ldklerinde elerine vasiyyet etmi olanlar, takdirinde oldugunu sylyor. Hkm kocaya izffe ediyor. ' "Egerayeue mutlaka bir takdir gerekiyorsa sizin yaptgnz takdir, EbU Mslim'in takdirinden daha iyi degildir. Kald ki sizin takdiriniz esas alnnca ayetin neshedihni olmas gerekmektedir. Oysa Ebu Mslim'in takdirinin, sizin takdirinizden daha iyi ve nesh iddiasnn'delilsiz bir iddia olduguna hkmeder. Hele nesh durumunda, Mushafn kt tertibeddigi sonucu dogarsa.

olursa ite zalimler onlardr" (MD1tehine:8~9) ayetleri de Kur'ao'n


kendi halinde bulunan temiz insanlara andg vicdan zgrlgtin vurgulamaktadr. . .. 3. Bakara Suresinin, 180-181 nci ayetlerinde: "Birinize lm geldig. zaman, eger bir hayr (mal) brakacaJcsa;anaya, babaya, yakn~r;r.a uy~un biimde vasiyyet etmek, korunanlar azerine birbortur," Her kim duyduktan sonra vasiyyeti degitirirse gn/ih degitirenlerin stndedir" buyurolmaktadr. Bu ayetlerde henlZ ana babann ve akrabaon kalan maldaki mi~ ras haklar belirtilmemitir. Miras hukuk~nun bir balangc olan bu ayetlerden, vasiyyetin ne derece nemli oldugu anlalmaktadr. Hz. Peygamber'in, ylebuyurdugu rivayet edilmitir: ;'Hibir masIilma-

hkmn neshettigi sylenir. Fakat baz bilginlere gre miris ayetinin inmesiyle yakn akrabaya vasiyyet kaldnlm olsa da mirastan pay olmayan uzak akrabaya vasiyyet hkm farz olarak devam etmitir. Keza din aynlg dolaysyla miras dmeyen anne-babaya da vasiyyet devam eder. Mesela ana-babas Urr olan bir m'min, onlara vasiyyet ile miras brakmaldr. nk "Dilnya ilerinde onlarla iyi gein" ayeti uyarnca mrik akrabaya dahi iyilik etmek Allah'n buyngudur. Kadi Beydlvi yle diyor: "Miras ayetleri, bu ayetin hkm ile elimez, aksine bunun hkmn teyideder. Zira miras ayetlerinde belirtilen miktarlarn, vasiyyeUen sonra verilecegi bildiriliyor ve vasiyyetinmutlaka ne alnmas emrediliyor.Buayetin neshedildigi hakkndaki rivayet ise ahM haberlerindendir. mmetin bunu kabul etmi olmas!, bu tek kiinin haberini mtevatir haber snfna kalamaz." . Beyzavi'nin bu szn nakleden Reid Rza da yle diyor: "Yani zan ifade eden hadis, kesinlik ifade eden hadisi (mtevatir hadisi) dahi neshedemezken, kesin olan Kur'an' nasl nesheder? Kald ki sad Muhammed Abduh'un dedigi gibi miras ayetlerinin buradaki vasiyyet ayetinden sonra indigine dair kantolmadg gibi, szgelimi de neshi reddetrnektedir. Zira yce Allah insanlar~ belirli bir zaman iinde emrettigi ve ksa bir sre sonra neshedecegini bildigi bir hkm buradaki vasiyyet emri gibi tekidetrnez. nkbunun, korunanlarn zerine bir bor oldugunu vurgulam, bunu degitireni iddetle uyarmtr. 'Miras ayetlerinde sz edilen vasiyyet, varis olmayan akrabaya mahsustur' dersek, ayetleri bagdatrmamlZ mmkn olur. Mesela verat sras" mslman olmayan anabahasna vasiyyet ile mal brakmak, bu ayetin hkmne girer. Keza selef arasnda varisler arasnda ihtiyac ok olan kimselere vasiyyet ile de mal braklabilecegini syleyenler vardr. Mesela adamn !babas, annesini boam ise, babas zengin iken annesi de fakir, kendisinden baka ona bakacak kimse de yok ise vasiyyet ile annesinin payn artrabilir. Fakir OCuklarndan birine vasiyyet ile mal brakabilecegi gibi kendi ocugu bulundugu iin malalamayacak olan kardeine de vasiyyet ile mal brakabilir. Amcalar bulunan ocu-

nn, .vasiyyet edecegi bir eyi varken vasiyyetini yazmatkn iki gece r;,ahyatmas dogru degildir." Taberi de Dahhik'in szn yazyor:
Akrabasndan bakasna vasiyyet eden kii, amelini gnah ile kapat; mtr." Drt m~~eb imamna. gre akrabas varken bakasn~ vasiyyet eden, kt br yapm olmakla beraber vasiyeti geerlidir. Dahhak'e gre akrabas olmayan kii, fakir mslmanlar iin vasiyyet eder. ~m~ afii, yukarda hadisi izah ederken yle diyor: "Mslman iin huyat~ o~,.vasiyyetinin, yannda yazl bulunmasdr. Kii, saglgnda ~asyyetn hemen yazmal ve yazdgna ahid de tutmaldr. Vasiyyetne, yaplmasn istedigi hereyi yazmaldr." : Ayetleki hayr,.ma anlamna gelir. Hz. Ali ve Hz. Aie'nin ifadelenne .g?re bAr~lacak ~ miktardaki maldan degi, ok maldan vasiyyet edlr. Mras ayetlen gelmezden nce kiinin, brakug maldan an?e-babasna ve akrabasna bir pay verilmesini vasiyyet etmesi, bu ayetle farz klnm idi. Fakat Nisa: 11. ayetle anne-babann ve yakn akr~ban~'"mirastan alacakl~ ~isseler belirtildiginden, Hz. Peygamber n de. Allah her hak sahib.ne hakkn vermitir. Artk varise vasiyyet olmaz" dedigi rivayet edik,liginden bu ayetin akrabaya vasiyyet

ga dedesinden miras kalmaz. te dede, bu durumda o yetimi mahrum e~emek iin vasiyyet ile ona mal brakmahdr."

Grldg gibi miras ayetleriyle vasiyyet ayeti arasnda hibir eliki szkonusu degildir. Binaenaleyh, onlarn bu ayeti neshetmesi de skonusu"olamaz. Miras ayetleri,kiinin kendisinden sonraya bcaktlg maln, vansler arasndaki letirilmesini gsterir. Bu konudaki her ikiayetin sonunda da bu letirmenin, "Kiinin yapacag vasiyetten, ya da borcunun denmesinden sonra olacag" vurgulanr. Vasiyye ise kiinin, saggnda iken mal zerindeki tasarrufudur. Kii saggnda dilerse maln hibe eder, vakfeder, vasiyyet ile hibe eder, iste,diginiyapar. Tasarrufunda serbesttir. yle ise vasiyyet ayetlerinin bu ayeti neshettigi yolundaki haberin ash yoktur. Peygamber'in kendisi de "Bu ayet neshedilmitir, artk bunun hkm yoktur" demedigine gre Allah'n Kiabndaki ayetleri hkmsz klmagakimsenin hakk yoktur. Byle ahM haberleriyle Kur'an'p kesin emd neshedilemez. Kur'an'da bulunan btn ayetlerin hkm saglamdr, uygulama zaman vardr. Mslmanlarn, yle bir iki kiinin szyle degil, Allah'n buyruklaryla hareket etmeleri, Allah'n Kiabnn hkmlerini uygulamalar gerekir. 4. EnfalSfresinin 65-66 nc ayetlerinde: "Ey Peygamber, inanan/(m savaa tevik et. Eger sizden sabreden yirmi kii olsa, ikiyz (kMir)i yener: Allah, sabredenlerle beraberdir" buyurulmaktadr. Yce Allah, buayetlerde Elisine, inananlar savaa tevik etmesini buyuruyor. Sabreden yirmi m'minin, ikiyz inansza; yz' m'minin de, bin inansza galip gelecegini bildiriyor. Mte8kib ayette ise m'minlerde zaaf grerek bu hkm hafifletiyor, bire iki oranna dryor. Sabreden yz m'minin, Allah'n yardmyla ikiyz inansza, bin m'minin de ikibin inansza stn gelecegini ve Allah'n, sabredenlerle beraber oldugunu ifade ediyor. Birinci ayet, sabreden m'minlerin durumunu, ikinci ayet ise onlar kadar sabrl olmayan m'minlerin durumunu bildirrnektedir. Bun-

lar arasnda nesh sz konusu degildir. nk birinciayetteki sabr ve azim vasfn tayan kk m'minler toplulugu, her zaman byk ilerbaarrlar. Ama bunlar azdr. Herkesi bunlarla bir tutmak ~gru olmaz. kinci ayet, genelolarak btn m'minlerin durumunu belrtmekte m'minler toplulugunun, en azndan kendilerinin iki kat bir kuvveti 'yenecegini haber vermektedir. Birinci ayet zel bir art, ikinci ayet genel art degerlendirrnektedir. Buayetlerin sonunda Allah'n, sabredenlerle beraber oldugu vurgulanyor. Bu demektir ki eger yirmi inanl insan sabreder, saglam durursa Aah'n yardm onlarla beraberdir, onlar baarya ulatnr. Gerekten yirmi imanl insan, kendilerinin on kat fazlabir kuvvet karsnda mor~lini bozmadan,galibiyyetlerine gvenerek saglam durursa Allah'n izin ve yardm'ile dman yenerler. Ama buna dayanam~lar'sa, onlar hakknda birinci ayetin hkm degil, ikinci ayetin hkm geerli olur. Demek ki onlar, birinci ayette tanmlanan ok ~- .. brlt, dayankl m'minlerden degil, genelm'minlerdendr (Mefatihu'-gayb: 15/199).

5. "Ey inananlar, siz Eli ile gizli konuacagmz zaman bu gizli konumanzdan nce bir sada/q; verin. Bu, sizin iin daha hayrl ve daha temizdir. ayet (sadaka verecek bir ey) bulamazsanz, "Wah baglayan, esirgeyendir: Gizli konumanzdan nce sadaka vermenizden korktunuz mu? nk yapmadnz. Allah da sizi affetti. Artk namaz kln, zekat verin, Allah'a ve Elisine itaat edin. Allah, yaptklarnz duyan-bilendir" (Mcadele Sfresi: 12-13).
Sadaka vermeyi emreden 12 nci ayelin, ondan sonra gelen 13 nc ayet ile neshedildigi sylenmektedir. Halbuki burada nes~~il7:ek bir ey yoktur. Ayetler arasnda eliki yok ki. Y~e AlIa~, brn.~ ayette, herkesin iinde Peygamber ile gizli konumak steyenn, bu tr konu~madan nce bir sadaka vermesini emretmektedir. Maksat da herkes n iinde gizli konumann nemli bir eyoldugunu bclirtmekve bunu vergiye baglayarak snrlamaktr. Gizli konumak isteyen, bundan n~;~avermek zorunda kalrsa gerekli gereksiz konumaya kalkma.

Ancak nemli bir ii olankonuur. Bylece cemaat iindegizli konuana kar bir sogukluk belirmez. Ama ayetin sonunda yoksulluktan dolay para vermeyenleri, Allah'n affettigi belirtiliyor. kinci ayette ise insanlarn, bu vergiyi demek istemedikleri, Allah'n da onlar affettigi belirtiliyor; fakat namaz klp zekat vermeleri, Allah'a ve Elisine itaat etmeleri emrediliyor. kinci ayette, birinci ayetin hkm kaldnlmamtrki. Sadece bunu uygulamayanlar Allah'n affettigi belirtilmitir. Demek ki makbul olan, yine de gizli konumadan nce vergi ~ermektir. Ama bunu yapmak istemeyeni de Allah baglar; kinci ayet birinci ayetin hkmn neshetmiyor, hafifletiyor. Birinci ayetin farz kldgm, meidfb yapyor. Nesh olsa, mensuhun hkm uygulanmaz ve uygulanmasnda sevab da olmaz, gnah olur. Oysa burada dUrum byle degildir. Birinci ayetin hkmn uygulayp sadaka vermek daha efdaldir. Ayetin szgeliminden bu anlalyor. Bunu yapmayanlar Aah'n affettigi bildirildigine gre demek ki bunu yapmak gzel bir i, yapmamak gnahtr ama bu gnah Allah baglamtr. Bun~an byle yapmayan~ , lar gnahkar olmayacaklardr, ama elbette byle bir konumadan nce sadaka v~ek daha gzeldir. Iki ayet arasnda bir zdlk olmadgna, biri digerinin hkmUnn uygulanmasna engeltekil etmedigine gre ikisi arasnda nesih de sz konusu olmaz. Uygulanmasndan sevab hasl olan bir hkm bulunan .ayet nasl mcnsuh olur? 6. Kur'an- Kerim'de zina eden kadn ve erkege verilecek ceza yz sopa vurm~tr ki buna cclde denir. Nur Sresinin 2 nci ayetinde:

unu iyi bilmek Iazmdr ki Kur'an haber-i vahid ile sabit olmaz ve onunla neshedilmez. Kur'an' ancakondan daha iyisi veya dengi neshedebilir. Kur'an'n dengi, sadece Kur'an'dr. 'Hadislere gelince, bunlar mtevatir olsa dahi Kur'an'n dengi olamaz. nk Kur'an'n lafz da manas da Allah'tan vahydir. Oysa dini mahiyetteki hadisler, Peygamber'jn kendi szleridir. ayet bunlarn manas mlhem ise . kudsi hadis adn alr. Ama kudsi hadis dahi ayetin dengi degildir, nk szleri, Peygamber'in kendi szleridir. Hatta rivayetlere gre lafzlarl dahi degitiginden bu szeri yzde yz Peygamber'in kendisz kalplar olarak kabul etmek dahi yanl~r. Lafzi tevatUr olan hadisler ok azdr. Ma'nevi tevatr bulunan hadisler de ok degildir. tekiler, ahslarn duyduklar szleri kendi ifadeleriyle anlatmalardr. Bunlar nasl ayetlerin dengi olabilir? Kald ki Recm ayeti diye rivayet edilen szler, haber-i vahidden ibarettir. Muhammed Izzet Derveze, bu konuda zetle yle diyor: "nce bu szn, ayet olup sonra lafznn kaldnldg, hkmnn baki kaldg eklindeki rivayetin hibir hikmeti anlalmaz, zellikle recm gibi tehlikeli bir cezada (Iafzn kaldnlm olmasnn anlam yoktur). Saniyen; recm ayeti olarak rivayet edilen szn metni degiik biimlerde rivayet edilmektedir; bu bii, sonra cezann sadece yal kadn ve erkege (nk rivayetten eyh ve eyhe geiyor ki, yal demektir) tahsisedilmesi acaiptir. Salisen: nerisiyle Kur'an' yazdrnolan mer, egcr rivayette sylendigi ekilde szn ayet olduguna kani olsayd, kimseyi dinlemez, onu mushafa yazdrrd. EbU Ya'la'nn rivayetine gre "Bir adam, Peygambere gelip: 'Ya Resilailah, bana Recm ayetini yaz!' demi. Peygamber (s.a.v.) 'imdi bunu yapamam' demi veya benzeri bir sz sylemitir". Rivayette Peygamber bu sz sylerken mer de mecliste imi. imdi mer, Peygamberin yazdrmadg bir sz, ondansonra nasl ayet olarak yazdnr ve buna ayet i der? Gerekten bu konuda'Hz. mer'den rivayet edilen szler; kukuludur. Rabian: Nisa Smesinin 25 nci ayeti, zina eden evli cariyenin haddini, hr kadnn haddinin yars olarak belirlemektedir. Kur'an'da

"Zina eden kadn ve erkee yzdenek vurunuz. Allah'n cezasn uygulama konusunda onlara acimaynz" buyurulmaktadir.
Rivayete gre bu ayet, sadece evli olmayan zaniler hakknda imi. Evli olup da zina edcn kadn ve erkegin recmedilmesini (talanarak ldrlmesini) emreden bir ayet inmi ama bunun lafz (szleri) Kur'an'dan neshedilmi, fakat hkm geerli kalm.

lr kadn iin NUr Siiresindebelirtilen yz de~ekten baka had olmadgndan cumhur, cAriyenin cezasnn elli de~ek olduguna hkmetmif,ir. Eger evli kadnn zina cezas yz de~ek degil de'recmolsayd, bunun yarya blnmesi mmkn degildi. yleise Kur'an'n zinaya koydugu ceza, hrler iin yz, evli cAriyeler iin elli degnektir. Peygamber'in recmettigine dair rivayetler ise, Kur'in'm bu kesin emirlerinden nce, Peygamber tarafndan uygulanan cezay gsterebilir. AmaKur'an, Tevrat'n da hkm olan Recm cezasn neshetmi ve -bekir, evli,erkek; kadn- zina suu ileyen herkese yz de~ek cezas getirmitir." ' Nesh konusunda tek dogru sz, baz ayetlerin hem metni hem de hkmyle birliktekaldrlm olmasdr. Kur'an'ch metni bulunan he~ ayetin hkm de vardr. nk bunlar insan sz degil, melegin vahyidir.Kur'an, kendisinde birbirini'tutmaz, birbirineaykn szler olmadgn, Allah'n, szlerinin degitiriIemeyecegini vurgulamaktadr. Kur'an'da elikili, birbirine ters szler olmadgna gre nesh de oLmaz. nk nesh, ancak elikili, birbirine zt eyler arasnda olur. AIlah 'n kelimeleri degitirilemez olduguna gre, her szn hkm vardr. "Allah'n 'szlerinde degitirme olmaz" (Yunus: 64). "Benim kamda sz degiiri/mez" (Kaf: 29). Bu iddia, Peygamber (s.a.v.)in, sarih bir sznedegil, mfessir ve fakiherinszerine dayanmaktadr. Zaten bu konuda Hz. Peygamber'den saglam bir sz gelseydi, nasih ve mensfh ayetlerin saysnda ahslara gre bu kadar fark grlmezdL. Mensuhsaylan baz ayetlerin, kendilerini neshettii ileri srlen ayetlerden sonra indii tesbit edilmitir. Insanltrn, kendi grlerine dayanarak herhangi bir ayeti neshetmege ne haklar, ne hadleri vardr. . Burada mensuh oldugu en ok iddia edilen ayetler zerinde durduk ve bunlar arasnda gerekte neshin bulunmadgn gsterdik. Nesh iddia edilen teki ayetlerin durumu bunlardan ok daha sal~mdr. Hepsinin doyurucu izahar ve geerli hkm vardr.

XXVIII Mt'RACOA NAMAZINSO VAK.TTEN BEE tNOtRtLMESt Rtv\vET


Turan Dursun, kitabnn 180. sayfasnda vedevamnda, "TANR SARA YNDA NAMAZ INDIRIMLERI" bal altnda bu rivayetleri ele almakta ve gerek olarak kabul ettigi bu rivayetere bakaraldslam ile alayetmektedir. Sonunda da "En iyisini Tanr degil de ~usa m biliyordu?" diye bir soru yneltiyor. nce kulland szckler cince. Olay anlatan rivayetlrde Tanr Saray diye bir deyim yok. Kat tabiri, de yok. Ancak birinci gk, ikinci gk deyimleri var. au ifadelerden Turan, gklerj, kendi hayalinde saraya 'dntrm ve Allah' da yine hayaliyle saraya yerletirmi, . gnlnn ektii biimde de yargsna varm. Birka cmlesini aktaralm: "Efendi Tanr '(Rab) grmek zere Muhammed'i makamna, sarayna (~R) agrml1r. Bunun iin de nce bir hazrlk yaptrtmtr: Melee, onun ggsn, urasndan ta urasna degin yardrm, kalbini karttrm, zemzem suyuyla ykattrm; iman dolu altn bir tasla bu kalbe IrviAN doldurtmu, sonra kalbi yerine koydurtup ggs kapattrmtr. Burada sorulabilir: Mubammed'in kalbi, daha nce - Temiz degil miydi? - Imanl degil miydi? . Bu ve benzeri sorular zerinde durmak, konuyu databilir. En iyisi, hadisten, konuyu izlemek: , Efendi Tanr (Rab), sonra, Muhammed'in gezisi iin bir bin it gnderir (cennetten). "BURAK" ad verilen, katrla eek aras ak bir bini Geziyi balatr. Muhammed, nce'bu binitc, geceleyin, Mekke'den Kuds'e; sonra ayn gece, "mi'rac (merdiven)" denen, ge dayal bir MERDIVEN'le, Cebrail'in eliginde g'gevarp ular.

Birinci kat gk. Kaps KAPC-BEKi MELEK, Cebrail'in kapy alp bu kapc melekle konumas: - Kim o? - Ben Cebrail. -Yanndaki kim? - Muhammed! - Gge kmak iin ona agn oldu mu? - Evet. Her gk katndabu konumalar olur. Sonra kapc -beki melek, Muhammed'e "merhaba hogeldin" diyerek kapy aar. Cebrail'le Muhammed ieri girerler. Peygamberlerin makamlan da gk katlarnda. Cebrail, Muhammed'le bu peygamberleri tantrr. Ilkin, birinci katta, Adem'le olur tanma"

Bir hadise gre Peygamber Ka'be'de Hacer-' ESved 'in yannda, uyku ile uyanklk arasnda bir durumda iken" bir baka rivayere gre de amcas Ebutalib'in kz Omm Hani'nin evinde iken olay meydana gelmitir. Bu durumda ayetle, Meseid-i Haram ile kasdedilen~Mescidi Haram'n evresidir. Uak Mescidanlamna gelen Meseid-i.Aksa iseKuds'te ~ulunan Sleyman ma'bedidir. Kur'an indigi zamanlarda .bu ma'bed harabe idi... Sonradan mslmanlar tarafndan burada y8pl~ lan mescide de Meseid-i Aksa denmitir:

"~;;' ci-';.; "".J" ' : O meseid ki evresini bereketli kldtlc".cmlesi, Kudsin ok verimli topraklarla evrili oldugunu gsterir. Bu topraklarn ok bereketli oldugu, A'mf Suresinin 135 nci, Enbiya Sfresinin 7l nci Ayetlerindebelirtilir. Isra', gece yrtmek demektir. Peygamber (s.a.v.)in, geceleyin Mekke'den Meseid-i Aksa'ya gtrlmesine.lsra, gklere karlmasna da Mi'raedenir. Ayeue Peygamber'n, Meseid-i Aksa'dan gklere karldgna dair bir iaret yoktur. Ancak bu husus, hadislerde geer: Enes ibn Malik'in rivayetine gre Peygamber (s.a.v.), henz kendisine vahiy gelmezden nce; Meseid-i Haram'da uyurken kii' gelmi, birincisi: . - O.hangileridir? kincisi: Ortanealandr, ncs: En hayrllandr. En hayrllannz alnlZ,demi. Allah'n Elisi, o gece kimseyigrmemitir. Sonra bunlar, baka birgece, gz'uyuyup kalbi uyumayan Peygamber'e: -peygamberlerin gzleri uyur, kalbIeri uyaz-gelmiler, hibir ey sylemeden onu kaldrmlar"Zemzem kuyusunun yanna koymular. Cebrail,onun bogazndan gbeline kadar karnn yarm, ,ggsnde ve karnnda olanlan boaltm, Zemzem suyu ile ykam, altun bir tet getirmi, tetin iindeiman ve hikmet dolu altun bir kabvarm. O hikmet ve imanla Peygamber'in g~sn ve boyun damarlanm doldurup kapat-

imdi bu sorunu gzden geirelim ve bu rivayetlerin gerekligini irdeleyelim: Rahman veRahim Allah'n Adyle. "Eksiklikten uzaktr O ki geceleyin kulunu Mescid-i !faram'dan, evresinibereketli kldgmz Mescid-i Aksa'ya yrtt. Ta ki ona ayetlerimizden bir ksmn gstt:relim. Gerekten O, iitendir, grendir.'" (Isra: 1) Buayette, Allah'n, ayetlerinden bir ksmn kulu Muhammed'e gstermek iin geceleyin onu, Mescid-i Haram'dan, evresi bereketli klnan Meseid.:i Aksa'ya gtrdg bildirilmektedir. Mescid, secde, ibadet edilecek yerdir. Mescid-i Haram, Ka'bedir. Ka'be'nin kendisine Mescid-i Haram dendigi gibi, Harem denen evresne de Mescid-i Haram denir. Ayetten, Hz. Muhammed'in, Ka'be'nin yaninda bulundugu srada olayn vukubuldugu anlalr.

m. Sonra onu en yakn gge karm, gk kaplanndan birini alm. Gk halk: - Kim o? diye bagnnlar. - Cebrail, demi. - Yannda kim var? demiler. - Yanmda Muhammed var, demi. - Ona (gelmesi iin haber gnderildi mi?) demiler. -Evet, demi. - Ho geldi, sara geldi, demiler. Gkhalk onu grnce sevinmi-Gk halk, yer yznde Allah'n ne yapmak istedigini, Allah kendilerine bildinnedike bilmezler- (Hz. Muhammed), en yakn gkte Hz. Adem'i gnnU. Cebtilona: - Bu, seninatan Adem'dir, demi. Adem (Hz. Muhammed'e): - Sen ne gzel evlatsn! demi. Henz en yakn gkte iken iki nnak gnn: - Ey Cebral, bu iki nnak nedir? diye S9nnu. Cebrail: - Bunlannkaynag Nil ile Fratur,demi. Sonra onu gkte dolaunn. zerinde inci ve zebercedden bir kk bulunan bir nnak gnnler. (Hz. Muhammed), elini nnaga dokundurunca halis misk oldugtinu anlam~ - Ey Cebrai, bu nedir? demi. (Cebriil): - Bu, Rabbinin, senin iin ayrd# Kevser'dir, demi. Sonra onu ikinci gge karm. Burad14kimelekler de birincideki meleklerin syledikleri gibi: . ,.
i

- Muhammed'e haber gnderildi mi? demiler. - Evet, demi. - Ho geldi,saia geldi, demiler. Sonra C<~brail,onu nc gge karm~ Oradakiler de birinci ve ikinci gklerdeki meleklerin sylediklerini sylemiler. Sonra onu drdnc gge karm, oradakiler de yle sylemiler. Sonra beinci -. gge karm, onlar da yle demiler. Altnc gge karm, onlar da yle demiler. Yedini gge karm, onlar da yle demiler .. (Ravi erik yle diyor): Enes, her gkte bulunan peygamberlerin adlarn syledi. Fak3t sadece ikinci gkte dris'in, drdnc gkte Harun'un adn belledim. Beinci gkte de bir peygamber vard ama adm hatrda tutamadm. Altnc gkte brahim, yedincide Musa vard. Allah ile konumas~nn bereketiyle Musa, yedinci g~e ykseltilmiti. Musa: - Rabbim, senin, benim stme bir bakasn karacagn sanmyorum, dedi. Sonra Cebrailonu, yalnz Allah'n bilecegi makamlara ykseltti; Sidretu'l-munteha'ya geldi, yce Rabbe yaklat, (Rab) sarkb, arada iki yay kadar, ya da daha az bir mesafe kald. Allah ona, orada vahyettikleri arasnda: "Senin mmetine her gn ve gecede elli .vakit namaz" vahyeUl. Sonra onu indirdi. Musa'nn yanna geldiler. Musa, onu yannda tuttu: ' . - Ey Muhammed, Rabbin senden ne sz ald? dedi. - Bir gn ve gecede elli vakit namaz szald, dedi. - mmetin bunu yapamaz, dn, Rabbin senden hafifletsin, dedi. Peygamber (s.a.v.) Cebrail'ednd, - Dogru, istersen dn, dedi. - Tekrar onuyce Rabbe kard. Peygamber yerinde durarak: - Ya Rabbi, bizden hafiflet, nk mmetim bunu yapamaz, dedi. On vakit namaz kaldrld. Tekrar Musa'nn yanna dnd. Musa, onunla danr oldu. Cebral

- Kim o? demiler. - Cebrail, demi. - Yannda kim var? demiler. - Muhammed var,demi.

yine ona bunun ok oldu~unu syledi. Her seferinde onu geri dndre dndre nihayet namazlar bee indirildi. Sonra MUsa: - Ya Muhammed, valllihi ben kavmim srnil ogulanna bundan daha azn getirmitim, geveklik gsterdiler, terk ettiler. Senin mmetin, bedence, kalbce, gz ve kulaka benim kavrnimden daha zayflr; dn, Rabbin senden hafifletsin, dedi. '
~

Ancak bu rivayette gerek metin, gerek anlam bakmndan sakatlklar vardr. Mesela JS" ~I .)s- ~ J"t ~ ~i .,j- ;: ~.r Allah. vahyeltikleri arasnda senin mmetine elli vaki namaz vahyei" cmlesi, nc ahstan, ik ;nci sahs tekile gemektedir. Sz anlatan Enes'tir.-.:s-ic. i~ ...,-.-.:~ -- . ~ ~ J", . ~~ ~i ~J'f:U
;Ol ..

w
.:

it

~~..r:

..;.

-;

.....-

J~

Msa'nn her itiraznda Peygamber Cebrnil'e dner, ona danr, o da Musa'nn dncesini uygun bulurdu. Cebrail, Peygamber'i beinci kez kard. Peygamber: - Ya Rabbi, mmetim zayflr" bedenleri, kalbieri, kulaklan, gzleri zayfur. Bizden hafflet, dedi. Yce Rab: - Ya Muhammed, hay hay, ancak kaumda sz degitirilmez, namaz asl Kitapta sana farz kldgm gibidir, her iyilige on kat sevap verilir.O size'be vakit farz ise de Kitapta ellidir, dedi. Peygamber tekrar Musa'ya dnd. Musa (selam ona): - Ne yapun? dedi. Peygamber: - Bizden haffletti ama her iyili~e on kat sevap verdi, dedi. Musa: - Valiahi ben, srail o~ullanna bundan daha azn getirmitim, terk ettiler. Rabbine dn, senden haffletsin, dedi. Peygamber (s.a.v.): - Ey Musa, valiahi ben artk yce Rabbime itiraz etmekten utandm,dedi. - yle iseAllah'n adyle in, dedi. Peygamber uyand ki kendisi Meseid-i Haram'dadr.(l) Mi'rncn detay hakknda bundan az veya ok farkl rivayetler vardr. Hepsini burada anma~agerek grmyoruz. Hepsinin omurgasn, Buhfui'nin rivayelinde anlatlanlar oluturmaktadr.
(I) BJlhai, Salit: I, Hac: 76, Enbiya: 5, Tevhid, 37. Meiltb: 24; Mslim, Lnin:

.]s"
tt'

~I

Allah,vahyedilenler

arasnda, mmetine elli vakit

namaz vahyetti" denmesi gerekirken: "Allah. vahyedilenler arasnda senin mmetine elli vakit namaz vahyei" denmektedir. Keza i'" Musann: LiI~\ J ~}i j ~l:.....;. ~, $ f' l "sznde de ayA ,

,..

.'.

n anlamda olan ecsOd ve ebdiin tekrar edilmitir. Biraz yukanda: "Rabbim, Senin, benim stme kimseyi karacsgn sanmyordum" demesi, Musa'y, diger peygamberlerin stne, Hz. Muhammed'i de onun stne karan bir anlamtar. Maamafih, hadisin ravisi erik ibn Abdullah'm bu hadisi kartrdg, iyi ezberleyip tesbit edemedigi belinilmekteir.(l) Buhiri'nin rivayetinde olay, Peygamber'in, henz peygamberliginden nce grdg birrti'ya'dan ibaretlir ve ayetle anlatlan tsra olayyla ilgisi yoktur. Ahmed, ibn Hanbel'in, Sabit el-Benani yoluyla Enes'ten rivayet ettigi benzeri ve daha detayl hadiste ise ru'ya'qan ve olayn vukuu tarihinden sz edilmemektedir. Bczzar'n Msned'indeki rivayetle de olay bir ru'ya olarak anlatlr. Hadis gariptir. Bu rivayetten de olayn, tsra ile ilgisi olmadg anlallr.(2) tbn Ebi Halim'in, Ebu Malik yoluyla Encs'ten rivayet euigi hadiste ise Mi'r'de olay,lsra olayna baglannaktadr. tbn Kesir, bu siyakta ok tuhaf ve garib eyler oldugunu sylyor.(3) , Btn rivayetlerin zn, Buhari'nin Enes'en nakletti~i rivayet tekil etmektedir. Olay bir ru'ya eklinde anlaulsa da gereklere ters
(l) bn Kesir, Tersir: 314 (2) bn Kesir, Tersir: 3/4.

259.263; bn Hanbel, Musned: 3/148,149; 5/143.

'

(3) Tefir: 318.

den eylerle doludur. Allah namaz, farz ettikten sonra H;z. Muhammed'in, Musa'nn szyle Cebrail'e danmas, be kere Allah'a dnp: "Ya Rabbi bunu bizden hafinet, hafillet" demesi, akl ve mantgn kabul edecegi bir ey degildir. Allah, verdigi emri henz teblig etmeden degitirir mi? Degitirecekse niin emretsin? Verdigi emri, artlarn degimesiyle degitirmesi yani nesh ve tebdil etmesi, sosyolojik kurallara uygundur. Fakat emrini,daha teblig edilmeden, aradan zaman gemeden gerialmas makul degildir. Kadi'ye gre bu, henz ortaya konmayan bir hkm neshetmektir ki bida' demektir. Bida, iyi olmadg sonradan anlalan eyi ortadan kaldrmaktr. Yani Allah, nce insanlarn buna dayanamayacagn bilmeyip sonra bunu anlain ve degitirmi, hafilletmi demektir ki muhaldir. Kabul caiz olmayan g~ rleri tayan bu rivayetin reddedilmesi gerekir.(l) Kald ki ni kaybeder, lah'm iradesi san dncesi mi'rac, ruhan! bir ykselitir. tnsan o anda beeri iradesinormal dnce snrlarn aar. Btn hareketleri Aliinde olur. Oysa bu istiareler, gelip gitmeler normal indzeyinde olan eylerdir.

Bu rivayette Atlah'n sarktg, yaklatg zikredilir. Hz. Aie'nin ve Abdullah ibn Mes'ud'un kanaatine gre yaklaan, sarkan Cebrail'dir. Necm Suresinde Peygamber'in, s~ kendisine yaklaan Cebrail'i grdg anlatlr.(l) Yksek ufukta oturmu olan Cebrail, kendisine yaklam, sarkm, iki yayaras kadar ya da daha az bir mesafe kalm, o ekilde Peygamber'e vahyyetmiti~ ve Peygamber onu, bir kez daha Sidretu1-Muntehf yannda grmtr.(2) Bu rivayette, Necm Suresinde geen Yukaodaki ayetler deil getirilerek Peygamber~in Allah' grdganlathr. Halbuki Necm Suresinde tasvir edilen olay, Peygamber'in Cebrail'i gnnesidir. Yani Peygamber'in Cebrail'i grmesi olay ile tri ve Mi'rac olaylar birbirine kartrlmtr. Hatta kanaatimize gre bu rivayetlerde, Peygamber'in eitli zamanlarda grdg:ru'yalar birbirine kartrlp tek olaym gibi anlatlmtr. Kald kihenzPeygamberlikten nce grdg bir r'ya ile -ki Buhari rivayeti yledir- be vakit namaz nasl arz oluyor? Henz Hz. Muhammed'e peygamberlik grevi verilmeden, mmetine namaz m farz klnm? Rya ile dini hkmler sabit olmaz. Mi'rac. rivayetlerinde Peygamber, Musa ile grtkten sonra Allah'a varnca, bir rivayette farz klnm olan elli namazn atrn (yarsn), diger rivayene onar vaktini kaldrdg, bakarivayette ise. beer vaktini kaldrdg anlallr.(3) Bunlar birbirine aykr eylerdr. Bu rivayetleri ortaya atanlarn asl amac, Kur'an'da adca zikredilmeyen be vakit nainaz, Mi'rae olayna baglamakur. Ama dnen insan, bu rivayetlerdekielikiyi fark etmekte gecikmez. Olayn Enes'e anlattrlmas da ilgintir. nk ancak Peygamber'iMedine'de grm olan Enes, henz on yanda idi. Mekke'de olmu Mi'rae olayna tank olmamtr. Kur'an'da bize bildirilen, tsra, yani Peygam~r'in Mekke'den .
(I) bn Kesir, Tefsir: 3/4. (2) Necm Suresi: 514 (3) bn Kesir, Tefsir: 3/421; Hazin: 4/135.

Burada Peygamber'in, Allah ile tpk bir insanla konuur gibi normal duyu ve dnce snrlar iinde konutugu anlatlyor ki bir insann, Aah ile normal duyu ve dnce dzeyinde konumas muhaldir. Allah'm tecellisine mazhar olan di:lg,pamuk gibi atlrken O'nuntzuruna kan insanda, beeri dnceden eser kalr m? Onda: "Ya Rab~ bi, bunu bizdenhafiflct" deme gc kalr m? Allah' gren, kendinden geer. Mutasavvflarn diliylebeer Allah' gremez. Ancak Allah, insann beeti dncelerini alr ,ona kendi varlgn Unutturur. O zaman insan Allah' grse de kendi insani varlgyla degil,Hakkn varlgyla grr ki gren yine Allah'tr. Nitekim Peygamber'in, Allah' grmedi.gi, "Nurdur, O'nu nasl greyim?" dedigi anlathr.(2)
(I) Mefal1u'l-gayb: 20/152. (2) Mslim, man: 291; Tirmizi, Tefsir: Sure: 53; lbn Hanbel de rivayel eLmitir. Kesir Tefsir: 3/10.

, Kuds'e gtrlmesidir. Buna, inanmak farzdr. Bunu dnda, elikili kii haberleri zerine itikad kurulamaz.

XXiX GARANK OLAY VEYA EYTAN AYETLER! HERZESt


Turan Dursun, ngiltee'de yaayan hret dkn,' Salman Rd'nn ortaya au~ "eytan Ayeteri'.' sorununu ele alyor, bununla zhinleri bul~drma~a alyor. Ksa~as: Kur'an'n Hacc Suresi'nin 52. ayetinin, bunu izleyen ayetlerin ve bu ayetlere ilikin aktarma ve yorumlarn tankl~yla "eytan Ayetleri" olay bir gerektir. Kaynak, ileri srldU~gibi yalnzca Taberi de~ildir. Taberi'den 150 yl akn bir zaman nce yaam olan bn shak'n "e's-Sire"sinde de olay yerahr. (Bkz. Siretlt~n shak, yay. Muham~ed Hamidullah, fkra: 219.) Bunun yannda bir baka gerek, laik ve zgUrdnen insan -ki Salman Rd de byle bir insandr- "din kutsallklan"n,n erevesine sokulamaz. Bunu yapma yolun~aki "din terr" karsnda korkmadan, ylmadan yeterince savam verilmelidir artk. Dursun, olayn, bn shak'n Siresinde yer almasn do~rulu~unun. kanu saymaktadr. imdi bu bn shakhakknda hadis bilginleri,nin grlerini verelim: Darekotai gibi bUykhadisiler, bunun rivayetlerini vahi, son derece sakat grmlerdir. Zehebi: "Siresini, rivayet zinciri kopuk, tannmayan, bilinmeyen eylerle, yalan iirlerle doldurmasndan baka bir gnahn bilmiyorum" diyor. Nesa'i ve bakalar, bn shak iin "Sa~lam degildir", Darekutni: "Szleri kant olamaz", Sleyman et-Teymi, Hiam ibn Urve: "Yalancdr", mam Malik: "Deccallerden biridir!";

Hammad ibn Selerne: ~zarfiri Qlmadka bn shak'tan rivayet etmedim"; Yahya el-Kattan: "Muhammed ibn shak'n yalanc olduguna tanklk ederim." demilerdir. Kendisine onun yalanc oldu~unu nereden bildi~i sorulan Yahya, bunu Vheyb'in syledi~ini, ona da.Malik ibn Enes'in sylemi oldu~unu,ona da Hiam ibn Urve'nin syledi~ini anlatmtr: bn shak, Hiam'n kars Mnzir kz Fauma'dan hadis rivayetetmi. Oysa Hiam henz yedi yanda iken bu kzla evlenmi oldu~unu, o gndenberi kars FAuma'mn, hibir erkek yUzgrmedi~ini anlatmtr. Byle iken bn shak, ondan rivayet naklediyor. Hatib-i Ba~dadi'pin tesbitine gre bn Shak, gad (sava) haberlerinivaktinin iirlerine gnderir ve onlardan bu olaylarntemasna, uygun iirler yazmalanm istermi Id o iirleri, olaylara eklesin. ' (Mizanu'l-l'tidal: 3/468-471). imdi yalancl~ ile n yapm byle bir adamn kitabnda bu olayn anlaulm olmas, do~rulu~unu mu gsterir? Kaldki bn . shak'~ siresinde, eytan ayetlerinden szedilmez. Yazar, olaynbir blmnn, Buhari'dede yer alm oldu~unu sylyor. Oysa Buh~'de yer alan, eytan ayetleri olay de~il, sadece ilk sirelerden olan Necm Sresini dinleyen mriklerin, Srenin cazibesine kaplp mslmantarla birlikte ecde etmi olmal~dr. te Buhari'nin t!vayeti: ,

i'. .. $ , ,~\'.:; i ':";'1 ..rr It.. ..,. J'!,J,J'


ft J'
L.::r.~ .

f,'I

'~ ~

h, .

. "l_

~--

,.

"

'"

t
i

" ~i.~)

'~

. .:..~' i::.:.. ,: 'J .iJ':' JJ' JI.i \ J-" ~ Ji.J*") ~, " : JI.i ,~ J . ,~ of * L~ ~ ~ .~\} ~ \AS" ~\ 4:llJ ~) i ~ ~. ~ J rJ .j, ~ J " , .",*1 ,', i

'.." ~ 4131 ~ ,

ft.T

.s- -'tfl'o!

. "-tl.

~.J*"i

" t

.:r ~~.
~i'

i is:.i v~ s- ul' fl'-.r.


,. ii-

,L~

.,

",

. ."

, .~

~ ~i .,. J

l\(

J;i ~~ ~ ~)

(Buhari, Tefsir, Necm Sresi: 65/54)

, Olay nedir? nce bunu ksaca anbtalm;


\ ,

Kavminin kendisinden yz evirmesine son derece z~len Peygamber (s.a.v.), Allah'lan, kendisiyle kavminin arasn uzlaUracak bir eyin (vahyin) gelmesini ve bylece kavminin inanmasn ok anu, ediyordu. Bir gn Kureyin kalabalk bir meclisindeoturmutu. O gn Kureyin kendisinden uzaklamalarnasebeb. olacak: bir eyin inmemesini istiyordu. Yce Allah:

Turan Dursun, bu olayn, tbn Hacer Askalan tarafndan do~u. land~n sylyor ki bu, yanlur. bn Hacer, bu konuda Kirmani'nin u szn naklediyor: "Bu secde olaynn, Peygamber'in ok,omas srasnda, eylann au g szler sebebiyle vukubuldultu eklinde sylenen sz ne akl ne de nakilbakmndan doltru degildir." (Fethu'l-Bari:
8/614)

".s;.

i~\
,

lah'? Elisi (s.a. v.) sUreyi okuyup:"

..s;:" i'i ~~r" Aye~ne gelince eytAn, onun diline ~'.:r ~1flik)iiilh :.r;.;? ~~IA,;. " szlerini aLU.Kureyliler: "Muhammed bundan
nce hi tanrdarmm hayr ile anmamt" dediler. Peygamber okumasna devam edip sUreyi bitiri~ce secde etti, onlar,da mslmanlarIa ~irlikte secde ~ttiler. Akam olunca Cebrail Peygamber'e geldi: "Sen ne yaptn, benim Allah'tan sana getirmedi~im, sylemedi~im eyi insanlara okudun" dedi. Yce Allah: "Senden nce hibir resl ve neb

ic' i .s;:..; J":"")IJ;


. \ - .-. "

';j; j"

suresini indirdi. AI. 1

~}i

Hac Suresinin: "Senden nce hibir resul e neM gndermemitik ki o, temenn eigi zaman eytan onun mniyyesine (bir dnce) atm olmasn. FakatAllah,eytannatgn siler" sonra ke(di ayetlerini saglamlarr." (Hac: 52) Ayette geen temenni bir eyi anu eunek qemektir ki, felsefede buna idealdenilir. Buna gre eytan, peygamberih gerekletirme~e alg ideali, kartrmak istedigi dncelerle bozmalta alr, demektir. Fakat ogunlultunkansnagre temenn, ezberden .okumak anlamnad:. Buna gre ayette her peygamber, kendisine gelen vahyle~ ri okudu~u zaman, mutlaka eytann, onun okumas~na bozuk dnceler kaunaga alacalt, fakat Allah'n, eytann attg dncelerisilip, vahy ayetlerini yerletirecegi anlatlmaktadr. tbn Hacer, 'ayetin tefsirinde ey tan n' dnce attg hakkndaki grleri sralyor. Bu rivayetlerin hepsinin ya zayf veya kopuk oldu~unu, ancak rivayetlerin oklugunun, ,buolayn bir aslnn bulundugunu kantladgn .sylyor. Daha sonra Ebfbekr ibn el-Arabinin ve Kadi lyad'n, anlatlan bu olayn dzme oldultu hakknd~ki grlerini veriyor: tbnu'l~Arabi yle diyor: "Taberi~ aslsz birok rivayet aktarnitr. Bunlarn asl yoktur ..Kadi tyad da: "Saltlam hadiseilerin hibiri, bu olay saltlam, kopuksuz bir zincirle nakletmemitir. Bu rivayetin aktarctlar zayf, rivayetleri karmakark, senedi (rivayet zinciri) kopuktur ... Bu rivayctin dayandrldg tabilnin ve mfessirlerin hibiri, rivayet zincirini vermemiler, bunu herhangibir sahabiye dayandirmamlardr. Bu ,konuda tabiilere varan rivayet yollarnn oltu zayftr, rktr. Bezur, bunun anlatm dogru olan hibir yolu yoktur. Bir

gndermemitik ki o, temenn eigi zaman eytan onun mniyyesbe (bir dnce) atm olmasn..." ayetini indirdi.(I)
Hac suresindeki bu Ayelin, bu olayla ilgili larak inmesi mmkn' de~ildir. nk aranUc uydurmasnn' ba~land~1 Necm sUresi, Mekke'de inen ilk surelcrdendir. Oysa Hac Suresi, Medined~vresinin sonlarna do~ru inmilir. 88. srada yer alr. Bu hadis, Said ibn Cbeyr yoluyla bnAbbas'tan, Ebu Ma'erve Yezid ibn Ziyad yoluyla da Muhammed ibn Ka'bel-Kurazi'den rivayet edilir. Ama Hz. Peygamber'e kadar giden kopuksuz bir senedi yoktur. Bu rivayeti Kclbi de Ebu Siilihyoluyla tbn Abbas'lan rivayct etmitir. Ama Kelbi itimada ilyan grlmez. Sa~lam hadis mecmualar bu rivayeti almamlardr. Kadi 'tyM, Razi ve birok alim bunun uydurma oldu~u kansndadrlar. nk bunu Peygamber'in masumluguna, erialin korunmu olmavasfna aykr grmektedirler.

tek Ebbir'in, Said ibn Cbeyr'den rivayeti anlabilir ama o da sahAbilere vannaz. Kelbi ise rivayeti caiz olmayan, ok zayf (gvensiz) bir kiidir. ayet bu rivaye dogru olsayd, mslman olanlarn egunun dinden dnmeleri gerekirdi." demitir. Bunlar aklardktan sonra geleneki bir hadis rivayetisi olan bn Hacer, olay tmden inkar elmenin, rivayet kurallarna aykn oldugunu, zayf olmakla beraber, rivayetlerin oklugunun, olaynbir asl bulundugunu, mrsel (batan bir ravisi dm) rivayeti kant kabul edenler iin bu rivayetin mrsel (kopuk), dogru zinciri bulundugunu belirttikten sonra aynen yle diyor: "nk onlar ulu kugulardr ve onlarn efdati umulur" szn, Hz. Muhammed'in sylemi olmas mmkn degildir: O. ne kasden, ne de yanlarak kendisine inen Kuc'an'a bir ey katamaz. nk o, ma'sumdur. Bundan dolay bilginler, bu olay eitli" biimlerde yorumlamlardr: . Kimine gre Peygamber uyukladg srada bilinsiz olarak dilinden bu szler km. Katade'ye dayandrlan bu gre, ~di ly8.d: "Dogru degildir. Peygamber'in dilinden byle bir szkmaz. Uykuda dahi eyan onu ekileyemez" diyerek reddelmitir. (Elbee Kadi Iyid'n sz dogruclur. nk Kur'an. Peygamber'e gelen vahylerin koruma altnda giderildigini vurguluyor. Kald ki Peygamber uyukladg snda agzmdan kan szleri kim duyacak? Sayklayann szn,sadece onun ok yaknndaki duyabilir.Ka'be gibi, byk kalabalgn toplandg ve herkesin ayakta oldugu bir srada Peygamber nasl ayakta, sayklayacak derecede uyur? Bunlar akl ve manlk d szlerdir). Bir bakasna gre-gya eylAn, onu byle sylemege zorlayarak bunlar sylelmi. BU" gr sama"bulan bn Arabi. eylAnn "Benim sizi zorlayacak gcm yolctur. Ben sadece sizi da've eim, siz de bo. na uydunuz. Arllk. beni /anamayn, kendiniz; /cnayn." (brahim: 22) dedigini anlatan Ayet"eylAnn ona tesir edemeYecelini gsterir. n-

kU o, istekle eytana uymaz. eytan da onu zorlayamaz. Eger eytAnn' byle zorlayc bir gc olsayd, eytana boyun egmeyen hi kimse calmaz, kimse ona kar direnemezCli.
,

Bir gre gre de: Mrikler, tanrlarn andklarzamanbu szleriyle onlar nitelerlerdi. Peygamberin de bilin altna taklm olan bu sz. bilinsiz olarak dilinden kmur. Kadi ly8.dbu iddiay da gayet gzel biimde reddetmitir. Bir gre gre de: "Peygamber, sureyi okurken "Oelcincs Menat'" ayetine geldigi zaman, Peygamberin, tannlarn yereceginden korkan mrikler, hemen nceden bilip okuyageldikleri bu i'ri okuyarak onu Peygamber'in szne karlrmlardr. nk "Bu Kur'an' dinlemeyin, o okunurken grlt edin." (F,sslet: 26) ayetinin de belirttigi zre Peygamber Kur'an okurken mrikler hep grh ederek onun szlerinin duyulup anlalmasn nlemege alrard. Ite onlarn syledigi bu sz. eytana nisbet edilmitir. Yahut da burada eytandan kaslt, insaneytAndr. nkU Kur'an, ktlk telkin eden insanlara da eytan tabirini kullanr: tnsan ve cin eytAnlar (En'am: 112). Bir gre gre de Peygamber agr agr Kur'an okurken, durula. rndan birindeeytAn, Peygamber'in nagmesini taklidederek bu szleri syledi. Yaknda bulunup eytann syledigi bu sz duyan biri. bunu Peygamber'in syledigini evreye yayd. Bu grleri sralayan bn Hacer, son yorumun en dogru yorum oldugunu sylyor. Temenninin okuma anlamna geldigini syleyen bn Abbas grnn de bu gr destekledigini belirtiyor ve: "Bu nass, aka gsterir ki bu sz syleyip Peygamber'inszne ~t.ran eytandr. Peygamber (s.a.v.) byle bir sz sylememitir." diyor (Fethu'I-BAri: 8/439-440). Grldg gibi bn Hacer, Dursun'un anlattg biimde olay dogrulamyor. Sadece dogrulugu varsaylan bu rivayetlerin yorumunu yapyor.

Evet~ bu rivayetlerin hepsi Urk olmasna ragmen ogunluk, bu surenin, hatta baka surelerin de okunuu srasnda eytann, daha dogrusu eytAn ruhI u katir bir sabotajcnn, bildigrbaz szleri, iirleri okuylirak Peygamberin sz.lerine kartrmak istemiler, yani' onun okudugu eyleri etkisiz brakmak, bozmak, anlalmasn nlemek, tevhid agnsn sabote etmek istemilerdir. Bu, gnmzde dahi hatiplerin, konferanslann konunassrasnda,yaplan olagan eylerdendir. Hatib konuurken, muanzlan slogan "atarak satar, onun moralini bozmak isterler. Hatta Meclislerde bunn rnekleri ok grlmektedir. Ama haa Peygamber'in, byle bir sz sylemesi mmkn de" gitdir. nk batan aag SOrenin temas (szgelimi, konusu) buna asla uygun degildir. imdi Peygamber'in agzndan, Sire arasnda byle bir sz km olmasnn ihtim~ d bulundugunu daha iyi kavrayabilmek iin Surcnin birinci sayfasndaki ayetleri inceleyelim ve bu baglamda byle bir szn yakllp yakmayacagn dnelim:

Rahman ve Rahlm A/lah'n Adyle. 1- Aag kayan yldza andolsun ki, 2- Arkadamz sapmad, azmad. 3- O Mvadan konumuyor. 4- O, kendisine vahyedilen bir vahiydir. 5- Onu, o mthi kuvvetled olan greti. 6- O stn akl sahibi (Melek). Dogruldu: 7- Kendisi yksek ufukta iken. 8- Sonra yaklat, sarku. 9- (Muhammed i1e.arasndaki mesafe) Iki yay uzunlugu kadar, yahut daha az kald, 10- Kuluna vahyetigini 'vahyei. 11- Gnl, grdgnde yamlmad (yalan syl,emedi, geregi grd). 12- Onun grdga eyden kuku mu duyuyorsunuz? 13- Andolsun onu, bir iniinde daha grmt: 14- Sidretu'l-Mntehada(uzak agacn yannda), 15- Ki onunyannda oturmaga deger bahe vardr. 16- Sidreyi kaplayan kaplyordu. 17- Gz a- ' mad ve azmad, 18- Andolsun, Rabbinin byk ayetlerini grd! 19- Grdnz m o wt ve Uzza'y? 20- Ve ncs olan teki Menil? 21- Demek erkek size, kadn Arah'a m? 22- O halde bu, insafszca bir taksim! 23- Onlar, sizin ve babalarnzn taktg (bo) isimlerden baka bir ey degildir. A/lah onlara hibir g indirmemitir. O(putlara tapa)nlar, sadece zanna ve neflslerinin hevesine uyuyorlar. Oysa onlara Rableri tarafndanyol gsterici gelmitir. 24-

Yoksa insan her arzu ettigine s~hip mi olacaletr? 25: Son da, ilk de Allah',ndr. 26- Gklerde nice melek var ki onlarn e/aati hibir ie yaramaz. Ancale Allah'n diledigi ve raz oldugu kimseye e/aat etmelerine izin verdikten sonra e/aat etmeleri yarar saglar. 27- Ahirete inanmayanlar, meleklere dii adlartaleyorlar ..28- Onlarn bu hususta bir bilgileri yoktur. SOdece zanna uyuyorlar. Zan ise hibir gerek kazandrmaz. 29- Bizi anmaktan teye dnen ve dnya hayatndan baka bir ey istemeyen kimseden yz evir. 30-lte on.larn eriebildikleri bilgi budur (dnyadan baka bir hayata aklar ermez). Kukusuz Rabbin, yolundan sapan da bilir ve O, yola geleni de bilir.
Bu szgeliminde hi putlara vg var m? nce Hz. Mu.hammed'e vahy mele~inin nasl grnd~ ve ona nasl v~hyetti~i, sOnra Hz. Muhammed'in, byk ayetler grd# belirtilmekte; ardndan da Araplarn taptklar putlara kadn ad vermi olmalar' ve bunlar Allah'n kzlar sanmalarknanmaktadr. 9-~. ayetlerde deniyor ki: Sizin, Allah'n kzlar sand~nz LAt, Uzza ve Menat' dnn. Bunlann, Allah'n kzlar oldu~unu sylyorsunuz; Allah'a kz ock yaktnyorsunuz. Ama kendiniz kz ocu~undan arlanyorsunuz, erkek 0cuklara sahibolmak istiyorsunuz. Peki size erkekleri aynyorsunuz da neden Allah'a be~enmedi~iniz kz ocuklar veriyorsuouz? Bu, insafszca bir bltrme! Araplarn inanc byle knandktan sonra "Onlar ulu ku~ulardt, onlarn efaatleri de umulur?" denmesi uygun olur mu? Kald ki hemen ardndan: "Onlar sizin ve babalarnzn taletg (bo) isimlerden

Araplarn inancna gre melekler Allah'n kzlar idi. Kadn ad taktklar putlar da Allah'n kzlar sandklar meleklerin sembolleri. idi. Lat, Uzza, Menat gibi putlarn hep diil alameti tamas, bunlano, kadn tanna olarak dnlmesindendir_ Araplar, di~r birok ulus gibi Allah yannda kabul grmek iin Allah ile beraber bu tannalarn adn da anar, bunlara da tapar ve adlarna kurbanlar keserlerdi. Kainatn yaratcsnn ve yneticisinin Allah oldu~unu kabul etmekle beraber, bu tannlarn da O'nun yardmcs oldu~una inanrlar ve Allah'a yaklaabilmek iin bu tanrlara yalvarmak zorunlu~unu duyarlar; yalvarp taptklar bu tannlarn, kendilerini Allah 'a yaklatraca~na inanrlard. te Kur'an, bu dncede olan insanlara gklerdeki meleklerin dahi, Allah'n raz olmad#na effua edemeyeceklerini vurgulamaktadr. Allah, nankrden raz olmaz.. Nimeti veren Allah iken, O'ndan bakasna yalvarp tapmak, irktir, nankrlktr. "Allah kullarnn nankrlk etmelerina raz olmaz." (Zmer: 7), "Allah, kendisine irk koulmasdnda, diledigi ku/unun her gnahn baglar." (Nisa: 48) Bu bo isimlere tapmak, tanrltgnda Aah'a ortaklar tanmaktr. Bunlara tapmak, Allah katnda meleklerden destek bulmak yle dursun,' insann ebedi kaybna neden olur. yle ise efiiat edecekleri zannyle, Allah'n kzlar sanlan tanralara tapmak, tapanlara hibir yarar sa~lamaz, tam tersine onlar en byk ziyana sokar. te szgeliminde anlatlan budur. Tema, tamamen tevhid temasdr. eiaati reddeden bu temada, putlarn efiiatinin umulacagn sylemek mmkndegildir. Byle bir ey sylenmi olsa, o zamana dek inanm olanlar dahi kukuya dp dinden dnerlerdi. Putlara vg, bu ayetlerin neresine sokulabilir? Sfre batan S9na tevhidi vurguluyor, irki kovuyor.

baka bir ey degildir. Allah onlarahibir

g indirmemitir!"

ayetleri, tannlatnlan bu isimlerin, gerektehibir gc olmayan, kof isimlerden ibaret oldu~u belirtilmekte ve bunlann, Allah katnda eaati olacaklarhakkndaki dnce de reddedilmektedir: "Gkler-

de nice melek var ki onlarn e/aati hibir ie yaramaz. Ancak Allah'n diledigi ve raz oldugu kimseye e/aat etmelerine izin verdikten sonra efdat etmeleri yarar saglar."

T. Dursun, Kita~nn 90-2 9. sayfalarnda, guya kendince, Kur'an'da saptadg "bilimd eyler'deri sz ediyor. Misalolarak da Bakara Suresinin 259-260. ayetlerinde anl~tlan olaylar anyor. lm~ bir cann, aynlan kemiklerinin bir araya toplanp bunlara et giydirilerek diriltilmi olmasn, bilimd gryor. "Anlatlan yknn, Kur'an'daki srailiyyattan, yani YahMf kaynaklarndan Kur'an'a yansdgn" syyor. imdi bu hikaye, YahU~ kaynakl bir hikaye ise -ki yledir- bunun anlatmndan dolay Kur'an' bilimdlkla sulamann anlam var m? Kur'an, evredeki insanlarn, zellikle YahUdilerin bildigi bir olay anlatp, ldkten sonra dirilmenin gerekligini, bilinen, inanlan bir kssa ile kantlamak istiyor. , Kur'an'da ibret iin, srailoglu kssalarndan kesitler anlatlr: Ama bu, herhangibir kimsenin anlatmna dayanmadg gibi, Hz. Muhammed'in, o kitaplarokuyup grenmesine dayal da degildir. ii'lk Hz. Muhammed, okuma yazma bilmezdL Aynca branice YahUdi Kutsal KilAbl, Arapaya evrilmemiti. Hz. Muhammed de. branice bilmedigi iin 'o kitaplarn ierigini bilmezdL Bu kssalar, ibret iin, Hz. Muhammed'e, KilAb- Mukaddesteki biimiyle vahyediimitir. Eger anlatlan kssalar, KilAb-1 Mukaddes'e uymasayd, yahudiler de Araplar da buna itiraz ederler, Kur'an'~n kukuya derlerdi: Derlerdi ki: "Sen hem Kur'an'm, bizim kitabmz dogruladgn sylyorsun, hem de bizim kitabmzdaki kssalar degitiriyorsun. Bu nasl dogrulamadr?" Kur'an kssalarnn mu'eize olan yan, okuma yazma ve yabanc dil bilmeyen, bundan dolay eski KilAbl okumam olan Hz. Muhammed'e, o KilAbn ierdigi kssalarn,anahatlanyle ve fevkallide ekiei bir anlatm slubuyla vahyedilmi oimasdr. Kald ki Kur'an, bu olay bir mu'eize olarak anlatmaktadr. Mu'ci- '

.ze, normal yasalarn stnde cereyan eden olaganst olaydr. Normal akl lleriyle mu'cizeyi kavramak mmkn degildir. Muhakkak ki mu'eizenin de sebepleri vardr ama bu sebepler, oagan sebeplerin stndedir. O akn sebepler olunca mu'eize sonucunu dogurut. nsan, dogadaki hereyi. zebiimi degildir. Bilmediklerimizin yannda bildiklerimiz, denizde damla kadarkalr. imdi sz edilen ayetin tefsirini verelim:

"Yahut u kimse gibisini (grmedin mi) ki duvarlar, atlar stne yglm (alt st olmu) ssz bir kasabaya ugramt: 'Allah, bunu byle ldkten sonra nasl diriltecek?" demiti. Allah da kendisini yz' sene ldrp sonra diriltti,"Ne kadar Icaldn?" dedi. "Bir gn,ya da bir gnn biraz kadar kaldm" dedi. (Allah): "H~yr dedi, yz yl kaldm, yiyecek ve iecegine bak, bozulmam; eegine bak, seni insanlar iin bir ibret klalm diye byle yaptk. Kemiklere bak, nasl onlar birbiri stne koyuyor, sonra onlaraet giydiriyoruz!" Bu iler ona aka belli olunca: Allah'm hereye kadir oldugunu biliyorum! dedi." (Bakara: 259)
Bu ayet, muhakkak k. o zamanki yahudiler arasnda anlatlan bir o~ya iaret etmektedir. Daha nceki ayeue kendisini tann yerine koyan bir kral tipi temsil edilmiti. Burada da Allah'n kudretinigrnce derhal ha!<k kabul eden m'min bir kii canlandrlmaktadr. " Bu adam, yklm, harab olmu bir ehrin yanndan geerken ijmilsizlige der, kendi kendine "Acaba Allah 'bunlan nasl diriltir?" dcr. Allah'n yaratmasndan phe euiginden degil, fakat byk umut. suzluk ve esef iinde bulundugundan, aknlkiine dtgnden dolay byle syler, dn r ve uykuyadalar. Uykuda iken Allah onun ruhunu alr, yz yl byle kalr. Sonra tekrar onu diriltir. Adam,uyu, yup biraz sonra uyandgn sanr. Kendisine gizliden bir ses "Ne kadar kaldn?" diye sorar. O da bir gn, ya da gnn birka saati kadar bir sre byle kaldgn syler; Kendisine, yz yl o ekilde kaldg, yiyecek ve ieceginin bozulmadg, fakat merkebinin daglm kemik hali-

ne geldi~, Allah'n kudretini gstennek ve insanlara bir ibret brakmak iin merkebinin, onun gzleri nnde diriltilecegi sylenir. Al lah 'n iradesiyle kemikler bir araya gelip birbirine eklenir, eklenen kemiklerzerine et giydirilir, iine ruh nenir ve merkep dirilip kalkar. Allah'n bu yce kudretini ~ren adam: ''Allah'n hereyi yapabilecegini biliyorum" der. Bu adam kimdir? Bunun, o sz syledigizaman m'min mi, kafir mi olduguhakknda tefsirler eitli rivayetler ileri snnlerdir. Fakat ayetin muhtevasndan, bunun m'min bir insan oldugunu anlyoruz. Miifessirlerden ogununkanatine gre bu adam, srailogullar peygamberlerinden biridir. Naciye ibn Kab, Sleyman ibn BUreyde, Katade, Rabi, Sddi, Dahhttk ve bn Abbas'tan gelen rivayetlere gre bu adam Uzeyr'dir. Digerlerine gre Hilkiya ogu Yeremya'dr.(l) KitAb- Mukaddes'te anlatldgna gre Fars Kral Nebukadnetsar (Buhtunnasr) Kuds' yagmalam, yahudileri esir alp gtnntr. Hem Yeremya, hem de Hezekiel, Kuds'ntahrib ectiliini gnn, Babil'e gtrlmlerdir; BakaraSuresinin243. ayetinde de benzeri bir olaya iaret edilmektedir. O szgeliminde: savatan kamann yarar saglamayacagn, tersine Hime, lUmden de beter olan eziklige neden olacagn canl biimde anlatmak zre: "u binlerce kii iken, lam korkusuyla yurtlarnda~ kanlar grmedin mi? Allah onlara 'Oln' demiti de sonra kendilerini diriltmili. phesiz Allah, insanlara kar ikram sahibidir." denilmektedir. 243 ncayetle zikredilmemitir. anlatlan olayn, hangi toplumun bana geldigi

"Beni vadinin ortasna koydu; vadi kemiklerle dolu idi. Onlarn zerinden her yandan beni geirdi. Ve ite ovann yzndekemikler pek oktu ve ite ok kurumulard. Ve bana dedi, Adem ogu, bu kemikler dirilebilir mi? Ve ben: Ya Rab Yehova, sen bilirsin, dedim. Ve bana dedi: Bu kemikler Uzerine peygamberlik et ve onlara de: Kuru kemikler, Rabbin szn dinleyin: Rab Yehova bu kemiklcre yle diyor: te sizin iinize soluk sokacagm ve dirileceks-iniz. Ve zerinize adaleler koyacagm ve zerinizde et bitirece~m ve sizi deri ile kaplayacagm ve iinize soluk koyacagm ve dirileeksiniz ve bileceksiniz ki ben Rabbim."(l) Hezekiel'in, Rabbin emriyle peygamberlik eUigini, bir grlt kopugun, kemiklerin kemiklere yaklap zerine adalelergiydirildigini ve stten bunlar deriler kapladgn, nihayet yele de peygamberlik etmesiyle bu cesetlerin iine soluk doldugunu ve bunlarn dirilecek ayaklar zerine dikildiklerini ve byk bir ordu oldugunu Kitab Mukaddes anlatr ve bunun, Allah'm kUdretininbir delili oldugunu syler. Kur'an Kerim, mslmanlar cihada tevike balarken bu kssay anlatyor ki mslmanlar korkaklk gstennesinler. Yaatann da; ldrenin de Allah oldugunu bilsinler. Herhalde Medine devrinin balangcnda ilk cihad emri geldigi srada baz mslmanlar lereddd gstennilerdi. Nitekim Nisa Suresinin 77-78 nciayellerinden byle bir teredddn vuku buldugunu anlyoruz: "... Kendilerine sava yazlnca hemen ilerinden bir grup, insanlardan, Allah'an korkar gibi, .hatta daha fazla korkmaya baladlar. Dediler ki: Rabbimiz, niin bi',ze ava yazdn. Bizi yakn bir sreye kadar erlelesen olmaz myd? De, ki: Dnya geimi azdr. Korunan iin ahiret daha iyidir. Size kl kadar hakszlk edilmez. Nerede olsanz, saglam kaleler iinde de buiunsanz yine lm sizi bulur." Bu kssada anlatlan lmn, mecazi lm olmas da muhtemelBelki de srailogullarndan bir grup, amadan, cihaddan' uzak
! .

Kitab Mulqddes'in Hezekiel Sifri'nin 37 nci babnda Hezekiel'in agzndan yle deniyor:

durduklar iin geri kalmlar, dmanlarnn istilasna u~yp zillet iine dmlerdir. Bu, onlardan birok kimsenin lmesine, biro~unun da lmden de kt bir hakaret iinde kalmasna sebeb olmutur. Yllarca byle esaret iinde kaldktan sonra nihayet ilerinden kan bir peygamberin, birkudsi kuvvet sahibi kurtancnn uyarlariyle uyanmlar, klelik zincirini knp ba~msilga kavumak suretiyle ye- . nidenhayat bulmulardr. Bagunszbk ve hrriyet, bir millet iin hayat, esaret ise lm demektir. Gerekten ylgnlkgsterenler, lmden kotkanlar, millet olarak varlkarn srdremezler. Hrriyet iin lmesini bilenlerdir ki yaamaga ayiktirler. "Ibrahim de bir zaman: Rabbim, IJlleri nasl diriltirsin? demiti. (Allah): Inanmadm m? dedi. brahim: Hayr inandm,fakat kalbim kuvvet bulsun diye (grmek istiyorum) dedi. O halde kulardan d/Jr'dn tut, 'onlar kendine ek (iyice incele), sonra. her dagn bana onlardan birer para koy, sonra onlar kendine agr, ko4Ta1csana gelecekler. Bil ki Allah, daima galip ve hikmet sahibidir.dedi." (Bakara: 260) Bu ayette de Hz. brahim'in dncesi ve ona gsterilen mucize anlatlyor. Taberi'nin belirttigine gre brahim AleyhisselAm, yolda yrrken; lm, yrtchayvanlar ve kular tarafndan paralanm, kemikleri ortaya km bir hayvan grm. Onu bu halde grnce durup dnmege balam: "Ya Rabbi, biliyorum sen bu hayvann vcudunu yrUc hayvanlarn ve kularn'kursagindan toplayp biraraya ge tirecek ve bunu dirilteceksin. Ama bu ii nasl yapacaksn, bana gsteri" diye yalvarm. Allah'n kudretinqen Ophe eniginden dplaydegil, kalbindeki inanc daha da g kazansn diye byle sylemi. nk bilmek, gzle grmek gibi degildir. Gzle grmek, daha kesin bilgi verir. Yce Aah da ona drt ku alp bunlar kendine ekmesini, y~i kendi yannda bulundurup yaraullarn iyice incelemesini, sonra her dagn bana bunlardan birer para koymasn emretmi. Ayetteki

ile de okunabilir. Fakat damme ile okunmas mehurdur. Danme ile okulldugunda "onlar yanma al, kendine meylettir" demek olur. Kesre ile okundugunda "Onlar kes" anlamna gelir. Ancak bn Abbas'tan . gelen rivayetlere gre zamme ile de, kesre ile de okunsa ayn anlam verir. Kelime, Nabatadan gelir, "kes, da~t" demektir. Birinci anlam gz nnde tutan Ebii Mslim'egre bu ayette, ib rahim'in, kendisine syleneni yapugna dair bir kant yoktur. Zaten her emrin yaplmas da istenmez. Zira iyice aklanmak istenen baz haberler, emir kipiyle sylenir. MeseIA biri sana mrekkebin nasl yapldgn sorsa yle dersin: "unu unu al, yle yle yap, mrekkeb olur." Bu emir, adamdan mutlalca mrekkeb yapmasn istemek de~il, mrekkeb yapmn ona tariftir. Kur'an'da haberkasdedilen emir oktur. Burada sz, lleri diriltmek hakknda bir temsildir. Mana udur: . Drt ku al, bunlar kendine.yaklaur, alur, agrdgn zaman sesine gelecek derecede sana alsnar. Sonra bunlardan her bir paray yani .. her kuu sag olarak bir daga koy, ve bunlar agr. Altklar iin hemen sana koupgelirler. Yerlerinin ayn olmas ve birbirindenuzak yerlere konmu olmalar, gelmelerini nlemez. Ite Rabbinin buyrugu da byledir. lleri diriitmel istedigi zaman onlar: "Dirilin bana ge" lin!" diye agnr. Bu misalden maksat da ruhlarn, altklar bedenlere kolaylkla dnecegini anlatmakur.

0_

Ayet~n bu anlamda olmas gereklidir. Zira: 1) "./.:.t~'" dilde "altrmak" anlamnadr. Dogramak anlam tali bir anlamdr, kantsz asl anlamdan iili anlama geilme~ E~er " ,~ onlan do~, anlamna gelseydi, ond~_,9llra if,... "gelmezdi. nk antl

:. I.'''"',~

cak meyl~ttir anl~~daki." il~ (~-~';l'Ji~;l'ir'W~'addi(geili) olur, tek anlam la le mte'add olmaz. 3) " i~~"'l deki zamir, kularnparalarna degil, kendilerine gider. ayet kularn eczas birbirinden aynIm, daglm ve her daga O paralarn bir blm kon-

r~~"

~i"

" i"., . ~~

mu ol~yd zamirin kulara degil, paralara gitmesi gerekirdi.(l)

(fesurhunne) kelimesi, damme ile de kesre

te Ebu M~lim. bu kantlara dayanarak AyeUCkUlanntesiIme-' sinin de~il. brahim'e altnlmasmn anlabldlmsyyor. Dedi~iniz gibi lyeuc. nasl insana alm olan eitlikalar. uzak yerlere kondu.~u halde. sahibininsesini.duyuna koup ona gelirse. Allah'n~. na' uyan canlarn da koup O'na gelecekleri anlatlmaktadr. Ayette . lencanlann. baka bir deyimle bedenden aynlan ruhiann Allah'a gidecekleri. bir temsil ile anlablmtr. Hz. brahim AleyhisseIam'm. bu emri yerinegetirdi~i, redilmemitit. aka Zt-

r belirtilmektedir.

Tevrat'n ifadesi ile Kur'in'n anlatm arasnda en >nemli fark, Tevrat;ta alt gnde iini bitirmi olan Allah'n. yedinci Inde dinlendiginin sylenmesidir. Dinlenme deyimini Allah'n kud "retine aykn bulan Kur'an. bunun yerine Allah'n. ktinat yarattktan SO~1aAra (tahta) kurulup varlg ynettigini sylemektedir . Gelelim alt gn meselesine: Kur'an- Ketim. bir jeoloji. fzik ve~ ya tarih kitab de~il, insanl~n hidayet rehberi. ebedi ~dr. Onun evrenin yaratl hakknda. yaptAt iaretler de, ins:ulara, ktinAtn yarabesn dndrmek ve O yaratcya kullUketmelerini sa~lamaktr.
i

Maamafh mfessirlerin genel kansna gre ayette. kesilmi olan kular, canlanp brahim'e g~lmi1erdir. Bu ve bundan nceki ayet. her eyi sebeplere ba~layan yce Yaratcmn, istedi~i zaman bilinen sebepler koymadan da eyay yarataeagn. O'nun "OL!" dedi~i her eyin derhal olaca~n anlatmaktadr. Her iki olay da birer mu'cizedir. 259 ncu ayette ldkten sonra dirilpeyi grmek isteyen insana. bu olay hem kendi ahsnda. hem de hayvannda gsterilmitir. 260 nc ayette ise ld~p diriltme Oay, drt kta yaplmur.

Kur'an'n, evrenin yaratl. hakkndaki iaretlerinden kimi. eski Kutsal Kitapta da vardr. Bu konudaki iaretleri, temelde ona uygun... dur. Kimi de kendinden nceki hibir kutsal kitapta yoktur. tamamen ~endi orijinal anlatmdr. te asl bilimsel mu'cze olanlar. kendi orijinal anlatmlandr. Bunun rneklerini, ileriki sayfalarda greceksiniz. Evrenin alt gnde yaratlmas meselesi. Kur'an'n orijinal vahyi Kendinden nceki kutsal kitapta mevcudolan bir anlatm hatrlatmad~. imdi bu konuda Kur'an'n sylediklerini gzden geirelim. A'rfif Suresinin 54. ayetinde yce AHah: "Rabbiniz o Allah'tr ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt, sonra Ara istivttetti" buyuruyor. IGinatn alt gnde yaratlmas. alt jeodevirde yaratlmas demektir. Allah katnda gn. yalnz bizim he sabettigimiz 24 saatten ibaret degildir. Andan. uzun devirlere kadar uzanan bir zaman srecidir. Kur'an Kerim'in baka ayetlerinde. Allah ,katnda. insanlarn hesabnca bin yil sren bir gnn(l) ve elli bin yl Sren bir gnn(2) bulundugu haber verilmektedir. Rahman Suresin"O, her baka bir a 'n'dadr" (3) ayetinde ise gn, bir tek an

Turan Dursun, kitabn.n 200-201. sayfalarnda evrenin alt gnde yaratlm odu~unu syleyen Kur'an ayetlerinin, bilime ters dtgn ileri srmektedir. ' r Evren'in alt gUnde yaratlm oldugu. Kur'an'n orijinal gr degildir. bret iin Tevrat'takHfade. zetlenerek verilmitir. Tevmt'ta evrenin alt gnde yaratldg ve haftann her gnnde nelerin yaratlm oldugu, alt gnde,evreni Yaratan Allah'n. yedncignde (Cumartesi) dinlendigi anlatlmaktadr. Kur'an'da ise, ayrntya girmeden evrenin alt .gnde yaratldg

an

(i) Secde; 5.

(2) Meiric; 4.
(3) Rahmin; 20.

anlamnOOr. Demek ki Allah katnda gn, miktanOl yalnz Allah'm bilece~i bir zaman srecidir, Herhalde kAinatn yaratlndan sz eden a~etlerde kasdedilen g?~'A insanlarn kuand~ yirmidrt saatlik zaman birimi de~i1, Ican~tn yaratl evreleridir. Gn, her yldzn, kendi ekseni evresind~ b~ dnnden ibarettir. Dnyamz,'kendi evresindeki dnn yrndrt saatte tamamlar. Dnyamz, gnein bir uydusudur ve Gne evresinde dnmekte, bu dnn de yz altm be gn alt saatte tamamlamaktadr. Demek ki bu dn gznnde tutulursa Dnya'nn bir dn gn, 365,25 gne karlktr. Gneimiz, iinde bulundu~u Samanyolu Galaksisin~ m/erkezind~n 3~00?(otuziki .bi.n) k yl uzaklkta bulunan bir yldzdr. Gne sistemmz, GalakslOln evresinde yava yava dner ve bu dnn 225 (ikiyz yirmibe) milyon ylda tamamlar. Samanyolu Galaksisnde yz milyar yldz vardr. Bu Galaksi, Andromeda Galaksisinden sonra ikinci byk galaksidir. Gnein kendi gezegenlerinden Merkr kendi ekseni evresindeki dnn 176 dnya gnnde, Vens 243 dnya gnnde tamamlar. Mars ise eJeseni etrafnda 24 saat 37 dakikada, Jpiter 9 saat 50 dakikada, Satrn 10 saat 14 dakikada, Uranus 10 saat 49 dakikada, Neptn 15 saat 40 dakikada, Platun 4 saat 15 dakikada dnmekte<Iir. Dnya gnn l alrsak Merkrde bir gn, bizim gnmzle 176 gn; Vens'te 243 gn, Marsta bizim gnmz gibi 24 saatten biraz fazla, diger gezegenlerdeki gn, bizim gnmzden ok azdr. Sadece bizim Gne sistemimizdeki g~ler byle farkl olduguna gre ya bizim Gnesistemimizden ok daha byk sistemlerde, bizim getegenerimizden ok daha byk gezegenlerde gnn ne kadar uzun bir zaman aldg dnlebilir. Belki de bizim hesabmzla mil, yonl~a yl sU[en gnlerin oldugu gezegenler vardr. te Allah katnda brglJn bin yl, hatl! elli bin yloldugunu syleyen ayetler (Meanc Siresi: 4; Hac Siresi: 47; Secde SUresi: 5) gnn itibari olduguna, yldzdan yldza degitigine iaret buyurmaktadr.

f:. ' Buradag~n, nce duman halinde bulundugu ve o dumandan bu ~glt cisimlerinin yaratldg. anlatlr. Bilim adamlar da gk cisimlerii'nn .gazlarn yogunlamasyle yaratldgn sylemektedirler. nceeri uzay dolduran gayet scak bir gaz bulutu vard. Bu gaz ktlesnin parapara yogunlap skmasiyle yldzlarn meydana geldigi sylenir. ~;.Yldzlar, gazn skmasndan ibarettir. Kainatta hala birtakm yldz" lar dogarken bir takmlar daglmakta ve baka yldzlar tarafndan yu'tulmaktadr. Aslnda bu gaz da herhalde enerji bulutu idi. zaten madde de enerjinin yogunlamasndan ibarettir. te Kur'an'n dedigi gibi gk cisimleri, duman grnmndeki gaz bulutundan yaratlmtr.

i,.

Ayette Arm, Gne'ten nce zikredilmesi, onun gneten nce soguyup zerinde' hayatn meydana gelmesinden trdr. Gne, ateli bir gaz ktlesinden ibarettir. Hen~ sogumamtr. Bilginlerin gre, Gne daha be milyar yl, Dnyadaki hayatn devamna yetecek enerjiyi gnderebilecektir. Gnein gezegenlerinden olan Arn kabugu sogumu ve zerinde hayat olumutur. Daha milyarlarca Gne Sistemi vardr. Bizim Gneimizin gezegenleri oldugu gibi diger gnelerin de gezegenleri ve Arzlar vardr. Kainatta yz milyonkadar Arz bulundugu tahmin ediliyor. Esasen akl, uzayn bykidrakten acizdir. Yldzlar arasndaki mesafe o kadar byktr ki kilometre ile anlatmak mmkn almadg iin bunlar k hz ile irade ediJir. Ik, bir saniyede yz bin kilometre hzla gider. yle yldz vardr ki, g bize ancak milyonlarca, hatta milyarlarca k ylnda ulaabilir. Dnyamzdan o kadar uzaktr. tki- ylnce Amerikal bilim adamlar, bizden on milyar k yl tede bir galaksinin bulundugunu kefetliler ve bunu dnyaya akladlar. imdi bunlar dnrken yce Allah'n: "Yoo, yldzlarn mevki/erine, yani bulunduklar yerlere, yrngelerine yemin ederim. nk bilirseniz bu, byk bir yemindir!" ayetinin tad ilim. ve hikmete hayran kalmamak mmkn degildir. Bu iki ayette yldzlarn bulunduklar yerlere, aradaki mesafe boyutlarna yemin etmenin, byk bir yemin oldugu vurgu-

lanarakyldzlar oluyor.

arasndaki mesafelerin bUykliUne. iaret edilmi .

Fusslet SOresinin 9 neu Ayeti.Allah'n ~ iki gnde yaratbgt, LO neu Ayetle Arzn daglarm, bereketlerini, bitki ve agalann drt gnde yarattg buyurolmaktadr. Bunlarn toplam sekiz gn eder. Ama bakaayetlerde Allah'm, gkleri ve yeri alt gnde yaratbg buyurolmaktadr. Bu, ilk anda eliki gibi gelirse de ayetler arasnda eliki yoktur. Gkler ve yer alt gnde yaratlmtr. Allah'm,"gge ve yere: "Isteyerek veya istemeyerek buyruguma gelin, dedi, onlar da isteyerek buyruguna geldik; dediler" sznden yerin yaratl srerken gklerin de yaratldg anlalr. Yani ncegkler yaratlm, sonra yerin ya. ratlma balanm degil, btpn gk cisimlerinin asl, hep beraber iki gnde yaratlmtr. teki gk ciSimleritin evrimi, bizi fazla ilgilendirmedigi iin yce Allah, bize Yerinevrim srecini bildirmitir. Yerin, drt gn ierisinde evrimleerek canllarn yaamasma elverili duruma geldigini haber vermitir. Bu arada teki yldzlar da evrimIe!Di ve y.er gk alugnde evrimleip bu hale gelmitir. Yernasl iki gnde yaratlp ondan sonra drt gn iinde evrimlemi ise, gkler de yle olmutur. Ayetlerin szgeliminden bu anlalmaktadr.
. ... _, _, i

alti gnde yaratan yegane buyruk sahibi ~Allah'a kulluk edin. Sizin Rabbiniz putlar degil, gkleri ve yeri alt gnde yaratan Allah'tr buyuroyor".(l)
"Bu ma'mre (imar edilmi dnya), eski zamanlarda denizlerle kapl idi. Sonra bundan oka yapkan amur olutu. Denizin ekilmesinden sonra amur talat. Sellerin, rzgarlarnandrmasyle dagIar, tepeler meydana geldi. Birok ta krdgmda iinde, sedef, balk gibi deniz hayvanlarin fosillerine ras~amamz, bu tahmini glendirmektedir" .(2) .
..

Baz ksa grller dnya bir plana gre yava yava deglde, plansz, projesiz, birden bire yaratlm olursa Allah'n varlgma ve oluluguna daha ok delalet edecegini sanrlar. Gerekle u nizam, Allah'm birligine, kudret ve hikmetine en gzel !<anltlr. Kainattak:i dzen birligi, bunlarn bir tek Yaratc tarafmdan yaratldgn gsterir. Nizamsz, dzenSiz olsa, ya da her yldzda baka baka yasalar bulunsa o zaman bununbir rastlant oldugu dnlebilir. Baz haberlerde ayetleki alt gnn, bizim dnyA gnmZ oldugu zikredilmi, baz mfessirlcr de bunun zerinde durmulardr. Mslim'in EbUhreyre'den kardg bir hadiste Ebfhreyre yle diyor: "Allah'h Elisi elimden tuttu, dedi ki: 'Allah azze ve eelle toprag Cumartesi gn yaratt; daglar Pazar gn yaratt; agalar fazartesi gn yaratt; mekruhu (kt!g, irkinligi) Sal gn yaratt; nUru aramba gnyaratt; hayvanlar Perembegn yeryzne yayd; en son yaratg olarak Adem'i de Cuma gn, en son saatte, ikindi ile akam arasnda yaratt" '(3) Bu hadis, dnyann birden bire, nizamsz, plansz olarak: bizim u
(1) Mefitihu'l-gayb: 14/1 15.. (2) Tefsinl'I-Menir: 8/448. (3) Mslin, Mnifikir: 27; bn Hanbel, Mumed: 21321.

Gklerin ve yerin alu gnde yaratlmas, sresini yalnz Allah'm bilecegiall devirde yaratlmas anlamn tar. Bilimsel teori de ' kainatn, uzun devirler iinde oIutugunu kabul etmektedir. Tevrat'n banda da gklerin ve yerin alt gnde yaratldgsylenir.(l) Tersirine altgmz bu ayeue, Tevrdt'n bu ayetine de iaret vardr. Fahreddin Razi yle diyor: "Yce Allah, Tevrat'm banda gkleri ve yeri alt gnde yaraugn sylemitir. Yahudilerle temasta olan Araplar, gklerin ve yerin alt gnde yaratldgm onlardan .iitmilerdi. te yce Allah, bu ayetle, onlara, bildikleri bir eyi hatrlatarak 'putlara tapmakla megulolmayn, bildiginii gibi gkleri ve yeri
i

ksa dUnya gUnlerimizle yaratlm oldugunu gsterir. Bu konuda riv!yet edilen haberlerin ve eserlerin hepsi srmliyy!ttan.alnmIbr bunlarn iinde bir tek sahih hadis yoktur. Ebuhreyre'den rivayet edi~ len bu hadis de nce Allah'n Kit!bna ters oldu~u iin metnibakmndan merduddur. Senedine gelince bunu MUslim'in riv!yet etmesine aidanmamak gerekir. nk Mslim de bunu. bakalar gibi Haccac ibn Muhammed el-Mssisi el-A'ver'den. o da bn Creyc'den almtr. Aslnda do~n syleyen bu r8vi. mrnn sonunda aklma halel gelince kartrmaya balam ve bu halinden sonra da riv!yete devl,lJlletmitir. Son Bagdad'a geliinde bn Ma'in. onun kartrd~n grnceo~luna. onun yanna kimseyi sokmamasn tenbih etmitir.(I) Haccac'n bu hadisi de. aklna bozukluk geldikten sonra rivayet etti~i anlalyor. Zira bn Kesir. Tefsirinde. "Buhari ve bakalar bu hadisi eletirmiler ve bunun merfli' hadis olmayp. Ebfhreyre'nin. Ka'bu'I-AhMr'dan rivayeti oldu~unu sylemilerdir" diyor.(2) Yani Haccac. akl kart~ srada rivayet etti~i bu sz. Peygamber sz olarak rivayet etmitir. oysa gerekte bu. Peygamber'in sz de~i1. Kabu'I-Ahbir'n szdr. Ebuhreyre de bu sz ondan alp nakletmitir.(3). eyh Tant!vi. bu alt gnn. kmnatn oluum devirleri oldu~unu anlattktan sonra bu oluum devirlerinin. Tevr8t ve ncil'de de alt gn olarak gsterildi~iniyle izah ediyor: "Saylar birden rer. Birin bire eklenmesiyle iki olur. tk say ikidir. nk say ancak saylmakla anlalr. Birde sayrmak yolctur, Bir. btn varl~n kayna~ olan ilk prensibe zgdr. Saylarn ilki ikidir. ise tek saylarn ilkidir. Saylar ya tek veya ift olur. Bire 2. 2. 2. 2.... ilave ednce sonsuz tek saylar kar. Ikiye 2. 2. 2. 2.... ilave edince de sonsuz ift saylar kar. Tek ve ift saylar iinde bazlar baka saylara blnr. bazlar kendinden baka saylara blnme.
(i) Mizinu'lttidal: 1/464. (2) bn Kesr: 2/221. (3) Tefsiu'lMenit: 8/448-449.

"2 nin kendinden sonraki saylarla arpmndan ift saylar dogar. Mesel! 2'nin 3.4.5.6. 7. 8.... saylaryla arplmasndan ift saylar d<>~ar. Tek saylar ya kendinden bakasna blnmeyen saylardr veya blnebilen saylardr. Gerek tek. gerek ift btn saylar e aynr: Artk saylar; eksik saylar. tam saylar. Artk say. arpanlannn toplam. kendisinden fazla olan saydr. 2 gibi. 2'nin arpanlar olan (. 2. 3. 4, 6) saylarnn toplam 6 eder. Bu rakam 2'den fazladr. arpanlannn toplam kendisinden az olansayya eksik say 'denir: 8 gibi. Sekizin arpanlar olan (, 2,4) n toplam 7, sekizden azdr. .arpanlarnn toplam kendisine eit olan sayya da tam say denir. 6 gibi. Altnn arpanlar (, 2, 3) n toplam 6'dr. Ite saylariinde en kk tam say altdr. Yce Allah, kmnatn yaratlndaki kemai en kk tam say olan alt ile ifade etmitir"() .

Turan Dursun, Kur'an'da anlatlan Nuh Tufannn bir efsane oldu~unu, Tevrat'n, bunu "Smer Tufan Efsanesi"nden ald~n. Kur'an'n da oradan aktard~n sylyor. "Bu yknn kayna~: Tevrat. Tevrat'~ aynntlar da var. "Ve Tann Nuh'a yle dedi: Tm insanl~n sonu geldi. nk onlar nedeniyle yeryuz zorbalkla doldu. te ben, onlar, yeryzyle birlikte yok edecegim. Kendine gofer agacndan bir gemi yap ... " diye balar, srp gider. (Bkz. Tevrat, Tekvin, 6: 13-22; 7-9.) Ve tm aratrmaclar, Tevrat'taki bu yknn kaynagnn da "SMER TUFANEFSANESI" oldugunda,birleirler. Tevrat'tan bin yl akn bir zaman ncesinin rn olan ';GILGAMI DESTAN". "Nuh"un bu "ejsane"deki ad: "Utnapitim (Ut-Napishtim)"dir. (Karlatrmak iin bkz. Gilgame Destan, ev. M. Ramazano~lu, MEB

yaynlan, Istanbul, 1989,.s. 80-85.) "NUH nJFANI" yksnn, Glgam Destan'ndan alnma oldugunu, aratrmac "ilahiyatlar" da

kabul etmek zorunda kalmlardr.llahiyat "Dinler Tarihi Mde"is Muavini" A. Hilmi mer, bu konuya ayrd~, gerektenapl incelemesinde, gere!i ak seik yazmtr. (Bkz, A. Hilmi Omer, Tufan Hikayesi, Ilahiyat Fakltesi Mecmuas, Istanbul, 1932, yl: 5, say: 23, s. 53-64 say: 24, s.33-45.)" (s.21O) ,

Bu tflUn umtimiligi tarblabilir ama tmden iQkan, byk ctr'ettir, bilime de aykrdr. imdi TtifAnhakknda agda Tefsirimizde yazdklarmzn bir blmn aktaralm: Ntih kssas, Tevrat'n Tekvin KitAbnda vardr. Olay, bugnk TeveAt'ta, Kur'an'n anlatt! biimde geni anlatlmu. Nuh ile o!lu arasnda geen konumadan sz edilmez. Fakat geminin eni, boyu, odalar, binen hayvanlarn cinsleri hakknda teferrUat vardr. Tevrat'a gre Ntih, kendisine vahyedildigi ekilde gemiye bindikten sonra krk gn, krk gece tufan olmu, sular onbe arn ykselip daglar rtm ve yer Uzerinde hareket eden btn OO;lensahipleri heplmler.Gemiye binerken altyz yanda olan Nuh, beraberindekilerle gemiqe yz elli gn yol alm,. yedinci ayda, ayn onyedinci gnnde Ararat Da!lar Uzerine otunnu.(l) KurAn, gereksiz olanbyle teferroata girmez .. Ancak yukarda iaret etti!imiz hususlar Tevratlta yoktur. Bunlar teferruat degil, Islam davetinin zyle ilgili oldugu iin anlatlmtr. Herhalde Hz. Muhammed (s.a. v.) zamanndaki Tevrat nUshalarnda bu h.suslar vard, zamanla kaybolmutur. Nitekim Taberi, bn Kes'ic ve Hazin gibi mfessirlerin, Tufan olay hakknda anlattklar detayl rivayeter, bn Abbas, Ka'bel-Ahbar gibi Peygamber'in a!da olup yahudilerden haberlernakleden insanlardangelir. Bunlar bu bilgileri kendileri uydurmamlardr. Demek ki bu teferruat, o zamanki yahudi Mukddes Kiabnda ve bunun erhlerinde vard. .
t'~

Kur'An, olay anlatrken bir tarihvermez, ayrntya da girmez. Peygamber Nuh'u dinlemeyenlerin, sonunda bir tufanla bo!ulduklarn anlatr. Gnmzde bir depremin, Meksiko'da 25000 den fazla insan birka saniye iindetopra!n altna gmd!n, Amerikadabir Hgo kasrgasnn nice beton binalar devirdi!ini, kentleri yikt!m; Muson ya!murlarnn binlerce. Bangladeli ve Do!u Hindliyi sularaiLida bo!du!unu; Bopal felaketiilde bebin insann zehirlenip ld!n; bir yanardaMan fkran m~malarn, eteklerdeki kylerisilip spUrdgn; Bangladeteki kasrgann ve yagmurlann yzbinden fazla can telef edipbelki de ikinci bir Nuh -Turan yarattgn gryo~, gazetelerden okuyor, televizyonlardan' seyrediyoruz. Gnmzde bu felaketlerin oldugunukabul ediyoruz da Nuh'a inanmayan, Hakkln gc::nelyasalarna ters den tedbirsiz kavmin, Anszn bastran yagmur sularyle bogulmu olduklann neden uzak gryoruz? S mer Efsanesi, Glgam Destan diyoruz. Acaba bu destann hi gerek olan yan yok mu? Bilim adamlar, destanntemelinde gerek pay bulundugunu sylyorlar. Meydan Lamus'tan bir iki cmle alalm: "Glgam, yalnz mitolojik bir kahramimabenzemez. iki rmak vAdisinin gneyinde gerek olarak hkm srdg sanlr. Papazlarn ve Airlerin abalaryle bu destana birok eklenti yaplmsa da destandaki birok blm gerekle ilgilidir." (M. Larousse, 5/155)

Tevrat, geminin Ararat da~larna oturdugunu sylerken Kut'Ao- Ke:im, Cndi'ye oturdugunu sylemektedir. Bundan da Kur'Ao'n indigi srada yahudilerin ellerinde bulunan Tevrat nshalarnda geilinin Cudi zerine oturdugunun sylendi!i anlalmaktadr. Aksi takdirde yahudiler, Kur'An'n syledi~ine itiraz. ederlerdi. Byle bir itiraz varid olmamtr. Glgam Destannda ise geminin Nisir ~nn tepesinde oldu!u anlatlr. .

Nuh SUresinin 25. ayetinde NUh kavminin, gnAhlan yznden bogulup atee soIculduklan ve kendilerini kurtaran oImadg vurgulanmakta; onlar gibi davrananJann da onlarn sonUcuna ugr3yacaklan imA edilmektedir. Surenin: "Biz, Nah'u kavmine gnderdik" mealindeki birinci Ayetinden, NUh'un, yalnz kendi kavmine eli olarak gnderildigi anlalr. Nuh, yalnz kendi kavmine gnderildigine gre, kendisini dinlemeyenlerecezi olarak verilen TUfan'n da kendi kavmine mahsus olmas gerekir. nk: "Biz eli gndermedike az/ib edici degiliz" (1) Ayetinde buyuruldugu zce Allah eli gnderip uyarmadka bir kavmi helak etmez. Mehur kavle gre Hz. Nuh, Irak'ta yaamtr. Bundan TUlan'n, Dnyann her yannda degi, irak blgesinde vukubulmu bir felaket . olmas lazm gelir. Nitekim o blgede bir tufann oldugu, kazlardan kan yaztlardan da anlalmtr. OlaylO temeli Glgam Destanna dayan sa bile, yine de bir asl vardr. Zira Glgam Destan da lrak'taki Ucuk krallgnda vukubulmu bir felaketi anlatmaktadr. Daha nce syledigimiz gibi Kur'an'n kssa anlatmasndan amac, hikaye anlatmak degi, hikaye yoluyla gt vermektir ..Bundan dolay Kur'an, Peygamber kssalarnn, Hz. Muhammed'in davetiyle ortak olan ynlerini s.eerek anlatr. imdi bu kssamn, 27-30 neu ayetlerinde kavminin, Nuh'a, kendisine uyanlarn basit dnceli, ayak takm kimseler oldugunu, onlarn stn bir yanlar bulunmadgn syledikleri anlatlmaktadr. Ayetlerin szgeliminden anlalyor ki zenginler, Nuh'tan, bu yoksul kiileri yanndan kovmasn istemiler, Nuh da onlar yanndan Jcovmayacagm sylemitir. te bu olay Peygamber'in kendi hayatiyle yakndan ilgilidir. nk Hz. Muhammed'in kavmi olan Kurey liderleri, Peygamber'in ev-

cesinde toplanan yoksullarla beraber oturmaga tenezzl etmiyor, kendisiyleoturup konumalar iin onlar yanndan kovmasn neriyorIardl. te bu kssa yoluyla gemi peygamberlerin kavimlerinin de ayn eyleri yaptklaf, fakat zayflaro kovulmadg, hakszlk eden zenginlerin ise boguldugu anlatlarak Peygamber'e ve m'minlere kar bbrlenen kimselere, yaptklarnn ktlg anlatlmakta ve onlar bu yolla uyarlmaktadr. En'am SUresinin 52-53 nc, Kehf SUresinin 26 nc Ayetlerinde Peygamber'e, yoksullar yanndan kovmasn isteyen mUriklerin szlerine uyarak o zavalllan kovmamas, onlarla beraber oturmas emre dilmektedir. Nuh kavmi Nuh'tan birok mu'cize istemiler ki Nuh onlara: - "Ben size: 'Alla/'n hazineleri benim yanmdadr' demiyorum. Gaybi de bilmem. 'Ben melegim' de demiyorum" diye cevapvermitir. Hz. Muhammed'in kavmi de ayneyleri istiyorlar: "Ona melek indiriImeli, Mekke'den daglar kaldnp arazimizi ziraate uygun dz bir arazi yapmal, nehirler fkrtmalsn; stne bir hazine dmeli, ller diriltilmeli" diyorlard. Onlarn bu isteklerine karlk yle demesi emredilmiti-r: "Bet size, Allah'n hazineleri yanmdadr, demiyorum. Gayb da bilmem. Ben size, ben melegim de demiyorum. Ben sadecebana vahyolunana uyuyorum"(l) Grlyor ki Nuh olaynda anlatlanlann hepsi Peygamber'in kendi davetiyle ilgilidir. Bu kssa yoluyla mrik Araplara, tutumlarmn yanl oldugu, kendilerini kt sonuca srkleyecegi anlaulmakta.dr. te diger kssalar da hep byledir. Yani bu kssalar mazi olmaktan ok haldir. Hz. Muhammed'in kavminin tutumlan, bu kssalarda sembolletirilmektedir ..

S-ar putea să vă placă și